Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2022/102 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/247
KARAR NO : 2022/29

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/10/2014
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkillerinin oğlu olan …’in davaya konu trafik kazası gerçekleşmeden önce sigortalı olarak çalıştığını, kaza tarihi olan 26/10/2012 günü davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı … marka araçla … istikametinden … istikametine doğru seyir halindeyken … Kavşağını geçtikten sonra aracının direksiyon hakimiyetinin kaybederek yoldan çıktığını, yolun banket bitiminde bulunan 1. Ağaca aracın sağ arka kapısı tarafından çarptıktan sonra savrularak ikinci ağaca aracın sol tarafından, ön ve arka kapı kısmından çarpması neticesinde aracın içerisinde yolcu olarak bulunan müteveffa …’in kaza sonucunda vefat ettiğini, meydana gelen kazada müteveffa …’in kusursuz olduğunu, kaza sonucunda tutulan trafik kazası tespit tutanağında …’in araçta yolcu olması nedeniyle kusursuz bulunduğunu, … plakalı aracın sürücüsü davalı …’in trafik kazasının oluşumunda asli kusurlu olduğunu, bu durumun … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numarası ile yürütülen soruşturma neticesinde açılan kamu davasında da ortaya çıktığını, yargılama sonucunda sanık sürücü (davalı) …’in 8 yıl hapis cezasına mahkum edildiğini, müteveffa …’in ailenin çalışan tek kişisi olduğunu, ailesinin geçimini temin etmekte olduğunu, ailenin tek erkek evladı olan …’in vefatının ailesinde büyük bir acı ve elem yarattığını, kazaya karışan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde davalılardan … Sigorta A.Ş’nin … poliçe numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza sonucu hayatını kaybeden …’in mirasçıları olan davacıların maddi tazminatlarının ödenmesi için davalı … Sigorta A.Ş’ye başvuruda bulunduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı müvekkillerine kısmi ödeme yapıldığını ancak hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapıldığını bu sebeple müvekkillerine ödenen destekten yoksun kalma tazminatının eksik hesaplandığını, oysa …’in sigortalı çalıştığı kadar mesaisi dışında kayıt dışı olarak ek işler yaptığını, ek gelir elde ettiğini, aylık kazancının yaklaşık ortalama 2.400,00 TL civarında olduğunu beyan ederek davanın kabulüne, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat bedelinin davalı sigorta şirketinden, 5.000,00 TL destekten yoksun kalma sebebiyle oluşan tazminatın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 16/01/2012-05/01/2013 tarihleri arasında … numaralı ZMSS Trafik Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın öncelikle davaya konu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle reddinin gerektiğini, huzurda görülen davadan önce müvekkil şirkete başvurulduğunu ve hesaplanılan tazminat miktarı olan 29.716,21 TL’nin 25/02/2013 tarihinde sigorta şirketince ödendiğini, dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yapılan ödeme ile müvekkil sigorta şirketinin davaya konu edilen poliçeden doğan sorumluluğunun sona erdiğini beyan ederek huzurda görülen davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; Dava dilekçesinde belirtilen adres olan …’de oturduğunu, diğer davalı …’nin ise yine …’de oturduğunu, diğer davalı … Sigorta’nın davacılara tüm ödemelerini yaptığını, ödeme yaptıktan sonra kendisine ve diğer davalı …’e mektup yazarak davacılara ödediği paranın tamamını talep ettiğini, kendisine bildirilen ve davacılara ödenen miktarın tamamını sigorta şirketine ödediğini, gerek davacıların ikametgahı, gerek davalı olan kendisinin ve diğer davalı …’in ikametgahı, gerekse olayın olduğu yer itibariyle yetkili ve görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; Dava dilekçesinde belirtilen adres olan …’de oturduğunu, diğer davalı …’in ise yine…mahallesinde oturduğunu, diğer davalı … Sigorta’nın davacılara tüm ödemelerini yaptığını, ödeme yaptıktan sonra kendisine ve diğer davalı …’e mektup yazarak davacılara ödediği paranın tamamını talep ettiğini, kendisine bildirilen ve davacılara ödenen miktarın tamamını sigorta şirketine ödediğini, gerek davacıların ikametgahı, gerek davalı olan kendisinin ve diğer davalı …’in ikametgahı, gerekse olayın olduğu yer itibariyle yetkili ve görevli mahkemenin Söke Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın, kusur uzmanı, sigorta hukuku uzmanı ve aktüerya uzmanı bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdii edilerek; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirilmek suretiyle meydana gelen dava konusu trafik kazasındaki tarafların kusur durumlarının ne olduğu, belirlenen bu kusur durumuna göre davacıların varsa davalı taraftan talep edebilecekleri destekten yoksun kalma maddi tazminat miktarının ne kadar olması gerektiği hususlarında rapor bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
11/07/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporununda özetle; davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde; davalı …’in %100 kusurlu bulunduğu ancak araçta yolcu olup kazada vefat eden davacıların oğlu müteveffanın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir rolünün olmadığı, alkol ve uyuşturucu madde alındığı bildiği kimsenin aracına binmek suretiyle can güvenliğini kollamamış olmasından dolayı tazminat yönünden %25 oranında kusurlu sayılmasının söz konusu olabileceği, kaza sonucu vefat eden …’in geride kalan davacı hak sahiplerinden; babası Bayram Dönmez’in nihai ve gerçek maddi zararının 75.051,30 TL, annesi …’in nihai ve gerçek maddi zararının 76.984,04 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekili 23/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu doğrultusunda davacı … için 70.051,00 TL, … için 66.984,00 TL olmak üzere maddi tazminat taleplerini 137.035,00 TL artırarak dava değerini 152.035,00 TL’ye artırdıklarını beyan ederek, 152.035,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 26/10/2012 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin; 17/01/2018 tarih, 2014/1281 Esas ve 2018/45 Karar sayılı kararı ile, davanın asıl alacak yönünden tam kabulü, faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş, davalı sigorta şirketinin vekilinin Mahkememiz kararını istinaf etmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’ne istinaf incelemesine gönderilmiş, stanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 23/02/2021 tarih, 2019/144 Esas ve 2021/322 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dava dosyası Mahkememizin 2021/247 Esasına kaydedilmiştir.
Davacılar vekili 01/12/2021 tarihli dilekçe ile; uyuşmazlık konusunda müvekkilleri ile davalı sigorta şirketi arasında karşılıklı olarak uzlaşmaya varıldığını, bu uzlaşma çerçevesinde Mahkememiz dosyası ile açılan tazminat davasından tüm taraflar yönünden feragat ettiklerini beyan ederek davanın feragat nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin davadan feragat yetkisi bulunduğu vekaletnamesinde görülmüştür. Davadan feragat HMK’nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi de HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/5699 E.2019/890 K. ve 2015/4339 E. 2015/7469 K. sayılı içtihatları dikkate alınarak davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu nedenlerle davacıların davalarının feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların davalarının feragatlarının ayrı ayrı reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak tahsil edilen (51,25 TL + 468,04 TL) 519,29 harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 438,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacılar ve davalılar tarafından yapılan yargılama giderini üzerlerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra ve talep halinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … ve davalı …’nin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2022

Katip

Hakim

TAHSİS ŞERHİ

Her ne kadar gerekçeli kararın Hüküm Kısmının (1) numaralı maddesinde “Davacıların davalarının feragatlarının ayrı ayrı reddine,” şeklinde hüküm kurulmuş ise de, bu durumun maddi hata sonucunda hatalı yazıldığı anlaşıldığından, kararın Hüküm Kısmının (1) numaralı maddesindeki ibarenin “Davacıların davalarının feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine,” şeklinde yazılmak suretiyle HMK’nun 304. Maddesi uyarınca hükmün tahsisine, tashih şerhinin gerekçeli kararın altına eklenmesine karar verildi. 08/02/2022

Katip Hakim