Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2022/183 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/35 Esas
KARAR NO : 2022/183

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket …A.Ş. (Bundan böyle “…” olarak anılacaktır) ile davalı … (Bundan böyle “…” olarak anılacaktır) arasında 09.07.2004 tarihinde imzaladıkları sözleşme neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin tesis edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile müvekkili şirketin, … numaralı dosya siparişlerini taahhüt ettiklerini, işbu davaya konu teminat mektubunun …. A.Ş. tarafından düzenlenmişse de müvekkili şirketin güncel unvanının …A.Ş. olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği sipariş tutarının teminatı olmak üzere müvekkili şirket tarafından kesin ve süresiz teminat mektubu verilmesi hususunda mutabakata varıldığını, bu itibarla müvekkili şirket tarafından 14.07.2004 tarihli … Bankası tarafından düzenlenmiş … seri numaralı 92.000.000,00-Eski TL miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun süresi içerisinde …’e sunulduğunu, taraflar arasında ticari ilişki sona ermesiyle birlikte sipariş taahhüdünün teminatı olması amacıyla düzenlenen banka teminat mektubunun kullanılabilmesi için gerekli koşulların da ortadan kalktığını, banka teminat mektubunun kullanım amacının kalmamış olması nedeniyle davaya konu teminat mektubunun taraflarına iadesi için davalı şirkete sayısız defa başvurulduğunu, işbu dava tarihine kadar taraflarına teminat mektubunun iadesinin gerçekleşmediğini, bununla birlikte davalı …’in taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesinden bu yana müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunmadığı gibi teslim edilen siparişlere herhangi bir itirazda da bulunmadığını, aradan geçen 17 yılda banka mektuplarının iade edilmemiş olmasının ticari hayatın işleyişi açısından olduğu gibi hukuken de kabul edilemez olduğunu, huzurdaki davanın teminat mektubunun iptali istemine ilişkin olması nedeniyle işbu talebin banka mektubunun … edildiği bankaya da yöneltilmesi gerektiğinin Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğunu, amacı ve varlık sebebi ortadan kalkmış bulunan teminat mektubunun haksız yere paraya çevrilmesi ve doğması muhtemel zararların önlenmesi gayesiyle ilgili kesin teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu beyanla hukuki ve ticari işlevi ortadan kalkmış olan … Bankası tarafından verilmiş 14.07.2004 tarihli, … numaralı ve 92.000.000,00-Eski TL (92,00-TL) bedelli teminat mektubunun iptaline, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/06/2021 tarihli dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket tarafından davalı …’e sunulan 14/07/2004 tarihli … Bankası tarafından düzenlenmiş … seri numaralı 92.000.000,00-Eski TL miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun iptali talepli eldeki davanın açıldığını, yargılama sürecinde davalı banka tarafından işbu davaya konu teminat mektubunun düşümünün yapıldığı bilgisinin taraflarına iletildiğini, bu kapsamda davanın konusuz kalması nedeniyle ”karar verilmesine yer olmadığına dair” hüküm tesis edilmesini ve dava tarihi itibariyle açılan davanın haklılığı sabit olduğundan yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının talepleri haksız ve dayanaksız olup, davanın müvekkili kurum açısından reddi gerektiğini, şöyle ki, huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle tabi olduğu dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmadığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini ve dosyanın Ankara mahkemelerine gönderilmesini, davacının teminat mektubunun tutulduğunu iddia ettiği iş 2014 yılına ait olup, müvekkili kurumda bu işe ilişkin bilgi belgenin bulunmadığını, söz konusu teminat mektubunun da uhdelerinde bulunmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmenin de kayıtlarında mevcut olmadığını, zira yapıldığı iddia edilen sözleşme 2004 yılına ait olduğunu, müvekkilin bu sözleşmeyi saklama yükümlülüğünün ise 5 yıl olup, bu süreden sonra saklama yükümlülüğünün bulunmadığını, yine de kurumlarınca arşiv taramasının yapıldığını, ancak davacının imzalandığını iddia ettiği sözleşmeye arşiv kayıtlarından ulaşılamadığını, müvekkili kurum uhdesinde bulunmayan teminat mektubu ile ilgili olarak taraflarına dava açılmasının haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili Kurum açısından davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu, 14.07.2004 tarihinde düzenlenmiş, 92-TL tutarlı, … nolu teminat mektubunun 05.11.2020 tarihinde risk çıkışının yapıldığını, bu hususun müvekkili banka kayıtları ile sabit olup işbu risk çıkış işleminin bizzat davacı tarafından müvekkili bankaya verilen 04/11/2020 tarihli taahhüt üzerine gerçekleştirildiğini ve davacının da işbu durumdan haberdar olduğunu, bu kapsamda dava tarihi itibariyle, dava konusu teminat mektubunun risk çıkışı yapılmış ve işbu işlem de davacı taahhüdü gereği gerçekleştirilmiş olmakla davacının işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, bir an için davacının işbu davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğu kabul edilse dahi; teminat mektubunun iptali/hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gereken bir dava olduğunu, iş bu davanın müvekkili bankaya yöneltilemeyeceğini beyanla öncelikle hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine, husumet yokluğu nedeniyle de haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davasıdır.
… Bankası A.Ş’nin 18/04/2021 tarih ve … sayılı cevabi yazısında; …Şirketi’nin 14/07/2004 tarihli 92.000,00-TL tutarlı teminat mektubunun risk çıkışının 05/11/2020 tarihinde yapıldığını, risk çıkışının … Anonim Şirketi’nin 04/11/2020 tarihli taahhüdü gereği yerine getirildiğini, mektup çıkış kaydı ve taahhütnamenin yazıları ekinde yer aldığını, mektup risk çıkış suretine ise rastlanılmadığı bildirilmiştir.
…Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliğinin …tarih ve … sayılı cevabi yazısında; ilgili birimlerle yapılan yazışmalar neticesinde söz konusu teminat mektubunun uhdelerinde olmadığı, söz konusu mektuba ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… Bankası A.Ş’nin … tarih ve … sayılı cevabi yazısında; bankacılık kanunun 42.maddesi uyarınca bankalar defterlerin son kayıt tarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamaya mecbur olduklarından, son 10 yıldan daha eski bir tarihe ait işlemlerin arşiv kayıtlarında mevcut olmadığından teminat mektubunun suretinin gönderilemediği bildirilmiştir.
Somut olayda; davacı taraf, müvekkil şirket ile davalı … Müdürlüğü arasında 09.07.2004 tarihinde imzaladıkları sözleşme neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin tesis edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile müvekkil şirketin, …. numaralı dosya siparişlerini taahhüt ettiklerini, işbu davaya konu teminat mektubunun … A.Ş. tarafından düzenlenmişse de müvekkil şirketin güncel unvanının … Tic. A.Ş. olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği sipariş tutarının teminatı olmak üzere müvekkil şirket tarafından kesin ve süresiz teminat mektubu verilmesi hususunda mutabakata varıldığını, bu itibarla müvekkil şirket tarafından 14.07.2004 tarihli … Bankası tarafından düzenlenmiş … seri numaralı 92.000.000,00-Eski TL miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun süresi içerisinde …’e sunulduğunu, taraflar arasında ticari ilişki sona ermesiyle birlikte sipariş taahhüdünün teminatı olması amacıyla düzenlenen banka teminat mektubunun kullanılabilmesi için gerekli koşulların da ortadan kalktığını, banka teminat mektubunun kullanım amacının kalmamış olması nedeniyle davaya konu teminat mektubunun taraflarına iadesi için davalı şirkete sayısız defa başvurulduğunu ancak işbu dava tarihine kadar taraflarına teminat mektubunun iadesinin gerçekleşmediğini, bu nedenle davalı …’e verilen ve davaya konu edilen … Bankası tarafından verilmiş 14.07.2004 tarihli, … numaralı ve 92.000.000,00-Eski TL (92,00-TL) bedelli teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitini talep etmiştir. Davalı … vekilinin davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğuna yönelik itirazına eldeki davanın tespit davası mahiyetinde olduğu, işbu davalarda da (tespit davası) arabuluculuk dava şartı öngörülmediğinden itibar edilmemiştir. Bununla birlikte her ne kadar davacı vekili 29/06/2021 tarihli dilekçesi ile, yargılama sürecinde davalı banka tarafından işbu davaya konu teminat mektubunun düşümünün yapıldığı bilgisinin taraflarına iletildiği, bu kapsamda davanın konusuz kalması nedeniyle ”karar verilmesine yer olmadığına dair” hüküm tesis edilmesini talep etmişse de, davalı bankanın 18/04/2021 tarih ve … sayılı cevabi yazısında; … Şirketi’nin 14/07/2004 tarihli 92.000,00-TL tutarlı teminat mektubunun risk çıkışının 05/11/2020 tarihinde yapıldığı, risk çıkışının … Şirketi’nin 04/11/2020 tarihli taahhüdü gereği yerine getirildiği bildirildiğinden başka bir deyişle davaya konu teminat mektubunun risk çıkışının davacı şirketin 04/11/2020 tarihli taahhüdü gereği 05/11/2020 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 19/01/2021 tarihinde açıldığı, dolayısıyla risk çıkış işleminin yargılama devam ederken değil dava açılmadan önce ve davacı şirketin taahhüdü gereği yapıldığı tespit edildiğinden davacının eldeki davayı açmakta da hukuki yararı olmadığı kanaatine varılarak Mahkememizce Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) ve 115/2 fıkraları uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) ve 115/2 fıkraları uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı noksanlığından usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 92,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı … Bankası vekilinin yüzünde, davalı …’in yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸