Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2023/632
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili davacı …Ş. İle davalı … arasında 2016 yılından bu yana borç-alacak ilişkisi çerçevesinde müvekkil, davalı tarafa borçlanmış, borcun ödenmesi amacıyla davalı tarafa bir miktar nakden ödemede bulunduğunu, daha önce davalıya vermiş olduğunu, ilgili çeklerin iade almış kalan borç tutarına istinaden, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait 15.09.2020 tarihli 150.000,00TL bedelli, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait 15.10.2020 tarihli 150.000,00 TL bedelli, … Bankası A. Ş. … Şubesine ait 15.11.2020 tarihli 150.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait 15.12.2020 tarihli, 150.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait 15.11.2020 tarihli 600.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait 15.12.2020 tarihli 1000.491,20TL bedelli altı adet çek lehtar … emrine düzenlendiğini, davalı tarafa devredildiğini, dava konusu …Bankası … şubesine ait Keşidecisi… A.Ş. olan … seri numaralı 14.04.2021 vade tarihli 115.000,00 USD bedelli bir adet çek bahse konu borcun teminatı olarak davalı tarafa davalı tarafça çek üzerine çek aslı teminat olarak alınmıştır yazılmak ve altı imzalanmak sureti ile devredildiğini, bahse konu çekin teminat olarak devredildiği sırada vade tarihi boş bırakıldığını, davalı tarafça vade tarihi daha sonra doldurularak haksız olarak ibraz ettiğini, müvekkil 15.09.2020 tarihli 150.000,00 TL bedelli, 15.10.2020 tarihli 150.000,00-TL bedelli, 15.11.2020 tarihli 150.000,00 TL bedelli, 15.12.2020 tarihli150.000,00 TL bedelli 15.11.2020 tarihli 600.000,00 TL bedelli çeklere istinaden vadesi geldiğinde tüm ödemelerini davalı tarafa yapmış, 15.12.2020tarihli 1.000,491,20 TL bedelli çek yönünden bahse konu çekin keşiecesi olan şirket tarafından 22.12.2020 tarihinde 100.000,00 TL ödeme davalı tarafa yapılmış, kalan tutara ilişkin ise davalıya 30.01.2021 tarihli 500.000,00 TL ve 20.01.2021 tarihli 430.000,00 TL bedelli iki adet çek daha devredildiğinin öğrenildiğini, davalı taraf toplam bedelleri gerçekte mevcut alacağından daha fazlasına tekabül eden çekler bulunmasına rağmen alacağı aşan çekler müvekkile iade edilmediğini, teminat olarak verilen çeklerde borcun doğması için kararlaştırılan taahhüdün yerine getirilmemesi şartı bulunduğunu, davalı tarafa olan mevcut borca istinaden gerekli ödemeler davalıya yapılmış bir kısım çekler iade alınmış vadesi sonradan 14.04.2021 olarak doldurulan 115.000,00 USD bedelli çek uhdesinde bulundurmaya devam ettiğini, takip konusu vadesi sonradan 14.04.2021 olarak doldurulan 115.000,00 USD bedelli çekin üzerine davalı tarafça açıkça çek aslı teminat olarak alınmıştır yazılarak imzalandığını, davalı taraf müvekkil üzerine baskı kurarak dava konusu çekin vade tarihini boş imzalattığını ve teminat olarak verildi yazılı olarak da çeke ilişkin müvekkilin tüm taahhütlerini de yerine getirmesine rağmen müvekkil aleyhine … 4. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası marifetiyle haksız icra takibi başlatıldığını, beyan ederek davanın kabulüne, borçlu olmadığının tespitine, karar kesinleşmesine kadar, durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacılar vekilinin davacı …Ş. davalı … arasında 2016 yılından bu yana gelen borç- alacak ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu çekteki ciro incelendiğinde müekkil borç-alacak ilişkisinin bulunduğu kişi davacı … değil, diğer davacı … olduğunu, davacı … müvekkilie olan borcuna istinaden Keşidecisi …A.Ş olan … Bankası A.Ş. …Şubesine at … seri numaralı 14.04.2021 vade tarihli 115.000,00 USD bedelli çeki müvekkile vermiş ancak şek müvekkilce tahsil edilemediğini, … A.Ş.’nin müvekkil … aleyhine açmış olduğu davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacılar vekilinin 30.01.2021 tarihli 500.000,00 TL bedelli ve 20.01.2021 tarihli 430.000,00 TL bedelli çeklere konu borcun esasında müvekkili …ait olduğuna ilişkin beyanı doğru olduğunu ancak dava konusu 115.000,00 USD bedelli çekin borcun teminat olarak davalı-alacaklıya verildiğine – ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, mücerret bir borç ikrarı olan çekin, teminat olarak verildiğine ilişkin iddiaları bulunan davacı tarafın iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi edemediği takdirde davanın reddi gerektiğini, dava konusu 115.000,00 USD bedelli çekin teminat çeki olduğuna ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacılar vekilince teminat konusu olduğu belirtilen 30.01.2021 tarihli 500.000,00 TL ve 20.01.2021 tarihli 430.000,00 TL bedelli çeklere konu borç da müvekkile ödenmediğini, davacılar dava konusu çekin 115.000,00 USD bedeli çekin teminat çeki olduğuna ilişkin iddiasının gerçeğinin bulunmadığını teminat konusu olduğunu ileri sürdükleri borcun ödendiğine ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davacı yanın takip durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine, davacı … ile müvekkil … arasındaki borç-alacak ilişkisinin tarafı olmayan 3. Şahıs konumundaki çek keşidecesi borçlu … A.Ş. tarafından dava dilekçesinde belirtilen iddialara müvekkil aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, takip dayanağı çeke atıf yapan ve hangi ilişkinin teminat olduğunu açıkça yazılı belge ile kanıtlayamamaları nedeni ile davanın esastan reddine, davacıların dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Menfi Tespit davasıdır.
HMK’nun 137 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacıların … 4 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine dayanak 14/04/2021 keşide tarihli 115.000,00-USD bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı, çekin teminat çeki olduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, davalının davacılardan … Şirketi ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı, davalı … ile aralarında alacak borç ilişkisi bulunduğu, dava konusu edilen ve edilmeyen tüm çeklerin bu ilişki kapsamında alındığı, davacı … şirketinin husumetinin bulunmadığı, dava konusu çekin teminat çeki olmadığı yönündeki savunmalarının yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gönderilen deliler toplanmış, dosya üzerinde bilirkişi incelemeleri yapılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Grofolog Bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü (scanner) tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu belgedeki …’e atfen atılmış yazı ve imzalar ile …’e ait mukayese yazıları ve imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; imzaların başlangıç ve ara gramalarında benzerlikler görüldüğü, isim yazıları incelendiğinde; D, F, E harflerinde uyumluluk ve benzerlikler bulunduğu, her iki yazı arasında eğim ve yön benzerlikleri olduğu, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından benzerlikler bulunduğu; inceleme konusu belgedeki imza ve yazıların isim yazısı ile birlikte değerlendirildiğinde davaya konu 115.000 USD miktarlı Keşidecisi … AŞ lehdarı … olan senet altında yazan “Bu Çekin Aslı Teminat Olarak Alınmıştır. … ” ibaresinin …’in eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen 13/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davalının “çekin aslı teminat olarak alınmıştır.” İbaresini davaya konu çek fotokopisinin altına yazmak sureti ile davacıların söz konusu çeki teminat olarak verdiklerinin ispatı olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafça her ne kadar davacı şirket ile ticari ilişkisinin olmadığı beyan edilmiş ise de bu durum ayrıca tarafımızca davacı şirket defterleri üzerinde yapılan incelemelerde de tespit edilmiş olduğu, Bu itibarla davacı şirketin davalı gerçek kişi ile direkt olarak bir bağlantısı bulunmadığı şeklinde değerlendirilebilecektir. Davacı defterleri üzerinde yapılan incelemelerde 2016 yılından itibaren (çekin basım tarihinin 2016 yılı olması dolayısıyla) söz konusu çek ile ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı, tüm bu açıklamalar değerlendirmeler dikkate alındığında davacıların iş bu davaya konu 14.04.2021 keşide tarihli (dosyada ki fotokopiye göre sonradan eklendiği belirlenen) … Bankası … Şubesi muhataplı keşidecisi davacı …Ş. lehdarı diğer davacı … olan 115.000,00 USD tutarlı çekin teminat olarak verildiğinin kabulü ile birlikte söz konusu çekle ilgili davacıların davalı tarafa borçlu olmadığının kabulünün gerektiği belirtilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları dosya kapsamına ibraz edilen deliler bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde,
Dava menfi tespit istemi olup davacılar vekili tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait keşidecisi… A.Ş., lehtarı … olan … seri numaralı 14/04/2021 vade tarihli 115.000,00-USD bedelli çekin davalıya teminat olarak verildiği davacı tarafından tüm taahhütlerin yerine getirmesine rağmen davalı tarafından … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla haksız icra takibi başlatıldığını iddia ederek işbu takip dolayısıyla davacının borçlu olmadığının tespiti ile çekin iadesi talebinde bulunmuştur.
Davaya konu çekin incelenmesinde Davalı … in 2. Ciranta olduğu görülmüştür.
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla Davalı tarafından davacılar aleyhine …Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait keşidecisi …A.Ş., lehtarı … olan … seri numaralı 14/04/2021 vade tarihli 115.000,00-USD bedelli çeke istinaden kambiyo yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olup Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır . Senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bedelsizlik iddiası, TTK’nın 687. maddesi anlamında bir kişisel def’î olup, Bedelsizlik bir kişisel def’î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def’îni ileri sürebilir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı TBK’nın 77 ve devamındaki maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme olup kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince, temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta; buna karşılık temel ilişkideki sakatlık, kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespitiyle birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme def’îni dermeyan etme hakkını vermektedir.
Bu kapsamda kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiği iddiası da temelinde bedelsizliğe dayalı bir iddia olup , kural olarak kambiyo senedinin teminat olarak verilmesi senedin doğrudan bedelsizliğine yol açmaz; teminat altına alınan borcun yerine getirilmesi ve teminat ihtiyacının ortadan kalkması ile senet bedelsiz hâle gelir. Temel borç ilişkisindeki bir edimin teminatı olarak düzenlenen kambiyo senetlerinde, teminat ettikleri husus gerçekleşinceye kadar geçici bedelsizlik, gerçekleşince kesin bedelsizlik söz konusu olur.. Bu itibarla kambiyo senedinin teminat amacıyla düzenlenmesi hâlinde borçlu, senet lehtarın elindeyse (ciro görmemişse), teminatı talep etme şartlarının oluşmadığını (riskin gerçekleşmediğini) ya da alacaklının senedin teminatını oluşturduğu borç miktarını aşan bir talepte bulunduğunu kişisel def’î olarak öne sürebilir. Senet ciro edilmişse hamil senedin teminat senedi olduğunu biliyor ve borçlunun zararına hareket ediyorsa, anılan def’înin hamile karşı da öne sürülmesi mümkündür. Davacı taraf somut olayda, senedin teminat senedi olduğu iddiasında olup, senet nedeniyle menfi tespit davası açmıştır.
Kambiyo senedinin bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü kambiyo senedinin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir.İİK nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
6102 Sayılı TTK.’nın 776/1-b maddesine göre bono “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” ihtiva etmelidir. Ödenmesi (tahsili) şarta bağlanmış bir senet bono niteliğinde sayılamaz.
Takip dayanağı çekin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK’nın 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (HGK’nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E., 2013/312 K. ve 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları). Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, takibe konu çekin teminat senedi olduğunu ispat yükü davacı tarafta olup, dava konusu somut olayda dava konusu çekin teminat olarak verildiği iddia olunmakta olup ,Kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmektedir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla, teminat olarak verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerekir.
Davacılar vekili tarafından davacı …Ş. ile davalı … arasında 2016 yılından bu yana süregelen borç-alacak ilişkisi çerçevesinde davacının davalı tarafa borçlandığını, bu borcun ödenmesi amacıyla davalı tarafa bir miktar nakden ödemede bulunduğunu ve kalan borç tutarına istinaden lehtar … emrine düzenlen 6 adet çekten ; 15/09/2020 tarihli 150.000,00-TL bedelli, 15/10/2020 tarihli 150.000,00-TL bedelli, 15/11/2020 tarihli 150.000,00-TL bedelli, 15/12/2020 tarihli 150.000,00-TL bedelli, 15/11/2020 tarihli 600.000,00-TL bedelli 5 adet çeke istinaden vadesi geldiğinde tüm ödemelerini davalı tarafa yaptığını ancak 15/12/2020 tarihli 1.000.491,20-TL bedelli çekin ödenemediğini, ödenemeyen bu çeke istinaden ise söz konusu çekin keşidecisi olan dava dışı şirket … Ltd. Şti tarafından 22/12/2020 tarihinde 100.000,00-TL davalı tarafa ödeme yapılıp kalan tutara ilişkin 30/01/2021 tarihli 500.000,00-TL ve 20/01/2021 tarihli 430.000,00-TL bedelli iki adet çek verildiği, Dava konusu “…Bankası A.Ş. …Şubesi’ne ait keşidecisi … A.Ş. olan … seri numaralı 14/04/2021 vade tarihli 115.000,00-USD bedelli” bir adet çeki de bahse konu borcun teminatı olarak davalı tarafa verdiğini, davalı tarafça çek üzerine “Bu çek aslı teminat olarak alınmıştır.” ibaresinin yazılıp imzalandığını, davalı davalı-alacaklının bu iki çekten (30/01/2021 tarihli 500.000,00-TL ve 20/01/2021 tarihli 430.000,00-TL bedelli çeklerden) dolayı mevcut bulunan alacağına istinaden davacı … tarafından teminat olarak verildiğini, davalı tarafın teminat olarak verilen çeke dayalı mevcut olmayan miktarda bedeli tahsil etmek üzere kötü niyetli olarak davacılar aleyhine .. 4. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası marifetiyle icra takibi başlattığını iddia etmiştir
“… Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait keşidecisi …A.Ş. olan … seri numaralı 14/04/2021 vade tarihli 115.000,00-USD bedelli” bir adet çeki de bahse konu borcun teminatı olarak davalı tarafa verdiğini, davalı tarafça çek üzerine “Bu çek aslı teminat olarak alınmıştır.” ibaresinin davalı eli ürünü olup olmadığının tespitine yönelik olarak yaptırılan İmza ve yazı incelemesi neticesinde davalı “Bu Çekin Aslı Teminat Olarak Alınmıştır. … ” ibaresinin …’in eli ürünü olduğu ibraz edilen Adli Tıp Uzmanı bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK.nın 14/03/2001 tarih ve 2001/12-233 E., 2001/257 K. sayılı ve yine HGK.nın 20/06/2001 tarih ve 2001/12-496 E. Sayılı kararları).
İspat külfeti kendisinde olan davacı tarafça teminat iddiasını ispata yarar İİK’nun 169/a maddesinde belirlenen nitelikte başkaca bir belge sunulmadığından bu borçlu yönünden teminat olgusunun ispatına yönelik olarak yemin deliline dayanma hakkı hatırlatılmış davacı tarafça davalıya yemin teklifinde bulunulmuştur.
Davalı … 18.07.2023 tarihli celseye katılarak “Davaya konu … Bankası … Şubesine ait 14/04/2021 tarih, 115.000 USD miktarlı ve … çek nolu çekin … Bankası … Şubesine ait 15/12/2022 tarihli, 1.000.491,20 TL bedelli … seri nolu çekin teminatı olarak verilmediğine namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” şeklinde yemin eda etmiştir.
Anılan durum karşısında , imzası davacı …Ş tarafından inkar edilmeyen “…Bankası A.Ş. …Şubesi’ne ait keşidecisi … A.Ş. olan … seri numaralı 14/04/2021 vade tarihli 115.000,00-USD bedelli” bir adet çeki de bahse konu borcun teminatı olarak davalı tarafa verdiğini, davalı tarafça çek üzerine “Bu çek aslı teminat olarak alınmıştır.” ibaresinin davalı eli ürünü olması dava konusu çekin teminat çeki olduğunu kanıtlamaya elverişli olmadığı, davacı tarafça hangi ilişkinin teminatı olduğu İİK’nun 169/a maddesinde belirlenen nitelikte başkaca bir belge ile ortaya konulamadığı, davacı … ile davalı … arasındaki borç-alacak ilişkisinin tarafı olmayan ve imza inkarında bulunmayan keşideci borçlu …A.Ş. Yönünden ,davalı aleyhinde açılan bedelsizliğe dayalı menfi tespit isteminde bedelsizlik şahsi definin keşideci davacı yönünden iyi niyetli hamil davalıya karşı ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, davacı … tarafından açılan davanın ise davalı tarafça davaya konu çekin teminat çeki olmadığı yönündeki yemini nazara alınarak bedelsizlik iddiası ispatlanamadığından reddi gerektiği ve İİK 72/4 maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …Ş tarafından davalı aleyhine açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davacı … tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-Davalı tarafça İİK 72/4 md uyarınca talep olunan kötü niyet tazminat talebinin KABULÜ ile alacağın %20 oranında hesaplanan 219.016,20 TL tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 18.761,30-TL harçtan mahsubu ile artan 18.491,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Reddedilen aktif husumet yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’nden alınarak davalıya verilmesine,
6-Reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 150.458,86-0TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
10-Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
HARÇ BEYANI /
18.761,30-TL PEŞİN HARÇ
269,85-TL KARAR HARCI
18.491,45-TLTALEP HALİNDE İADE HARÇ