Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/29 E. 2022/750 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/29 Esas
KARAR NO : 2022/750

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında Kargo Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmedeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini ve yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, buna karşılık davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından 10.979,46-TL alacağın tahsili amacıyla … 33. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz edildiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu, davalının itirazının, davalının, müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, alacaklarının likit olduğunu, arabuluculuk faaliyetlerinden bir sonuç alınamadığını iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı taraf arasında KArgo Sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda müvekkili şirketin sattığı ürünleri davacı şirket aracılığı ile müşterilerine yolladığını, ancak davacı tarafın üzerine düşen taşıma ve alıcıya teslim edimini yerine getirmeyerek taşıma ve teslime konu ürünleri kaybettiğini veya çaldırdığını, müvekkili şirketin işbu ürünlerin kaybından veya çalınmasından dolayı uğradığı zararların tazmini için davacı tarafa başvurduğunu, başvuruların davacı tarafça haksız bir şekilde reddedildiğini, taşıma ve teslime konu ürünlerin kaybından veya çalınmasından dolayı kusurlu olan tarafın davacı taraf olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketin zarara uğramasına yol açtığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından uğranılan zararların bir kısmı için … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile 7.000,00-TL üzerinden dava açıldığını ve davanın 5.939,50-TL üzerinden kabul edildiğini, dilekçesi ekinde sunduğu fatura ve kargo ön izleme belgelerine konu ürünlerin, davacı tarafça kaybedildiğini ve alıcılara teslim edilmediğini, işbu ürünlerin kaybından dolayı müvekkili şirketin zararının 6.399,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin borçlu değil alacaklı olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketi zarara uğrattığı yetmezmiş gibi müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını ve işbu davayı açtığını, müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin uğramış olduğu kayıpların nazara alınmasının gerektiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 33. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde alacağının tahsili amacı ile 10.979,46-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı şirkete 02/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 03/10/2019 havale tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir örneği UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından tarafların 2017-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ve Kargo Taşımacılığı Konusunda Uzman bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetince inceleme yapılarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması ile davalının teslim ediminin yerine getirilmediğine yönelik iddiasının davacının icra takibine konu faturalara ait hizmete ilişkin olup olmadığı, icra takibine konu faturalara ilişkin hizmetin yerine getirilip getirilmediği bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
31/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; davacının 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.121,09-TL alacaklı olduğu, davalının 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak 2018 yılı Envanter Defteri ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği hususunda değerlendirme yapılamadığı, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 134,52-TL borçlu olduğu, takip konusunun taraflar arasında yapılmış olan taşıma sözleşmesine istinaden davacının davalıya düzenlemiş olduğu 26 adet toplamda 10.979,46-TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, mezkur faturaların davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.121,09-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 134,52-TL borçlu olduğu, takip konusunun taraflar arasında yapılmış olan taşıma sözleşmesine istinaden davacının davalıya düzenlemiş olduğu 26 adet toplamda 10.979,46-TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, mezkur faturaların davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının İcra takibine konu olan 26 adet faturanın 18.01.2018 ile 25.04.2019 tarihleri arasında davalının teslim ediminin yerine getirilmediğine yönelik iddia ettiği kargoların ise 11.05.2017 ile 07.09.2017 tarihleri arasında olduğu; davacının icra takibine konu faturalarla, davalının teslim ediminin yerine getirilmediğine yönelik iddia ettiği kargoların ilişkisinin olmadığı, 18.01.2018-25.04.2019 tarihleri arasında düzenlenmiş olan icraya konu 26 adet taşıma faturasının düzenleme tarihleri içerisinde, davalı tarafın teslim ediminin yerine getirilmediği yönünde bir iddialarının olmadığı; hizmet ve teslim ediminin yerine getirilmediği bildirilen kargoların farklı tarihlere ait farklı kargolar olduğu, davalı tarafın, davacı kargo firmasının 11.05.2017 ile 07.09.2017 tarihleri arasındaki eskiye dönük teslim ediminin yerine getirmediği sorunlu kargolara istinaden, hizmet ediminin yerine getirilmiş olduğu 18.01.2018 ile 25.04.2019 tarihleri arasında düzenlenen icraya konu 26 adet faturaların ödemesini yapmadığının anlaşıldığı, neticeten, takip tarihi itibari ile teknik inceleme de değerlemeye tabi tutularak davacının ticari defterlerine göre taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan 10.979,46-TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdii ile ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
20/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; kök rapordaki teknik tespit ve değerlendirmelere ilaveten; davaya konu tahsil edilemeyen 26 adet fatura ile davalı tarafından ayıplı hizmetinden dolayı zarara uğradığı taşıma hizmetleri arasında bir bağ tespit edilemediği, bu nedenle davalı tarafın “zararını mahsup hakkını kullanma” talebinin mahkememiz takdirinde olduğu, itirazın iptali davalarında taleple bağlılık ilkesi gereği, takip talebinde herhangi bir faiz talep edilmediğinden bu yönde takip tarihine kadar faiz hesaplaması yapılamayacağı, faiz hesaplamasının infaz aşamasında değerlendirileceğinden karar noktasında hesaplama yapılabileceği, diğer İtirazlara ilişkin olarak görüş ve kanaatlerinin değişmediği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti kök ve ek raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı fatura alacağı bulunduğunu ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda,davacının 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.121,09-TL alacaklı olduğu, davalının 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak 2018 yılı Envanter Defteri ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği hususunda değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.121,09-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 134,52-TL borçlu olduğu, takip konusunun taraflar arasında yapılmış olan taşıma sözleşmesine istinaden davacının davalıya düzenlemiş olduğu 26 adet toplamda 10.979,46-TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, mezkur faturaların davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının İcra takibine konu olan 26 adet faturanın 18.01.2018 ile 25.04.2019 tarihleri arasında olduğu, davalının teslim ediminin yerine getirilmediğine yönelik iddia ettiği kargoların ise 11.05.2017 ile 07.09.2017 tarihleri arasında olduğu; davacının icra takibine konu faturalarla, davalının teslim ediminin yerine getirilmediğine yönelik iddia ettiği kargoların ilişkisinin olmadığı, 18.01.2018-25.04.2019 tarihleri arasında düzenlenmiş olan icraya konu 26 adet taşıma faturasının düzenleme tarihleri içerisinde, davalı tarafın teslim ediminin yerine getirilmediği yönünde bir iddialarının olmadığı; hizmet ve teslim ediminin yerine getirilmediği bildirilen kargoların farklı tarihlere ait farklı kargolar
olduğu tespitinde bulunmuş ve ek raporda da davaya konu tahsil edilemeyen 26 adet fatura ile davalı tarafından ayıplı hizmetinden dolayı zarara uğradığı taşıma hizmetleri arasında bir bağ tespit edilemediği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. ( HMK.’nun 222/2 ). Anılan bu tespitler kapsamında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, takip konusu faturaların hem davacı ticari defterlerinde hem de davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalıya takip konusu faturaya konu hizmeti sunduğunun usulünce ispatlanmış olduğu, buna karşın davalının borçlu olmadığına veya fatura bedelini bedelinin ödendiğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, yine her ne kadar davalı ayıp iddiası ileri sürmüşse de, davaya ve icra takibine konu faturalara konu hizmet ile davalı tarafından, davacının ayıplı hizmetinden dolayı zarara uğradığı iddia edilen taşıma hizmetleri arasında bir bağ tespit edilemediği anlaşılmakla davalının bu iddiasının ispat edilemediği, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin takipteki diğer koşullarla devamına, karar vermek gerekmiştir.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından, İİK’nın 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın İPTALİ ile takibin takipteki diğer koşullarla DEVAMINA,
Hükmolunan 10.979,46-TL nin %20 oranında (2.195,89-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 750,00-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 187,51-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 562,49-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 187,51-TL harcın, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.600,00-TL bilirkişi heyeti raporu masrafı ve 87,50-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.746,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam 1.850,00-TL (1.600,00 TL + 250,00 TL) gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.19/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*