Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/474 E. 2022/136 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/474
KARAR NO : 2022/136

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … nolu bağımsız bölüm için, düzenleme şeklinde … 17. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye no’lu konut satış vaadi sözleşmeleri yapıldığını, yine aynı projedeki değişik bağımsız bölümler için davalı … şirketi ile davacının yetkilisi olduğu …’ün yetkilisi olduğu diğer şirketler arasında da sözleşmeler yapıldığını, bu çerçevede toplam 5 adet bağımsız bölümün, davacı şirkete ve …’ün yetkilisi olduğu diğer şirketlere devrinin yapılması kararlaştırıldığını, davalılardan … şirketinin davacıya borçlu olduğunu, aynı zamanda diğer davalı …şirketinin … Projesindeki konutları pazarlamaya tek yetkili firma olduğunu, … şirketi borcunu … firmasının söz konusu projesindeki dairelerle ödemeyi teklif ettiğini ve bu çerçevede Satış Vaadi sözleşmeleri yapıldığını, yani, sözleşmelerin amacının … A.Ş.’nin, …’ün yetkilisi olduğu davacı şirket ve diğer şirketlere olan borcunu satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümlerin tapu devri ve teslimi şeklinde ifa etme amacı oluşturduğunu, buna göre, taraflarca davacıya teslim edilecek dairelerin toplam satış bedeli olan yaklaşık 12 milyon TL’nin büyük bir kısmı olan 9 milyon TL’sinin, …şirketinin projeyi pazarlamaya yetkili kıldığı … A.Ş. tarafından ödenmesi kararlaştırıldığını, davalı … Konut şirketi tarafından, davacının yapacağı ödemeler için çek ve senetler alındığını, …A.Ş.’de kullanılabilir hesabı olduğuna ilişkin belgeleri davacıya verdiğini, ödeme gücü olduğu hususunda güven uyandırdığını ve ayrıca diğer davalı Kuzu şirketine de … çekleri verdiğini, … şirketi ile yapılan sözleşmeler uyarınca … tarafından ödenecek tutar dışında kalan 5 adet bağımsız bölüme karşılık toplamda 3.000.000 TL tutar, davacı tarafından davalılara ödenerek taşınmazların tapu devrinin yapılmasının amaçlandığını ve bu kapsam da davacının yetkilisi olduğu şirketlerce … firmasına çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığını, davacı şirketin bu kapsamda … Projesinde … yevmiye no’lu sözleşmeye konu 22 nolu bağımsız bölüm için 13.12.2017 tarihinde 5.490,76 USD, 8.1.2018 tarihinde 5.489,75 USD,12.2.2018 tarihinde 5.490,03 USD, 8.3.2018 tarihinde 5.490,03 ve 11.4.2018 tarihinde 49.410,07 USD,10.5.2018 tarihinde 7.320,04 USD ve 12.6.2018 tarihinde 7.320,04 olmak üzere toplamda 86.010,72 USD ödendiğini, davacı şirketin ödemelerini iyiniyet çerçevesinde yapmış olmasına karşın, … şirketi … firmasının bakiye ödemeleri tarafına yapmadığını gerekçe göstererek, davacıya gönderilen ihtarname ile sözleşmeye konu senetlerin ödenmediğini, temerrüde düşüldüğünü, bu nedenle satış vaadi sözleşmesinin feshedildiği ve yapılan ödemelerin cezai şart, kullanım bedeli vs. bedeller için mahsup edildiğinin belirtildiğini, davalı şirketlerin davacıya karşı birlikte hareket ettiklerini, … şirketi diğer davalı … şirketinin davaya konu projedeki taşınmazların pazarlanması hususunda ticari ortağı ve yetkili kılınan firma olduğunu, davalıların iç ilişkisinin davacı firmayı ilgilendirmemekle birlikte, … ile … şirketi arasında yapılan 10.4.2018 tarihli tutanakta davacıya devri gereken dairelerin borcunun olmadığı ve tapu devrinin yapılacağı açıkça davalılarca kabul edildiğini, hal böyle iken, … şirketi tarafından tamamen kötü niyetli şekilde sözleşmenin feshedilmesi ve davacı tarafından yapılan ödemelerin alıkonulması hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davalılardan …Toplu Konutun bugüne kadar ödemeler yapılmadığını, hatta kendi fiili ile meydana getirdiği durumdan yararlanarak ödemelerin davacı tarafından yapılamayacağının beyan edildiği gerekçesi ile sözleşmeyi feshettiğini belirttiğini, davalılar birlikte hile yaparak davacıya borçlarını ifa etmek bir yana davacının zararının daha da fazla artmasına neden olduklarını, davalı … şirketine davacı tarafından keşide edilen … 15. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile her türlü yasal hakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 gün içinde, 86.010,72 USD’nin ödeme tarihlerinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte davacının belirtilen hesabına ödenmesi, aksi halde yasal hakların kullanılacağı bildirildiğini, iş bu ihtarımız 7 Ocak 2019 tarihinde davalı Kuzu şiketine tebliğ edildiğini, ancak davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, davalıların ödenen tutarını cezai şart olarak alıkoymasının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup kabul edilemez olduğunu, davalıların sözleşmeyi haksız feshettiği, sözleşmeye konu taşınmazları üçüncü kişilere devrettiği ve davacının yapmış olduğu ödemeler nazara alındığında … Projesinde davalılar üzerinde yer alan taşınmazlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine, … 17. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye no’lu konut satış vaadi sözleşmelerinin haksız feshi ve davalıların edimlerini ifa etmemesi nedeniyle, davacı tarafından söz konusu sözleşme gereği davalılara ödenmiş olan 86.010,72 USD’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik, 1.500 USD’sinin, ödeme tarihlerinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama masraf ve giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/KARŞI DAVA: Davalı … A.Ş. vekili cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17’nci maddesi kapsamında yetki sözleşmesi düzenlemesi ile … Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmış olup Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkisi dışında olduğunu, huzurdaki davaya konu sözleşme gereği sadece müvekkil şirket defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğini, davacı, müvekkil şirketin sözleşmeyi haklı nedenle feshi dolayısıyla müvekkil şirkete borçlu durumda olduğunu, uyuşmazlık konusu 08.11.2017 tarihli sözleşme yalnızca müvekkil şirket ile davacı arasında akdedildiğini, dolayısıyla davacının dilekçesinde iddia ettiği gibi üç taraflı beyan ve taahhütler içeren bir sözleşme söz konusu olmadığını, diğer davalı şirket müvekkil şirketin ödeme kabul etmeye veya sözleşme yapmaya yetkili acentesi olmadığını, müvekkil şirket tarafından diğer davalı şirketin borcunun üstlenilmesi ve borcuna katılmanın söz konusu olmadığını, davacının sunduğu 10/04/2018 tarihli tutanak müvekkilin elindeki orijinal nüsha ile örtüşmediğini, müvekkil şirket davacının yapmış olduğu 86.010,72-USD tutarındaki ödemeyi mahsup etmiş olup fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımızın da saklı tutulmasını, müvekkil şirketin iade etmesi gereken bakiye kaldığı düşünüldüğünde dahi sözleşme kapsamında iadenin faizsiz olarak yapılacağını, davanın reddine karar verilmesini ve karşı dava yönünden taleplerinin, şimdilik bilirkişi raporundan sonra arttırılmak üzere 100.000-TL kısmının dava tarihi itibarıyla işleyecek gecikme faizi ile davacı tarafından müvekkili şirkete ödenmesini ve müvekkili şirketin davacı ile diğer davalı şirket arasındaki borç ilişkisine ilişkin hukuki sorumluluğu bulunmadığının tespitine karar verilemesini talep etmiştir.
Davalı …’ye usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamışlardır. Davalı …’nin HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacakları tespit edilmiştir.
DELİLLER:Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticari sicil kayıtları, …A.Ş Ön Ödemeli Satış Vaadi Sözleşmesi örneği, … 15. Noterliği’nin … tarihli ihtarname örneği ve …Bankası A.Ş’ye ait fatura örnekleri delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin haksız feshedildiği ve davalıların edimlerini ifa etmediği iddiasıyla açılan kısmi alacak, karşı dava ise sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart, ecrimisil ve sözleşmede kararlaştırılan diğer alacakların tahsili istemine ilişkin alacak istemine ilişkindir.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacı vekiline … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/07/2020 tarihli tensip tutanağı ara kararı gereğince arabuluculuk tutanağını sunması 1 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 28/08/2020 tarihli dilekçe ekinde arabuluculuk son tutanağı aslını sunmuştur. … numaralı ticari uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde arabuluculuk sürecinin başladığı tarih 18/08/2020, arabuluculuk sürecinin bittiği tarih 28/08/2020 olarak belirtilmiştir. İş bu asıl ve birleşen davanın birarada açıldığı tarih 15/11/2019, … 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, …Karar sayılı dava dosyasından verilen görevsizlik kararı sonrası … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas sırasına kaydolma tarihi de 24/07/2020’dir. Bu bu veriler dikkate alındığında asıl ve birleşen davanın birarada açıldığı tarih ile karşı dava tarihinde ve görevsizlik kararı sonrası Asliye Ticaret Mahkemesi’nin esasına kaydolduğu tarihte dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmadığı ve hatta arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın tutulmadığı sabittir. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/3187 Esas 2021/762 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2021/2133 Esas 2021/1723 Karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/2409 Esas 2021/3036 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır. Davacı ve karşı davacı tarafça dava öncesi arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmediği anlamıştır. Dava ve karşı davanın alacak talebini içermesi nedeniyle zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Bu husus dava şartı olup, dava şartları mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınırlar. Bu nedenlerle dava, birleşen dava ve karşı davanın dava şartı yokluğundan ayrı ayrı usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
A)Mahkememiz asıl dava dosyasında;
1-Dava ve karşı davanın dava şartı yokluğundan ayrı ayrı usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince asıl dava yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 147,97 TL harcın mahsubu ile artan 67,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince karşı dava yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Asıl davada davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 7/1. maddesine göre belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücretinin, asıl davada davacı …’nden alınarak, asıl davada davalı …’ne verilmesine,
7-Karşı davada davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’nin 7/1. maddesine göre belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücretinin karşı davada davacı …’nden alınarak, karşı davada davalı …’ne verilmesine,
B)Mahkememiz dosyası ile birleşen … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı dava dosyasında;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacı …’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davada davacı/karşı davalı vekili ve asıl davada davalı/karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, birleşen davada davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2022
Katip …

Hakim …