Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/654 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/352 Esas
KARAR NO : 2022/654

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket nezdinde … numaralı poliçe ile sigortalı …’nin kullanımında olan … rizoko adresli mahalde şebeke cereyanında meydana gelen ani voltaj değişimleri sebebiyle sigortalı mahallin B blok 3 Bodrum zemin 35. Kat 311 bağımsız bölümlerinin merkezi ısınmasını sağlayan kazan dairesine ait iki adet pompanın motorlarının yanması ve iç takımlarının hasara uğraması sonucu 08/04/2020 tarihinde maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkili şirkete vaki hasar ihbarına müteakip hazırlatılan Ekspertiz Raporuna istinaden cihazda meydana gelen hasarın 1.078,82-USD olarak belirlendiğini ve bu tazminat bedelinin 05/06/2020 tarihinde sigortalı …’ne ödendiğini, ödenen 1.078,82-USD tutarındaki tazminatın ödeme tarihi olan 05/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek olan kamu bankalarınca dövize uygulanacağı bildirilen azami mevduat faizi ile birlikte müvekkili sigorta şirketinin, TTK md.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, olay sonucu sigortalıya ait cihazda meydana gelen zarara ilişkin müvekkili şirket tarafından tanzim ettirilen ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere … A.Ş’nin ödenen tazminattan BK’nın 49.maddesi gereğince sorumlu olduğunu, rücuen tazminat alacağı olan 1.078,82-USD hasar bedelinin ödeme tarihi olan 05/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca dövize uygulanacağı bildirilen azami mevduat faizi ile birlikte tahsili için davalı/borçlu aleyhine … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun yasal süresi içinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … 1.İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirketin sorumluluk alanının trafo ile bina bağlantı noktası kofra arasındaki hat olduğunu, kofra sonrasındaki elektrik hattı bina iç tesisatı olduğunu ve sorumluluğunun mal sahibine ait olduğunu, elektrik dağıtım şebekesi kaynaklı bir sorun olması durumunda binayı besleyen trafonda enerji alan diğer abonelerde ve/veya bahsi geçen binadaki diğer abonelerde de benzer sorunlar ve hasarlar meydana gelmesi gerekmekteyken anılan bölgeden başkaca abonelerin herhangi bir şikayetinin bulunmaması nedeni ile dava konusu hasarın müvekkili şirketin işletmesinde bulunan dağıtım şebekesinden kaynaklanmadığınının açıkça görüldüğünü, iddia ve talepleri kabul anlamına gelmemekle birlikte iddia olunan hasarın tazmini için mevzuatta belirtilen şartların dava konusu talepler yönünden mevcut olmadığını, gerek davacı tarafın gerekse dava dışı sigortalının tazmin için müvekkili şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğini, zararların giderilmesi ve tazminine ilişkin olarak özel bir başvuru usulü ve süresi geçirilmesinden dolayı zararın müvekkili şirket tarafından karşılanması talebinin usul ve yasayla uyarlı bir talep olmadığından reddine karar verilmesini, dava konusu hasarın müvekkili şirketin dağıtım tesislerinden kaynaklı olarak meydana gelmediğini, dava konusu hasarın davacının sigortalısına ait elektrik tesisatından kaynaklı olarak meydana geldiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın delil olarak dayandığı teknik servis raporunun yeterliliği ve neye istinaden hazırlandığının da belirli olmadığını, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin sigorta hukuku bağlamında kabul görür bir ödeme olup olmadığının da değerlendirilmesinin gerektiğini, davacının talep konusu ettiği meblağ fahiş olup, davacı tarafça talep edilen değerin tespitinin hangi kriterlere göre yapıldığının belli olmadığını, sigorta şirketinin açtığı rücu davasının hukuki niteliğinin tazminat davası olması sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının kusurunun bulunmadığını ispat etmesi gerektiğini beyanla huzurdaki haksız ve yersiz itirazın iptali talebinin reddine, %20’den az olmamak kaydıyla davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 1.İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosya aslı celp edilmiş, … numaralı hasar dosyası ve … numaralı sigorta poliçesi celp edilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 1.093,18-USD alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;
-Davacı sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesi gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 sayılı TTK’nın 1472-1481 maddeleri uyarınca rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle davalıdan alacağın varlığı ve miktarı, işlemiş faiz ve kötü niyet tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı,
-Tarafların ve dava dışı …’nin davaya konu olayda kusur durumları,
-Dava dışı sigortalının kullanımında olduğu ileri sürülen 08/04/2020 tarihinde sigortalı mahallin B Blok 3 Bodrum, zemin 35.kat, 311 Bağımsız Bölümlerinin merkezi ısınmasını sağlayan kazan dairesine ait iki adet pompanın motorlarının yanması ve iç takımlarının hasara uğraması sonucu meydana gelen hasarın hangi sebepten kaynaklandığı ve yine meydana gelen hasarın iddia edildiği gibi ani voltaj dalgalanmalarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, sigortalı mahallin B Blok 3 Bodrum, zemin 35.kat, 311 Bağımsız Bölümlerinin merkezi ısınmasını sağlayan kazan dairesine ait iki adet pompanın motorlarının yanması ve iç takımlarının hasara uğraması olayında meydana gelen hasar ile elektrik enerjisi voltajı – ani voltaj dalgalanmaları arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının, gerçek zarar miktarının ne olduğu ve davalının bu zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağı,
– Davacı sigortacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin poliçeye uyar bir ödeme olup olmadığı veyahut jest ödemesi mahiyetinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 31/03/2022 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosyanın Mahkememizce re’sen seçilecek bir elektrik mühendisi, bir sigorta mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı ve bir makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile bilirkişi ve keşif incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporunun düzenlenmesinin istenilmesine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda bilirkişi makine mühendisi …, elektrik mühendisi …ve bilirkişi Sigorta Eksperi … tarafından tanzim edilen 23/05/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda ve özetle; Sigortalının bulunduğu adreste, 08.04.2020 tarihinde meydana gelen hasarın, elektrik şebekesi (voltaj dalgalanması) kaynaklı olmadığı, bilirkişi raporunda gösterilen tablodaki gerilim değerlerinin nominal-sınır değerler içerisinde olduğu, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerde, ilgili tarihte, ilgili mahalde, gerilim dalgalanmasına yönelik arıza ve şikayet kayıtlarının olmadığı; davacı sigorta şirketinin, davalının gerilim/voltaj dalgalanmaları sonucu hasara neden olduğuna ilişkin değerlendirmelerinin isabetli olmadığı, ekspertiz raporunda, hasar nedeni olarak ifade edilen voltaj dalgalanması değerlendirmesinin dayanağı olmadığı, tahmine dayalı bilgi verildiği, belli bir ölçüm-test ve gerçek-somut veriye dayanmadığı, dolayısıyla, elektrik dağıtım şebekesinin nominal (standart) çalışma gerilim değerlerinde olduğu ve gerilim dalgalanmasına (yukarıda ifade edilen sınır değerlerin aşılmasına) bağlı olarak bir arızanın meydana gelmediği, kullanılan elektriksel cihaz ve makinelerin komponentlerinin (elektrik-elektronik malzeme ve donanımların) gerilim vb. Hassasiyetinden kaynaklanmış olabileceği, malzeme kalitesinden ve aşırı çalışma ve yüklenmeye bağlı olarak aşırı ısınma ve komponentlerde yanma şeklinde hasar oluşmuş olabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyet raporu dosya kapsamına uygun ve teknik anlamda denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Düzenlemede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiştir. Davacı sigorta şirketinin halefiyete dayalı olarak açmış olduğu işbu davada, davalının kusurunun ve zarar ile illiyet bağının ispatlanması gerekir.
Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte tek başına hasar bedelinin ödenmiş olması davalının sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. İşbu nedenle de Mahkememizce bilirkişi kurulundan ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıklar hakkında rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyet raporunda özetle; sigortalının bulunduğu adreste, 08/04/2020 tarihinde meydana gelen hasarın, elektrik şebekesi (voltaj dalgalanması) kaynaklı olmadığı, gerilim değerlerinin nominal-sınır değerler içerisinde olduğu, dosyada yer alan bilgilerde ve dağıtım şirketinin, hasarın meydana geldiği tarihe ait OSOS (otomatik sayaç okuma sistemi) verileri (gerilim değerleri) incelendiğinde, gerilim değerlerinin sınır değerler içerisinde yer aldığı, şebekenin normal (anlık) yüklenme durumuna bağlı olarak nominal değere yakın ve sınır değerler içerisinde değerlerin oluştuğunun görüldüğü, dolayısıyla, elektrik dağıtım şebekesinin nominal (standart) çalışma gerilim değerlerinde olduğu ve gerilim dalgalanmasına bağlı olarak bir arızanın meydana gelmediği, kullanılan elektriksel cihaz ve makinelerin komponentlerinin (elektrik-elektronik malzeme ve donanımların) gerilim vb. hassasiyetinden kaynaklanmış olabileceği, malzeme kalitesinden ve aşırı çalışma ve yüklenmeye bağlı olarak aşırı ısınma ve komponentlerde yanma şeklinde hasar oluşmuş olabileceği, buna ek olarak, bu tür hassas cihazların, (eğer nominal gerilimde olabilecek küçük sapmalara da hassas cihazlar ise) şebeke gerilimine karşı koruma sisteminin kullanılması (gerilim regülatörü gibi) ve aşırı ısınmaya, enerji kesintisine ve gerilim dengesizliğine bağlı hassas cihazlar ise, iç tesisat içerisinde (aşırı akım, termik röle, faz koruma rölesi vb.) koruma sistemlerinin kullanıcı (elektrik tüketicisi) tarafından sağlanması gerektiği, Elektrik dağıtım şirketleri, bu tür hassas cihazların, mevcut sınır değerler içerisindeki gerilim değerleri dışındaki iç tesisat ve iç tesisatın ve bu tesisat içerisinde kullanılan hassas cihazların korunmasına ilişkin bir yükümlülük ve olabilecek hasarlardan sorumlu olmadığı, Ekspertiz raporundaki değerlendirmelerin, somut bir veriye-sayısal-ölçüm analizine dayanmadığı, bu nedenle ilgili Ekspertiz Raporundaki hasar nedenine ilişkin değerlendirmelerin tahmin dışında bir içeriğe sahip olmadığı, teknik ve bilimsel özellik taşımadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiş, bilirkişi raporu tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır. Dosyada alınan bilirkişi heyet raporunda gerek ekspertiz raporu, gerek ise dosya içerisindeki diğer bilgi ve belgeler teknik olarak değerlendirilmiş ve neticede oluşan hasarın elektrik şebekesinden (voltaj dalgalanması) kaynaklanmadığı Mahkememizce de tespit edilmiştir. Bu hali ile davalının sorumluluğu yönünden zarar ile illiyet bağının bulunmadığı ve davalının kusurunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu neticesinde 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesi gereğince açılan işbu davada, davacı sigorta şirketi tarafından davalı tarafın meydana gelen hasardan dolayı sorumluluğu ispat edilemediğinden davanın reddine ve yasal koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 156,76-TL harçtan mahsubu ile artan 76,06-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.178,88-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 13,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2022

Katip
¸

Hakim
¸