Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2021/468 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/381 Esas
KARAR NO : 2021/468

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2021
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan 2018/587 esas sayılı İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasında davalılardan …’ye karşı açılamn davanın tefirki ile iş bu esasa kaydı ile yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı … borçlusu lehtarı … AŞ arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, avalı -kefil …’in sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı grup firmalarına kullandırılan kredilerin geri ödemesi amacıyla 20/12/2013 tarihli “… “sözleşmesini ve davalı kefil …’in imzalamış olduğu daha sonra 24/09/2014 tarihli Finansal Yapılandırma Sözleşmesi ekinde yer alan ve ayrıca imzalanan geri ödeme planı gereğince grup firmalarınca ödenmesi gereken 30/11/2016 tarihli taksitin ödenmediğini, sözleşmeye istinaden ticari kredi kullandırıldığı, verilen kredinin sözleyme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden … 30.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 3.748.01,54 TL (313.297,09 USD) nakit alacak üzerinden hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında … 34.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilini Komşu Fırın markası adı altında çeşitli illerde 70 adet şubesi bulunduğunu, finansal sorunların çözümü için …, …bank, …, … Bankası, …, …, … Bankası, … Bankası ve … Bank arasında 17/07/2014 tarihinde Finansal Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca alacaklıların rehinle temin edilmiş ve bankalara kredi ödemelerinini 2018 yılından itibaren başlanacağının kararlaştırıldığını, …’ın düzenleyici banka olarak tayin edildiğini, tesis edilen rehinlerin …’a teslim edildiğini, davacı bankanın rehin sözleşmelerinin tarafı olsa da menkullerin zilyedi olmadığından dava ve takip hakkının olmadığını, anılan sözleşmenin 11/05/2015, 19/02/2016 ve 30/07/2017 tarihlerinde 3 kez tadil edildiğini, davalı …AŞ ile … sözleşme tarafı olmadıkları diğer davalı … AŞ ile …arasında yapıldığı, sözleşme gereğince temerrüt halinde kredi veren bankaların % 75’nin onayı ile kredilerin geri çağrılabileceği, bu yönde onay alınmadığı için kredinin geri çağrılmasının sözleşmeye aykırı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 34. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 4.323.916,00 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, takip borçlularından …dışındaki tüm takip borçlularına ödeme emrinin tebliğ edildiği, Hollanda’da bulunan … firmasına yurt dışı tebligatı yapılmadığı; ancak tüm takip borçluları adına vekil aracılığı ile 11//12/2017 tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. Takip dosyasında bulunan vekaletnameler incelendiğinde; … dışındaki takip borçlularının tamamı adına dosyaya süresiz vekaletname sunulduğu tespit edilmiştir. … firması adına yabancı dilde (İngilizce) ve Türkçe tercümesi bulunan vekaletnamenin sunulduğu, Türkçe tercümede vekaletnamenin 6. Maddesinde vekaletnamenin süresinin 28/03/2017 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçerli olduğunun yazılı olduğu, İngilizce aslında ise 6 ay süre ile geçerli olduğunun yazılı olduğu, her iki durumda da 11/12/2017 itiraz tarihi itibariyle vekaletname süresinin dolmuş olduğu tespit edilmiştir.
Anılan davalı yönünden mahkememiz dosyasına da aynı vekaletnamenin sunulduğu görülmüştür. Mahkememizin, iş bu dosyanın tefrik edildiği 2018/587 esas sayılı dosyasının 10/03/2020 tarihli celsesinde; davalı … vekili olduğunu söyleyen davalı vekiline, dava ve davaya cevap tarihleri itibariyle de süresi bitmiş olan vekaletname yerine yeni vekaletname sunması hususunda kesin süre verildiği, davalı vekilinin 16/03/2020 tarihli dilekçesi ile bu davalı tarafından düzenlenmiş 28/03/2017 tarihli süreli vekaletnamenin, Hollanda’da bulunan şirket yetkililerine ulaşılmaması nedeniyle yenilemediğinin bildirildiği, bu nedenle dosyaya vekalet sunulmadığı anlaşılmıştır. Mahkememiz dosyasında davalı … adına herhangi bir tebliğ işlemi yapılmadığı, bu davalı adına tebligatların vekili olduğunu beyan eden ancak geçerli bir vekaletnamesi bulunmayan avukatlara yapıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarının ön koşulu; usulüne uygun yapılmış bir takibe, yasal süresi içerisinde ve geçerli bir itiraz sunulmuş olmasıdır. Yasal süre içerisinde ve geçerli bir itirazın sunulmaması halinde takip durmayacağından ve iptali gereken bir itirazın varlığından bahsedilemeyeceğinden, takip alacaklısının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır.
Somut olayda takip borçlusu ve davalı …adına … 34. İcra Müdürlüğü’nün….sayılı takip dosyasına vekil aracılığı ile sunulan 11/12/2017 tarihli itiraz dilekçesi ekindeki İngilizce ve Türkçe tercümesi bulunan vekaletname incelendiğinde, Türkçe tercümede vekaletnamenin 6. Maddesinde vekaletnamenin süresinin 28/03/2017 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçerli olduğunun yazılı olduğu, İngilizce aslında ise 6 ay süre ile geçerli olduğunun yazılı olduğu, her iki durumda da 11/12/2017 itiraz tarihi itibariyle vekaletname süresinin dolmuş olduğu anlaşılmaktadır. Gerek takip dosyasına gerekse dava dosyasına sunulmuş yeni bir vekaletnamede bulunmamaktadır. Yine takip dosyası kapsamından davalı/takip borçlusu … Holding adına ödeme emrinin tebliğe dahi çıkartılmadığı, dosyaya davalı/takip borçlusu adına itiraz dilekçesi sunan vekillerin, vekalet görevleri ve temsil yetkilerinin bulunmadığı, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeyen ve takipten haberdar olmayan bu davalı takip/borçlusu yönünden henüz takibe itiraz süresinin işlemeye başlamadığı, bu davalı adına sunulmuş geçerli bir itirazın varlığından da bahsedilemeyeceği, şu halde davacının bu davalı yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Hukuki yarar dava şartı olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınır. İzah edilen gerekçeler ile davanın HMK’nun 114/1-h bendi ve 115/2 fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2 fıkraları uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Dosya tefrik edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Tefrik edilen dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır