Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/428 E. 2021/908 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/428 Esas
KARAR NO : 2021/908

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 09/05/2014
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari ilişki sonucunda … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen toplam 18 adet çekin çalınarak müvekkili şirket adına sahte ciro imzası atılması suretiye tedavüle çıkarıldığını, bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünü, davaya konu çekin tahsili amacyıla davalı şirket tarafından … 27. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, imza inkarı nedeniyle … 2 İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibin iptali davası açıldığını, davalının haciz yoluyla alacağını tahsil ettiğini, çekin çalınmış olması nedeniyle davalının yetkili hamil ve iyiniyetli 3. kişi olarak kabul edilemeyeceğini, davalının, sahte cirolanmış çeki elinde bulundurmakla ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğunu, bu durumun Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketlerinin kanunun 9/2 maddesine aykırı olduğunu iddia ve beyan ederek, müvekkilinin; davaya konu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenen 40.000,00.-TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvurusu üzerine … 2 İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen kararın kesinleştiğini, davacının borçlu olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle yeniden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilince yapılan işlemin 6361 sayılı kanuna uygun olduğunu, davacının temlik ilişkisinde taraf olmadığını, müvekkilinin TTK’nın 790. maddesi uyarınca yetkili hamil olduğunu, TTK’nın 792. maddesi gereğince ağır kusur veya kötüniyetin varlığı halinde çeki geri vermekte yükümlü olup, müvekkilinin en hafif kusuru yada kötü niyetinin söz konusu olmadığını, davacının yetkili hamil olduğunu ve müvekkilinin kusurunu kanıtlaması gerektiğini iddia ve beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya icra takibine dayanak alınan çekden dolayı borcunun bulunmadığının tespitine ve ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; … 27. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası aslı, takibe konu çek aslı, davacı şirkete ait imza sirküleri ve vekaletname asılları, şirket yetkilisinin imzasını içeren tutanak örneği dosya içine alınmış çekte “lehtar” sıfatı bulunan davacının ciro imzasının davacı şirket yetkilisine aitliği yönünden Grafolog bilirkişi tarafından inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Grafolog bilirkişi tarafından düzenlenen 24/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; çek arkasındaki davacı şirket kaşesi üzerine atılı ciro imzasının, şirketin bu tarihteki imza yetkilisi …’nin mevcut imza örnekleri ile göstermiş olduğu farklılıklar nedeniyle kendisinin eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Celbedilerek incelenen … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı kararı ile; dava konusu çekte davacının imza itirazının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiği, kesinleştiği belirlenmiştir. İcra Hukuk Mahkemesince alınan 02/05/2014 tarihli Grafolog bilirkişi raporunda davacı şirket adına atılan ciranta imzasının şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 12/07/2018 tarih, 2014/165 Esas ve 2018/803 Karar sayılı ilamı ile; … 27 İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına konu olan 40.000,00.-TL bedelli, 23/11/2012 keşide tarihli, … çek numaralı, … çek hesap numaralı ve …bank …Şubesi’nden keşide edilen çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çek bedeli olan 40.000,00.-TL bedelinin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan istirdadına karar verilmiştir.
Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosyamız istinaf incelemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin; 08/06/2021 tarih, 2018/3086 Esas ve 2021/1169 Karar sayılı ilamı ile; “… davalı vekili cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde davaya konu çeki, 6361 Sayılı yasa hükümlerine uygun olarak iktisap ettiğini ileri sürmüştür. Mahkemenin kararının gerekçesinde, davacının çekin lehtarı ve yetkili hamili olduğunun tespit edildiği anlaşılıyorsa da, davalı … şirketinin çeki iktisabında kötüniyetli yahut ağır kusurlu olup olmadığı incelenmemiştir. Davalı vekil dosyaya, dava dışı …Ltd. Şti. ile davalı arasında imzalanan 07/03/2012 tarihli Faktoring Sözleşmesi ve faturalar ibraz ettiği anlaşılmıştır. Faktoring sözleşmesinin tarihi göz önüne alındığında, 13/12/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu değil, 30/09/1983 tarihli 90 Sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve bu kararnameye dayanılarak çıkarılan,10/10/2006 tarih ve 26315 sayılı RG’de yayınlanan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, davalı şirketin çekin iktisabında kötüniyetli ve ağır kusurlu olup olmadığı incelenecektir. Yönetmeliğin 22/2 maddesinde; “Faktoring Şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükmün uygulanmasını düzenlemek amacıyla da BDDK tarafından 08/07/2010 tarih ve B.02.1.BDK.0.12.00.00-134-2 sayılı genelge yayınlanmıştır. Bu durumda mahkemece, Faktoring Şirketlerinin imtiyazlı kuruluşlar olduğunu da dikkate alarak, yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinden kaynaklanan yükümlülükler yerine getirilerek, gerçekleştirilmiş Faktoring işlemi gereğince, davaya konu çekin iktisap edilip edilmediğini inceleyerek, davalı şirketin ağır kusurlu, kötüniyetli sayılıp sayılamayacağını değerlendirmeksizin, gerekirse davalı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, davalı savunması üzerinde durmaksızın eksik inceleme ile karar vermesi yerinde görülmediğinden …” gerekçesi ile istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir ve dava dosyası Mahkememizin 2021/428 Esasına kaydedilmiştir.
İddia, savunma ve tüm delillerin değerlendirilerek faktoring sözleşmesi, faktoring sözleşmesine konu olan faturalar ve dava konusu çekin faktoring sözleşmesi gereğince davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde Finans Uzmanı Bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
22/09/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davalı …Ş. ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında; davalı şirkete 09/07/2012 tarihinde temlik edilen faturalar borçlusunun dava dışı… Ltd. Şti. olduğu, faturaların 40.000,00.-TL’lik kısmının temlik edilmiş olduğu, fatura karşılığında davalı şirkete teslim edilen dava konusu çekin arka yüzünde fatura borçlusu şirket cirosu ile … Tic. Ltd. Şti.’ne verildiği ve faktoring müşterisi bu şirket tarafından davalı …Ş.’ye teslim edildiği, buna göre dava konusu çekin faktoring işlemine konu edildiği, böylece Faktoring sözleşmesi çerçevesinde dava konusu çekin düzgün ciro silsilesi ile davalı şirkete ulaştığı, davalının ticari defter ve kayıtlarında; dava konusu çekin 09/07/2012 tarihinde faktoring işlemine istinaden portföye giriş kaydının yapılmış olduğu ve çekin keşide tarihinde tahsil edilmesi amacıyla bankaya takasa verilmiş olduğu, çek üzerinde ödeme yasağı kararının bulunması sebebiyle 28/11/2012 tarihinde karşılıksız çek olarak kayıtlara işlenmiş olduğu, Faktoring Sözleşmesi çerçevesinde; dava konusu çeke ait faktoring işlemine istinaden, davalı şirket tarafından dava dışı … Tic. Ltd. Şti. afirmasına 09/07/2012 tarihinde 60.705,00.-TL ödeme yapılmış olduğu, davacının dava konusu çek bedeline ilişkin borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve çek bedelinin iadesi talebi hususunda, davalı … şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmediğine ilişkin dosyadaki delillerin Mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu ve … 27 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu olan …bank ….Şubesine ait, … seri nolu, 23/11/2011 keşide tarihli, 40.000,00 TL bedelli çekte davacı şirket adına atılan 1. Ciranta imzasının şirket yetkilisi …’nin eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Davacı vekili bu çeklerin şirket merkezinden yapılan hırsızlık sonucunda çalınmak suretiyle elden çıkarıldığını, sahte ciro imzası atılarak tedavüle sunulduğunu ileri sürmüştür. Çek aslı incelendiğinde davacının “lehtar” sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. “Lehtar” olan davacı adına atılan birinci ciranta imzasının şirke yetkilisine ait olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, çekteki lehtara ait imzanın sahteliği ve elinden rızası hilafına çıktığı sabit olmakla, sahtelik iddiası mutlak defi olarak keşideci dışında tüm cirantalara karşı ileri sürülebileceğinden davacının anılan çekten dolayı davalıya borçlu bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Çek bedelinin istirdatı talebinin incelenmesinde, davacının çekin rızası dışında elinden çıktığını ispat ettikten sonra, davalının çeki kötüniyetli ve kusurlu olarak iktisap ettiğinin ispatı gerekmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davalı … Şirketinin defterlerinin incelendiği, davaya konu çeki usulüne uygun Faktoring işlemi neticesinde iktisap ettiği ve alacağın fatura ile belgelendirildiğinin tespit edildiği görülmüştür. … 27 İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takip alacaklısı olan davalı tarafından çek bedelinin tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak; lehtar tarafından yapılmış bir ödeme olmadıkça davacı lehtarın davalıdan istirdat talebine hakkı yoktur. Başka bir anlatımla istirdat ancak ödeme yapan tarafça istenebilir. (Aynı yönde Yargıtay 19.HD E.2016/5003, K. 2016/15759, T. 13.12.2016) Dava konusu çekteki görünürdeki şekli ciro silsilesine göre davalının yetkili hamil konumunda olduğu çek bedelinin de keşideci tarafından takip dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. Çek bedeli lehtar değilde, keşideci tarafından ödendiğinden davacı lehtarın bedelin istirdadını talep etmeye hakkı bulunmadığı ve istirdatın ancak ödeme yapan tarafça istenebileceği dikkate alınarak, davacı tarafça, davalının çeki kusurlu ve kötüniyetli olarak iktisap ettiği de ispatlanamadığından davacının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Belirtilen nedenlerle,
davacının menfi tespit davasının kabulü ile; … 27. İcra Müdürlüğü’nün ..E. Sayılı takip dosyasına konu olan 40.000,00 TL bedelli 23/11/2012 keşide tarihli .. çek numaralı, … çek hesap numaralı …bank … Şubesine ait çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının çek bedelinin istirdadı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının menfi tespit davasının kabulü ile; … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına konu olan 40.000,00 TL bedelli 23/11/2012 keşide tarihli … çek numaralı, … çek hesap numaralı …bank … Şubesine ait çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının çek bedelinin istirdadı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.732,40.-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 683,10.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 2.049,30.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve (3) numaralı maddede mahsup edilen 683,10.-TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 6.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 25,20.-TL başvurma harcı, 1.400,00.-TL bilirkişi masrafı ile 489,00.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.914,20.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan avans olmaması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yatırılan 150,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.29/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*