Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2021/473 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/375 Esas
KARAR NO : 2021/473

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı kredi borçlusu … arasında imzalanan sözleşmelere istinaden krediler tesis edilerek kullandırıldığını, söz konusu kredilerin ödenmesi amacıyla davalı borçluya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek hesap özetleri ile birlikte borçluya gönderildiğini, ihtarname ve eki hesap özetinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı hakkında … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas saytlı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlunun asıl alacağa ve takip konusu alacağın tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, yapılan itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadığını, yetki itirazlarının yerinde olmadığını beyan ederek davalı tarafın … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe karşı yaptığı haksız ve dayanaksız itirazının iptaline ve takibin devamını, borçlunun %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesini, yargılama harç ve masraflarının ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Mahkememiz 2019/639 E. Sayılı dosyasının 21/05/2021 tarihli duruşmasında, davacı tarafından davalı aleyhine açılan icra takibi ve davaya konu … nolu taksitli krediye ilişkin, … nolu poliçeden kaynaklı alacağa ilişkin, … nolu kredi kartından kaynaklı alacağa ilişkin dava yönünden dosyanın HMK’nun 167. maddesi uyarınca tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş ve dosyanın tefrik edilerek Mahkememizin 2021/375 Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2019/639 E. Sayılı dosyasına sunulan 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda, icra ve dava konusu alacak tutarının, davacı banka tarafından davalıya kullandırılan 4 ayrı alacak işleminden oluştuğu, tüketici işlemlerinin, … nolu taksitli tüketici kredisine ilişkin, … nolu poliçeden kaynaklı alacağa ilişkin, … nolu bireysel kredi kartından kaynaklı alacağa ilişkin olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’ nun 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki … nolu taksitli tüketici kredisine ilişkin, …nolu poliçeden kaynaklı alacağa ilişkin, … nolu bireysel kredi kartından kaynaklı alacağa ilişkin talepler bakımından davalının tüketici konumunda olduğu ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 mad. uyarınca davanın usulden REDDİNE,
HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARATINA,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tensiben karar verildi. 14/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır