Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/36 E. 2022/491 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/36
KARAR NO : 2022/491

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş.’nin işletmeciliğinde olan otoyollardan davalı olduğu …’e ait 1-…, 2-…, 3-…, 4-…, 5- … plakalı araçlarla 29.08.2019 – 03.10.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin geçiş yapmış olduklarını, araçların ihlalli geçişlerinden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu, İcra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere Toplam 1.671.00 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden sonra değişen oranlarda hesaplanacak yasal faiz ile birlikte takip talebiyle … 29. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında davalıya ilamsız icra takibini başlattıklarını, davalı tarafın 17.02.2020 tarihinde borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, dolayısıyla alacaklarının tahsili için dava açtıklarını, dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu, anlaşamama ile sonuçlandığını, isteklerinde yasa değişikliklerine dikkat edildiğini, bu gerekçe ile Davalı-borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkil şirketin talep ettiği asıl alacağın içinde yer alan gecikme cezaları 7144 Sayılı Kanun’un 18 İnci Maddesi İle 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30.Maddesinin 5. Fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle 10 katından 4 katına indirilmiş olduğunu, bu nedenle harca esas 1.671,00 TL bedelli itirazın iptali davasını açtıklarını belirterek Davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsil edilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsil edilerek müvekkiline verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Tüketici olduğunu, Müvekkil adresinin Pendik /İstanbul olması sebebi ile davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, görevli ve yetkili Mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğunu, Otoyoldan geçiş yapıldığına ve ücretin ödenmediğine dair müvekkil daha evvel temerrüde düşülmemiş olmakla müvekkilden faiz talep edilmesinin mümkün olamayacağını, zira faiz talep edilebilmesi için temerrüt şartının
gerçekleşmiş olması gerekmesine rağmen dosyada temerrüte dair herhangi bir delil mevcut olamadığını, Müvekkil tarafından söz konusu tarihlerde davacının işlettiği köprülerden geçiş işlemi gerçekleştirilmediğini, geçişlerin genel olarak Avrupa yakasında gerçekleştiği görülmesine rağmen söz konusu araçlar genel olarak Anadolu yakasında bulunmakta olup, bu denli sık sık bir şekilde diğer yakada bulunmasının mümkün olmadığını, geçişlere ait kamera
görüntülerinin dosyaya kazandırılması gerektiğini, davacı kurumun resmi bir kamu kurumu olmayıp ihale yüklenicisi şirket olduğunu, kayıtlarının ispatının davacı tarafından yapılması gerektiğini, kayıtların ispatının davacı tarafından yapılması gerektiğini, Davacı şirkete ceza uygulama yetkisi verilmemiş olmakla birlikte geçiş ücretlerini ispatlayabildiği ölçüde talep edebilecek olduğunu, fazlaya dair taleplerinin de reddinin gerektiğini, davacının dava konusu taleplerinin geçiş ücretleri iddiasına dayandırdığının görülmekte olduğunu, zamanaşımına uğramış olan iddialara karşı bu nedenle zamanaşımı defini ileri sürerek davanın esastan reddini istenmiş olduğu görülmüş olup davacının itirazın iptali davası açtığını, bu durumun usule aykırılık teşkil ettiğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, trafik tescil kayıtları, geçişe ilişkin görüntüler ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 18/10/2021 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’ün mahkememize sunmuş olduğu 11/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün bulunduğu, yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakta ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, 6001 sayılı kanunda ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine sms, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı,
Karayolları Genel Müdürlüğü Sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda, OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut OGS
veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezai geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesinde, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ödemesiz geçiş tarihini izleyen 15 gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin 1.fıkrası ile 5.fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz, hükmünün bulunduğu dolayısıyla davalının bu süre zarfında hesabını kontrol ederek ihlalli geçişleri cezasız ödeme imkanının olduğu, davalının hesabını kontrol ederek cihazını sürekli müsait tutma yükümlülüğünde bulunduğu,3095 sayılı KDV Kanunu’nun 24.Maddesi c bendinde faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden ve yaygın Yargıtay kararlarında da aynı yönde içtihatlar olduğundan davacının, davalıdan icra yolu ile tahsil edeceği faiz alacaklarından KDV tahakkuk ettirip, talep edebileceği, davacının tüzel kişi tacir olduğu, davalının da, aracını basiretli davranma yükümlülüğü uyarınca ihlalli geçişlerin zamanında ödenmediğinde olası sonuçlarının bilincinde olduğu, davalının uygulanan ticari faiz oranına itirazının nihai takdiri ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, geçiş ücretlerinin süresi içinde ödenmemiş olması üzerine borçlu aleyhine icra takibinin 29.01.2020 tarihinde (Geçiş Ücreti + Cezası = 1.671.00 TL üzerinden ilamsız icra takibinin . … 29. İcra Müdürlüğü … Esas. dosyası ile yapıldığı, davacı tarafın borcunun olmadığını belirterek davacının başlattığı icra takibine, itiraz ettiği ve icranın durdurulmuş olduğu, davacı … A.Ş.’nin işletmeciliğinde olan köprü ve otoyollardan davalı olduğu …’e ait 1-…, 2-…, 3-…, 4-…, 5- … plakalı araçlarla 24.12.2018-03.10.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yapılmış olduğu ve CD içerisindeki fotoğrafları bulunan araçların ihlalli geçişlerinden dolayı davacının alacaklı olduğu, davacı taraf tarafından ödemesiz geçişlerin yapıldığı tarihi izleyen 15 gün içerisinde geçiş ücretinin usulünce ödenmemesi halinde geçiş ücretine 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesinde “4046, 3465 ve 3996 sayılı” kanunlar çerçevesinde yapılan hesaplamaya göre Toplam 336,25 TL alacağın köprü geçişlerinde, ücretinin ödenmemesinden kaynaklandığı, dosya muhteviyatındaki ihlalli geçiş dökümleri ve fotograflarının örtüştüğü ödenmeyen geçiş ücretlerinin 4 katı olan cezaların Toplamının 1.345,00 TL olduğu, anapara ve ceza ile birlikte Toplam 1.681,25 TL davacı yönünden davaya konu alacağın oluştuğu, icra takip tarihine kadar faiz oranlarındaki tarihlere göre değişiklikler dikkate alınarak adatlandırma ile yapılan faiz hesaplamasına göre 124,45 TL Faiz ve % 18 KDV’sinin 22,40 TL olduğu görülerek 336,25 TL (ödenmeyen geçiş ücreti )+ 1.345,00 TL (4 kat cezası )+ Faiz 124,45 TL + 22,40 TL kdv = 1.828,10 TL, icra takip tarihi itibariyle Toplam alacağın hesaplanarak bulunduğu, takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, dosya muhteviyatında bahsedilen ihlalli geçişlerle ilgili ödemelerin yapıldığını gösterir herhangi bir belgenin bulunmadığı, davaya konu asıl Alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler dikkate alınarak faizin değişen oranlarda kademeli olarak ödeme tarihine kadar geçen süre için hesaplanması yönünden değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi ve ihtiyati haciz talebi yönünden değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı sorumluluğundaki otoyollardan geçiş ihlali nedeniyle talep edilen bedeller nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 29. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının …Anonim Şirketi, takip borçlusunun ise … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 1.671,00 TL üzerinden takibe geçildiği, takip borçlusunun 14/02/2020 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği, 18/02/2020 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmediği görülmüştür. İş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkememizin iş bu uyuşmalığa bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığına, icra takibindeki alacağın zamanaşımına uğrayıp uğrmadığına, davacının icra takibindeki borcun sebebi davacı sorumluluğundaki otoyollardan geçiş ihlali nedeniyle talep edilen bedeller nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, icra takibine itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 10/11/2021 tarihli yazı cevabına göre davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve bu nedenle de tacir olduğu, davalı tacirin ticari işletmesi ile davalı şirketin ticari işletmesi arasındaki iş bu uyuşmazlığın TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca nisbi ticari dava olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü görev itirazının reddine dair 03/02/2022 tarihli celsede karar verilmiştir.
Davanın bir miktar para alacağının tahsili talebine ilişkin başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olması davalının davacı ile aralarında olan akdi ilişkiyi kabul etmiş olması HMK’nun 10. ve TBK’nun 89. maddeleri gereğince davacı alacaklının bulunduğu yer icra müdürlüklerinin ve mahkemelerinin de yetkili olması nedeniyle davacının yerleşim yerinin de İstanbul İli Sarıyer İlçesi olması gözetilerek İstanbul İcra Dairelerinin icra takibinde yetkili olması ve aynı nedenlerle Mahkememizin iş bu davaya bakmakla yetkili olması nedeniyle davalı tarafın icra takibindeki yetki itirazının ve mahkememizin yetkisine yapılan ilk itirazın ayrı ayrı reddine dair 16/06/2022 tarihli celsede karar verilmiştir.
Davaya konu ihlalli geçiş tarihlerinden icra takip ve dava tarihi itibariyle TBK’nun 146. Maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin ileri sürdüğü zamanaşımı defisinin reddine dair 16/06/2022 tarihli celsede karar verilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6/1). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde davacı şirkete işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ihlali yapılması halinde giriş çıkış yaptığı mesafeye göre belirlenecek geçiş ücreti ile birlikte 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. Maddesi uyarınca bu ücretin dört katı tutarında ceza tutarını davacı taraf talep edebilir.
Dosyada mevcut trafik tescil kayıtları ile davacıya ait olduğu tespit edilen …, …, …, …, … ve … plakalı araçların 24/12/2018-03/10/2019 tarihleri arasında geçiş ücretini ödemeden toplam 55 defa geçiş yaptıkları dosyada mevcut görüntüler ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu şekilde TMK m. 6/1. ve HMK m. 190/1. uyarınca davacı taraf üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirmiştir. Davalı taraf bu ihlallere ilişkin ödeme yapıldığını bildirir herhangi bir savunmada bulunmamış, bu kapsamda herhangi bir delil de sunmamış ve ihlalli geçiş yapan araçların ilgili tarihlerde HGS-OGS kapsamında hesaplarında bakiyenin bulunduğuna dair bilgi ve belgede ayrıca sunulmamıştır. Mahkememizce hesap uzmanı bilirkişiden alınan teknik hususlardaki hesaplamaları içerir bilirkişi raporuna denetime açık, objektif, hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle itibar edilmiştir.
Bu nedenler ile davanın kabulü ile, … 29. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 334,20 TL geçiş ücreti ve 1.336,80 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 1.671,00 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına dair karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının tarife ile belirlenen geçiş ücreti ve ceza tutarı gibi kalemlere dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 1.671,00 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 29. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 334,20 TL geçiş ücreti ve 1.336,80 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 1.671,00 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 1.671,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 114,15TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 54,85-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 98,70-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.017,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.671,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır