Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/42 E. 2022/705 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/42
KARAR NO : 2022/705

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardan beri led aydınlatma ticareti yaptığı, davalının müvekkilinin yapmış olduğu satışların teslimi için kargo işlerini yapmış olduğu, ürünlerin taşımalarını yaparken çeşitli seferler hasar oluştuğu, bu hasarları talep etmelerine rağmen davalının ödeme yapmadığı, ilgili hasarların 307,00 TL …. tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, + 1.180,00 TL … tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, 295,00 TL 1516 tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, + 354,00 TL 1517 tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, + 613,00 TL 2930 tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, + 6.360,20 TL 2024 tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, + 2025 tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar, + 613,60 TL 4222 tanzim kodlu … konşimentodan oluşan hasar olmak üzere toplam 13.723,40 TL toplam alacak müvekkilinin talebine rağmen yapılmayan ödemeler için icra takibi başlatıldığı ve davalı firmanın itirazı ile takibin durduruldu, Mahkemece yapılacak değerlendirmeler ile sabit olacağı üzere davalının mal bedellerini bildiği ve buna karşı sorumlu olduğu hasarları ödemediğinin görüleceği, müvekkilin hem hasar nedeniyle hemde malzemeleri tekrar yollaması nedeniyle zarara uğradığı, yapılan arabuluculuk görüşmesinden de olumlu sonuç alınamadığı,
takip tarihi itibari ile alacağın likit olduğundan takip tutarı 13.723,40 TL üzerinden davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettikleri, borçluların müvekkil aracılığı ile taşınmazı görmüş ve kiralamış olmasına rağmen müvekkilin oluşan komisyon alacağını ödemediği, dolayısıyla borçluların mal kaçırma ihtimaline istinaden ve haklarının haleldar olmaması için davalıların malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz veya tedbir uygulanması yönünde karar verilmesini arz ve talep ettikleri, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yukarıda arz ve izah olunan edenlerle öncelikle davalıların ikrarı ile de sabit olması nedeniyle takip konusu alacak için davalıların banka hesapları
ve taşınmazları başta olmak üzeremalvarlıkları üzerinde ihtiyati haciz veya tedbir kararı verilmesine, yapılacak araştırma sonucunda ise borçlunun itirazının iptal edilerek takibin devamına, ilgili faize ve davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, zamanaşımı def’ilerinin bulunduğunu, taşımacılık hukukuna istinaden taşımacılık hükümlerine göre tazmin talep etme hakkının 1 yıl ile sınırlandırılmış olduğunu, kargo faturaları incelendiğinde kargo gönderilerinin gönderim tarihlerinin 2019 yılına ait olduğunun görüleceğini, müvekkili şirketin sektöründe öncü bir firma olduğunu mezkur taşımada müvekkilin şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, davacının her ne kadar ikame ettiği davada müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu taşıma işi neticesinde zarara uğramış olduğunu, müvekkili şirketin kusuru olduğunu iddia ederek bunun müvekkili şirket tarafından tazmin edilmesini talep etmiş ise de, mezkur taşımaya ilişkin olarak müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, gönderici tarafından gönderim esnasında, kargoların içeriğine uygun olarak paketlenmediğini, gönderim esnasında kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini ve davacı aynı içerikler için birçok kere hasar sorunu yaşadıysa bu husus, göndericinin paketlemeyi kargo içeriğine uygun olarak yapmadığının karinesi olarak sayılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlıkta bedel tazminini gerektiren koşullar gerçekleşmediğini, bu sebeple davacının tazminat talebi haksız olduğunu, işbu uyuşmazlık konusu teknik ve uzmanlık gerektiren hususların içerdiğini, bu sebeple kara taşıma hukuk konusunda uzman bilirkişice incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, davanın müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğinden davanın usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve mesnetsiz hukuk davasının müvekkili şirket lehine reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticari sicil kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 17/02/2021 tarihli yazı cevabı, …A.Ş’nin 13/01/2022 tarihli yazı cevabı ekinde sunulan dava konusu kargolara ait faturalar, kargo hareket takip formları, taşımaya ilişkin bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 10/02/2022 tarihli celse 5 nolu ara kararı ile HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … ve Taşıma Uzmanı … tarafından hazırlanan 22/08/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı …’sının tarafından incelemeye sunulan 2020 yılına ait Ticari Defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, 2019 yılına ait Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin olmadığı ve bundan dolayı 2019 yılına ait Ticari Defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden sahibi lehine teşkil edip etmeyeceği hususunun takdiri Sayin Mahkemenize ait olduğu, davalı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davacı Ticari Defterlerinde Davalı ile ilgili herhangi bir cari hesaba rastlanmadığı, taşımaya ait kargo faturalarının ise nakit olarak ödendiğine dair muhasebeye kayıt yapıldığı, bundan dolayı herhangi bir cari hesap bakiyenin bulunmadığı, davalı tarafın Ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre, 31.12.2019 tarihi itibariyle cari hesabın 431,84 TL, 31.12.2020 tarihi itibariyle de 542,11 TL borç bakiyesi verdiği, Tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, yurtiçinde gerçekleştirilen bu taşımacılıklar ulusal karayolu ile eşya sözleşmesi kapsamındadır. Bu nedenle; taraflar arası uyuşmazlık 6102 sayılı TTK ’nun 4. Kitap – Taşıma işleri hükümleri ile çözülmesi gerektiği, davaya konu kargoların göndericisinden teslim alma sırasında sevkiyat evraklarına, kargoların ambalajlamadan kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden emtiaların taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği kabul edilip alıcılarına tam ve hasarsız olarak teslimatı yapılamadığı için davalı taşıyıcı kargo firmasının sorumlu olduğu kanaati oluştuğu, taraflar arasında “Kargo Taşıma Sözleşmesi” yapılırken davalı kargo şirketinin kargo içeriği ve ambalajlama konusunda bilgisi ve onayı olduğu kanaati oluştuğundan davaya konu taşınma esnasında hasar gören kargoların hasarlanmasında davacı firma ile davalı firmaların müterafik kusurlarının olmayıp kargoların hasarlanmasında taşıyıcı davalı kargo şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, hasar ihbarının süresi ve usulüne uygun yapılıp ve tazminat taleplerinin zaman aşımına uğramadığı kanaatine ulaşıldığı, davalı taşıma şirketinin meydana gelen hasara kasten ve bilerek neden olmağı için taşıyıcının sınırlı sorumluluk ilkesinden yararlanabileceği kanaatine varıldığını, davacı gönderici firmanın hasar gören emtialar için toplam 13.723,40 TL tazmin talebinde bulunduğu; buna ragmen Mahkemenin davalı taşıyıcı firmanın sınırlı sorumluluk ilkesinden yararlanmasını taktir ederse ödeyeceği tazminat tutarı 5.620,25 TL olup taktirin Mahkemede olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 11 İcra Dairesi’nin … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı … borçlunun dosyamız davalısı …Anonim Şirketi olduğu, alacak tutarının toplam 13.723,40 TL olduğu, 15/12/2019 tarihli takipte ödeme emrinin 14/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 16/01/2020 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının taşıma sözleşmesi kapsamındaki eşyaların hasarı nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Dava konusu edilen taşımaların 2019 yılında gerçekleştirilmiş olması ve ve itirazın iptali talep edilen icra takibinin de 15/12/2019 tarihinde başlatılmış olması dikkate alınarak 6102 sayılı TTK’nun 855/1. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olması nedeniyle davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı defisinin reddine dair 10/02/2022 tarihli celsede karar verilmiştir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
20/02/2019, 11/04/2019, 29/05/2019, 11/06/2019, 12/06/2019, 25/06/2019, 28/06/2019 tarihli 7 ayrı göndericisi davacı şirket olan davalı şirketin taşıyıcı olduğu ürünlerin davalı şirketçe hasarlı şekilde taşındığı, bu taşımalar nedeniyle davalının sorumluluğunun 6102 sayılı TTK’nın 882. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizce aldırılan ve denetime açık itibar edilen bilirkişi heyeti raporunda belirtilen 5.620,25 TL tutarında davacının uğradığı zararın olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, … 11. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 5.620,25 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari reeskont faiz yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, İİK’nun 67/2. maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması gerekmektedir. Taşıma sözleşmesi neticesindeki davacının talep edilebileceği bedelinin yargılama sırasında ortaya çıkmış olması dikkate alındığında alacağın likit olmadığı kanaatine varılmakla koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, … 11. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 5.620,25 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari reeskont faiz yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 383,92 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 165,75 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 218,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) 540,58 TL’sinin davalıdan, bakiye 779,42 TL’sinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 165,75 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 225,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 71,60 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 2.071,60 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 848,39-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.620,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 8.103,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul ve reddedilen kısım miktarları itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip

Hakim