Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2023/115 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/420 Esas
KARAR NO : 2023/115

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalılar/borçlular tarafından 29.07.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla -KDV dahil- toplam 4.066,35-TL borç davalı yana tahakkuk ettirilmiş olup hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil olmak üzere toplam 4.175,64-TL’nin tahsili amacıyla … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, ayrıca davalılar/borçlular tarafından 30.07.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla -KDV dahil- toplam 1.331,60-TL borç davalı yana tahakkuk ettirilmiş olup hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil olmak üzere toplam 1.367,06-TL’nin tahsili amacıyla … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, yine davalılar/borçlular tarafından 19.07.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla -KDV dahil- toplam 2.503,84-TL borç davalı yana tahakkuk ettirilmiş olup hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil olmak üzere toplam 2.577,31-TL’nin tahsili amacıyla … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, işbu icra takiplerinden borçlulara ödeme emrinin gönderildiğini, davalıların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiklerini, davalılar/borçluların itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasını talep ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçluların itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun tarafların ticari işletmelerini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, davalılar tarafından takibin durdurulmasından sonra davadan önce güncel dosya hesabına göre değil de sadece ödeme emrinde asıl alacak kadar kısmi ödeme yapıldığını, işbu hasar bedeli olan asıl alacak ve faizi kadar tutarın ödenmesi ile davalılar verdikleri hasarı, hasar miktarını kabul ve ikrar etmiş olup ödeme, ihtirazi kayıtsız ve rızaen gerçekleştirilmiş olduğundan borçlunun bu ödeme yönünden itirazından vazgeçtiğini, davalılar tarafından ödeme tarihindeki güncel dosya hesabına göre değil, takip tarihi için ödeme emrinde gösterilen asıl alacak kadar … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası için 4.066,35-TL, … 23.İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyası için 1.331,60-TL, … 23.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası için 2.503,84-TL tutarında kısmi ödeme yapılmış olması sebebiyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun müstekar içtihatları, TBK ve İİK hükümleri gereği yapılmış olan kısmi ödemenin mahsubu takip tarihinde tahakkuk etmiş olan öncelikle temerrüt faizi, masraf ve fer’ilerinden yapılmış olup ancak bunlardan arta kalan kısmın asıl alacaktan mahsup edildiğini, bu sebeple takip tarihi için ödeme emirlerinde gösterilmiş olan alacak miktarından 2.758,87-TL tutarında asıl alacak kalmış olup ilgili icra takipleri için bu tutar yönünden davalıların sorumluluğunun devam ettiğini, borçluların borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; icra takibine konu alacakların, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalıların bedelden sorumlu olduğunu beyanla davalıların … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyalarına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar …. A.Ş. ve …Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; alacağın likit ve icra takibine yapmış oldukları itirazlarının haksız olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zira müvekkili şirketin davacıyı zarara uğratan bir eylemi ve işleminin bulunmadığını, davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, davacıdan müvekkili şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, bu hasar ile ilgili olarak gerek müvekkili şirket yönetiminden gerekse de şantiye sahasından yapmış oldukları araştırmada, iddia konusu hasardan haberdar olan birine rastlanılmadığını, davacı şirketin dava dışı bir şirket eliyle hasarın giderimini sağladığını ifade ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacını hasarın ederinden çok daha fazla bir bedelle tazmin yoluna gittiğini ve kamu ve tekel gücüne dayanarak müvekkili şirketlerin zararını arttırdığını, bu eylem ve işleminde kötü niyetli olduğunu düşündüklerini, talep edilen miktarın fahiş tutarda bir bedel olduğunu, davaya konu kazı alanındaki işin ”… İşi(2) olup, … nezdinde çalışmaların halen devam ettiğini, davaya konu hasar tarihlerinde … tarafından çalışmaların sürmekte olduğunu, bu nedenle davanın … Ltd. Şti.’ye ihbarını talep ettiklerini, ayrıca hasar tarihi itibariyle müvekkili şirketin iş ve işlemlerini sigorta şirketi ile yapmış olduğu sözleşme çerçevesinde sigorta teminatı altına aldığını, bu kapsamda ekte yer alan İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi sigortacıları …A.Ş. İle … Sigorta A.Ş’ye de davanın ihbarını talep ettiklerini, teknik olarak söz konusu alacak talebinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketlerin ”… A.Ş., …A.Ş. İş Ortaklığı” uhdesinde ”… İşi (4)” ve ”…(2)” işi kapsamında … Genel Müdürlüğü uhdesinde içmesuyu ve atıksu hatlarının bakım, onarım ve işletilmesine yönelik saha çalışmalarının devam ettiğini, devam eden bakım-onarım işleri kapsamında kamu hizmeti yürütmekte olan … tarafından abonelerin arıza şikayetlerine istinaden (planlı yatırım çalışması olmaksızın) oluşturulan iş emirlerine istinaden kazı çalışmalarının yapılmakta olduğunu, nitekim bu çalışmaların 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile de kanun altına alınmış olup, bu çalışmaların aksatılması, toplum sağlığı açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlara sebebiyet vereceğinden, kazı çalışmalarının ötelenmesi ve/veya ertelenmesinin söz konusu olmadığını, alt yapı konusunda gayri nizami ve gayri fenni alt yapı sistemine sahip olan …’ın hatlarının kazı çalışmalarının çoğunda hasara uğramakta olduğunu, bu hasarlanmaların büyük çoğunluğunun alt yapı hatlarının fen ve sanat kaidelerine, teknik şartnamelere uygun olarak döşenmemesi, gerekli ikaz ve uyarı önlemlerinin alınmamasından kaynaklanmakta olduğunu, ilgili tüzel kişilik olan …’ın alt yapısının iyileştirilmesi ve fen sanat kaidelerine uygun hale getirilmesi konusunda gerekli alt yapı yatırımlarını yapmakla yükümlü olduğunu, yukarıda izahı yapılan durumların … Genel Müdürlüğü’nce de tespit edilmiş olup bu hususların, 05/12/2019 tarih, … sayılı yazısı ile …’a bildirildiğini, bu minvalde davaya konu hasar bedellerinin, ilgili alt yapı kuruluşunun alt yapısının gayri fenni döşenmiş olması, gerekli ikaz ve uyarı önlemlerinin alınmamış olması, tutanak ve tebligatların tek taraflı düzenlenmiş olması hasebi ile iptal edilmesi gerektiğini beyanla öncelikle husumet yokluğundan müvekkili şirket yönünden davanın reddine, … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu talepte 3 ayrı icra takibindeki itirazın iptalinin tek bir dava ile talep edilmekte olduğunu, her bir icra dosyası için ayrı ayrı dava açılması gerekirken bu şekilde dava açılmasının usul bakımından hukuka aykırı olduğunu, davanın bu yönden reddi gerektiğini, … kurumu tarafından hasara konu adres ile ilgili idarelerine rücu ettirilen hasar bedellerinin firmaya tebliğ edildiğini ve firma tarafından herhangi bir ödeme ya da itiraz durumu söz konusu olmadığından idarelerince firma alacaklarından mahsup edilerek idarelerine bildirilen tebligattaki bedel üzerinden … kurumuna ödeme yapıldığını, dava dilekçesinde de hasarla ilgili anaparanın ödendiği ancak dosyanın icra takibinin başladığı gerekçesiyle yasal faiz, vekalet ücretleri vb. Giderleri için ayrıca dava açıldığının anlaşılmakta olduğunu, ancak sorumlu ”…A.Ş. + …. A.Ş. İş Ortaklığı” firması Hukuk Müşavirliğinin ilgi (b) yazı ile başkanlıklarına iletildiği üzere … kurumunca hasarların haksız, mesnetsiz ve tek taraflı gönderildiğini beyan ederek firma alacaklarından mahsup edilmek suretiyle ödenen hasar bedellerinin iadesi için idareleri aleyhine dava açtığını, bu nedenle hasar bedellerinin kalan kısmı için açılan davaya ilişkin firma alacaklarından mahsuben ödenmesi şeklinde bir işlem gerçekleştirilemediğini, dava ile ilgili yüklenici ve mesul durumdaki ”…Tic. A.Ş. + … Tic. A.Ş. İş Ortaklığı” tarafından icra dosyalarına gerekli itirazın yapılması gerekmekte olup, hukuki süreç sonucunda oluşacak maddi yükümlülükle ilgili alacaklardan mahsup edilmek suretiyle işlem yapılacağı hususunun belirtildiğini, bu şartlarda idari yazıda belirtildiği üzere yapılan işlemlerin yargılama ve bilirkişi incelemesi sırasında dikkate alınmasını talep ettiklerini, bu şartlarda müvekkili idarenin hukuk sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, …’nin, tacir bir kamu tüzel kişisi olduğunu ve hizmetlerini özel hukuk hükümlerine göre yapmakta olduğunu, dava konusu olayda, idarelerinin sözleşme konusu işin yapımında kamu otoritesini kullanmadığını, müteahhit firma ile … arasında akdedilmiş sözleşmenin taraflarının özgür, hür iradeleriyle yapılmış ve buna göre sözleşme konusu işin yapılması sırasında 3.kişilerin uğradığı zarar ziyandan müteahhit firmanın sorumlu olduğu, idarelerinin sorumlu olmadığı, her türlü hukuki sorumluluğun müteahhit firmaya ait olduğunun kabul edildiğini, idarelerinin bizzat kendi elemanlarıyla yaptığı bir iş veya hizmetin görülmesi sırasında bir zarar oluşmuş olsa, ancak bu durumda dava konusu iddiaların esas bakımından muhakeme sırasında değerlendirilmesinin mümkün olduğunu, müvekkili idare ile müteahhit firmalar arasında eser sözleşmesi yapılmış olup işin başından sonuna kadar müteahhit firmanın kendi hesabına ve müvekkili idareden bağımsız olarak sözleşme konusu işi yapmayı üstlendiğinden iş sırasında verilen zararlardan da müvekkili idarenin sorumlu tutulamayacağının muhakkak olduğunu, zira iddia konusu haksız eylemi yapanın idareleri olmadığını, yine idareleri ile müteahhit firma arasında yapılan sözleşmede, işin müteahhit firma elemanlarınca firmanın araç ve gereçleriyle yapılacağı ve bu işin yapılması sırasında 3.şahısların mülklerine karşı oluşacak zararlardan müteahhit firmanın sorumlu olacağı, bu gibi durumlardan ortaya çıkan iddia, dava, hasar, masraf, ödeme ve harcamayla ilgili bedellerin müteahhit firma tarafından tazmin edileceğinin açıkça yazılı olduğunu, davacı …’ın söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediği, bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, söz konusu adreste, davacıya ait tesis ve kabloların ilgili yönetmeliğin emredici hükmü ve diğer hükümlerine uygun olarak imal edilmediğinin ortaya çıkmakta olduğunu beyanla davacı tarafın dava konusu ile ilgili tüm taleplerinin reddine, usul ve esastan davanın reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … 23.İcra Müdürlüğü’nün …Esas, … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyaları dosyamız arasına alınmış, … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış, davaya konu hasar dosyaları ile tanzim edilen hasar tespit tutanakları celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları ile belgeleri dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 2.577,31-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalıların yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 23. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 1.367,06-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalıların yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 23. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 4.175,64-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalıların yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2021 tarih,… Esas ve … Karar sayılı ilamı ile; ”Mahkememizde görülen işbu davanın HMK 166 ve devamı maddeleri uyarınca … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine” karar verildiği, Mahkememizin 2020/624 Esas sayılı dosyasının 24/06/2021 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”… 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas, … Esas ve …Esas sayılı dosyalarının bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmelerine” karar verildiği, Mahkememizin 2020/624 Esas sayılı dosyasından tefrik edilen … 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının Mahkememizin 2021/420 Esas sayılı sırasına kaydedilerek yargılama devam edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 29/07/2019, 30/07/2019 ve 19/07/2019 tarihli hasarlar nedeniyle davacının davalılardan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalı …’nin pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalıların eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazlarının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 13/10/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalıların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 29/07/2019, 30/07/2019 ve 19/07/2019 tarihli hasarlar nedeniyle davacının davalılardan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalı …’nin pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalıların eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazlarının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı”nın tespiti için dosya üzerinde günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek bir elektrik-elektronik bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Başmühendis Yüksek Elektrik-Elektronik Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı … tarafından tanzim edilen 20/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Dava konusu hasarların davalı tarafından sözleşme ile yetkilendirilen diğer davalı şirketler tarafından yürütülen çalışmalar sırasında meydana geldiği ve sorumluluğun bu şirketlerde olduğu kanaatine varılmakla birlikte, aralarındaki sözleşmelerin … ile sözleşme ile yetkilendirdiği bu şirketler arasında bağlayıcı olması gerektiği ve başvurulması gereken asıl sorumlunun … olduğu yönünde görüşe varılmış ve söz konusu sözleşmenin taraf olmayan davacı yönünden bağlayıcı olup olmadığı konusunda hukuki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
-Kazı yapılan alanda davacı tarafında kusur durumunun değerlendirilebilmesi için kazı yapıldığı ve hasarın oluştuğu anda yapılacak gözlemlerin büyük önem taşıdığı, ancak 40-50 cm ve 80-100 cm derinliklerin olağan bir kazı çalışmasında erişilebilir bir derinlik olması sebebiyle, kazı yapılacak noktada elektrik dağıtım kablolarının bulunması halinde büyük olasılıkla zarar göreceği, bu durumda elektrik yer altı kablolarının geçtiği yerde kazı yapılmaması veya ilgili kuruma başvurularak kablo güzergahının öğrenilmesi ve gerekirse nezaretçi talep edilerek kazı çalışması yapılması gerektiği, dolayısıyla davalılar tarafından kazı çalışmaları öncesinde davacı tarafa bildirim yapılarak bilgilendirme yapıldığını gösteren kanıt niteliğinde bilgi belge paylaşılması halinde bu durumda davalılar tarafının oluşan hasardan hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağı, ancak dava dosyasında davalılar tarafından davacıya kazı çalışmasından önce bildirim yapıldığını gösteren herhangi bir bilgi belge olmadığı için, elektrik nizami şekilde döşenip döşenmediğinden bağımsız olarak, davalılar tarafından yürütülen işin niteliği itibariyle yapılacak kazı çalışmasının kabloların her halükarda zarar göreceği derinliğe ineceğinin anlaşılması sebebiyle, davacı tarafa kusur yüklenmesinin eldeki bilgi belge ve bulgulara göre mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaate varıldığı,
-… tarafından yüklenicisine yaptırılan işin yüklenici tarafından hizmet alım sözleşmesi kapsamındaki arıza, onarım işi olarak yapılan bir iş olduğu, onarım için yüklenicisine ayrı bir ödeme yapıldığını gösteren fatura, makbuz vb. belge de olmadığına göre, emsal Yargıtay kararları uyarınca davacının yalnızca kullanılan malzeme bedellerini talep edebileceği,
-Davacı … tarafından sunulan harcama kalemlerine göre; kazı çalışmalarından kaynaklandığı belirtilen hasarların onarımı için kullanılan malzemelerin kablo ek ve dış yüzeyini korumak için kullanılan … olduğu, bu malzemenin kullanıldığı belirtilen miktarlarının söz konusu hasarların onarımında kullanılabilecek yeterli ve doğru miktarlar olduğu ve verilen birim fiyatların 2019 … birim fiyat kitabından aynen alınan piyasa rayiçlerinden daha düşük doğru ve geçerli birim fiyatlar olduğu,
¸¸
-Sonuç olarak; davacı … tarafının 19.07.2019, 29.07.2019 ve 30.07.2019 tarihlerinde meydana gelen yer altı elektrik kablolarından kaynaklanan hasarlara ilişkin sunulan harcama kalemlerinden malzeme bedellerinin talep edilebilir olduğu, toplam alacak tutarının her üçünün de 15.11.2019 tarihli olan icra takipleri için 241,53-TL olduğu, ancak davalı … Genel müdürlüğü tarafından icra takiplerindeki asıl alacak tutarları için ödeme yapıldığının belirtildiği ve yapılan bu ödeme miktarlarının her üç icra takibi için de talep edilebilir miktarlardan yüksek olduğu için, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği bir tutar kalmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin …, … ve … adreslerinde, davalı …’nin yüklenicisi firmaları olan diğer davalıların 29/07/2019, 30/07/2019 ve 19/07/2019 tarihlerinde yapmış oldukları altyapı çalışması sırasında davacı şirkete ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, davalıların kendi aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, zarardan davalıların haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı, yine davacı tarafın tedarik sürekliliği kesinti bedeli talebinin gerçek zararla ilişkisinin bulunmadığı kanaatine varılarak bu talebinin de yerinde olmadığı anlamıştır. (Yargıtay 4 HD 2015/10383 E-2015/12692 K) Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile malzeme bedeli olarak toplam 200,64-TL (48,13-TL, 104,38-TL ve 48,13-TL) tespit edildiği, davacı tarafından bu hasara ilişkin olarak icra takip tarihinden sonra ve fakat dava tarihinden önce toplam 7.901,79-TL davacı şirkete ödeme yapıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, takip tarihi itibarıyla davacının asıl alacağı olarak bilirkişi raporunda tespit edilen toplam 200,64-TL (48,13-TL, 104,38-TL ve 48,13-TL) malzeme bedeli ve toplam 36,10-TL (8,66-TL, 18,78-TL ve 8,66-TL) KDV olmak üzere toplam 236,75-TL (56,79-TL, 123,17-TL ve 56,79-TL) hasar bedeli ve 4,77-TL (1,53-TL, 1,51-TL ve 1,73-TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam hasarın 241,52-TL olduğu anlaşılmıştır. Davalıların Mahkememizin 2020/624 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talebi, ilgili dosya incelendiğinde … tarafından …’a diğer davalıların hakedişlerinden mahsup edilerek yapılan kesintinin haksız olduğu iddiasıyla açılan istirdat davası olduğu, … tarafından …’a yapılan bu ödemenin başka bir deyişle hakedişlerinden mahsubun yerinde olup olmadığının tespitinin…’ye bildirilen işbu davadaki hasarlar da dahil hasarlarda hangi tarafın kusurlu olduğu ve hasar miktarının tespiti neticesinde ortaya çıkacağından yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamında, davalı … tarafından diğer davalıların hakedişlerinden mahsup edilerek davaya konu hasarın ödendiğine ilişkin deliller ibraz edilmiş, davacı tarafından da dava konusu hasar nedeniyle davacı şirkete toplam 7.901,79-TL ödeme yapıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle davaya konu hasar nedeniyle toplam 236,75-TL hasar bedeli ve toplam 4,77-TL işlemiş faiz olmak üzere 241,52-TL gerçek zararının bulunduğu hesap edildiği, bilirkişi raporlarının tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunduğu, davacının beyanları ve davalı … tarafından yapılan ödemeye ilişkin deliller nazara alındığında yapılan ödemenin icra takibinden sonra ve fakat dava tarihinden önce yapıldığı sonuç ve kanaatine varılmış ve bu hali ile davacının gerçek ve somut zararının tamamının, davacının kabulünde olan ödeme nedeniyle tazmin edildiği ve davalının dava tarihi itibariyle bakiye bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubuna, bakiye 125,50-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.758,87-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2023

Katip
¸

Hakim
¸