Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/284 E. 2022/199 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/284 Esas
KARAR NO : 2022/199

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 23/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin 1999 yılında kurulan Davalı …’nin kurucu ortağı olduğunu ve şirket esas sözleşmesi ile şirketin çift imza ile yetkili olarak müdürü olarak seçildiğini, müvekkilinin, davalı şirkette mevcut 2.000.000 TL sermayesinin tamamını … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı devir ve temlik sözleşmesi ile …’e ve yine davalı şirkette mevcut 2.000.000 TL sermayesinin tamamını … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı devir ve temlik sözleşmesi ile …’a devrettiğini, 6762 sayılı Ticaret Kanunu’na uygun olarak yapılan bu devir 19/01/2004 tarihli ortaklar kurulu kararı ile kabul edildiğini ve pay defterine işlendiğini, bu devre istinaden müvekkilinin müdürlük görevinden 19/04/2004 Tarihli istifa dilekçesi ile istifa ettiğini, aynı tarihli ortalar kurulu kararı ile şirket müdürlüğüne …ve …’ın münferiden yetkili olarak oybirliği ile seçildiklerini, yeni müdür seçilmiş olmasına karşın müvekkilinin istifa ettiği hususu ortaklar kurulu kararı altına alınmadığını, 19/04/2004 tarihli anılan ortaklar kurulu kararının … 1. Noterliği’nce.. tarih ve … yevmiye numarası ile onaylanmış ve 22/01/2004 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, akabinde davalı şirketin 28/05/2009 karar ve 17/06/2009 ilan tarihi ile … ve …’in müdür olarak seçildiğini, 17/01/2012 karar ve 16/02/2012 ilan tarihi ile …TC:…) ve …(TC:…)’ın müdür olarak seçildiğini, 10/08/2012 karar ve 16/08/2012 ilan tarihinde …(TC:…)’nin müdür olarak seçildiğini Ticaret siciline tescil ve ilan etdildiğini ve ticaret hayatına devam edildiğini, devir ve istifa sonrasında Davalı şirket birden fazla tarihlerde yeni müdürler seçtiğini, müdür atamalarında ismen belirtilen kişilerin şirketi münferiden temsil edecekleri açıkça vurgulandığını, müvekkilinin müdürlüğünün hisse devir ve istifa tarihi olan 19/04/2004 tarihi itibariyle sonlandığını, müvekkilinin e-devlet üzerinden tesadüfen davalı şirketin borçları nedeniyle şahsen borçlu durumda göründüğünü tespit ettiğini, bu hususun davalı şirketin SGK’ya eksik bildirim yapmış olmasından ve müvekkilin müdürlük görevinin 19/01/2004’te sona etmiş olmasına rağmen bunun SGK’ya bildirilmemesinden kaynaklandığını, SGK kayıtlarında davalı şirketin devir tarihinden çok sonra doğan borçlarından müvekkilinin zdinde hala şirket yetkilisi kabul edildiği gerekçesi ile sorumlu göründüğünü, müvekkilinin 2004 tarihinde ayrıldığı ve ayrılmasından çok sonra davalı şirket adına doğan ticari faaliyetinden doğan borç ve yükümlülüklerinden sorumlu tutulması açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hatanın tespiti üzerine müvekkil, davalı şirkette yetkili müdür sıfatının ortadan kalktığını ortaya koymak amacı ile Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılı olarak başvurulduğunu, sicil cevabında müdürlük görevinizin sonra erdiğine veya istifa ettiğinize dair bir ibare bulunmadığı, müdürlük görevinin sona ediğine veya istifa edildiğine dair bahsi geçen şirket tarafından alınacak kararın tescil ve ilan edilmesi, eğer bu husus mümkün değil ise, ilgili Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından müdürlük görevinin sona erdiği hususunun tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhine havi karar aslı ya da onaylı sureti olması gerektiğini belirterek müvekkili …’ün davalı şirkette müdürlük görevinin 19/04/2004 tarihinde sona erdiğinin tespiti ile bu hususun Ticaret Sicilinde ilanına karar verilmesini, dava yargılama, harç, giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Ticaret Sicil Memurluğu işleminin TTK.nun 34. Maddesi ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 28. Maddelerine uygun bulunduğunu, TTK.nun 511. Maddesi gereğince Limited şirketlerde müdür seçiminin ve tescilinin zorunlu olduğunu, müdürlükten istifanın da tescili bir zorunluluk olup, müdürün istifasının ve var ise yeni atamanın Ticaret Sicil Tüzüğünün 31. Maddesi gereğince ilgililer veya yetkili temsilcileri tarafından yasal halefleri tarafından istenilmesi gerektiğini,sicil kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, 19.03.1999 tarihli şirket esas sözleşmesi ile şirket müdürlüğüne seçilen ve görev süresi, bu tarihten itibaren devam eden davacının, şirketten istifa ettiğine ilişkin olarak, Sicili Müdürlüğüne yapılmış hiçbir tescil başvurusu bulunmadığını ve yine, davacının müdürlük vasfının, bu tarihte, ortaklar kurulu kararı ile de sonlandırılmadığını, mevzuat açısından, davacının şirket müdürlüğünden istifa ettiğine ilişkin, şirket yetkilileri tarafından sunulan hiçbir tescil başvurusu bulunmadığını ve hatta, konuya ilişkin davacı tarafından yapılmış herhangi bir başvuru dahi bulunmadığını, sicil kayıtlarında, davacının müdürlük sıfatının devam etmiş olmasının hukuka uygun olduğunu, müvekkilinin kayıtlarında, davacının müdürlük sıfatının devam etmiş olması hukuka uygundur; yasal yükümlülüğünü yerine getiren müvekkili müdürlüğe husumet teveccüh edilemeyceğini, davanın açılmasına sebep olmayan ve hatta, huzurdaki davada husumet dahi yöneltilmesi mümkün bulunmayan Müvekkiline karşı açılan davanın reddi gerektiğini, davanın muhatabının, davacının iddialarının doğru olması halinde, görevini yapmayan, yani tescil müracaatı yapmayan, istifaya ilişkin karar almayan şirket yetkilileri ve dolayısıyla, aslında dava konusu edilen şirket olup; davanın şirkete karşı yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ne usulüne uygun tebligat yapılmış, süresi içerisinde davaya cevap verilmediğinden, dava inkar edilmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Davacı …’ün davalı şirkette müdürlük görevinin 19/01/2004 tarihinde sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalı şirket müdürlüğünden 19/01/2004 tarihi itibariyle istifa ettiği ve bu tarih itibariyle şirket müdürlüğü görevinin sona erdiği iddiasının yerinde olup olmadığı, davalı sicil müdürlüğü’nün pasif husumetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalı Şirketin 19/03/1999 tarihinde …, …ve …tarafından üç ortaklı olarak kurulduğui şirket ana sözleşmesinin 23/03/1999 tarihinde sicile tescil ve 25/03/1999 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, şirket ana sözleşmesi ile şirket süresince şirket müdürü olarak … ve …’in seçildikleri anlaşılmıştır. Davalı şirketin 19/01/2004 tarih 4 Karar sayılı ortaklar kurulu kararına göre; davacının şirkette bulunan sermayesinin tamamını aynı tarihli sözleşmeler ile … ve …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, aynı karar ile … ve …’ın şirket süresince şirket müdürü olarak atandıkları anlaşılmıştır.
Davacı tarafından 19/01/2004 tarihinde şirket müdürlüğünden istifa edildiği, ancak bu hususun şirket tarafından sicile tescil ve gazetede ilan edilmediği iddia olunmaktadır.
Davacı vekiline, davacının davalı şirket müdürlüğünden istifa ettiğine dair dilekçesini ve dilekçenin davalı şirkete ulaştığına dair delillerini sunması için 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekilince 19/01/2004 tarihli dilekçe sureti dosyaya sunulmuş, dilekçe aslının davalı şirkette olduğu beyan edilmiştir. Davacının davalı şirkete hitaben yazdığı dilekçede ” 1999 yılı itibariyle pay sahibi olduğum ve kurucu ortağı olarak bulunduğum …-… sicil numaralı şirketinizde şirket esas sözleşmesi ile şirketin çift imza ile yetkili müdürü olarak bulunmakta idim. Şirket paylarımın tamamını 19.01.2004 tarihinde devrederek ortaklıktan ayrılmış bulunmaktayım buna istinaden iş bu istifa dilekçem ile müdürlük görevimden istifa ettiğimi de şirketinize bildiririm. İstifa dilekçemin gereği gibi işleme alınmasını ve müdürlükten istifamın ticaret sicilinde ilan edilmesini talep ederim. 19.01.2004″ ibarelerinin yer aldığı, dilekçenin altında davacının isim ve imzası ile davalı şirketin kaşesi ve kaşe altında imza bulunduğu görülmüştür.
Davalı şirkete; davacı vekili tarafından dosyaya örneği sunulan dilekçe aslının uhdelerinde bulunup bulunmadığını açıklamaları, dilekçe aslı uhdelerinde ise mahkememize sunmaları için iki haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde dilekçenin ellerinde oluğunun inkar edilmesi halinde; dilekçenin ellerinde bulunmadığına, özenle arandığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunun da bilinmediğine ilişkin yemin teklif edileceği; yeminin kabul veya icra edilmemesi halinde, davacının bu belgenin içeriği konusundaki beyanına itibar edilebileceği; verilen kesin süre içerisinde dilekçe aslının ibraz edilmemesi veya delilleriyle birlikte ibraz etmeme nedeni hakkında kabul edilebilir bir mazeret sunulmaması halinde yine davacının bu belgenin içeriği konusundaki beyanına itibar edilebileceği davalı şirkete ihtar edilmiştir.
Davalı şirkete, davacı tarafından sunulan dilekçe örneği de eklenerek, kesin süreyi ve sonuçlarını hatırlatır ihtarı içeren duruşma zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş, verilen kesin süre içerisinde beyanda bulunulmamış ve üzerinde davalı şirketin kaşesinin ve kaşe altında imzanın bulunduğu dilekçenin 19/01/2004 tarihinde şirkete tebliğ edildiği mahkememizce kabul olunmuştur.
Davacının şirkete ulaştırdığı istifasının şirket tarafından ilgili yerlere bildirilmediği iddia olunduğundan, özellikle kamu ve kuruluşlarında mali yükümlülüğün sona erdirilmesi bakımından davacının tespit davası açmakta hukuki yararı mevcuttur.
İstifa muhatabının kabulüne bağlı olmayıp, tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğindedir. Bu nedenle müdürlük görevi istifanın şirkete tebliği ile birlikte son bulur. Somut olayda da davacının istifa dilekçesini davalı şirkete tebliğ ettiğini ispat ettiği mahkememizce kabul edilmiş, davalı … Tic.Ltd.Şti’ne karşı açılan davanın kabulü ile davacının … Ticaret Sicil Müdürlüğünün…sicil nosunda kayıtlı davalı …Ltd.Şti müdürlüğü görevinin istifası nedeniyle 19/01/2004 tarihinden itibaren sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü’ne karşı açılan dava yönünden yapılan değerlendirmede; eldeki davada davacı şirkete ulaştırdığı istifasının şirket tarafından Sicil’e bildirilmediği iddiası ile müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitini talep etmektedir. Dava TTK’nun 34 maddesine dayalı olarak açılmış değildir. Tespit talebi yönünden davalı Sicil yasal veya normal hasım olmayıp, husumetin Şirket’e yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. İzah edilen gerekçe ile davalı … Sicil Müdürlüğüne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Tic.Ltd.Şti’ne karşı açılan davanın KABULÜ ile davacının … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davalı …Tic.Ltd.Şti müdürlüğü görevinin istifası nedeniyle 19/01/2004 tarihinden itibaren sona erdiğinin tespitine,
2-Davalı … Sicil Müdürlüğüne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL nispi karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 21,40-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …Tic.Ltd.Şti’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Tic.Ltd.Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 256,70-TL yargılama giderinin davalı …Tic.Ltd.Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sicil Müdürlüğüne verilmesine,
7-Davalı tarafça dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
80,70-TL. KARAR HARCI
59,30-TL. PEŞİN HARÇ
21,40-TL. KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
118,60-TL İLK GİDER
138,10-TL POSTA MAS.
256,70-TL TOPLAM