Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/439 E. 2022/767 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/439 Esas
KARAR NO : 2022/767

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket tarafından kasko sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 08/10/2019 tarihinde davalı …’ın işleteni olduğu ve diğer davalı … AŞ tarafından sigortalı bulunan … plakalı araç ile çarpıştığını, davalı sürücünün kaza sonrası olay yerini terk ettiğini, sigortalı … plakalı araçta zararın meydana geldiğini, davalı … şirketinin meydana gelen zarardan 2918 sayılı KTK md.91 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473.maddesi gereğince, davalı araç sahibinin ise 2918 sayılı KTK md.85 gereğince sorumlu olduğunu, sigortalı … plakalı araçta meydana gelen zarar nedeniyle taraflarınca sigortalılarına ödenen 14.051,97 TL sigorta tazminatının haksız fiil tarihi olan 08/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 15.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29/12/2020 tarih, …Esas ve … Karar sayılı ilamı ile; ”Davanın görev nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal sürede talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” karar verildiği, işbu karara davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 20/05/2021 tarih, 2021/328 Esas ve 2021/895 Karar sayılı ilamı ile; ”Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,…” karar verilmiş ve dosyanın Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2021/439 Esas sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından açılan davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini, davacı şirketin, müvekkiline ait aracın, sigortacısı olduğu … plakalı araca çarptığını iddia ettiğini, ancak dosya incelendiğinde, davacının bu hususa dair hiçbir delilinin olmadığının görüleceğini, zira davacının delil olarak göstermiş olduğu kaza tutanağı incelendiğinde; kaza tutanağının, davacının sigortalamış olduğu araç sürücüsünün beyanları ile oluşturulduğunu, müvekkilinin kullanmış olduğu aracın çarptığını gösterir bir delilin bulunmadığının açık olduğunu, müvekkiline ait aracın, kaza tutanağının tutulmuş olduğu 08.10.2019 tarihinde herhangi bir araca çarpmadığını ve herhangi bir kazaya karışmadığını, dolayısı ile araç sürücüsünün beyanları üzerine hazırlanmış maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağındaki beyanları kabul etmediklerini beyanla davacının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 11/12/2018-2019 tarihlerini kapsayan … numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olup, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun işbu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın, hak sahibi olduğunu ispat edememiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu kaza tespit tutanağı incelendiğinde, kaza tespit tutanağının lafzı beyan üzerine hazırlanmış olduğunu, sigortalı … plakalı aracın kazaya gerçekten sebebiyet verip vermediği hususunun belirsizliğini koruduğunu, nitekim kaza saatinin erken bir saat olması, yine davacı tarafın kazanın etkisi ile doğru bir plaka alıp almadığının tespitinin mümkün olmadığını, kaldı ki … plakalı aracın malikinin de kendisinin böyle bir kazaya karışmadığına ilişkin samimi beyanlarda bulunduğunu, yine velev ki, sigortalı işbu kazaya karışmış olduğu düşünülse dahi, aracın kaza tarihlerini kapsayan kasko sigortası olduğu ve bir çarpışma söz konusu olması halinde kendi aracında da hasar meydana geleceği ve hayatın doğal akışı gereği bu hasarı kasko sigortacısından yaptıracağının düşünülmesi gerektiğini, ancak görüleceği üzere kasko sigortacısından da böyle bir talebin söz konusu olmadığı, bu sebeple davacı … şirketinin öncelikle hak sahibi olduğunu ve taraflarına bu davayı açma hakkına haiz olduğunu ispatlaması gerektiğini, davaya dayanak gösterilen kaza tespit tutanağının davacı tarafın sigortalısının beyanı ile düzenlenmiş olması, kamera kaydı, olay yeri görüntüsü, görgü tanığı vb. delillerinin olmaması sebebi ile işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyaları celbedilmiş, … ve … plaka sayılı araçların malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları celbedilmiş, … plaka sayılı aracın tramer kaydı celbedilmiş, 08/10/2019 tarihli, … trafik kazası defter kayıt sıra numaralı maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ve alkol tespit tutanağı celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 16/12/2021 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; “…davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen … uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak, mahkememizce re’sen seçilecek hasar ve kusur konularında uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Hasar konusunda uzman … ve kusur konusunda uzman … tarafından tanzim edilen 24/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Kusur Durumu Değerlendirilmesi Neticesinde;
A -… plakalı otomobil sürücüsü …’ın maddi hasar ile neticelenen trafik kazasında kusursuz olduğu,
B – … plakalı kamyon sürücüsünün maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz ) oranında asli derecede kusurlu olduğu
Maddi Hasarlı İlye Neticelenen Olayda;
….” hususi otomobilin olay tarihi itibari ile karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda aracın kasko ekspertiz raporunda belirtilen hasarın kaza tespit tutanağında belirtilen hasar ile uyumlu olduğu, kasko ekspertiz raporunda tespit edilen hasar miktarı KDV dahil 14.051,97TL (ondörtbinellibirliradoksanyedikuruş) hasar miktarının yapılan piyasa araştırması sonucunda kadri maruf olduğu, tespit edilen hasar miktarı ile ilgili davalı … şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, sigortalısına ödeme yapan davacının rücuen tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazayı … plakalı aracın gerçekleştirip gerçekleştirmediği, gerçekleştirmiş ise dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu hasar meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek hasarın tutarının ne olduğu, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu ödeme karşılığında davacının davalılardan rücuen alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı ile bunun davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 sayılı Kanun’un 50.maddesi uyarınca zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Yukarıda anılan düzenlemeler, iddia, savunmalar ve alınan bilirkişi raporlarına göre;eldeki davada davacı taraf, kendisi tarafından kasko sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 08/10/2019 tarihinde davalı …’ın işleteni olduğu ve diğer davalı … AŞ tarafından sigortalı bulunan … plakalı araç ile çarpıştığı, davalı sürücünün kaza sonrası olay yerini terk ettiği, sigortalı … plakalı araçta zararın meydana geldiği, sigortalı … plakalı araçta meydana gelen zarar nedeniyle taraflarınca sigortalılarına ödenen 14.051,97 TL sigorta tazminatının haksız fiil tarihi olan 08/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf yukarıda detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaflardan çözülmesi gereken ilk husus, dava konusu kazayı … plakalı aracın gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususudur. Zira TBK md.50 gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispatla mükelleftir. Her ne kadar mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporunda …” hususi otomobilin olay tarihi itibari ile karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda aracın kasko ekspertiz raporunda belirtilen hasarın kaza tespit tutanağında belirtilen hasar ile uyumlu olduğu, kasko ekspertiz raporunda tespit edilen hasar miktarı KDV dahil 14.051,97TL (ondörtbinellibirliradoksanyedikuruş) hasar miktarının yapılan piyasa araştırması sonucunda kadri maruf olduğu tespit edilmişse de, yine işbu bilirkişi raporunda belirtildiği ve kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kaza tespit tutanağının davacının beyanı üzerine tanzim edildiği, davacının beyanı ve işbu kaza tespit tutanağı nazara alınarak kusur tanzimine gidildiği, bununla birlikte davacının beyanını doğrular/destekler nitelikte hiçbir delilin dosyada yer almadığı başka bir deyişle davayı konu kazayı … plakalı aracın gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin davacı beyanı dışında hiçbir delil ile ispat edilemediği anlaşıldığından TBK md.49,50, 2918 sayılı yasanın 85 ve 91 maddeleri gereğince davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 239,98-TL harçtan mahsubu ile kalan 159,28-TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
3-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin huzurunda, davalı … vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸