Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/295 E. 2022/946 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/295 Esas
KARAR NO : 2022/946

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 05/11/2014
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;müvekkillerinin babası … 06/05/1994 tarihinde vefat ettiğini, davalı bankaya ait olup ancak 2014 yılında bulunan davaya konu hisse senetlerinin müvekkilleri tarafından ibraz edildiğinde zamanaşımına uğradığının bildirildiğini, mülkiyet hakkının zamanaşımına uğramayacağını, Sermaye Piyasası Kanunun 13/4 maddesi uyarınca, zaman aşımı definin yersiz olduğunu, anılan yasa maddesinin anayasaya aykırı olduğunu ve müvekkilerine uygulanamayacağını, müvekkillerinin haklarına SPK 13/4 maddesi uyarınca el konulmasının riskleri karşılanan şirketler açısından sebebepsiz zenginleşme oluşturacağını, bu durumun Anayasa ve Evrensel Hukuk Kurallarına aykırı olduğunu, SPK nın 13/4 maddesi ile sermaye piyasası üzerindeki araçların hakları son bulacağının kabul edildiği 7 yıllık sürenin, araçların kayden izlenmeye başlandığı tarihten başlatılmasının kabul edilemeyeceğini, bu sürenin bitiminden itibaren … tarafından hisse senetleri satışları takip edilerek mülkiyet hakkının kanıtlanması durumunda hak iadesi yapılmasını sağlayacak yeni bir yasal düzenleme gerektiğini, SPK nın hisse senedi üzerindeki hakları SPK 83/4 maddesi uyarınca devredildiğini, … ilişkin yönetmeliğin 22.maddesinde zamanaşımının düzenlendiğini, müvekkillerine ve murise miras bırakana ait hesapların …’ne devredileceğine ilişkin bir bildirimde bulunulmadığını, bu nedenle zamanaşımının gerçekleşmediğini, 7 yıllık zamanaşımı süresinin müvekkilleri için dolmuş olduğunu belirterek davaya konu yapılan ve …’ne devredilen hisse senetlerinin müvekkillerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Bankası AŞ vekili cevap dilekçesinde ve özetle; mirasçılar arasında el birliği mülkiyet hakkına dayalı zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğunu, tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılması gerektiğini, müvekkilinin bu davada taraf olma sıfatının bulunmadığını, 6362 sayılı SPK nın 13/4 maddesi gereğince işlem yapılarak süresi içerisinde kaydıleştirilmek üzere müvekkil bankaya ibraz edilmeyen hisse senetlerinin …’ne intikal ettiğini, bu nedenle haklarındaki davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığını, yasal düzenlemeler çerçevesinde işlem yapıldığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …; Tazmin merkezi cevap dilekçesinde ve özetle; 31/12/2012 tarihinde 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6362 sayılı SPK nın 13/4 maddesi geriğince işlem yapıldığını, 2005 yılı itibarıyla kaydıleştirilmesine karar verilen tüm sermaye piyasası araçlarının mülkiyetinin 31/12/2012 tarihinde kendiliğinden …’ne intikal ettiğini, davacılar tarafından kaydıleştirilme sürecinin başlatıldığı 28/11/2005 tarihinden itibaren herhangi bir işlem yapılmadığını, verilmesi gereken belgelerin kuruma teslim edilmediğini, kaydıleştirme işlemi tamamlanmadan herhangi bir hukuki işlem yapılamayacağını, detaylı listelerin kurul tarafından ilan edilerek internet sitesinde yayınlandığını, Sermaye Piyasası Kurulunun davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davacıların miras bırakanı …’ya ait olan ve davalı … devredilen, davalı banka ile ilgili dava konusu hisse senetlerinin davacılara ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; hisse senetleri fotokopileri dosya içine asılları mahkeme kasasına alınmış ve dosya içeriği üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
06/02/2017 tarihli Bilirkişi Raporunda; davacılara ait olduğu iddia edilen 37 adet hisse senedinin 1987 de ve 1991 de tescil edilen 2 ayrı sermaye artırımına dayalı olarak çıkarılan iki ayrı tertip hisse senetlerinden oluştuğu, temettü ödeme bilgileri dosyada mevcut olmadığından hak kazanılan bedelli paylar ile bedelsiz payların hesaplamasının yapılamayacağı, mülga 2499 sayılı SPK hükümleri gereği dava konusu paylar kaydıleştirildiğinden hakların …’ne aktarıldığı ve yönetmelik hükümleri gereği hak sahipliği tespiti ve hesaplamaları yapmakla görevli ve yetkili olduğu belirtilerek hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
05/03/2018Tarihli ek bilirkişi raporunda; davaya konu hisse senetlerinin temettü talep hakkının zaman aşımına uğramadığı durumda davacıların A grubu paylardan 9,05 TL nominal değerde, B grubu paylardan 271,46 TL nominal değerde ve C grubu paylardan 6.328,36 TL nominal değerde pay haklarının bulunduğu, rapor tarihi itibarıyla temettü alacağının 43.878.520,14 TL olduğu, talep hakkının zaman aşımına uğradığı durumda temettü alacağının rapor tarihi itibarıyla 94.342,80 TL olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama da toplanan delillere göre; dava konusu hisse senetlerinin 2499 sayılı SPK hükümleri gereği kaydıleştirildiği ve bütün hakları ile Yatırımcıyı Tazmin Merkezine aktarıldığı çekişmesizdir. Dava konusu işlemin yasal dayanağı olarak gösterilen 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun 13/4 maddesi Anayasa Mahkemesinin 12/11/2015 tarih ve 29531 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 22/10/2015 tarih ve 2015/29-95 sayılı kararıyla kısmen iptal edilmiştir. İptal kararından sonra “6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun 13.maddesinin 4.fıkrasının kısmen iptali üzerine Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yatırımcılara yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik” 07/09/2016 tarih ve 29824 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Dosyada bir örneği bulunan anılan yönetmelik incelendiğinde; hak sahiplerinin Yönetmeliğinin 5.maddesinde belirtilen belgelerle birlikte … nin merkez adresine başvurmaları gerekmektedir.
Davacıların da dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yönetmelik hükümleri doğrultusunda işlem yapmaları gerekmektedir. Davacıların hak sahibi olduklarının tespiti halinde, davacılara … tarafından ödeme yapılabilmesi için en geç ödeme aşamasında iş bu davadan feragat edilmesi; yönetmeliğin 5.maddesi gereğince zorunludur. Davacılar bu koşulu kabul etmediklerini belirterek yargılamanın devam etmesini istemişlerdir. Ancak; Yönetmelik hükümleri bu konuda bir takdir hakkı vermemektedir.
Yönetmeliğin 4.maddesi uyarınca; bu kapsamdaki piyasa araçlarından ilgili mevzuat uyarınca satışı yapılmamış olanlar yönetmeliğin 8.maddesinde, satışı yapılmış olanlar ise; yönetmeliğin 9.maddesinin çerçevesinde belirlenen satış tutarları esas alınarak nemaları ile birlikte hak sahiplerine dönecektir. Yönetmeliğin 4/2 ncı maddesi uyarınca; ödeme için 5.maddede yer alan belgelerle birlikte tanzim merkezine başvuru gerekmektedir. Bu durumda davacıların açıklanan Yönetmelik hükümleri uyarınca Yatırımcıyı Tazmin Merkezine başvuru yapmaları zorunludur. Davacılar ise yönetmelik hükümleri uyarınca ödeme yapılması için davadan feragata ilişkin taahhütname istenildiğini, bu nedenle başvurada bulunmayacaklarını belirtmişlerdir. Ancak açıklanan yönetmelik hükümleri bu konuda davacılara seçimlik bir hak vermemekte başvuru zorunlu kılmaktadır. Açıklanan yönetmelik hükümlerine göre; davacıların ödeme talepleri konusunda davalı yatırımcı tanzim merkezine başvurada bulunması zorunlu olduğundan davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 10/07/2018 tarih ve 2014/1339 Esas 2018/780 karar sayılı kararı BAM 43. Hukuk Dairesinin 25/03/2021 tarih 2020/240 Esas 2021/375 Karar sayılı ilamıyla “Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın Yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra davalı …’ye başvurduğuna ilişkin bir belgeye rastlanılmamıştır. O halde Mahkemece dava sırasında yürürlüğe giren Yönetmelik hükümleri uyarınca …’ye başvuruda bulunulmuş ise buna dair belgenin sunulması, başvuruda bulunulmamış ise …’ye başvuruda bulunulması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli ve yapılacak başvurunun sonucu beklenerek, sonuçta nizanın devam etmesi halinde, davanın esasına girilerek dava sonuçlandırılmalıdır.” gerekçesi ile mahkememizce verilen karar kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
BAM kaldırma kararı sonrası dosya 2021/295 esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 12.10.2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı ile … ye başvuru için süre erilmiş davacı tarafça verilen süre içerisinde … ye başvurulmuş ancak yönetmelik gereği davadan feragata ilişkin taahhütname sunmamaları nedeni ile taraflar arasındaki niza giderilememiş dosya mahkememizce bilirkişi incelemesine tevdi edilmiştir.
Bİlirkişi Bankacı … , MMM …, Sermaye Piyasaları Uzmanı … tarafından düzenlenen 31/08/2022 havale tarihli raporda; derdest davaya ilişkin BAM bozma kararında yargılama sürecinde eksik kaldığı belirtilen işlemlerin iki başlıkta tanımlandığı, bunların; (1) davacıların …’ye başvurmaları ve (2) …’nin bu başvuru kapsamında yapacağı işlemlerin beklenmesi şeklinde olduğu, Sermaye Piyasası mevzuatında ihtilaf konusu olay için yetkili ve görevli birimin …(…) olarak belirlenmiş olduğu, … dışında yapılacak işlemlerin, kanunen sonuca katkısı olmayan işlemler niteliğinde kalacağı, bu kapsamda, Sayın Mahkemenin görevlendirme kararında bilirkişi incelemesi talep edilen hususlardaki tespitlerimiz; davacıların murisinin, aslı dosyaya sunulu nama yazılı pay senetlerine dayalı olarak davalı bankadaki 02/07/2018 tarihindeki pay oranının ne olduğu konusunda, dosyaya mübrez hisse senetlerinin sıhhati konusunda herhangi bir iddia veya itiraz sözkonusu olmadığından, herhangi bir ihtilafın sözkonusu olmadığı, Kök ve Ek Raporda zikredilen tutar ve oranların geçerli olduğu, öncelikli sorunun miktar değil, muhatapta olduğu, bu paylar için davacıya yapılabilecek ödeme tutarının (pay değeri ve nema), hesaplanması konusunda yetkili ve görevli kuruluşun Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 10. maddesine dayalı olarak çıkartılan ve 07/09/2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Yönetmelik uyarınca, münhasıran … olduğu, daha önce alınan Bilirkişi Kök ve Ek Raporlarına getirilen itirazların da esasen ihtilaf konusu olayda hesaplama ve iade yapmak konusunda kanunen yetkili ve görevli makam … olarak belirlenmiş olduğu halde, Sermaye Piyasası Kanunu ve igili Yönetmelik hükümleri hilafına işlem ve hesaplama yapılmasının uygun olmadığı yönünde olduğu belirtilmiştir.
Taraf İddia ve savunmaları dosya kapsamına ibraz edilen deliller, Bam kaldırma kararı ve , ibraz edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Davacı tarafça; davacılar murisi …’nun 06/05/1994 tarihinde vefat ettiği, davalı bankaya ait olup ancak 2014 yılında bulunan davaya konu hisse senetlerinin bankaya ibraz edildiğinde,araçların kayden izlenmeye başlandığı tarihten itibaren 7 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle Sermaye Piyasası Kanunun 13/4 maddesi uyarınca el konulduğu ve SPK nın hisse senedi üzerindeki hakları SPK 83/4 maddesi uyarınca … ilişkin yönetmeliğin 22.maddesi uyarınca … ye geçtiğinin bildirildiğinden bahisle haksız zamanaşımı ve el koyma iddiası karşısında davaya konu hisse senetlerinin mülkiyetinin kendilerine ait olduğunun tespiti talep edilmiş sonrasında ibraz edilen 02.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de 100.951,67TLnin davalılardan alınarak davacılara verilmesi talebinde bulunmuşlardır.
Bu kapsamda uyuşmazlığın 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun 13. Maddesinin 4. Fıkrasının Kısmen İptali Üzerine … Tarafından Yatırımcılara Yapılacak Ödemelere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in yürürlüğe girmesi ile davanın konusuz kalıp kalmadığı, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumluluk noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
2499 sayılı mülga SPK’nın geçici 6 ve 6362 sayılı SPK’nın 13/4. maddesi ve geçici 8. Maddesi uyarınca; Sermaye piyasası araçlarının senede bağlanmaksızın elektronik ortamda kayden ihracının esas olması kabul edilmiş ve 25/11/2005 tarihi itibariyle hisse senetlerinin kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmemesi halinde mülkiyeti 31/12/2012 tarihinde …’ye intikal edecektir.
Dosya kapsamından dava konusu hisse senetlerinin 2499 sayılı mülga SPK’nın 10/A maddesi uyarınca 28/11/2005 tarihinde kayden izlenmeye başlandığı anlaşılmış olup, dava devam ederken, Anayasa Mahkemesi’nin 22/10/2015 tarihli ve E.: 2015/29, K.: 2015/95 sayılı Kararı ile 6362 sayılı SPK’nın 13/4. Maddesindeki “…ve katılma belgelerinin geri alımı yapılamaz” ibaresi ile dördüncü, beşinci ve altıncı cümlelerin iptaline karar verilmiştir.
İptal kararından sonra 6704 sayılı Kanunun 28 md. ile 6362 sayılı SPK’ya eklenen geçici madde 10 ile , “Kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti …’ye intikal etmiş olan sermaye piyasası araçlarının iadesi ile satışlarının yapılmış olması hâlinde bunların bedellerinin ödenmesi talebiyle yapılacak başvuruların ve başvuru üzerine hak sahiplerine … tarafından yapılacak ödemelerin usul ve esasları, hak sahiplerince teslim edilecek sermaye piyasası araçlarının iptal ve imha esasları ile ihraççıların bu başvurulara ilişkin yükümlülükleri Kurulca belirlenir. Şu kadar ki, …’ye intikal eden sermaye piyasası araçlarından; ilgili mevzuat uyarınca satışı yapılmamış olanlar aynen; satışı yapılmış olanlar ise, Kurulca belirlenen esaslar çerçevesinde hesaplanacak satış tutarları üzerinden nakden ödenir. Yapılacak ödemelerde, ilgili tutarın 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi sonucu … tarafından fiilen elde edilen getirinin ödenecek tutara isabet eden nemaları esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine dayanılarak çıkarılan 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 13 Üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Kısmen İptali Üzerine …Tarafından Yatırımcılara Yapılacak Ödemelere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ise 07/09/2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in 4/1. Maddesine göre, kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti …’ye intikal eden sermaye piyasası araçlarından; ilgili mevzuat uyarınca satışı yapılmamış olanlar 8 inci maddede belirtilen esaslar çerçevesinde aynen, satışı yapılmış olanlar ise 9 uncu maddedeki esaslar çerçevesinde belirlenen satış tutarları dikkate alınarak, 10 uncu maddede belirtilen nemaları ile birlikte, …’ye başvuran hak sahiplerine EK-1’de yer alan taahhütname ve ibraname alınmak kaydıyla ödenir. İkinci fıkrada ise ödeme için 5 inci maddede yer alan belgelerle birlikte …’ye başvurulmasının gerektiği düzenlenmiştir.
Mahkememizce 29.11.2016 tarihli celsede yönetmelik gereği …’ye başvuru zorunlu kabul edilerek başvuruda bulunması için davacı vekiline süre verilmiş başvuru koşullarının yerine getirilmemesi nedeni ile davanın konusuz kaldığına karar verilmiştir .
BAM 43. HD kaldırma kararı neticesinde dosya bilirkişi incelemesine tevdi edilmiş ibraz edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ;Taraflar arasındaki ihtilafın sermaye piyasalarındaki teknolojik gelişmelere uyum kapsamında, kaydi sisteme geçiş sürecinde Sermaye Piyasası mevzuatında sözkonusu ihtilaf konusunda yapılması gereken işlemler ve başvuru mercii ile hesaplama ve iade usulleri açıkça düzenlenmiş olup, davaya konu hisselerin belirtilen süre içerisinde kaydileştirilmemiş olmaları nedeni ile … ye devir edildiği sabit olmakla bu kapsamda davalı İş Bankası tarafından bu hisselerin davacıya verilmesi mümkün olamayacağından Davalı İş Bankası yönünden husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmış ve bu davalı yönünden açılmış olan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf diğer davalı … den ancak bedel talep edebileceğinden ve davaya konu paylar için davacıya yapılabilecek ödeme tutarının (pay değeri ve nema), hessaplanması konusunda yetkili ve görevli kuruluşun Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 10. maddesine dayalı olarak çıkartılan ve 07/09/2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe Yönetmelik uyarınca, münhasıran … olduğu ifade edilmiş olmakla ve eldeki dava da davacı tarafça alacak davası olarak ıslah edilmiş bulunmakla mahkememizce; mahkememize tevdi edilen ve mahkememiz kasasında bulunan davaya konu pay senetleri asıllarının güncel karar tarihi itibari ile hesaplanmış değerinin hesaplama konusunda yetki ve görevi münhasıran elinde bulunduran davalı … (…) sorulmuş ve dava konusu muris …’ya ait A grubu 0,002 lot, B grubu 0,06 lot, C grubu 5,08 lot karşılığı pay satış tutarı 14.589,44 TL kar payı tutarı 1.751,44 TL, nema tutarı ( 19/12/2022 tarihi itibarı ile) 28.614,72 TL olmak üzere toplam 44.955,60 TL olduğunun bildirilmesi durumu karşısında davacı tarafından mahkememize tevdi edilen hisse senet asıllarının iade alınması ve yönetmeliğin 5. Maddesindeki prosedür gereği … ye baş vurması gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Bankası aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-… aleyhine açılan davanın ıslah dilekçesi de nazara alınarak KISMEN KABULÜ ile dava konusu muris …’ya ait A grubu 0,002 lot, B grubu 0,06 lot, C grubu 5,08 lot karşılığı pay satış tutarı 14.589,44 TL kar payı tutarı 1.751,44 TL, nema tutarı ( 19/12/2022 tarihi itibarı ile) 28.614,72 TL olmak üzere toplam 44.955,60 TL nin davacı tarafından mahkememiz kasasına teslim edilen pay asıllarının talep halinde davacıya iadesi ile davacı tarafından davalıya teslim edilmesi halinde davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.070,92-TL nispi karar ve ilam harcından 1.796,20-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 1.274,72-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Reddedilen pasif husumet yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bankası AŞ’ne verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 5.733,95-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 45’inin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalılar vekillerinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
3.070,92-TL KARAR HARCI
1.796,20-TL PEŞİN HARÇ /
1.274,72-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
25,20-TL BVH VE VSH.
5.100,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
608,75-TL POSTA MAS. /
5.733,95-TL TOPLAM