Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/436 E. 2022/737 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/436 Esas
KARAR NO : 2022/737

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin sigortalısı olan …’ya ait … plakalı araç tarafından 29.01.2019 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, somut olayda Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünce 23.09.2010 tarihinde yayınlanan … no.lu sektör duyurusu uyarınca; bağımsız eksper … tarafından araçta oluşan hasar onarım miktarının tespitinin yapıldığını, bu kaza sonucunda müvekkilinin aracında oluşan hasar onarım bedelinin, işbu dilekçenin ekinde sunulan eksper raporuyla KDV dahil 38.717,63-TL olarak tespit edildiğini, her ne kadar eksper tarafından hasar bedeline ilişkin bir tespitte bulunulmuşsa da, yargılama sırasında celbedilecek belge, resim ve sair deliller doğrultusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hasar onarım alacaklarının miktarının belirlenebilir hale geleceğini, bu nedenle davalarının belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, TBK’nın 49.maddesi uyarınca somut olayda davalının sigortalısının, müvekkilini kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığının ve bunu tazminle yükümlü olduğunun açık olduğunu, söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen hasar onarım bedeli ve değer kaybının tazmini amacıyla … tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna … sayılı dosya ile başvuruda bulunduklarını, başvuru neticesinde dosyanın bilirkişi …’e tevdi edildiğini ve araçta 32.962,18-TL hasar bedelinin tespit edildiğini, 23.03.2020 tarihinde,… sayılı karar ile 10,00-TL hasar ve 10,00-TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplamda 20,00-TL bakımından başvurunun kabulüne şeklinde uyuşmazlık hakem kararı verildiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama dikkate alındığında müvekkilinin bakiye tazminat alacağının tahsili amacıyla 11.09.2020 tarihinde … sayılı dosya ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğunu, başvuru neticesinde 25.01.2021 tarihli … verildiğini, verilen karara 11.01.2021 tarihinde … sayılı itiraz da bulunulduğunu, itiraz üzerine 12.04.2021 tarihli … sayılı karar ile itiraz hakem heyeti tarafından “uyuşmazlığın yetkili mahkemece çözülmesi gerekliliğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verildiğini, işbu sebeple hasar ve değer kaybı bedeli yönünden huzurdaki davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22.Maddesinin 17.fıkrası gereğince, bağımsız eksper tarafından düzenlenen raporların birinci dereceden delil niteliğinde olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketinin; kaza sebebi ile oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan, oluşan hasar kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 06.08.2020 tebliğ tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ve 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesi uyarınca 15 gün içeresinde yazılı cevap verilmesi veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkile de bir ödemenin yapılmadığını, bu nedenle kaza nedeni ile oluşan hasar onarım bedelini davalı sigorta şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini beyanla belirsiz alacak davası niteliğindeki iş bu davada, alacaklarının belirgin hale gelmesine müteakip artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; kaza sebebi ile oluşan hasar onarım alacaklarının şimdilik 100,00 TL’sinin ve değer kaybı alacaklarının şimdilik 10,00 TL’sini, ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın kesinleşen mahkeme ilamına rağmen aynı taleple taraflarına yeniden husumet yöneltmesinin usulen mümkün olmadığını, işbu davadan önce davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’nun …sayılı dosyasıyla aynı olay ve aynı taleplere istinaden aynı davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine tahkim başvurusunun ikame edildiğini ve bu dosyanın … sayısıyla karara çıktığını ve bakiye araç hasarı tazminatı yönünden esas itibariyle başvuru karara çıkmak suretiyle dosyanın kapatıldığını, karara çıkan bu rakam üzerinden hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı yönünden ferileriyle birlikte 543.94-TL karşı yana ödendiğini, işbu nedenle mahkemenizce, konu talebe ilişkin kesin hüküm bulunması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine yöneltilebilecek tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu trafik kazasının 29.01.2019 tarihinde meydana geldiğini, zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, bu davanın ise 29.06.2021 tarihinde, olay tarihinden 2 yıl 5 ay sonra açıldığını, söz konusu talebin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesini, huzurdaki uyuşmazlıkta davacının, dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu müvekkili şirkete göndermiş olduğu ihtarname kapsamında talebini açık bir şekilde araç hasarı için 23.021.73-TL, değer kaybı için 2.072,92-TL olarak belirtmesine ve şirketimizce ödenen 20,00-TL’nin tenzili sonrası 23.001,73-TL zararının olduğunu belirtmesine rağmen, mahkemeniz nezdinde açılan davada davacı araç hasarına ve değer kaybı zararına ilişkin alacak talebini belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, davacının işbu davayı belirsiz alacak davası olarak ikame etmesinde hukuki menfaatinin bulunmadığını, bu sebeplere istinaden huzurdaki uyuşmazlığın konusunu oluşturan talebin HMK md.114/h uyarınca hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, somut olayda, davacının, talep konusuna ilişkin eksper raporu aldırdığını ve talep konusunu belirlemiş ve fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığından, HMK’nın 107.maddesi uyarınca davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak ise, huzurdaki davaya konu talep için TTK md.1447 uyarınca ”Uzman Görüşü” niteliğinde dilekçelerinin ekinde de yer alan araştırma raporu tanzim ettirildiğini ve mevcut kazanın kurgu olduğunun tespit edildiğini, ek olarak kaza sonucunda başvuran yandan tüm tazminat taleplerinden feragat ettiğine dair ekteki yazının alındığını, başvuran yandan sadır olan feragat yazısı direkt maddi hukuka dair hakkın özüne ilişkin davayı sona erdiren bir taraf işlemi olduğunu, başvuran asil bu belgeyle birlikte başvuru kapsamındaki tüm alacaklarından açıkça feragat ettiğini, bu durumda söz konusu feragatnameye istinaden uyuşmazlık hakem kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, huzurdaki davaya konu talep için davacı vekilinin de ikrar ettiği üzere; davacı vekiline müvekkilinin aracı için 10,00-TL araç hasarı ile 10,00-TL değer kaybı olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplamda 243,94-TL müvekkili şirket tarafından ödendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin, işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, davacı yanın dava dilekçesi ve ekinde sunduğu deliller incelendiğinde; somut maddi zararını ifade eden, kendileri tarafından maddi hasar ödemesinin yapıldığını gösteren bir faturanın dosyaya sunulmadığını, somut uyuşmazlıkta, dosyaya onarıma ilişkin herhangi bir faturanın sunulmadığını, bu durumda zarar görenin KDV ödediğini ispatlayan herhangi bir belgenin de mevcut olmadığını, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, davacıya ait aracın aynı yerde birden fazla hasarının olması, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması ve araç kilometresinin 165.000 km’den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağı için belirtilen hususların tespitini ve netice olarak davanın reddine karar verilmesini, müvekkili sigorta şirketi tarafından dava öncesi davacı vekiline araç zararına ilişkin ödeme yapılmış olması sebebiyle müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, her halde faize hükmedilecek ise müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyanla davanın Zamanaşımı, Kesin Hüküm ve Alacağın Belirlenebilir olması ancak Belirsiz Dava açılmış olması sebebiyle usulden reddine, aksi halde diğer cevaplarının da göz önünde tutularak esastan reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin İTO kaydı dosya arasına alınmış, hasar dosyası celbedilmiş, … plakalı aracın trafik ve tramer kayıtları celbedilerek dosya arasına alınmış, Sigorta Tahkim Komisyonunun 23/03/2020 tarih, … sayı ve … sayılı dosya ve 25/01/2021 tarih,… sayı ve … sayılı karar dosyası ve … numaralı İtiraz Hakem Heyeti kararı dosyaları dosyamız arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonunun 23/03/2020 tarih, … sayı ve … sayılı dosya ve 25/01/2021 tarih, … sayı ve … sayılı karar dosyası ve … numaralı İtiraz Hakem Heyeti kararı dosyaları dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; sırasıyla ;
-Başvuranın …, sigorta kuruluşunun … Sigorta A.Ş., başvuru tarihinin 18/11/2019, başvuru sayısının …olduğu, 23/03/2020 tarihli Uyuşmazlık Hakem Kararının ”…1-Başvurunun kabulü ile, 20,00-TL sigorta tazminatının 13/11/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta kuruluşundan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine,…” olduğu,
-Başvuranın …, sigorta kuruluşunun … Sigorta A.Ş., başvuru tarihinin 11/09/2020, başvuru sayısının … olduğu, 25/01/2021 tarihli Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının ”…1-Başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile, 2.017,92-TL değer kaybı bedeli ve 20.938,81-TL hasar tazminatının 19/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle olmak üzere … Sigorta A.Ş’den tahsil edilerek başvurana ödenmesine,…”olduğu,
-Karşı taraf (Başvuran) …, İtiraz eden (sigorta kuruluşunun) … Sigorta A.Ş., itiraz tarihinin 11/02/2021, itiraz sayısının … olduğu, 12/04/2021 tarihli İtiraz Hakem Heyeti Kararının ”…1-25/01/2021 tarihli ve … sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararı’nın Kaldırılmasına, 2-Yargılamanın sürdürülmesinin imkansız olması ve uyuşmazlığın artık yetkili mahkemece çözülmesi gerekliliğinden karar verilmesine yer olmadığına…”olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizin 05/07/2021 tarihli tensip tutanağının (24) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; dava dilekçesinin konu kısmında “…100,00-TL hasar onarım bedeli alacağımızın…” şeklinde belirtiği ve harca esas değeri de 100,00-TL olarak gösterdiği, sonuç ve istem kısmında ise “…hasar onarım alacağımızın şimdilik 100,00-TL’sinin ve değer kaybı alacağımızın şimdilik 10,00-TL’sinin…” şeklinde belirttiği anlaşılmakla kendisine netice-i talebini detaylı, açık ve anlaşılabilir bir şekilde açıklaması için HMK md.119/1-(ğ) ve 119/2 maddeleri uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmesine, 1 haftalık kesin sürenin kendisine işbu tensip tutanağının tebliği ile başlayacağının ve bu süre içinde beyanda bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının kendisine ihtarına,” karar verildiği, davacı vekilinin 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile, eldeki davanın konusunun hasar onarım bedeli ve değer kaybı bedeli olduğunu, davaya konu kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta meydana gelen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00-TL değer kaybı bedeli ve 100,00-TL hasar onarım bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizin 28/04/2022 tarihli duruşmasının (7) numaralı ara kararı ile; ”Davalının kesin hüküm itirazının İtiraz Hakem Heyeti Kararı nazara alınarak reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 28/04/2022 tarihli celsesinin (3) numaralı ara kararı ile; ”…davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen, “dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu hasar ve değer kaybı zararlarının meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek değer kaybı ve hasar tutarının ne olduğu, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, eğer yapılan ödeme var ise yapılan ödemeler de göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye değer kaybı ve hasar bedeli alacağının varlığı ve miktarı, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği ile davalının kesin hüküm ile zamanaşımı def’isinin yerinde olup olmadığı ve davacının bila tarihli feragatnamesinin yok hükmünde olup olmadığı” yönündeki uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak, mahkememizce re’sen seçilecek hasar onarım bedeli ile değer kaybı ve kusur konularında uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Trafik kazaları kusur, hasar ve araç değer kaybı tespit uzmanı … ve Adli trafik uzmanı … tarafından tanzim edilen 21/06/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
1- … plakalı aracın sürücüsü …’nun, dava konusu trafik kazasının oluşumunda 1. Derece Asli ve Tam Kusurlu olduğu,
2- … plakalı otomobilin sürücüsü …’nın, dava konusu trafik kazasının oluşumunda Atfi Kabil Kusurunun bulunmadığı,
3. … plaka numaralı otomobilde meydana gelen hasarların onarım bedelinin; (İskontosuz ve Orijinal Yedek Parça Bedeli; 22.624,00-TL İskontolu Onarım ve Boyama İşçiliği Bedeli; 7.500,00-TL olmak üzere, (KDV Hariç) 30.124,00-TL + (30.124,00-TL x (%18 KDV) = 5.422,30-TL = (KDV Dahil) 35.546,30-TL olarak emsal orijinal parça piyasa rayiç değerlerine uygun ve … plakalı otomobilin teknik özellikleri ve hasarların oluş şekli ile uyumlu olduğu,
4. … plakalı otomobilin, 2011 Model, … şasi numaralı, … motor numaralı, … tip, … marka otomobilin, 29/01/2019 kaza tarihi itibarıyla 104.137 km. yapmış olması, ayrıca kaza tarihi itibarı ile Kasko Değerleri ile 2. El araç alım satımı yapan Oto Galeri ve İnternet ortamından alınan farklı rayiç değerler ortalamasına göre, otomobilin 29/01/2019 tarihinde karıştığı dava konusu trafik kazasından önce ortalama 42.500,00-TL olan 2. el piyasa rayiç değeri ile otomobilin yukarıda belirtilen hasarlı kaporta parçaları Değiştirilip/Onarılıp/Boyandıktan sonra, 2. el piyasa rayiç değeri olarak uygun görülen 38.500.00-TL dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, … plakalı otomobilin uğradığı Reel Değer Kaybının 4.000,00-TL olarak uygun olacağı,
5. … plakalı otomobilin, 2011 Model, … şasi numaralı, … motor numaralı, … tip, … marka otomobilin davacı …’nın, davalı … Sigorta A.Ş.’den 21/08/2018 – 21/08/2019 süreli ve … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında ve limiti dahilinde talep edebileceği tazminat tutarının; Hasar Onarım Bedeli; (KDV Dahil) 35.546,30-TL + Reel Değer Kaybı; 4.000,00-TL Olmak Üzere, Toplam (KDV Dahil) 39.546.30-TL – 543.94-TL (Davalı .. Sigorta A.Ş. tarafından ödendiği belirtilen tazminat tutarı) = 39.002.36-TL olarak emsal piyasa rayiç değerlerine ve … plakalı otomobilin teknik özeliklerine uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 07/07/2022 tarihli bedel arttırım talebini ihtiva eden dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde talep ettikleri 100,00-TL hasar onarım bedeli ve 10.00-TL değer kaybı olmak üzere toplam 110,00-TL olan alacak taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda “müspet zarar kapsamında, bakiye hasar onarım bedeline ilişkin 35.436,30-TL ve değer kaybı bedeline ilişkin 3.980,00-TL arttırarak ”kaza sebebiyle oluşan 35.536,50-TL hasar onarım bedeli ve 3.990,00-TL değer kaybı alacaklarının ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu hasar ve değer kaybı zararlarının meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek değer kaybı ve hasar tutarının ne olduğu, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, eğer yapılan ödeme var ise yapılan ödemeler de göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye değer kaybı ve hasar bedeli alacağının varlığı ve miktarı, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği ile davalının kesin hüküm ile zamanaşımı def’isinin yerinde olup olmadığı ve davacının bila tarihli feragatnamesinin yok hükmünde olup olmadığı noktalarında toplandığının tespitine,
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, iddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun 1.derecede asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın ise atfı kabil kusurunun bulunmadığı, … plakalı otomobilde meydana gelen hasarların onarım bedelinin (İskontosuz ve Orijinal Yedek Parça Bedeli; 22.624.00-TL İskontolu Onarım ve Boyama İşçiliği Bedeli; 7.500,00-TL olmak üzere, (KDV Hariç) 30.124,00TL + (30.124,00-TL x (%18 KDV) = 5.422,30-TL = (KDV Dahil) 35.546.30-TL olarak emsal orijinal parça piyasa rayiç değerlerine uygun ve … plaka numaralı otomobilin teknik özellikleri ve hasarların oluş şekli ile uyumlu olduğu, … plakalı otomobilin, 2011 Model, … şasi numaralı, … motor numaralı, … tip, … marka otomobilin, 29/01/2019 kaza tarihi itibarıyla 104.137 km. yapmış olması, ayrıca kaza tarihi itibarı ile Kasko Değerleri ile 2. El araç alım satımı yapan Oto Galeri ve İnternet ortamından alınan farklı rayiç değerler ortalamasına göre, otomobilin 29/01/2019 tarihinde karıştığı dava konusu trafik kazasından önce ortalama 42.500,00-TL olan 2.el piyasa rayiç değeri ile otomobilin yukarıda belirtilen hasarlı kaporta parçaları Değiştirilip/Onarılıp/Boyandıktan sonra, 2. el piyasa rayiç değeri olarak uygun görülen 38.500.00-TL dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, … plakalı otomobilin uğradığı Reel Değer Kaybının 4.000,00-TL olarak uygun olduğu kanaatine Mahkememizce de varıldığı, davacı tarafın Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru tarihi ile eldeki davanın tarihi ve kaza tarihi nazara alındığında davalı tarafın zaman aşımı def’inin yerinde olmadığı, bununla birlikte kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin 36.000,00-TL olması ve daha önce davalı sigorta şirketinden fer’ileri hariç 20,00-TL ödendiği gözetilerek Mahkememizce davanın 07/07/2022 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile, -poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere- 35.536,30-TL hasar onarım bedeli ve 443,70-TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 35.980,00-TL maddi tazminatın 19/08/2020 (başvuru tarihi 06/08/2020 olarak nazara alınarak 8 iş günü sonrası temerrüde düştüğü kabul edilerek tespit edilen tarih)temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın 07/07/2022 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, -poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere- 35.536,30-TL hasar onarım bedeli ve 443,70-TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 35.980,00-TL maddi tazminatın 19/08/2020 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.457,79-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 59,30-TL harcın ve tamamlama harcı olan 673,13-TL’nin toplamı olan 732,43‬-TL’nin mahsubuna, bakiye 1.725,36-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.546,50-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 673,13-TL tamamlama harcı ve 118,75‬-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.310,48-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%91)göre 3.012,54-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 1.201,20‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 118,8‬0-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip
¸

Hakim
¸