Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/394 E. 2021/764 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/394 Esas
KARAR NO :2021/764

DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ:01/05/2003
KARAR TARİHİ:23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; … AŞ Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu’nun … sayı, 27/12/1999 tarihli raporunda … Şubesince 1995, 1996, 1997 ve 1998 yılları arasında muhtelif tarihlerde kredi kullandırıldığını, kredi kullandırım koşullarında belirtilen güvenceleri almadan veya eksik alarak kredi kullandırılması, güvencede ipotek açığına, ekspertiz değeri yetersizliğine senet ve nakit bloke açığına neden olunması, istihbarat raporları gereğince verilen talimatlara uyulmaması, bazı kredilerin herhangi bir karar olmadan kullandırılması nedenleriyle bankanın zarara uğradığını, bankanın … Şubesinin eski müdürleri olan davalıların, görevleri sırasında yapılan usulsüz kredi işlemlerinden bankanın uğradığı zarar miktarının, fazlaya ve munzam zarara dair haklarının saklı kalması kaydı ile dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …’ın davaya cevap vermediği, duruşmalara da girmediği anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davacı Tasfiye Halinde …’nın usul ve yasa hükümlerine aykırı kredi kullandırdıkları iddiasına dayalı 31.624.123.727.082 -TL, 62.542.185 -DEM ve 6.206.620-USD tutarındaki banka zararının eski şube müdürleri olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 15/11/2016 tarihli 2013/129 esas 2016/129 karar sayılı kararı taraflarca temyiz edilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 12/03/2019 tarih 2017/3114 esas 2019/2030 karar sayılı ilamı ile “Dava, davacı bankanın usulsüz kredi verilmesi nedeniyle zarara uğratıldığı iddiasına dayalı eski şube müdürleri aleyhine açılan tazminat davası olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın 342. maddesi uyarınca icracı müdürler bakımından da yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dair hükümler uygulanacağından davacı banka tarafından aynı Yasa’nın 341. maddesi uyarınca böyle bir davanın açılabilmesi için genel kurulca dava açılması hususunda alınmış bir karar olmalıdır. Davacı tarafından ibraz edilen 04.05.2012 tarihli genel kurul kararı da somut uyuşmazlığı kapsamamaktadır. Bu durum karşısında, işbu dava yönünden alınmış böyle bir genel kurul kararının bulunmadığı anlaşılmış ise de, anılan eksiklik sonradan tamamlanabileceğinden davacı tarafa dava açılması yönünde genel kurul kararı alınması ve ibrazı için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilince bozma ilamından sonra dosyaya 31/03/2015 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının sunulduğu anlaşılmış, incelenmesinde toplantıda alınan 9 nolu karar ile iş bu dosya davalıları hakkında açılmış bulunan yönetici sorumluluğu nedeniyle tazminat davalarına muvafakat edilmesine ve bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiği, 6762 Sayılı Kanunun 341 maddesi kapsamında dava şartı eksikliğinin giderildiği tespit edilmiş ve işin esasına girilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … AŞ Genel Md. Teftiş Kurulu Müfettişi … tarafından düzenlenen 27.12.1999 tarih, 99/31-2 sayılı yasal soruşturma fotokopisi ve eki belge fotokopileri davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilmiş, davacı bankadan kredi kullanan dava dışı şirketlerle ilgili takip dosyalarının örnekleri getirtilerek incelenmiş, davacı vekili 09.04.2015 havale tarihli dilekçesi ile kredi kullandırılan ve davaya dayanak alınan borçlu şirketlerden olan kredi alacaklarını liste halinde bildirerek ekstreleri ibraz etmiş, dosya içeriği deliller ve davacı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
16/06/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, davacı bankanın … Şubesinde görevli banka müdürü olan davalıların 40 adet firmaya kredi kullandırırken güvence almadıkları, yetersiz ekspertiz değerlendirmesine, senet ve nakit bloke açığına neden olacak şekilde işlem yaptıkları, istihbarat raporları gereğince verilen talimatlara uymadıkları, bazı kredilerin herhangi bir karar alınmaksızın kullandırdıkları ve bu şekilde kusurlu davranışları ile bankayı zarara uğrattıkları iddiası ile dava açıldığı, davacının kredi kullandırılan firmalara ilişkin zararının 09.04.2015 havale tarihli dilekçesi ile bildirdiği ve kredi alacaklarına ilişkin ekstreleri ibraz ettiği, dava tarihi itibariyle mevcut olan tahsil edilmemiş kredi alacaklarının dava dilekçesinde belirtildiği gibi 40 firmadan değil, 27 adet firmadan kaynaklandığı, diğer 13 adet firmanın riski bulunduğuna dair belge ibraz edemediği, kredi bakiyelerinin talep tutarından fazla olmak üzere 38.014.105,44 -TL olduğu, 09.04.2015 havale tarihli dilekçe eki tablonun incelenmesinde davacı talebi içinde yer almayan … … AŞ’nin de 35.064.055,44 -TL lik bir kredi bakiyesinin bulunduğu, davalıların sorumlulukları ile ilgili ıslak imzalı herhangi bir kayıt ve belge ibraz edilmediği, düzenlenen teftiş raporuna dayanıldığı, ancak teftiş raporunun tek başına yeterli olmayıp istenilen zararın hangi firmalara ait hangi tutarlardan oluştuğunu, bunların hangi davalının kusurlu eylemi sonucu doğduğuna ilişkin imzasını içeren ıslak imzalı belgelerle doğrulanmadığı, davalılara atfedilen sorumlulukların neler olduğu ve her birinin görev yaptığı dönemler bakımından doğan bir zarar varsa sorumlu oldukları tutarların ayrı ayrı ortaya konması gerektiği halde davacının bu konudaki delillerini ibraz edemediği, mahkemenin teftiş kurulu raporunu yeterli görmesi halinde de hesaplama yapıldığı, davacı bankanın çalışanı yetkili kişiler oldukları dikkate alındığında bir zarar doğmuş olsa bile mevcut tüm teminatların nakde dönüştürülerek, tahsil imkanı kalmayan alacaklar bakımından aciz vesikası veya rehin açığı belgesi alındıktan sonra davalılara rücu edilmesi gerektiği, davalı …’nin 12.11.1996- 13.02.1998 tarihleri arasında davalı …’in 16.02.1998-18.06.1998 tarihleri arasında, davalı …’ın ise 28.08.1998 tarihinden itibaren davacı bankanın …-İstanbul Şube Müdürü olarak göreve başladıkları, …’ın hangi tarihte ayrıldığının belirtilmediği, dava dilekçesinde belirtilen 40 adet şirketlerle ilgili yapılan incelemeye göre işlemlerden davalılardan … ve …’in müfettiş raporu ile sorumlu tutuldukları, …’ın raporda ismi geçmediği, müfettiş raporunda belirlenen sorumluluklar esas alındığında dava tarihi itibariyle 40 adet borçlu firma ile ilgili olarak doğan zararın 35.893.936,84 -TL’sından davalı …’in, 20.120.503,26 -TL’sından, davalı …’nin sorumlu olduğu, davalı …’ın ise zarar doğuran eyleminin bulunmadığı, 28.03.2015 ekstre tarihi itibariyle bir kısım tahsilatlar söz konusu olduğundan davalı …’in 28.299.329,98 -TL, davalı …’nin 17.629.825,35-TL için sorumluluklarından bahsedilebileceği belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın …-… Şubesinde davalı …’nin 12.11.1996- 13.02.1998 tarihleri arasında davalı …’in 16.02.1998-18.06.1998 tarihleri arasında, davalı …’ın ise 28.08.1998 tarihinden itibaren Şube Müdürü olarak görev yaptıkları, görevli oldukları dönem içinde dava dilekçesinde belirtilen 40 adet şirkete muhtelif tarihlerde kredi kullandırıldığı, davalıların kredi kullandırım koşullarında belirtilen güvenceler alınmadan veya eksik alınarak kredi kullandırmaları, Güvencede ipotek açığı, ekspertiz değeri yetersizliği, senet ve nakit bloke açığına neden oldukları, istihbarat raporları gereğince verilen talimatlara uymadıkları, bazı kredilerin yönetim kurulu kararı alınmadan kullandırıldığı ve bu şekilde bankanın zarara uğratıldığı iddiasıyla bu zararın giderilmesi isteminde bulunulmuştur. Davacının zarar iddiası dosyada fotokopisi bulunan davacı banka genel müdürlüğünün Teftiş Kurulu Müfettişi … tarafından düzenlenen 27.12.1999 tarih, 1999-31-2 sayılı soruşturma raporu ve eki belgelere dayandırılmaktadır. Davacı vekili 09.04.2015 havale tarihli dilekçesi ekinde dava dayanağı kredi alacaklarına ait ekstreleri ibraz etmiş olup, kredi alacaklarının dava dilekçesinde belirtildiği gibi 40 firmadan değil, 27 firmadan kaynaklandığı belirtilmiştir. Diğer 13 firmanın riski bulunduğuna dair belge ibraz edilmemiş, ekstreleri ibraz edilen 27 adet firmanın kullandıkları kredilerden tahsil edilemeyen tutarlar bilirkişi raporu ile hesaplanmış ve davacı bankanın 3.058.847 -CHF, 71.045.985 -DEM, 35.575.089,46 -USD, 38.014.105,44 -TL kredi bakiyesinin söz konusu olduğu belirtilmiştir. Davacı talebi içinde yer almayan … … AŞ’ne ait 2.950.050,00 -TL kredi bakiyesi indirildiğinde 35.064.055,44 -TL lik bir kredi bakiyesinin mevcut olduğu belirtilmiştir.
Tahsil edilemeyen bu kredilerle ilgili olarak davalıların hangi işlemleri yaptıkları, hangi belgelerdeki imzaları nedeniyle sorumlu oldukları belirtilmemiş, ıslak imzalı herhangi bir kayıt ve belge ibraz edilmemiştir. Davalılara yükletilen sorumlulukların neler olduğu, görev yaptıkları dönemler itibariyle hangi eylemleri ile zarara yol açtıkları ayrı ayrı ortaya konmalı, düzenledikleri ıslak imzalı belgeler dosyaya ibraz edilmeli ve oluşan banka zararına ne şekilde yol açtıkları, zararın ne kadarlık kısmından sorumlu oldukları açıklanmalı ve belgelendirmelidir. Görülmekte olan davada ise bu yönde kanıtlayıcı delil ve belge ibraz edilmemiş, davalıların sorumlulukları somut olarak açıklanmamış, kredi kullandırılan şirketlerle ilgili olarak tahsil imkanının ortadan kalktığı tutarlar yönünden aciz vesikası veya rehin açığına bağlanmamış ve bu nedenle davalılara rücu koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilememiştir. Davalılar farklı tarihlerde görev yaptıklarına göre; görevli oldukları dönemde hangi işlemleri ile bankanın zararına sebep oldukları somut ve imzalarını içeren belgelerle kanıtlanmalıdır. Dosya içeriğinden bu şekilde belgenin ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Dosyaya fotokopisi sunulan müfettiş raporu dışında davalıların sorumluluğuna gidilebilecek herhangi bir kayıt ve belge ibraz edilmemiştir. Kaldı ki davalılar ayrı dönemlerde banka şube müdürü olarak görev yaptıklarından, iddia edilen zarar tutarının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili de söz konusu değildir. Davada bu durum dahi ayrıştırılmamış, hangi davalının ne kadar banka zararından sorumlu olduğu, kusurlu işlem ve eylemlerinin neler olduğu somut olarak belirtilmemiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacı bankanın zararı ile davalıların eylem ve işlemleri arasında illiyet bağının kanıtlanamadığı, bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacakları sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 426.925,67-TL harçtan mahsubu ile artan 426.866,37-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 203,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 100,00 -TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı … tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
10-Davalı … tarafından tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır