Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/467 E. 2023/158 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/467 Esas
KARAR NO : 2023/158

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizin 03/11/2015 tarih, 2015/1024 esas ve 2015/644 karar sayılı dosyasında verilen karar gereği, dosya mahkememizin 2015/975 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, Mahkememizin 2015/975 esas sayılı dosyasında verilen 18/01/2016 tarihli kararın (2) numaralı ara kararı ile dosya tefrik edilerek mahkememizin 2016/50 Esasına kaydı yapılmış, Mahkememizin 28/02/2019 tarih, 2016/50 Esas ve 2019/201 Karar sayılı ilamının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/2438 Esas ve 2021/1015 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verilmiş olmakla dosya Mahkememizin yukarıda yazılı esas sayılı sırasına kaydedilmiş olmakla, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ-İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin, … İlçe Emniyet Müdürlüğü… Amirliğinde … sicil numarası ile ülkesine hizmet eden bir polis memuru olduğunu, müvekkilinin olay günü … Sulh Ceza Hakimliğinin…tarih ve … D.iş sayılı kararına istinaden, …. Mahallesi … Caddesi üzerinde bulunan Plaka Tanıma Sisteminin bulunduğu nokta önünde, … kod numaralı 4 ekip arası ile risk analizine dayalı olarak ilçede meydana gelebilecek kaçakçılık olaylarının önlenmesi için, şüpheli araçlar üzerinde gerekli incelemeleri yapmak üzere, gerekli güvenlik önlemlerini alıp, işaret ve uyarıcı materyaller kullanılarak bir uygulama noktası oluşturulduğunu, uygulama noktasının …metre gerisinde … plakalı … marka ve … plakalı … markalı iki aracın da …Garajının önünden döndüğünün fark edildiğini, polis ekiplerinde şüphe oluşturduğu için müvekkilinin de içinde olduğu dört ekip tarafından söz konusu şüpheli araçların takibe alındığını, bu iki araca … plakalı aracın da dahil olduğunu ve bu durumun polis ekiplerindeki şüpheyi arttırdığını, … plakalı …’un sevk ve idaresinde olan aracın uygulama noktasını gördüğü halde kasten hızını kesmediğini, önce dubalara çarptığını, akabinde de ekip aracına çarparak aracın yanında bulunan müvekkilinin yaralanmasına sebep olduğunu, daha sonra …plakalı aracın sürücüsü müvekkiline tekrar çarparak, müvekkilinin havaya fırlamasına ve başını taşa çarparak yaralanmasına sebep olduğunu beyanla trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybı olan ve yüzünde sabit iz kalan müvekkili için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile, tedavi giderleri için şimdilik 1.000,00-TL, işten uzak kalması sebebiyle şimdilik 1.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın ve 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/08/2014 tarihinden başlamak üzere en yüksek faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesinde davacının adresinin bulunmadığını, birleşen davanın, kazaya karışan araç sürücülerine ve işletenlerine ihbar edilmesini, müvekkili kurumun sorumluluğuna gidilebilmesi için dava dilekçesinde belirtilen araçların kaza tarihinde geçerli zorunlu trafik poliçesinin olmaması gerektiğini, bu hususun tramer kayıtlarından araştırılması gerektiği, müvekkili kurumun tedavi giderlerini karşılamak gibi bir yükümlüğünün bulunmadığını, işten uzak kalması sebebiyle tazminat talebinin de reddi gerektiğini, sgk tarafından davacı yana iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, savcılık soruşturulması safahatinin belirlenmesi ve ceza davası açılmış ise neticesinin beklenmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan araca ait kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun temerrüdü söz konusu olmadığnıdan faiz talebi ve faizin başlangıç tarihinin kabul edilmemesi gerektiğini beyanla esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddine, avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … vekili 22/07/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde ve özetle: Meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını asıl mağdurun müvekkili olduğunu, olayın meydana geldiği yerde kolluk tarafından herhangi bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacılarca tutulan tutanaklara objektif yaklaşılmasının beklenilemeyeceğini, davacı ve arkadaşlarının kendi kusurlarından dolayı meydana gelen kazadan dolayı ve objektif düzenlenmemiş tutanaklara dayanarak müvekkiline kusur isnadında bulunmalarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Tedavi evrakları celbedilmiş, … 1.Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 1.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … Karar sayılı raporunda özetle; … oğlu 1987 doğumlu …’in 28/08/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yaralanmak suretiyle ve meslek grup numarası bildirilmekle Gr1 (bir) kabul olunarak;
Gr1 XII (6a……25) A%29*1/3 = %9.66 E cetveline göre % 8.1 (yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/12/2017 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın mahkememizce resen seçilecek kusur ve aktueryal hesap uzmanı bilirkişlerden oluşacak heyete tevdii ile dava konusu kazada kusur durumuna ilişkin ve davacının maddi zararının varlığına ve miktarına ilişkin rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda trafik bilirkişisi…ve Aktüerya hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 28/02/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; davalı sürücü …’un olayda %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacı görevli polis memuru …’in olayda kusursuz olduğu, aktürelya yönünden değerlendirme neticesinde; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 9.747,27-TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 144.003,68-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 26/04/2018 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”…Dosyanın daha önce rapor tanzim eden, hesap bilirkişisine tevdii ile tarafların itirazları doğrultusunda ve davacının devlet memuru oluşu da göz önüne alınarak ilgili Yargıtay içtihatları doğrultusunda ek rapor tanzimi istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda aktüerya uzmanı … tarafından tanzim edilen 23/07/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; taraf vekillerinin itirazları dikkate alınarak hesaplamanın yeniden yapıldığı, davacıya kaza nedeniyle gelen yazı cevapları doğrultusunda yapılan bir ödeme bulunmadığından zarardan indirim yapılmadığı, davalının geçici iş göremezlik itirazları yönünden değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararı talep edebileceği mahkemece değerlendirildiği takdirde davacının zararının 11.414,09-TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 167.006,15-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 03/12/2018 havale tarihli talep arttırım dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesinde talep edilen 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, 500,00-TL olan geçici iş göremezlik taleplerini 10.914,09-TL arttırarak 11.414,09-TL’ye 500,00-TL olan sürekli iş göremezlik taleplerini ise 166.506,15-TL artırarak 167.006,15-TL’ye arttırdıklarını, 11.414,09-TL geçici iş göremezlik ile 167.006,15-TL sürekli iş göremezlik tazminatlarının temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 28/02/2019 tarih, 2016/50 Esas ve 2019/201 Karar sayılı ilamı ile; ”1-Davacının maddi tazminat talebinin; 05/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde istenilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 167.006,15-TL sürekli iş göremezlik zarınının davalı … yönünden 28/08/2014 kaza tarihinden, davalı … hesabı yönünden 26/10/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve … hesabı yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın 28/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birliket davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebinin reddine,…” karar verildiği, işbu karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/2438 Esas ve 2021/1015 Karar sayılı ilamı ile; ”…İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Davalı tarafından ibraz edilen tramer kayıtlarına göre, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle SS Koru Sigorta Kooperatifi tarafından düzenlenen ZMMS sigorta poliçesinin olduğu, ancak kayıt içeriğinden poliçenin satıştan dolayı iptal edildiği anlaşılmıştır
Bu durumda mahkemece dava konusu aracın davalı … tarafından düzenlenen geçerli bir sigorta poliçesinin olup olmadığı, geçerli bir poliçe varsa aslı, poliçe iptal edilmiş ise bununla ilgili tüm belgeler (satış sözleşmesi, zeyilname vs.) ile 27/08/2014 kaza tarihinde davaya konu aracın kimin adına kayıtı olduğuna ilişkin belgelerin bulunduğu yerden getirtilmesi ve sonucuna göre davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken bunun yapılmamış olması HMK’nın 353/1-a/6.maddesi kapsamında ki hali oluşturacağından, davalı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6.maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca;
1-)Davalı … Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,…” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2021/467 Esas sayılı sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
S.S. Koru Sigorta A.Ş (Eski Unvan S.S. Koru Sigorta Kooperatifi)’nin 14/11/2022 tarihli havale tarihli müzekkere cevabi yazısında; Mahkememizin 07/11/2022 tarihli müzekkeresi gereği sistemleri kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde;
-124745-1 numaralı hasar dosyasının açıldığının anlaşıldığı,
-Dosya ile ilgili 31/07/2019 tarihinde Gültekin Gepek adına 175.550,00-TL hasar ödemesi yapılmış olup, ödeme dekontlarının ekte olduğu,
-33 E 2787 numaralı plakanın 479997 numaralı ZMMS poliçesinin onaylı suretinin ekte sunulduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve 6098 Sayılı Kanunun 56/2 maddesi kapsamında haksız fiil failine yönelik manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 Sayılı Kanunun 56/2 maddesi uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir.

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Yukarıda anılan düzenlemeler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/2438 Esas ve 2021/1015 Karar sayılı ilamı, S.S. Koru Sigorta A.Ş (Eski Unvan S.S. Koru Sigorta Kooperatifi)’nin 14/11/2022 tarihli havale tarihli müzekkere cevabi yazısı ve ekleri, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın 28/08/2014 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi olan 28/08/2014 tarihi itibariyle 33 E 2787 plakalı aracın S.S. Koru Sigorta A.Ş (Eski Unvan S.S. Koru Sigorta Kooperatifi)’nin 14/11/2022 tarihli havale tarihli müzekkere cevabi yazısı ve eklerinden de anlaşılacağı üzere S.S. Koru Sigorta A.Ş nezdinde geçerli bir poliçesinin bulunduğu anlaşıldığından Mahkememizce davalı … Hesabı aleyhine açılan maddi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Diğer davalı … yönünden ise; Mahkememizin 28/02/2019 tarih, 2016/50 Esas ve 2019/201 Karar sayılı ilamının ”1” numaralı bendinde yer alan; ”Davacının maddi tazminat talebinin; 05/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde istenilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 167.006,15-TL sürekli iş göremezlik zarınının davalı … yönünden 28/08/2014 kaza tarihinden, davalı … hesabı yönünden 26/10/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve … hesabı yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” yönelik karar ile aynı ilamın ”2” numaralı bendinde yer alan; ”Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın 28/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birliket davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebinin reddine,” yönelik kararlar davacı ve davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştiğinden davalı … hakkında işbu davada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Zira İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/2438 Esas ve 2021/1015 Karar sayılı ilamında da açıkça ”İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;…” ibaresinin yer aldığı görülmektedir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davalı … Hesabı aleyhine açılan maddi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Davalı … yönünden ise;
Mahkememizin 28/02/2019 tarih, 2016/50 Esas ve 2019/201 Karar sayılı ilamının ”1” numaralı bendinde yer alan; ”Davacının maddi tazminat talebinin; 05/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde istenilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 167.006,15-TL sürekli iş göremezlik zarınının davalı … yönünden 28/08/2014 kaza tarihinden, davalı … hesabı yönünden 26/10/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve … hesabı yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” yönelik karar ile aynı ilamın ”2” numaralı bendinde yer alan; ”Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın 28/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birliket davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebinin reddine,” yönelik kararlar davacı ve davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştiğinden davalı … hakkında işbu davada yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
3-Red kararına karşı, davalı … Hesabından talep edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Hesabı’na verilmesine,
5-Davacı tarafça BAM kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Hesabı tarafından yatırılan ve kullanılan toplam 200,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … Hesabı vekilinin huzurunda, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip
¸

Hakim
¸