Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/486 E. 2023/62 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/486 Esas
KARAR NO : 2023/62

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili firma tarafından davalı firmaya gümrük beyannamesi düzenleme vb gümrük işlerini yerine getirmesi amacıyla … 10. Noterliğince düzenlenen … tarihli … yevmiye nolu vekâletname ile yetki verildiğini, davalı firma tarafından gerçekleştirmiş olan; … tarihli,…sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin 1. Kaleminde … GTİP’inde beyan edilen … model numaralı kamera cinsi eşyaların ve beyannamenin 2. Kaleminde …’inde beyan edilen … model numaralı kamera cinsi eşyaların, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan fiziki muayenesinde, eşyaların bünyesinde herhangi bir kart girişi bulunmadığı ve kaydetme özellikleri olmadığının tespit edildiğini 1. ve 2. kalem muhteviyatı eşyaların …’i … olması gerektiği ve tespit edilen GTİP’te %20 ÖTV olduğu belirtildiğini, davalının Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca 16.03.2018 tarihinde …sayılı yazı ile davalı firmaya iş bu yanlış düzenlenen beyannamenin revize edilmesi aksi takdirde Gümrük Kanunu gereğince işlem yapılacağı bildirildiğini, ancak davalı firmaca iş bu yazıya rağmen revize işlemi gerçekleştirilmediğini, söz konusu yanlış işlem gereğince müvekkili firmaya 34.181,55 TL tutarında para cezası kesildiğini, müvekkilinin peşin ödeme indiriminden faydalanarak cezayı 25.636,16 TL tutarında ödediğini, müvekkil firma ile davalı firma arasında gerçekleştirilmiş olan görüşmeler neticesinde, davalı firma hatanın kendisinden kaynaklandığını kabul ederek, özür dilediğini ve müvekkil firmanın iyi niyetli olarak iş bu tutarı yarı yarıya ödemeyi kabul ettiğini, davalı firmaca yapılan görüşmelerde; davalı hissesine düşen yarı bedeli, ileride yapılacak gümrük işlemlerinden düşülerek ödeneceği taahhüdü verilmiş olup, iş bu hususta da gerçekleştirilmiş olan tüm görüşmelerin kayıt altına alındığını, yapılan görüşmelere rağmen kötü niyetli olarak müvekkil hakkında … 36. İcra Müdürlüğünce … esas nolu dosya ile 2.979,41 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin anlaşmaları bozduğunu ve daha önce sözlü olarak yapılan anlaşmaları iptal ettiğini temerrüde düştüğünü, davalı firmaya 15.11.2018 tarihinde … 12. Noterliğince düzenlenen … yevmiye numaralı ihtarname ile; “İhtarın tarafınıza tebliğine müteakip, 7 gün içerisinde 25.636,16 TL tutarında tarafınızın hatası nedeniyle ödenmiş olan para cezasının müvekkil firmaya ödenmesini, aksi halde ilgili mercilere şikâyetin yapılacağı ve her türlü yasal yola başvurulacağını tarafınıza ihtar ve ihbar ederiz.” şeklinde bildirimde bulunduklarını, müvekkili firma tarafından, para cezası olarak ödenen 25.636,16 TL nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalı firmadan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket vekili olarak tüm işlemleri hukuka ve vekilin özen yükümlülüğüne uygun olarak yerine getirildiğini, hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, taraflar arası yapılan anlaşmaya göre, müvekkil şirket, davacı tarafa gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, bu hizmet kapsamında davacı tarafın verdiği bilgi ve verilerle …tarihli, … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi eksiksiz hazırlandığını, gümrükçe onaylandığını, gümrük idaresi tarafından herhangi bir hata veya eksiklik müvekkil şirkete bildirilmeden işlemler tamamlandığını, daha sonra beyannamede yazılan kamera cinsi eşyaların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan muayene sonucunda yanlışlıklar olduğu iddia edildiğini ve yapılan yanlışlıkların düzeltilmesini bildirdiğini, davacı tarafın bu bildirimi kendilerine bildirmediklerini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yanlış yapıldığı iddia edilen işlem gereğince davacı firmaya 34.181,55-TL tutarında para cezası kestiğini, davacı tarafın ödeme indirimden faydalanarak 25,636,16-TL para cezası ödediğini, davacı tarafın idarenin yanlış işlem sebebiyle kesmiş olduğu para cezasını yargı yolunu tüketmeden doğrudan ödemiş olup haksız şekilde müvekkili şirketten rücu talebinde bulunduğunu, Gümrük vergi ve cezalarına karşı doğrudan yargı yoluna başvurulması mümkün olmayıp yargı yoluna başvurulabilmesi için öncelikli olarak idare nezdindeki itiraz yolunun tüketilmesi gerektiğini, bu kapsamda, itirazın reddi halinde dava yoluna başvurulmasının mümkün olduğunu, itirazın düzenlenen bir red karar ile reddedilerek yükümlüye tebliğ edilmesi halinde, dava açma süresinin itirazın reddine yönelik kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren başladığını, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettikleri beyanların tamamen gerçek dışı olduğunu, işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yerindeki İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olup davanın öncelikle yetkisizlikten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2021 tarih, …Esas ve … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine, dosyanın Mahkememizin 2021/486 Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava; davalı tarafından yanlış gümrükleme işlemi yapıldığı iddiasıyla davacı şirketin ödendiği beyan edilen para cezasının davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davalı tarafından yanlış gümrükleme işlem neticesinde davacı şirketin ödendiği beyan edilen para cezasının davalıdan tazmininin gerekip gerekmediği, davalının bu cezayı ödemeden sorumlu bulunup bulunmadığı hususları olduğunun tespitine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Karşı tarafın delillerine ve sonradan ortaya çıkacak vakıalara karşı ve yeni delil bildirme hakları saklı kalmak kaydıyla; ödeme belgelerine, telefon görüşme kayıtlarına, her türlü resmi kuruma, uzman görüşüne, her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … 36. İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyasına, Gümrük Beyannamesine, … 27. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesine, Ticari Defter ve kayıtlara, bilirkişi incelemesine, tanığa, yemine, keşife vs her türlü yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
20/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda:”Bilirkişi heyeti olarak dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler ile davacı … Şti. Unvanlı firma vekili Av. … ve Davalı … Müşavirliği vekili Av. … tarafından dosyada sunulan savunmalar ve cevaplı sunumlarla birlikte yukarıda açıklanan tespit ve değerlendirmeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacı …Ltd. Şti . Tarafından ithal edilen ürün ile ilgili olarak düzenlenen Gümrük Beyannamesi ve beyannamede gösterilen Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ile ilgili olarak … Gümrük Müdürlüğü muayene memuru tarafından yapılan inceleme sonucunda beyanname muhteviyatı ithal ürünün … ye tabi olması gerektiğinin tespit edildiğini ve bu sebep ile ithalatçı yükümlü davacı adına bila tarih ve … sayılı para cezası kararı alınmak suretiyle 34.181,55TL tutarında cezası uygulanmış bulunduğunu ve Gümrük Kanunun 242/1 fıkrası gereğince söz konusu idari para cezasının itiraz edilmeyerek indirimli bir şekilde 25.636,16TL olarak ödendiğinin görüldüğünü, yapılan işlemlerin mevzuata uygun yürütüldüğünün anlaşıldığı keza, 4458 sayılı Gümrük Kanunun ilgili maddeleri gereğince; davacı … Ltd. Şti’nin, davalı … Müşavirliği firmasından tahsil edeceği 25.636,16 TL borcun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
09/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda: “Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, faturalar, eksper raporu, tüm dosya içeriği ile yukarıda arz edilen inceleme ve değerlendirme ile Sayın Mahkeme tarafından yapılan ek görevlendirme neticesinde; İşbu davanın Gümrük Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca Gümrük İdaresi tarafından kesilen cezanın (muhatabı) kimin tarafından ödeneceği davası değil, gümrük mevzuatı uyarınca kesilen cezayı ödeyen ithalatçı davacı şirketin, gümrük müşavirliğini üstlenen davalı şirkete rücu davası olduğundan davanın esasına TBK’nın vekalet sözleşmesine ilişkin hükümlerinin öncelikli olarak uygulanması gerektiğini, davalı şirket yetkili olduğu ileri sürülen kişinin cezanın ilerideki işlemlerden mahsup edilmesi yönünde anlaşmayı kabullendiği CD kayıtlarının çözümüne ilişkin teknik çekincemiz saklı kalmakla birlikte, mail yazışmalarında davalı şirket yetkilisinin cezanın ödenmesini ve dekontunun kendilerine gönderilmesini istediği (16.03.2018 tarihli mail), ayrıca itiraz ve uzlaşma sürecine ilişkin vekalet istediği (16.03.2018 tarihli mail) ve bu vekaletin kendilerine gönderildiği (22.03.2018 tarihli mail); ancak gerek maillerin kronolojik olarak incelenmesinden gerekse davacı şirket yetkilisi tarafından “…” hitabıyla başlayan 16.04.2018 tarihli mailden davalı şirket ilgili yetkililerinin itiraz ve uzlaşma başvurularının ödemeden sonra yapılabileceği konusunda yanılgıya düştüklerinin değerlendirildiğini, dava dosyasında Gümrük İdaresi tarafından GTİP beyanın revize edilmesi yönünde ikaz içeren belgesinin davalı şirkete tebliğ edildiği yönünde bir veriye rastlanmamış olmakla birlikte beyana konu GTİP’in revize edilmesi işinin de davalı Gümrük Müşavirlik şirketinin görev kapsamına girdiği ve davacı şirkete tebligat yapılmış olsa bile bu yazının derhal gümrük müşavirine yansıtılmış olacağı hayatın olağan akışının gereği olarak değerlendirildiğini, somut olay incelendiğinde eşyanın tür ve miktarına ilişkin beyan ve bilgilerde hata olmadığı ve GTİP tercihinde hata olduğu anlaşılmakla davalı şirketin ilk GTİP beyanında kusurlu olduğunu, fakat davalı şirketin ilk GTİP türünü seçmekteki hatası; buna ilişkin tarifelerin sürekli değişmekte olduğu, çok karmaşık bulunduğu ve idarenin takdirinin de değişik yönlerde olabileceği düşünülürse başlı başına tazminat sebebi olarak değerlendirilmeyebileceğini; ancak somut olayda davalının sorumluluğunun gerçek sebebinin, ilk GTİP beyanının hatalı olması değil emtianın fiziki muayenesinden sonra GTİP beyanının idare tarafından tanınan süre içinde revize edilmemesi olduğu, zira davalı Gümrük Müşaviri şirketin, Gümrük Mevzuatı uyarınca eşyanın serbest dolaşıma girmesine kadar gümrük işlemlerini yürütmek ve takip etmek durumunda (TBK m.504 ve 506) olduğunun değerlendirildiğini, eşyaya ilişkin kaçakçılık işleminin yapılmamasının ithalat ve taşıma belgelerinde bir hata olmadığını sadece GTİP tercihinin hatalı olduğu gösterdiğini, ayrıca eşyanın serbest dolaşıma girmesinin ancak cezanın ödenmesinden sonra mümkün olduğunun değerlendirildiğini, idari işlemler bakımından hukuka uygunluk karinesinin geçerli olduğu ilkesi gereği, aksi mahkeme kararı ile sabit oluncaya kadar dava konusu cezai işlemin ve yapılan ödemelerin hukuka uygun olduğunun varsayılacağını, davacı şirketin davalı şirketin yukarıda arz edilen kusuru ile ödediği 25.636,16 TL cezayı davalı şirketten tahsile hakkı bulunduğunu, davacı şirket tarafından … 12. Noterliği aracılığı ile davalı şirket aleyhine keşide edilen ihtarname 19.11.2018 tarihinde davalı şirkete tebliğ olunmuş, ihtarnamede tebliğden itibaren yedi günlük ödeme süresi öngörüldüğüne göre bu yedi günün sonunda 27.11.2018 tarihinden itibaren davalı şirketin temerrüde düşmüş olduğu ve bu tarihten dava tarihine (16.07.2021) kadar 3095 sayılı Kanun 2. maddesi uyarınca avans faizi oranına göre hesaplanacak faizi de talep edebileceğini, yapılan hesaplamaya göre temerrüt tarihi ile dava tarihi arasındaki toplam işlemiş faiz alacağının 11.307,30 TL olduğunun değerlendirildiği yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. ”
Bilirkişi ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, gümrük mevzuatı gereği uygulanan cezayı ödeyen davacı şirketin ödediği bedeli gümrük müşaviri olan davalı şirketten tazmini istemine ilişkindir. Davacının gümrük müşavirliği hizmeti almak konusunda davalı ile anlaştıkları ve bu hususta davalıya vekaletname verdiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı şirket tarafından ithal edilen ürün ile ilgili olarak düzenlenen Gümrük Beyannamesi ve beyannamede gösterilen Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ile ilgili olarak Ambarlı Gümrük Müdürlüğü muayene memuru tarafından yapılan inceleme sonucunda beyanname muhteviyatı ithal ürünün%20 ÖTV ye tabi olması gerektiğinin tespit edildiği ve bu sebep ile ithalatçı yükümlü davacı adına bila tarih ve … sayılı para cezası kararı alınmak suretiyle 34.181,55TL tutarı para cezası uygulanmış bulunduğu ve Gümrük Kanunun 242/1 fıkrası gereğince söz konusu idari para cezasının itiraz edilmeyerek indirimli bir şekilde 25.636,16TL olarak ödendiği, alınan 09/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre GTİP beyanını yapmanın gümrük müşavirinin görevi olduğu, gümrük müşavirinin bu beyanı ithalatçı davacı şirketin sunduğu belgelere , başka bir ifadeyle ithalat ve taşıma belgelerine göre yaptığı, yani eşyanın tür ve niteliğine ilişkin doğru belgeleri sunmanın ithalatçının görevi, bu belgelere göre doğru GTİP türünü seçmenin gümrük müşavirinin görevi olduğu, somut olay incelendiğinde eşyanın tür ve miktarına ilişkin beyan ve bilgilerde hata olmadığı ve GTİP tercihinde hata olduğu anlaşılmakla davalı şirketin ilk GTİP beyanında kusurlu olduğu, fakat davalı şirketin ilk GTİP türünü seçmekteki hatası; buna ilişkin tarifelerin sürekli değişmekte olduğu, çok karmaşık bulunduğu ve idarenin takdirinin de değişik yönlerde olabileceği düşünülürse başlı başına tazminat sebebi olarak değerlendirilmeyebileceği; ancak somut olayda davalının sorumluluğunun gerçek sebebinin, ilk GTİP beyanının hatalı olması değil emtianın fiziki muayenesinden sonra GTİP beyanının idare tarafından tanınan süre içinde revize edilmemesi olduğu, zira davalı Gümrük Müşaviri şirketin, Gümrük Mevzuatı uyarınca eşyanın serbest dolaşıma girmesine kadar gümrük işlemlerini yürütmek ve takip etmek durumunda (TBK m.504 ve 506) olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporu, tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli bulunmuştur. Dava konusu somut olayda, davalının sorumluluğunun gerçek sebebinin, ilk GTİP beyanının hatalı olması değil emtianın fiziki muayenesinden sonra GTİP beyanının idare tarafından tanınan süre içinde revize edilmemesi olduğunun ve davalı Gümrük Müşaviri şirketin, Gümrük Mevzuatı uyarınca eşyanın serbest dolaşıma girmesine kadar gümrük işlemlerini yürütmek ve takip etmek durumunda olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu durumda davalı gümrük müşavirliği şirketinin temsilde gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması nedeniyle TBK 506. Maddesine uygun davranmadığı ve davacının uğradığı zarardan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı şirket tarafından … 12. Noterliği aracılığı ile davalı şirket aleyhine keşide edilen ihtarnamenin 19.11.2018 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, ihtarnamede tebliğden itibaren verilen yedi günlük süre sonunda 27.11.2018 tarihinden itibaren davalı şirketin temerrüde düşmüş olduğu ve davacının 27.11.2018 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne 25.636,16-TL ‘ nin 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABÜLÜ ile 25.636,16-TL ‘ nin 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.751,21.-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 437,81.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye1.313,40.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen peşin alınan 437,81.-TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 3.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 665,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.300,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır