Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/407 E. 2022/742 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/407 Esas
KARAR NO : 2022/742

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2016
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı arasında Franchise Sözleşmesi aktedildiğini, müvekkilinin bu sözleşme gereğince … içerisinde … isimli işyerinde faaliyet gösterdiğini, davalı ile … arasında kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkilininde alt kiracı olarak alındığını, müvekkilinin 17.09.2012 tarihinde davalıya 207.488,25 TL reklam bedeli ödediğini, ancak reklam yükümlülüğünün davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, 23.07.2012 tarihli sözleşmeden müvekkilinin bilgisinin bulunmadığını, tek başına faturanın alacağın ispata yeterli olmadığını, davalının hizmet bedelini ispatlaması gerektiğini belirterek, bu tutarın ödeme tarihi olan 17.09.2012 den itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı adına Av…. tarafından dosyaya vekaletname sunulduğu,ancak verilen ek süreye rağmen cevap dilekçesi verilmediği,15/12/2016 tarihli ön inceleme duruşmasına katılan davalı vekili …’ın davalı adına ön inceleme duruşmasında dilekçe sunduğu ve sözlü olarak davanın reddi ile zamanaşımı def’in de bulunduğu ancak davacı vekili süresinde olmayan dilekçeye ve zamanaşımı def’ine muvafakat etmediklerini bildirmiştir. Bu nedenle davalı vekilinin süresinde olmayan dilekçesi kabul edilmemiş, davalının davayı ve borcu inkar ettiği yasal sonucu kabul edilmiştir.
Davalı vekili 15/12/2016 tarihli dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasında bir Franchise Sözleşmesinin imzalandığını, davacının söz konusu sözleşme çerçevesinde davalıya ait “…” markasını kullanmaya başladığını, müvekkilinin davacı adına …’de faaliyet gösterecek iş yerini kiraladığını ve davacıya da tamamen aynı şartlar ile alt kira sözleşmesi ile işyerini kiraladığını, davaya konu edilen 207.488,25-TL’nin … tarafından müvekkile fatura edildiğini ve müvekkil tarafından da aynı şekilde davacıya fatura edildiğini, davacının müvekkili şirkete olan aylık franchise bedellerini ve hatta almış olduğu malların bedellerini ödememiş olduğunu, hakkında başlatılan 2 ayrı icra takibine de itiraz ettiğini, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/04/2016 tarihli kararı ile davalı müvekkil şirket lehine sonuçlanmış bir dava olduğunu, davanın davacı tarafından sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmış olup zamanaşımı defi’nde bulunduklarını, davacı kendi kabul ve isteği ile ödemiş olduğu reklam bedelini haksız olarak geri alabilmek adına gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, davacının ödediği tutarın davalı tarafından birebir aynı şekilde kiraya veren …’ye ödendiğini, davacının … ile reklam alanı tahsis etmesi istediğini, bu nedenle davalı müvekkil şirket ili … arasında reklam ve pazarlama sözleşmesi imzalandığını, davacının kötü niyetli olarak imzalanan bu sözleşmeyi inkar ettiğini, bu hususlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacak davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış, Franchise Sözleşmesi, Kira Sözleşmesi, Alt Kiracı Sözleşmesi ve Reklam ve Pazarlama Sözleşmesinin bir örneği dosyaya celbedilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının reklam yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının, davalıya reklam bedeli adı altında ödediği 207.488,25-TL nedeniyle davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizin 06/03/2017 tarihli duruşmasında; ”Süresinde olmayan ve davacı tarafça da açıkça muvafakat edilmeyen zamanaşımı def’inin reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 24/05/2017 tarih, 2016/195 Esas ve 2017/398 Karar sayılı ilamı ile; ”Davanın KABULÜ ile, 207.488,25-TL’nin 11/02/2016 davalı temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verildiği, verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 16.Hukuk Dairesinin 29/04/2021 tarih, 2018/2863 Esas ve 2021/954 Karar sayılı ilamı ile; ”Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2017 tarih, …Esas ve…Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA…” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2021/407 Esas sayılı sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 09/12/2021 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli ile BAM İLAMI GÖZETİLEREK tarafların 2012 yılına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya mevcudu, davacı şirketin 2012 yılı ticari defterleri, dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporun içinde açıklanan nedenlerle;
-İncelenen davacı şirkete ait 2012 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2012 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2012 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
-Davalı … inceleme günü olan 28.01.2022 günü, saat 14:00’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı,
-Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesi ekinde ibraz ettiği muavinler ve faturalar incelendiğinde; Dava dışı … tarafından 15.09.2012 tarihli … seri … numaralı 207.488,25 TL tutarlı “Reklam Bedeli” açıklamalı faturanın davalı … ünvanına düzenlenmiş olduğu, davalı şirketin tarafına düzenlenen faturaya istinaden Kiraya Veren …’ye 26.07.2012 tarihinde 82.605,00 TL, 20.09.2012 tarihinde 124.883,00 TL olmak üzere toplam 207.488,00 TL ödeme yaptığı, davalı şirketin tarafına düzenlenen reklam bedeli faturasını davacı şirkete yansıtarak reklam bedelini davacı şirketten tahsil ettiği,
-Davacı şirketin ihtilafa neden olan 17.09.2012 tarihli … seri … numaralı 207.488,25 TL tutarlı “Reklam Bedeli” açıklamalı faturayı ve yapmış olduğu ödemeleri ticari defterlerinde kayıt altına aldığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 28/04/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın bir önceki bilirkişiye tevdii edilerek, bilirkişi raporunun 4.sayfasında ”…davacı tarafından davalı şirkete 23/07/2012 tarihinde 82.492,50-TL, 20/09/2012 tarihinde 124.883,25-TL olmak üzere toplam 207.488,25-TL ödeme yaptığının tespit edildiği…” belirtildiğinden davacı tarafından davalı şirkete yapılan ödemelerin BAM kararında da belirtildiği üzere ihtirazi kayıtla yapılıp yapılmadığı hususunda ek rapor tanziminin istenilmesine,” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 20/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 23/07/2017 tarihli 37.500,00 EUR (Ticari defterlerde 37.500,00 EURO karşılığı 82.492,50 TL’dir.) tutarlı ve 20.09.2012 tarihli 124.883,25 TL tutarlı ödemelerin ihtirazi kayıtla yapılmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller, BAM kararı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı taraf, davalıya reklam bedeli adı altında ödeme yaptığını, ancak davalının reklam yükümlülüğünü yerine getirmediğini, böylelikle sebepsiz zenginleştiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Öncelikle taraflar tacir olup taraflar arasında 23/07/2012 tarihli Franchıse Sözleşmesinin imzalandığı, ayrıca taraflarla birlikte dava dışı … AŞ.arasında aynı tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı ve yine 27/07/2012 tarihli alt kira sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür. Davalı taraf, dava dışı … AŞ’nin kendisine fatura kestiğini, kendisinin de bu faturayı olduğu gibi davacıya yansıttığını ve davacının ödemeleri yaptığını belirtmiştir. Gerçekten de, dava dışı … AŞ tarafından davalıya 15/09/2012 tarihli reklam bedeli konulu 207.488,25 TL bedelli faturanın düzenlendiği, davalının da aynı bedel ve konuda 17/09/2012 tarihli faturayı davacıya düzenlediği görülmüştür. Burada tespit edilmesi gereken husus, davalının düzenlediği faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının ödemelerini borçlu sanarak yerine getirip getirmediği ile yapılan ödemeleri ihtirazi kayıtla yapıp yapmadığı hususudur. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirtildiği üzere davalının düzenlediği faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının ödemelerini ihtirazi kayıtla yapmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte davalı tarafa usulüne uygun ihtarda bulunulmasına karşın davalı taraf, defter inceleme gün ve saatinde defterlerini sunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmamıştır. Bununla birlikte cevap dilekçesinin ekinde sunulan Reklam ve Pazarlama Sözleşmesinin davalı şirket ile dava dışı … Tic. A.Ş arasında akdedildiği, davacının bu sözleşmede taraf olmadığı, her ne kadar davacı taraf yapılan ödemeleri ihtirazi kayıtla yapmamış olsa da yukarıdaki açıklamalar, davalı şirket ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen Reklam ve Pazarlama Sözleşmesinin tarafı olmaması ve davalı tarafın usulüne uygun ihtarda bulunulmuş olmasına karşın defterlerini de sunmaması ile tüm dosya kapsamı gözetilerek TBK md.78 gereğince Mahkememizce davacının kendisini borçlu sanarak bu ödemeleri yaptığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile, 207.488,25-TL’nin temerrüt tarihi olan 11/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, 207.488,25-TL’nin temerrüt tarihi olan 11/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 14.173,52-TL harçtan peşin alınan 3.543,39-TL’nin mahsubu ile eksik 10.630,13 TL nisbi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 32.048,36-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.543,39-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı, 128,5‬0-TL posta gideri ve 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.651,09‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 100,00-TL gider avansından kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı yana iadesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸