Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2021/552 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/41 Esas
KARAR NO:2021/552

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/01/2021
KARAR TARİHİ:13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili şirketin 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin…Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … …’nun işletme hakkı sahibi; davalı ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan otoyolları ticari yapmak amacıyla kullanmış olan kişi olduğunu, davalının 20.04.2019-16.12.2019 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin otoyollardan ihlâlli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretlerinin 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ancak davalı icra dosyasına itiraz dilekçesi sunarak; borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bunun sonucunda takibin durduğunu ve müvekkil şirketin mağduriyetine sebep olunduğunu, davalının itiraz dilekçesi taraflarına tebliğ edilmediğini, davalının haksız ve hukukî dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması sebebiyle asgari %20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İİK’nın 67.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalıdan ihlalli geçişler sebebiyle; geçiş ücreti ile 6001 Sayılı Kanunun 30/5 fıkrasında belirtilen geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise varlığı ve miktarı ile davalı tarafından vaki itirazın haklı olup olmadığı ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 476,25-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur. Bununla birlikte 23/03/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile dosya borcunun haricen tahsili nedeni ile kapatılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Davacı vekili 28/05/2021 tarihli dilekçesi ile; davaya konu icra dosya borcu tahsil harcı dahil olmak üzere ödenmiş olduğunu, müvekkili şirketin davaya konu icra dosyasına ilişkin herhangi bir hak ve alacağı kalmadığından davanın konusuz kalacak olması sebebiyle yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti karşı tarafa yükletilerek Sayın Mahkemece “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce Davalı …’e “davacı vekilinin 28/05/2021 tarihli beyan dilekçesi ekte gönderilmiş olup karşı beyanlarınızı tebliğiden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde bildirmeniz. Aksi takdirde mevcut duruma göre karar verileceği hususu tarafınıza tebliğ olunur.” şerhli davetiyenin 25/06/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve verilen kesin süre içerisinde davalının herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağın yargılama aşamasında ödendiğinin davacı vekili tarafından bildirildiği ve aynı zamanda icra dosyasının içerisinde yer alan 23/03/2021 tarihli karar tensip tutanağından dosya borcunun haricen tahsil edildiği anlaşıldığından konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HMK 331.maddesinde esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri düzenlenmiş olup, 1. Fıkrasında davanın konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmeyen hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilerek hükmedileceği belirtilmiştir. Bu nedenle yargılama giderlerinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerekir. Davacı vekilinin dava konusu alacağın yargılama aşamasında ödendiği yönündeki beyanı, icra dosyasının içerisinde yer alan 23/03/2021 tarihli karar tensip tutanağı ve dosyadaki diğer deliller dikkate alındığında Mahkememizce konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve davacı lehine de yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmiştir. Her ne kadar Mahkememizce 27/05/2021 tarihinde ön inceleme duruşması yapılarak tahkikata geçilmesine karar verilmişse de, icra dosyasının içerisinde yer alan 23/03/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile dosya borcunun haricen tahsili nedeni ile kapatılmasına karar verildiği dolayısıyla ön inceleme duruşmasından önce davaya konu icra dosyasına konu borcun ödendiği ancak davacı vekilinin icra dosyasına konu borcun ödendiğini Mahkememize 28/05/2021 tarihli dilekçe ile bildirdiği anlaşıldığından Mahkememizce Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalanınca kadar anlaşmazlığın giderildiği kabul edilerek davacı lehine tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına hükmedilmiştir. Bununla birlikte 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’nun 18/A-11; ”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmü de nazara alınarak İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin de toplantıya mazeretsiz olarak katılmayan davalıdan alınarak hazineye irad kaydına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılmış olan 59,30-TL peşin harcın karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince ve Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi uyarınca hesap olunan 59,30-TL nispi karar ve ilam harcının 1/3’ü olan 19,76-TL’nin mahsubu ile artan 39,54-TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.maddesi uyarınca hesap edilen 2.040,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 70,30-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 188,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı tarafça yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında miktar itibariyle KESİN olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 13/07/2021

Katip …

Hakim …