Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 E. 2023/422 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/366
KARAR NO : 2023/422

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21/08/2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile yol kenarında çeşmeden su aldıktan sonra yaya olarak devam eden …’e çarpması neticesinde trafik kazası gerçekleştiğini, bu kaza sebebiyle müvekkillerin oğul, eş ve babaları olan …’in hayatını kaybettiğini, kaza ile ilgili kaza tespit tutanağı tutulduğunu, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’nun kusur olduğunun tespit edildiği, davalı … hakkında … Asliye Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosyasıyla kovuşturma yapıldığını, yapılan yargılıma sonucunda … E. Sayılı dosyasıyla kovuşturma yapıldığını yapılan yargılama sonucunda …’nun 2 yıl 8 ay hesap cezası aldığını, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, hayatını kaybeden …’in 22/12/1961 doğumlu 2 çocuk babası olduğunu memur emeklisi olduğunu ve aylık 3.350,00 TL maaş aldığını, davalı … A.Ş’nin davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sigortacısı olduğunu, başvuru yapılmasına rağmen sonuç alınamadığını, maddi ve manevi tazminat hususunda diğer davalı … ve T.C … Bankası A.Ş’den taleplerinin müvekkillerinden … maktulün annesi … maktulun eşi değer müvekkilleri … ve … ise maktulün çocukları olup dolaylı olarak zarara maruz kalan kişiler olduğunu, BK kapsamında haksız fiil mağduru, KTK gereği de 1. Dereceden kazazede yakını olmaları sebebiyle bu davayı açma hakları olduğunu, maktulun vefatı sebebiyle desteğinden mahrum kalan davacılar … ve …’in cenaze giderlerinin temin eden tüm davacıların uğramış olduğu maddi zararların uzman bilirkişiler tarafından tespit edilmesini tespit edilecek tazminat miktarının poliçe limiti aşması halinde davalı T.C … Bankası A.Ş’nin ve diğer davalı …’nun kusurları oranında tazmin edilmesi gerekeceğini, ayrıca müvekkili … bu elim kaza neticesinde oğlunu, müvekkili … hayat arkadaşını, diğer müvekkiller ise babalarını kaybettiğini derin üzüntü ve keder içerisinde olduklarını, bu nedenle kazaya sebep olan … ve aracın maliki T.C … Bankası A.Ş’nin manevi tazminat ödemesi gerektiğini, müvekkili adına 100.000,00 TL (her bir davacı için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere) manevi tazminata hükmedilmesini ve bu meblağın ve bu meblağın davalılar … ve T.C … Bankası A.Ş’den alınıp müvekkillerine ödenmesini, dava öncesi arabulucu şartı yerine getirildiğini ancak anlaşılamadığını, bu nedenlerle belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davanın şimdilik 1.500,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla hesaplanacak ölüm nedeniyle maddi tazminatın öncelikle davalı sigorta şirketinden poliçe limiti içerisinde kalan zarar tutarının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, maddi tazminatın poliçe limitini aşması halinde diğer davalılar … ve T.C … Bankası A.Ş’den tahsiline, maddi tazminat için harca esas miktarın şimdilik 1.500,00 TL olarak belirlenmesini, (her bir davacı için cenaze masrafları sebebiyle 250,00 TL, destekten yoksun kalan davacılar … ve … ‘den her biri için 250,00 TL) yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı T.C … Bankası A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa 21/08/2020 tarihinde müvekkili bankanın işletmecisi bulunduğu, …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç seyir halindeyken yaya olarak araç yoluna çıkması ile gerçekleşen trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiğini, söz konusu kazada Karayolları Trafik Kanunu gereği müteveffa …’in “asli kusurlu” olduğu tespit edildiğini ve tutanak altına alındığını, iş bu davada müvekkili bankaya husumet yöneltilebilmesinin mümkün olmadığını, kaza tespit tutanaklarıyla da sabit olduğu üzere müteveffa gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğunu, müvekkili bankanın işletmecisi bulunduğu araç sürücüsünün gerekli tüm dikkat ve özeni göstermesi halinde daha kazanın gerçekleşmesinin önlenmesi mümkün olmayacağını, müteveffanın kusur oranı, müvekkili bankaya yöneltilen talepler açısından sorumluluğuyla illiyet bağını kesecek yoğunlukta olduğunu, bu nedenlerle davanın müvekkili banka açısından reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … A.Ş ve …’ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalılar … A.Ş. ve …’nun davaya herhangi bir cevap vermemişlerdir. Davalı tarafların HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, nüfus kayıt örnekleri, … Polis Merkezi Amirliği’nin 13/07/2021 tarihli yazı cevabı ve ekinde davacılar …, … ve … hakkında düzenlenmiş olan sosyal ve ekonomik durum araştırma formu, … Polis Merkezi Amirliği’nin … tarihli yazı cevabı ve ekinde … hakkında düzenlenmiş olan sosyal ve ekonomik durum araştırma formu, …Polis Merkezi Amirliği’nin 16/06/2021 tarihli yazı cevabı ve ekinde …’ya ait sosyal ve ekonomik durum araştırma formu, … İl Emniyet Müdürlüğü’nün … tarihli yazı cevabı ve ekinde … plakalı araca ait Pol-Net kayıtları, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası uyap suretleri, Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 12/11/2021 tarihli yazı cevabı ve ekinde …’e ait sosyal ve ekonomik durum araştırma formu, … Belediye Başkanlığı’nın 22/11/2021 tarihli yazı cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 16/12/2021 tarihli yazı cevabı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın 06/01/2022 tarihli yazı cevabı, … A.Ş’nin yazı cevabı ve ekinde sunulan hasar dosyası, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 04/11/2021 tarihli celse 11 nolu ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. Maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve bilirkişi …tarafından hazırlanan 15/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Olay; meskun mahalde, gündüz vakti, açık havada, yüzey kuru ve asfalt kaplamalı, çift yönlü yolda meydana geldiğini, yolda yol şerit çizgisi aydınlatma, 1,8 metre banket işaret levhası var, yaya kaldırımı, trafik lambası olmadığını, işaret levhasında maksimum hız 30 km olduğunu, trafik tespit tutanağında; yaya …’e 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 68/1-a (taşıt yolu bitişinde ve yakında yaya yolu banket veya alan bulunduğu halde, yayanın taşıt yolunda yürümesi) kuralını ihlal etmesi dolayısıyla birinci derecede kusurlu olduğu, … plaka no’lu araç sürücüsü …’nun aynı kanunun madde 52/1-b (aracının hızını yol, hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uymamak) kuralını ihlal ettiği için ikinci dereceden kusurlu olduğu yapılan ölçüm, görgü tanıkları sürücü beyanı ve kamera görüntülerinden anlaşıldığının belirtildiği, T.C Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi’nin …sayılı bilirkişi heyet raporunda; …plaka no’lu araç sürücüsü …’nun tali kusur, müteveffa yaya …’e Asli kusur izafe edildiğini, dava dosyasında yapılan inceleme sonucunda, gerek trafik tespit tutanağında gerekse Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi bilirkişi heyet raporunda, yayaya ve sürücüye izafe edilen kusur durumunun uygun olduğu kanaatine varıldığı, müteveffa yaya …, taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmek isterken Karayolları Trafik Kanunu Madde 68 b’de belirtildiği “taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır” ve yine “ışıklı işaret veya yetkililerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadır. Ancak yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler” bu kurallara uyması gerekirken bu kurala uymayarak, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak kontrolsüz bir şekilde karşıya karşıdan karşıya geçme yaparken aniden geriye dönüş yaparak yolun sağına kontrolsüz bir şekilde geçmek istemesi (karayolunda ilk geçiş hakkı araçlardadır) istemesinden dolayı, kazanın meydana gelişinde Birinci Derecede kusurlu olduğunu, … plaka no’lu araç sürücüsü davalı …, kendi yol ve şeridinde meskun mahalde seyrederken, Karayolları Trafik Kanunun Madde 52 b’de belirtildiği üzere “sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük, teknik özelliğine, görüş, yol, hava durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” kuralına uyması gerekirken, bu kurallara uymayarak, meskun mahalde (maksimum hız 30 km) aracını yavaşlatıp hızlı sürmesi ve karşıdan karşıya geçmek isteyen bir yayayı gördüğünde de zamanında direksiyon ve fren tedbiri almaması nedeniyle, kazanın meydana gelişinde ikinci derecede kusurlu olduğunu, sonuç olarak müteveffa yaya …’in %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, … plaka no’lu araç sürücüsü davalı …’nun %30 (yüzde otuz) kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 29/09/2022 tarihli celse 4 nolu ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. Maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve bilirkişi Aktüerya Uzmanı …tarafından hazırlanan 28/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanan Kanun’un yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/3089E. , 2021/3441K. , 2021/3834E. 2021/4568K., 2021/17154E. , 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant YöntPakize göre hesaplama yapıldığı, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; SGK tarafından paydaşlara rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmediği, davalı … A.Ş. tarafından paydaşlara ödeme yapılmadığı, paydaşların zararından bu yönde bir tenzil yapılmadığı, Müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı, Davacı paydaş eş … ‘nin hesaplanan zararının 142.790,07 TL olduğu, Davacı paydaş anne … ‘ın hesaplanan zararının 10.572,33 TL olduğu, Paydaşların toplam zararının teminat limitini aşmadığı, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalmaya dair maddi tazminat ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 21/08/2020 tarihli trafik kazasındaki kusur durumları ile davacıların maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceklerine ilişkindir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, … esas… karar sayılı dosyasının incelemede, iş bu dava davacıları …, …, …’in müşteki, iş bu dava davalısı …’nun sanık olarak yer aldığı kamu davasının yapılan yargılaması sonunda 28/04/2021 tarihli karar ile sanık …’nun TCK’nın 85/1. maddesi gereği taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı neticeten 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 23/06/2022 tarihinde hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
21/08/2020 tarihinde davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … istikametinden … istikametine seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan müteveffa yaya …’e çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dava konusu 21/08/2020 trafik kazasında davalı …’nun KTK’nın 52/1-b. maddesini ihlal ettiği ve hızın yol koşullarına göre ayarlamayarak fren tedbirini kullanmadığı ve bu şekilde kazanın oluşumunda %30 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’in ise KTK’nın 68/1-a. maddesinde düzenlenen yayaların uymakla yükümlü olduğu kurallara uymadığı, dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dava konusu kaza ile ilgili mahkememizce alınan bilirkişi raporunun trafik kazası tespit tutanağı ve soruşturma aşamasında aldırılan atk raporu ile uyumlu, objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Trafik kaza tarihinde … plakalı aracın davalı … sevk ve idaresi altında olması nedeniyle bu davalının sürücü, diğer davalı … Bankası A.Ş. adına kayıtlı olması nedeniyle KTK’nın 85. Maddesi uyarınca işleten, diğer davalı … A.Ş.’nin zmss poliçesini düzenlemesi nedeniyle kusur oranında müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili 15/12/2022 tarihinde talep arttırım dilekçesi sunmuş, talebini artırdığı miktara ilişkin harcı ikmal etmiş ve talep arttırım dilekçesinden bir suret davalı vekillerine ayrı ayrı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce aktüerya bilirkişisi tarafından müteveffanın eşi olan davacı … ve müteveffanın annesi olan davacı …’in denetime açık hesaplamaları içeren 28/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiş. Müteveffanın eşi olan davacı …’in 142.790,07 ve müteveffanın annesi olan davacı …’in ise 10.572,33 TL miktarında destek zararının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacıların cenaze giderine ilişkin maddi tazminat talepleri yönünden ise … Belediye Başkanlığı’nın 22/11/2021 tarihli yazı cevabı ve 6098 sayılı TBK’nın 50/2. maddesi uyarınca davacıların talebinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle davacıların maddi tazminat davalarının ayrı ayrı kabulü ile, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri ile 142.790,07 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri ile 10.572,33 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri şeklindeki maddi tazminatların dava tarihi olan 03/06/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi yönünden zmss poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılar … A.Ş., … ve … Bankası A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde avans faiz talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan … plakalı aracın dosyada mevcut 11/06/2021 tarihli … İl Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabına göre hususi nitelikte araç olması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının manevi tazminat davası bakımından ise, zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 56/2. maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca 22.06.1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’ nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir. Bu durumda TBK’ nun 56. maddesi hükmü ve İçtihadı Birleştirme Kararı da nazara alınarak, olayın meydana geliş şekli, kusur durumları dikkate alınarak, davacıların kaza nedeni ile duyduğu elem ve üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri bir arada değerlendirilmek suretiyle davacının uğradığı manevi zarar nedeni ile davacıların manevi tazminat talebinde haklı oldukları kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de davacıların manevi tazminat davalarının ayrı ayrı kabulü ile, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL miktarlarındaki manevi tazminatların dava tarihi olan 03/06/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Bankası A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davalarının ayrı ayrı kabulü ile, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri ile 142.790,07 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri ile 10.572,33 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri, davacı … için 250,00 TL cenaze gideri şeklindeki maddi tazminatların dava tarihi olan 03/06/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi yönünden zmss poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılar … A.Ş., … ve … Bankası A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat davalarının ayrı ayrı kabulü ile, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL miktarlarındaki manevi tazminatların dava tarihi olan 03/06/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Bankası A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 10.544,50 TL nispi karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 346,68, TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 522,10 TL olmak üzere toplam 868,78 TL harcın mahsubu ile Hazineye gelir kaydına, bakiye 9.675,72 ‬TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 6.831,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Bankası A.Ş’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve (3) numaralı maddede mahsup edilen 868,78 TL harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 2.800,00 TL bilirkişi raporları ücreti, 237,20 TL başvurma harcı, (59,30 TL + 59,30 TL + 59,30 TL + 59,30 TL ) 357,30 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 3.394,5‬ TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 10.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan … A.Ş., ve … Bankası A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK’nın 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Davacı …’in maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 22.456,01 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’e verilmesine,
11-Davacı …’in maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’e verilmesine,
12-Davacı …’un maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 250,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’un verilmesine,
13-Davacı …’in maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 250,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’e verilmesine,
14-Davacı …’in manevi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’e verilmesine,
15-Davacı …’in manevi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’e verilmesine,
16-Davacı …’un manevi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’a verilmesine,
17-Davacı …’in manevi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı …’e verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar … Bankası A.Ş. ve … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … A.Ş. vekilinin yokluğunda, davacılar yönünden HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin, davalılar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır