Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/419 E. 2023/113 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/540 Esas
KARAR NO : 2023/253

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirketin … işi ile uğraştığını, davalının müvekkilden hizmet aldığını, müvekkili firmanın taşıma hizmeti neticesinde davalıdan alacağının doğduğunu, alacakların davalı tarafından ödenmemesi neticesinde müvekkil firma tarafından icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebellüğ eden davalının icra takibine hiçbir borcu olmadığını beyan ederek itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine arabuluculuk kanunu kapsamında arabulucuya müracaat edildiğini, … no.lu dosya ile taraflar arası müzakerelerin yapıldığı fakat anlaşma sağlanamadığını, anlaşmama tutanağının ekte olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu alacağı fatura ticari defter ve her türlü delille sabit
olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, itirazların soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, işbu sebeple takibe yapılan itirazın iptali zımmında huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, alacağın cari hesaptan kaynaklanan likit bir alacak olduğunu, davalı tarafından itiraz edilirken tüm alacak miktarına itiraz edildiğini, icra inkar tazminatı hesabının icra takibindeki asıl alacak olan 9.143,93 TL üzerinden yapılmasını talep ettiklerini, icra inkar tazminatı şartlarının mevcut olduğu göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacağın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ettiklerini beyan ederek davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, takibin 9,143,93 TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte takibin devamına, davalı tarafın dava konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin itirazları; Husumet İtirazı; Mahkeme nezdinde ve yukarıda belirtilen 2021/540 E. sayılı dosya üzerinden örülmesi olan işbu davada müvekkilin davalı olarak gösterildiği, taraflar arasında herhangi bir ilişki olmadığını, bahse konu iddia sebebiyle sorumluluğun kargo alıcısında olduğunu, müvekkilin bahse konu gönderiyi gönderdiği, taşıyıcının gönderiyi teslim aldığı ancak dava dışı gönderi alıcısı … firmasından ödemeyi teslim alıp almadığının dosya kapsamından anlaşılamadığını, hal böyle iken uygulama gereği karşı ödemeli gönderilen gönderimde ödeme yapmayan alıcıya ürünü teslim etmemesi gerekirken ürünü teslim ettiği ancak karşı ödemeli olmasına rağmen müvekkile karşı işbu davayı ikame etmesinin mesnetsiz olduğunu, zamanaşımı itirazının davacı tarafın 29/05/2020 tarihinde taşıma yapılmasına rağmen üzerinden 15 ay geçtikten sonra dava yoluna gittiği, bahse konu alacağın TTK hükümleri gereğince zaman aşımına uğramış olduğu, ve davanın reddi gerektiği, davaya konu alacak taleplerinin zaman aşımına uğramış olduğunu, bu itibarla davacının ücret ve tazminat alacağı taleplerine karşı müvekkil şirket adına zaman aşımı itirazında bulundukları, bu itiraz doğrultusunda davacının taleplerinin reddini talep ettikleri, Esasa ilişkin İtirazları; Müvekkil tarafından emtianın karşı ödemeli olarak gönderildiği, müvekkilin dava dışı alıcı …firmasına 29/05/2020 tarihinde aralarındaki ticari ilişki gereği 35 USD değerinde 4 kg ağırlığındaki ürünü numune olarak gönderdiği, davacının ise ürünleri dava dışı firmaya teslim ettiği ancak gönderim alıcı ödemeli olmasına rağmen kargo bedelini tahsil etmediğini iddia ettiğini, haksız ve kötü niyetli yapılmış olan takibe olan itirazlarının kabulü ile takip çıkış tutarı üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacının davasının reddi ile birlikte takip tutarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; Davacı tarafından davalıya kargo taşıma hizmeti verildiği, taşıma bedelinin alıcı ödemeli olarak kararlaştırıldığı, taşımaya konu emtianın yurt dışındaki alıcısına teslim edildiği konusunda ihtilafın bulunmadığı, davada ihtilafın alıcının taşıma ücretini ödeyip ödemediği, alıcı ödemeli taşınan kargoda, emtianın alıcıya teslimine rağmen alıcının taşıma ücretini ödememesi durumunda, taşıma bedelinden kimin ve ne miktarda sorumlu olduğu, verilen fatura içeriği hizmet ile faturada yazılı bedelin uyumlu olup olmadığı ve davacının taşıma bedeli faturasının davalı göndericiye yansıtarak dava konusu icra takibinde davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 2. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına, cari hesap ekstresine, sözleşmelere, fatura ve irsaliyelere, ticari defterler ve kayıtlara, vergi kayıtları, keşife, bilirkişi incelemesi ve raporuna delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bilirkişi İncelemesine, tanığa, yemine, keşfe, … 2. İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyasına, ihracat evraklarına, Konşimentoya, Mail Kayıtlarına, Ticari Defterler ve sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
… 2. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası örneği UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 9.241,63-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı şirket vekilinin 07/12/2020 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin uyuşmazlık dönemine ait BA BS formaları dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından tarafların 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak alıcı tarafından taşıma ücretini ödeyip ödemediği, alıcı ödemeli taşınan kargoda, emtianın alıcıya teslimine rağmen alıcının taşıma ücretini ödememesi durumunda, taşıma bedelinden kimin ve ne miktarda sorumlu olduğu, verilen fatura içeriği hizmet ile faturada yazılı bedelin uyumlu olup olmadığı ve davacının taşıma bedeli faturasının davalı göndericiye yansıtarak dava konusu icra takibinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
19/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Davacı … Şirketi tarafından incelemeye sunulan 2020 dönemine ait Ticari Defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğunu, davalı …Tic. Ltd. Şti. incelemeye gelmemiş ve sonrasında da incelemeye Ticari defter ve belge sunmadığını, fakat davalı tarafın 2020 yılı formunda davacı taraftan 2020 döneminde 1 adet belge karşılığı KDV Hariç 9.037,00.-TL’lik k mal veya hizmet satın aldığına dair bildirimde
bulunduğunu, davacı tarafın düzenlemiş olduğu diğer fatura 5.000,00.-TL’nin altında kalmasından dolayı BA formunda beyan edilmediğini, davacının ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre; 16.10.2020 tarihi itibariyle ticari hesabın 9.143,93 TL borç bakiyesi verdiği,davalı taraftan bu kadar alacaklı olduğu anlamına geldiğini, yukarıda arz ve izah edilen sektörel uygulama, teamüller ve mevzuat yönünden, uyuşmazlığa konu davada davacı taşıyıcı …’in davalı müşterisinde sağladığı lojistik hizmet ve taşıma bedelini talep edebileceği, ancak takip konusu 9.143,93 TL asıl alacağın hangi kritereler göre saptandığının bilinmesine gereksinim duyulduğu değerlendirilmekle birlikte, değerlendirmenin Mahkememizin takdirinde bulunduğu” bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi bakımından karayolları taşımacılığı konusunda uzman bilirkişi …’e tevdi ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
17/03/2023 tarihli taşıma uzmanı ek bilirkişi raporunda “Davaya konu Türkiye-Romanya arasında gerçekleşen Uluslarası taşımacılık hizmetinin Navlun bedelinin gönderici tarafından Alıcı Ödemeli (F/C) talimatlı olarak yapıldığını, Sektörel uygulamalarda “Alıcı Ödemeli” gönderilen kargolarda, alıcının navlun ücretini kabul etmemesi halinde göndericinin yazılı yönlendirmesine/talimatına göre hareket edilmesi gerektiğini, bu kapsamda alıcı navlun ödemesini kabul etmediğinde, kargo henüz alıcısına teslim edilmeden davacı taşıyıcının davalı göndericiye bilgi vermesi ve göndericinin vereceği talimata ve yönlendirmeye göre hareket etmesinin bekleneceğini, dosya kapsamında yapılan incelemede; teslimat esnasında – henüz kargo alıcıya teslim edilmeden alıcının ödemeyi kabul etmediği yönünde göndericiye bir bilgi verildiğini gösterir, göndericinin de yönlendirdiğini gösterir bir belgenin dosya kapsamına bulunmadığını, bu nedenle davacı taşıyıcının, göndericinin talimatı/yönlendirmesi olmadan navlun ücreti tahsil edilmeden kargoyu alıcısına teslim ettiği kanaatine ulaşıldığını, davacı taşıyıcı firmanın web sitesinde …Taşıma Kural ve Şartları başlıklı 3.3, 3.4, 3.5 bölümlerinde “….alıcı teslimatı almayı reddeder ise teslimatı yapamaz ise veya teslimatta alıcıdan aşması gereken herhangi bir meblağı tahsil edemez ise…” taşımayı durdurabileceği gönderene rücu edebileceği duyurusu yapıldığı üzere; taşıyıcının, alıcı
navlun ücretini ödemeyi kabul etmediğinde kargo/ürün teslimatını yapmaması ve gönderene bilgi vermesinin bekleneceği; dosya kapsamı incelendiğinde kargonun navlun ücreti alınmadan alıcısına teslim edildiğinin anlaşılmakta olduğunu, “…-Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği, Genel Kargo Taşıma Şartları Madde 5… 5.4.3 Oranlar Ücretler bölümünde ; ‘”Tüm ödenmemiş ücretler için gönderen ödeme garantisi verir…” şeklinde Genel İşlem Şartları çerçevesinde
hükmünün bulunduğu; davacı taşıyıcının alıcıdan navlun ücretini tahsil etmeden ve davalı göndericiden talimat almadan kargoyu/ürünü alıcısına teslim etmiş olması nedeni ile, … Şartları Madde 5… 5.4.3’e göre sorumlu olup olmayacağı
kanaat taktirinin sayın mahkemeye sunulduğunu, Mahkememizin davacı taşıyıcının …Şartları Madde 5… 5.4.3’e göre Sorumlu olmayacağını taktir etmesi halinde; dosya kapsamına sunulan sevkiyat belgesi konşimento ve navlun faturası incelendiğinde, 1 paket 51 desi olan kargonun Türkiye’den Romanya’ya hızlı (ekspres) hizmet statüsünde navlun ücreti 1.259,19 USD tutarının kargo sektörel uygulamalarında piyasa koşullarına uygun ve makul bir fiyatlandırma olduğu kanaatine ulaşılmakta olup, taktirinin sayın mahkemeye sunulduğunu, dosya kapsamına sunulan rüzgar gülü katoloğundaki rüzgar gülü ve ambalaj ebatları incelendiğinde, 133 adet rüzgar gülünün hem terazi ağırlık, hem de hacimsel ağırlık olarak sevkiyat esnasında yazılan kg ve desi ölçümlerine uyumlu olduğunun görüldüğü; rüzgar gülü içerikli bir kargonun hacimsel ağırlığının terazi ağırlığından daha fazla gelmesi makul bir durum olduğu; bu nedenle davaya konu kargonun hacimsel ağırlığı olan 51 desi üzerinden sevkiyat ve fiyatlandırma işlemlerinin yapılmasının makul olduğu kanaatine ulaşılmakta olup, taktiri sayın mahkemeye sunulduğunu, Sektörel inceleme ve tespitlerimi, hukuki değerlendirme ve kanaatinin takdiri Mahkememize ait olduğu” bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde;dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamındaki alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip faturaya istinaden açık hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu alacağı bulunduğunu ispat etmelidir.Taraflar arasında emtia-kargonun uluslararası hava kargo olarak taşınmasını takiben gönderilen alıcısına teslimi konusunda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın alıcının taşıma ücretini ödeyip ödemediği, alıcı ödemeli taşınan kargoda, emtianın alıcıya teslimine rağmen alıcının taşıma ücretini ödememesi durumunda, taşıma bedelinden kimin ve ne miktarda sorumlu olduğu, verilen fatura içeriği hizmet ile faturada yazılı bedelin uyumlu olup olmadığı ve davacının taşıma bedeli faturasının davalı göndericiye yansıtarak dava konusu icra takibinde davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, 19/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … Şirketi tarafından incelemeye sunulan 2020 dönemine ait Ticari Defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davalı …Tic. Ltd. Şti. incelemeye gelmediği ve sonrasında da incelemeye Ticari defter ve belge sunmadığı, fakat davalı tarafın 2020 yılı formunda davacı taraftan 2020 döneminde 1 adet belge karşılığı KDV Hariç 9.037,00.-TL’lik mal veya hizmet satın aldığına dair bildirimde bulunduğu, davacı tarafın düzenlemiş olduğu diğer faturanın 5.000,00.-TL’nin altında kalmasından dolayı BA formunda beyan edilmediği, davacının ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre; 16.10.2020 tarihi itibariyle ticari hesabın 9.143,93 TL borç bakiyesi verdiği, davalı taraftan bu kadar alacaklı olduğu
anlamına geldiği, yukarıda arz ve izah edilen sektörel uygulama, teamüller ve mevzuat yönünden, uyuşmazlığa konu davada davacı taşıyıcı …’in davalı müşterisine sağladığı lojistik hizmet ve taşıma bedelini talep edebileceği, ancak takip konusu 9.143,93 TL asıl alacağın hangi kritereler göre saptandığının bilinmesine gereksinim duyulduğu yönünde görüş bildirildiği, 17/03/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda da; dosya kapsamı incelendiğinde kargonun navlun ücreti alınmadan alıcısına teslim edildiğinin anlaşılmakta olduğu, “Iata-uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği, Genel Kargo Taşıma Şartları Madde 5… 5.4.3 oranlar ücretler bölümünde ; “Tüm ödenmemiş ücretler için gönderen ödeme garantisi verir…’’ şeklinde Genel İşlem Şartları çerçevesinde hükmünün bulunduğu; davacı taşıyıcının alıcıdan navlun ücretini tahsil etmeden ve davalı göndericiden talimat almadan kargoyu/ürünü alıcısına teslim etmiş olması nedeni ile,
… Şartları Madde 5… 5.4.3’e göre sorumlu olup olmayacağı taktirinin Mahkememize sunulduğu, Mahkememizin davacı taşıyıcının …Şartları Madde 5… 5.4.3’e göre sorumlu olmayacağını taktir etmesi halinde; dosya kapsamına sunulan sevkiyat belgesi konşimento ve navlun faturası incelendiğinde, 1 paket 51 desi olan kargonun Türkiye’den Romanya’ya hızlı (ekspres) hizmet statüsünde navlun ücreti 1.259,19 USD tutarının kargo sektörel uygulamalarında piyasa koşullarına uygun ve makul bir fiyatlandırma olduğu kanaatine ulaşılmakta olup, taktirinin sayın mahkemeye sunulduğunu, dosya kapsamına sunulan rüzgar gülü katoloğundaki rüzgar gülü ve ambalaj ebatları incelendiğinde, 133 adet rüzgar gülünün hem terazi ağırlık, hem de hacimsel ağırlık olarak sevkiyat esnasında yazılan kg ve desi ölçümlerine uyumlu olduğunun görüldüğü; rüzgar gülü içerikli bir kargonun hacimsel ağırlığının terazi ağırlığından daha fazla gelmesinin makul bir durum olduğu; bu nedenle davaya konu kargonun hacimsel ağırlığı olan 51 desi üzerinden sevkiyat ve fiyatlandırma işlemlerinin yapılmasının makul olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, davacının inceleme konusu olan 2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini sunması için HMK’nın 220/3 ve 222. maddelerine uygun ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerini sunmadığı, bu hali ile davacının incelenen defter kayıtlarının 220/3 ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulunduklarının kabulü gerekeceği, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 9.143,93TL tutarında alacağı bulunduğunun hesap edildiği, bilirkişi raporunun teknik açıdan yeterli, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğu, davalı tarafından TTK 21/2 maddesi uyarınca 8 günlük süresi içerisinde faturaların davacıya iade edildiği ve yahut faturalara itirazda bulunulduğuna dair herhangi bir belge ve delil sunulmadığı,davalı tarafın 2020 yılı BA formunda davacı taraftan 2020 döneminde 1 adet belge
karşılığı KDV Hariç 9.037,00.-TL’lik mal veya hizmet satın aldığına dair bildirimde bulunduğu, bu durumda davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerektiği, (Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.) uyuşmazlığa konu davada davalının IATA Genel Kargo Taşıma Şartları Madde 5… 5.4.3’e göre sorumlu olduğu ve davacı taşıyıcı …’in davalı müşterisine sağladığı lojistik hizmet ve taşıma bedelini talep edebileceği, bu hali ile davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle 9.037,00-TL yönündün iddiasını ispat ettiği, buna karşı davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği gibi borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile; davalının … 2. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 9.037,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin takipteki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının icra takibine konu 106,64-TL bedelli, 16.10.2020 tarihli vade farkı faturası talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının vade farkı talep edilebilmesi için Yerleşik Yargıtay kararları gereği taraflar arasında sözleşme yada teamül olması gerektiği, davacı tarafça vade farkı istenebileceği yönünde yazılı bir sözleşme sunulmadığı gibi davacının vade farkı istenebileceği yönünde teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olduğuna ilişkin delil sunulmadığı, bu hali ile davacının icra takibine konu 106,64-TL bedelli, 16.10.2020 tarihli vade farkı faturasından kaynaklı alacaklı olduğunu ispat edemediği kanaatine varılarak icra takibine konu vade farkı faturası yönünden talebin reddine karar vermek gerekmişkir.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK’nın 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 2. İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı takibine yaptığı itirazın 9.037,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takipteki diğer koşullarla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan 9.037,00-TLnin % 20 si oranında 1.807,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 617,32-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 109,37-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 507,37-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 109,95-TL karar ve ilam harcının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 3.300,00-TL bilirkişi raporu masrafı, 225,50-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 3.584,80-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 3.542,87-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 41,93-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.037,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 106,93-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1304,56-TL’sinin davalıdan, 15,44-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi. 05/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır