Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2022/801 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/37 Esas
KARAR NO : 2022/801

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 02/04/2019 tarihinde imzalanan iletişim sözleşmesi gereği üstlendiği tüm edimleri eksiksiz yerine getiren davacı şirket tarafından düzenlenen e faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafından faturanın iade edildiğini ve herhangi bir itiraz gerekçesi belirtilmediği gibi bugüne kadar da herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından … 8. Noterliğinin … gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin düzenlenerek davalı yana tebliğ edildiğini, işbu ihtar ile davalının sözleşmenin gereği borçlarını yerine getirilmesinin istendiğini, davalı yanın ise …lu 8. Noterliğinin … gün … yevmiye numaralı ihtarnameyi düzenleyerek e faturayı iade ettiğini beyanla borcu bulunmadığını ihtar ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesi ile sözleşme kapsamındaki tasarım bedelinin 100.000 TL + KDV olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin istenen edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, davalı yanca sözleşmeye konu tasarımların kullanıldığının ekli deliller ile ispatlandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin her iki tarafa da tam edim yükleyen sözleşme olduğunu, herhangi bir gerekçe belirtmeksizin ödemenin yapılmadığını, davalının herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeye uygun hareket etmemesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde … 3. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu, iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10’undan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … arasında moda dünyasının tanıtımına ilişkin olarak ticari anlaşma yapıldığını, söz konusu anlaşmanın yazılı olmadığı ve taraflar arasında sözlü olarak gerçekleştirildiğini, davacı şirket yetkilisi … ile müvekkili şirket arasında 02/04/2019 tarihli sözleşme gereğince iletişim sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme gereğince de sosyal medya tanıtımı 3 (üç) ayla sınırlı olmak kaydıyla taraflar arasında süreli sözleşme imzalandığı, süre sonunda ise karşılıklı mutabakat ile sözleşmenin uzatılmasına gerek duyulmaksızın işbu sözleşmenin sona erdiğini, dava dışı …’ün ise işbu sözleşmeyi …’nun şirketi olan davacı firma üzerinden yaptığını, söz konusu dava dışı …’ün işbu anlaşma kapsamında müvekkil şirkettin işbirlikçi bloggeri olarak yer aldığını, bu sebeple de … ile doğrudan bir sözleşme bulunmadığını, sözleşme karşılığı 100.000,00 TL’nin (Yüz bin Türk Lirası) elden …’e verildiği, bedelin elden verilmesinin karşı tarafın isteği ile herhangi bir vergilendirme çıkmaması için yapıldığını, verilen bedellerin dava dışı … tarafından Excel formatı haline getirilip müvekkili şirket yetkililerine gönderildiğini, sözleşme hükümlerine göre komisyon alacağının doğması için tasarım bedeli toptan satış cirosunun 400.000,00 TL aşıldığında tasarım bedelleri üzerinden ekleneceği ibaresinin yer aldığını, hüküm gereğince gerekli ödemelerin kalanının ise davacı şirkete, müvekkil şirket tarafından yapıldığını, daha sonrasında da şirket ile çalışılmaya devam edildiğini, 24/12/2020 tarihinde aralarında çıkan uyuşmazlık sebebiyle 01/12/2020 tarihinde ilgili sözleşmenin taraflarca feshedildiğini, davacı şirketin, müvekkili şirkete, …’e elden verilen 100.000 TL ödeme için icra takibi başlattığını, bu nedenle icra takibine itiraz ettiklerini, yapılan görüşmeler neticesinde …’ün kendisine verilen parayı almadığını bu sebeple de bu bedeli müvekkil şirkete iade yapmayacağını söylediğini, …’e ödemelerin bir çoğunun elden yapıldığını, yapılan diğer ödemelerin ise banka yoluyla olduğunu ve dekontlarının sunulduğunu, bunun akabinde müvekkili şirket tarafından …’e karşı … 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, belirtilen hususların tümünü davacı tarafın da bilmesine rağmen müvekkili şirketin elden yapmış olduğu işbu ödemeyi dava dışı …’den alamadığından işbu sözleşmeye güvenerek işbu davayı açtıklarını, tüm bunların taraflarca bilinmesine rağmen davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak huzurdaki davayı açtığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 3. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde alacağının tahsili amacı ile toplam 138.056,83 TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı şirkete 08/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 08/09/2020 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı … Limited Şirketi’nin 2020 yılına ait BA-BS formlarının gönderilmesi bakımından … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı … Limited Şirketi’nin 2020 yılına ait BA-BS formlarının gönderilmesi bakımından … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
02/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı tarafa ait 2019-2020 yıllarına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafça incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin TTK’nın İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafın incelemeye gelmediği ve sonrasında da incelemeye defter ve belge sunmadığı, davacının ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2020 tarihi itibariyle davalı taraftan 118.000,00 TL cari hesap alacaklısı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin icra takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunduğu anlaşıldığından, bu talebi yönünden ihtimalli değerlendirme yapılması bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
21/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; kök rapor sonucuna ilaveten, nihai takdir mahkememize ait olmak üzere, davacı yanın, takip tarihine kadar 19.340,06 TL faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki iletişim sözleşmesi kapsamında sözleşme bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip davacının sözleşmeden kaynaklı alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı sözleşmeye konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Taraflar arasında 02/04/2019 tarihli iletişim sözleşmesi imzalandığı konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davalı tarafından davacının sözleşmeye konu hizmeti sunmadığı yönünde herhangi bir itirazının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf savunmasında, dava dışı …’ün işbu sözleşmeyi …’nun şirketi olan davacı firma üzerinden yaptığını, söz konusu dava dışı …’ün işbu anlaşma kapsamında davalı şirketin işbirlikçi bloggeri olarak yer aldığını, bu sebeple de … ile doğrudan bir sözleşme bulunmadığını, sözleşme karşılığı 100.000,00 TL’nin (Yüz bin Türk Lirası) elden …’e verildiğini,…’e ödemelerin bir çoğunun elden yapıldığını, yapılan diğer ödemelerin ise banka yoluyla olduğunu ve dekontlarının sunulduğunu beyan etmiştir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı tarafa ait 2019-2020 yıllarına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafça incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin TTK’nın İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafın incelemeye gelmediği ve sonrasında da incelemeye defter ve belge sunmadığı, davacının ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2020 tarihi itibariyle davalı taraftan 118.000,00 TL cari hesap alacaklısı olduğu tespitinde bulunmuş, 21/06/2022 tarihli ek raporunda da taraflar arasındaki sözleşmenin 4.maddesinin son paragrafında”…Sözleşme bedelinin ödeme süresi dolduktan sonra ödenmediği her yıl için … Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından her yıl belirlenen oranlarla ( 2019 için 21.15) temerrüt faizi (yıllık) işletilecektir.” düzenlemesine istinaden yapılan hesaplama sonucunda, davacı tarafın takip tarihine kadar 19.340,06-TL faiz talep edebileceğinin hesaplandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan iletişim sözleşmesindeki imza davalı şirket tarafından inkar edilmemiştir. Sözleşmenin 4 maddesinde sözleşme bedelinin 100.000,00-TL+KDV olarak kararlaştırıldığı ve hizmet bedelinin 3 taksitte ödeneceğinin ve müşterinin taksitleri davacının sözleşmede bilgileri yazılı banka hesabına belirlenen tarihten en geç üç gün içerisinde EFT/Havale yaparak ödeyeceği hususunun düzenlendiği anlaşılmıştır. Anılan bu tespitler kapsamında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, davacının incelemeye sunulan 2019-2020 yılına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini sunması için süre verildiği ve davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu hali ile davacının incelenen defter kayıtlarının HMK 220/3 ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulunduklarının kabulü gerekeceği, davalı tarafça, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların aksini kanıtlar nitelikte herhangi bir delil sunulmadığı ve borçlu olmadığına veya davaya ve icra takibine konu sözleşme bedelini, sözleşmenin 4.maddesinde belirlenen şekilde ve tarihte davacı şirkete ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle icra takibine konu alacağı yönünden iddialarını ispat ettiği kanaatine varılarak davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK’nın 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş, davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi ile; taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan tarafın, son tutanakta belirtileceği ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağı ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Davalı tarafın, arabuluculuk görüşmelerine katılmamış olması nedeniyle yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulmasına, davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 3. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 118.000,00-TL asıl alacak, 19.340,06-TL işlemiş faiz, 405,38-TL noter ihtarname gideri olmak üzere toplam 137.745,44-TL yönünden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 15 ticari temerrüt faizi faizi ile takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan 137.745,44-TLnin % 20 si oranında 27.549,08-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 9.409,39-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 1.667,39-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 7.742,00-TL karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 1.667,39-TL harcın, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 21.661,82-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 800,00-TL bilirkişi raporu masrafı ile 53,00-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 912,30-TL yargılama giderinin tamamının 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-…. Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin tamamının 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*