Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2022/391 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/348 Esas
KARAR NO : 2022/391

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … numaralı poliçe ile sigortalı dava dışı … Limited Şirketi’nin kullanımında olan; … riziko adresli mahalde, şehir şebeke elektriğinin ani olarak gidip gelmesi sebebiyle dava dışı sigortalının kullanımında olan dijital baskı makinesinin ana kart ve carriage board parçalarının yanması sonucu 17/03/2020 tarihinde maddi hasar meydana geldiğini, müvekkili şirkete vaki hasar ihbarına müteakip hazırlatılan Ekspertiz Raporuna istinaden cihazda meydana gelen hasarın 31.552,79.-TL olarak belirlendiğini ve bu tazminat bedelinin 10/06/2020 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini, ödenen tazminat bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkili sigorta şirketinin, TTK’nın 1472.maddesi hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, olay sonucu meydana gelen zarara ilişkin müvekkili şirket tarafından tanzim edilen Ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin ödenen tazminattan sorumlu olduğunu, rücuen tazminat alacakları olan 31.552,79.-TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 10/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine … 1. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve alacağı geciktirmeye yönelik olduğunu, arabuluculuk sürecinden bir sonuç alınamadığını iddia ve beyan ederek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte iddia olunan hasarın tazmini için mevzuatta belirtilen şartların dava konusu talepler yönünden mevcut olmadığını, gerek davacı tarafın gerekse de dava dışı sigortalının tazmin için müvekkili şirkete süresi içerisinde müracaat etmediklerini, dava konusu hasarın, müvekkili şirketin dağıtım tesislerinden kaynaklı olarak meydana gelmediğini, dava konusu adreste olay tarihinde gerilim dalgalanmasına sebep olacak herhangi bir kesintinin yaşanmadığının tespit edildiğini, herhangi bir arıza veya şikayet kaydının bulunmadığını, davacının enerji aldığı trafo merkezinin akım değerlerini gösteren OSOS kayıtlarının dilekçeleri ekinde sunulduğunu, kayıtların normal standartlar dahilinde ve kullanılabilir düzeyde olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluk alanının trafo ile bina bağlantı noktası kofra arasındaki hatta kadar olduğunu, kofra sonrasındaki elektrik hattının bina iç tesisatı olduğunu ve sorumluluğun mal sahibine ait olduğunu, elektrik dağıtım şebekesi kaynaklı bir sorun olması durumunda doğrudan aynı koldan beslenen diğer adreslerde de hasarın meydana gelmesi ve müvekkili şirkete bu konuda başvuru yapılması gerekirken anılan bölgede başka abonelerin herhangi bir şikayetinin bulunmadığını, hasarın, müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı tarafça ispatı gerektiğini, dava konusu hasarın, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait elektrik tesisatından kaynaklı olarak meydana geldiğini, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi ile hasarın ortaya çıkma nedeninin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, ondan sonra da sorumluluk tayininin yapılması gerektiğini, davacı tarafın talep konusu ettiği meblağın fahiş olduğunu, talep edilen değerin tespitinin hangi kriterlere göre yapıldığının belli olmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İİK’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesi gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 sayılı TTK’nın 1472-1481 maddeleri uyarınca rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, tarafların kusur durumu, dava dışı sigortalının kullanımında olduğu ileri sürülen digital baskı makinasının ana kart ve carriage board parçalarının yanması sonucu 17.03.2020 tarihinde meydana geldiği iddia edilen zararın iddia edildiği gibi şehir şebeke elektriğinin ani olarak gidip gelmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, cihazda meydana gelen hasar ile elektrik enerjisi gidip gelmesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının, hasarın neden kaynaklandığı, gerçek zarar miktarının ne olduğu ve davalının bu zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Arabuluculuk Son Tutanağına, … 1. İcra Dairesi’nin …Esas Esas nolu icra dosyasına, … nolu hasar dosyasına, sigorta poliçesine, ekspertiz raporuna, rücu yazısına, ödeme belgesine, ibraname ve teslim/temlik beyannamesine, faturalara, fotoğraflara, bilirkişi incelemesine, keşfe, tanığa, kamu ve özel kurum ve kuruluşlardan getirtilecek her türlü bilgi ve belgeye, karşı yanın sunacağı delillere karşı delil sunma ve bayanda bulunma hakları saklı kalmak kaydı ile ve sair her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı delillerine karşı delil sunma hakları saklı kalmak şartıyla müvekkili şirket kayıtlarına, gerektiğinde tanığa, keşfe, bilirkişi incelemesine, yemine ve ikamesi caiz her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
… 1. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı/alacaklı şirketin, davalı/borçlu şirket aleyhinde 32.152,29.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı/borçlu şirkete 02/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu vekilinin 31/08/2020 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından, kusur ve gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünden, Mahkememizce resen seçilen 1 Elektrik Mühendisi Bilirkişi, 1 Makine Mühendisi Bilirkişi ve 1 Sigorta Eksperi Bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla olay mahallinde keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
24/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; dosyada yer alan bilgilerde ve dağıtım şirketinin, hasarın meydana geldiği tarihe ait aşağıda tabloda verilen OSOS (otomatik sayaç okuma sistemi) verileri (gerilim değerleri)
incelendiğinde, gerilim değerlerinin sınır değerler içerisinde yer aldığı, şebekenin normal (anlık) yüklenme durumuna bağlı olarak nominal değere yakın ve sınır değerler içerisinde değerlerin oluştuğu görüldüğü, dolayısıyla, elekrik dağıtım şebekesinin nominal (standart) çalışma gerilim değerlerinde olduğu ve gerilim dalgalanmasına (yukarıda ifade edilen sınır değerlerin aşılmasına) bağlı olarak bir arızanın meydana gelmediği, kullanılan elektriksel cihaz ve makinelerin
komponentlerinin (elektrik-elektronik malzeme ve donanımların) gerilim vb. hassasiyetinden kaynaklanmış olabileceği, malzeme kalitesinden ve aşırı çalışma ve yüklenmeye bağlı olarak aşırı ısınma ve komponentlerde yanma şeklinde hasar oluşmuş olabileceği, buna ek olarak, bu tür hassas cihazların, (eğer nominal gerilimde olabilecek küçük sapmalara da hassas cihazlar ise) şebeke gerilimine karşı koruma sisteminin kullanılması (gerilim regülatörü gibi) ve aşırı ısınmaya, enerji kesintisine ve gerilim dengesizliğine bağlı hassas cihazlar ise, iç tesisat içerisinde (aşırı akım, termik röle, faz koruma rölesi vb.) koruma sistemlerinin kullanıcı (elektrik tüketicisi) tarafından sağlanması gerekmektiği, Elektrik
dağıtım şirketleri, bu tür hassas cihazların, mevcut sınır değerler içerisindeki gerilim değerleri dışındaki iç tesisat ve iç tesisatın ve bu tesisat içerisinde kullanılan hassas cihazların korunmasına ilişkin bir yükümlülük ve olabilecek hasarlardan sorumlu olmadığı, dava dışı sigortalının bulunduğu adreste, 17/03/2020 tarihinde meydana gelen hasarın, elektrik şebekesi kaynaklı olmadığı, gerilim değerlerinin nominal-sınır değerler içerisinde olduğu, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına poliçe özel şartları gereği muafiyet ve sovtaj uygulaması sonucu 31.552,79-TL tutarında oluşan tazminatın uygun olduğu, hasar nedeninin voltaj dalgalanması olmadığı, davacı sigorta şirketinin, davalı şirketin gerilim dalgalanmaları sonucu hasara neden olduğuna ilişkin değerlendirmelerinin isabetli olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek bilirkişi raporu düzenlenmesi adına, dosya önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
31/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında; tüm dosya bilgileri kapsamında, teknik ve somut veri bakımından, davalı şirketin elektrik şebekesinden kaynaklı gerilim dalgalanması-yükselmesi sonucu hasarın meydana geldiği sonucuna ulaşılamadığı, hasar sebeplerine ilişkin kök raporda genişçe değerlendirme yapıldığı, ilgili cihazların içerisindeki elektrik-elektronik donanımların/kartların zaman içerisinde çalışma ve yüklenmeye bağlı olarak aşırı ısınma, izolasyonlardaki deformasyon ve gerilim hassasiyeti gibi muhtemel sebepler sonucunda arızalanması-yanması-patlaması ile hasarın ortaya çıkabileceği, ancak, hasar sebebine ilişkin tahmin dışında kesin bir tespitin ortaya konmasının mümkün olamayacağı, davacı sigorta şirketinin voltaj dalgalanmasına yönelik değerlendirmesinin isabetli olmadığı, Ekspertiz raporundaki değerlendirmelerin, somut bir veriye-sayısal-ölçüm analizine dayanmadığı, bu nedenle ilgili Ekspertiz Raporundaki hasar nedenine ilişkin değerlendirmelerin tahmin dışında bir içeriğe sahip olmadığı, teknik ve bilimsel özellik taşımadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472-1481 maddeleri uyarınca ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın, sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesi gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 sayılı TTK’nın 1472-1481 maddeleri uyarınca rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, tarafların kusur durumu, dava dışı sigortalının kullanımında olduğu ileri sürülen digital baskı makinasının ana kart ve carriage board parçalarının yanması sonucu 17.03.2020 tarihinde meydana geldiği iddia edilen zararın iddia edildiği gibi şehir şebeke elektriğinin ani olarak gidip gelmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, cihazda meydana gelen hasar ile elektrik enerjisi gidip gelmesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının, hasarın neden kaynaklandığı, gerçek zarar miktarının ne olduğu ve davalının bu zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.nın 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Düzenlemede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiştir. Davacı sigorta şirketinin halefiyete dayalı olarak açmış olduğu iş bu davada, davalının kusurunun ve zarar ile illiyet bağının ispatlanması gerekir.
Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte tek başına hasar bedelinin ödenmiş olması davanın sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. Olayın teknik boyutu bulunması nedeniyle Mahkememizce bilirkişi kurulundan rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda; sigortalının bulunduğu adreste,17/03/2020 tarihinde meydana gelen hasarın, elektrik şebekesi kaynaklı olmadığı, gerilim değerlerinin nominal-sınır değerler içerisinde olduğu, dosyada yer alan bilgilerde ve dağıtım şirketinin, hasarın meydana geldiği tarihe ait tabloda verilen OSOS (otomatik sayaç okuma sistemi) verileri (gerilim değerleri) incelendiğinde, gerilim değerlerinin sınır değerler içerisinde yer aldığı, şebekenin normal (anlık) yüklenme durumuna bağlı olarak nominal değere yakın ve sınır değerler içerisinde değerlerin oluştuğu görüldüğü, dolayısıyla, elekrik dağıtım şebekesinin nominal (standart) çalışma gerilim değerlerinde olduğu ve gerilim dalgalanmasına bağlı olarak bir arızanın meydana gelmediği, kullanılan elektriksel cihaz ve makinelerin komponentlerinin (elektrik-elektronik malzeme ve donanımların) gerilim vb. hassasiyetinden kaynaklanmış olabileceği, malzeme kalitesinden ve aşırı çalışma ve yüklenmeye bağlı olarak aşırı ısınma ve komponentlerde yanma şeklinde hasar oluşmuş olabileceği, buna ek olarak, bu tür hassas cihazların, (eğer nominal gerilimde olabilecek küçük sapmalara da hassas cihazlar ise) şebeke gerilimine karşı koruma sisteminin kullanılması (gerilim regülatörü gibi) ve aşırı ısınmaya, enerji kesintisine ve gerilim dengesizliğine bağlı hassas cihazlar ise, iç tesisat içerisinde (aşırı akım, termik röle, faz koruma rölesi vb.) koruma sistemlerinin kullanıcı (elektrik tüketicisi) tarafından sağlanması gerektiği, Elektrik dağıtım şirketleri, bu tür hassas cihazların, mevcut sınır değerler içerisindeki gerilim değerleri dışındaki iç tesisat ve iç tesisatın ve bu tesisat içerisinde kullanılan hassas cihazların korunmasına ilişkin bir yükümlülük ve olabilecek hasarlardan sorumlu olmadığı, davacı sigorta şirketinin voltaj dalgalanmasına yönelik değerlendirmesinin isabetli olmadığı, Ekspertiz raporundaki değerlendirmelerin, somut bir veriye-sayısal-ölçüm analizine dayanmadığı, bu nedenle ilgili Ekspertiz Raporundaki hasar nedenine ilişkin değerlendirmelerin tahmin dışında bir içeriğe sahip olmadığı, teknik ve bilimsel özellik taşımadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiş, bilirkişi raporu tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli bulunmuştur. Dosyada alınan, bilirkişi heyet raporunda gerek ekspertiz raporu, gerek ise dosya içerisindeki diğer bilgi ve belgeler teknik olarak değerlendirilmiş ve neticede oluşan hasarın elektrik şebekesinden (voltaj dalgalanması) kaynaklanmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu hali ile davalının sorumluluğu yönünden zarar ile illiyet bağının bulunmadığı ve davalının kusurunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve benimsenen bilirkişi raporu neticesinde 6100 sayılı TTK’nın 1472.maddesi gereğince açılan iş bu davada, davacı sigorta şirketi tarafından davalı tarafın meydana gelen hasardan dolayı sorumluluğu ispat edilemediğinden davanın reddine ve koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 549,09.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 468,39.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 2.950,00.-TL gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan 200,00.-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans bulunmaması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*