Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2023/50 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/278 Esas
KARAR NO : 2023/50

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/08/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket sigortalısı … Ltd. Şti.’ye ait … plakalı motosikletin müvekkili şirket nezdinde … poliçe numarası ile 18/10/2011 – 18/10/2012 tarihleri arasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası Poliçesi) ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı motosikletin 25/05/2015 tarihinde … plakalı araç ile karışmış olduğu trafik kazasında kusurlu bulunması gerekçesi ile kazaya karışan … plakalı araçta gerçekleşen maddi hasara ilişkin aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu, 5684 sayılı Kanun’un 22.maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırılmış ve tespit edilen 8.752,00-TL hasar miktarının Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’ne istinaden hasar meydana gelen … plakalı aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’ye ödendiğini, ancak … Çocuk Mahkemesinin …, … K. Numaralı 09/11/2012 tarihli gerekçeli kararında da açıkça yer aldığı üzere müvekkili şirkete ait aracın sürücüsü, … plakalı motosikleti 22/05/2012 tarihinde evinin önüne parkettiğini aynı gün motosikletin Emre Özdemir isimli şahıs tarafından çalındığını ve akabinde 25/05/2012 tarihinde aynı şahsın çalmış olduğu motosiklet ile kazaya karıştığını, … isimli şahsın işlemiş olduğu suç neticesinde … Çocuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyası kapsamında ceza aldığını ve verilen kararın 19/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili şirketin, işbu kazanın … plakalı aracın çalınmasından sonra gerçekleştiğini 23/05/2015 tarihinde öğrendiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Teminat Dışında Kalan Haller uyarınca; ”…(h) Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri…” teminat dışında kaldığını, buna ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından … Sigorta A.Ş’ye başvuruda bulunulduğunu ve haksız olarak ödenen tazminat miktarının müvekkili şirkete iadesinin talep edildiğini, ancak müvekkili şirketin tüm iyiniyetine rağmen … Sigorta A.Ş’den herhangi bir olumlu yanıt alınamadığını ve işbu davayı açma gerekliliğinin hasıl olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen ancak daha sonra ortaya çıkan fiili durum neticesinde teminat dışı kaldığı tespit edilen 8.752,00-TL’nin davalı tarafından 6098 sayılı TBK’nın 77 vd. Maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca haksız olarak elde edilen edimin müvekkili şirkete iadesinin gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya teminat dışında kalmasına rağmen haksız olarak ödenen ve davalının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet veren 8.752,00-TL’nin ödeme tarihi olan 24/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından aracın çalınarak kazaya karıştığına ilişkin … CBS’ye yazı yazılarak 22/04/2013 tarihinde bilgi verilmesinin talep edildiğini, … CBS tarafından ise 30/04/2013 tarihinde davacı şirkete yazı cevabının sunulduğunu, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin 22/04/2013 tarihinde aracın çalınması ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na müzekkere yazdığına göre en geç 22/04/2013 tarihinde aracın çalındığını öğrendiğinin açık ve net olduğunu, huzurdaki davanın ise 28/08/2015 tarihinde açıldığını, bu durumda aracın çalındığı 22/04/2013 tarihinde öğrenildiği ancak davanın 28/08/2015 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, TBK md.82’de öngörülen iki senelik zamanaşımı süresinin geçtiğinin izahtan vareste olduğunu, davacı şirketin sigortalısının, meydana gelen çalınma olayında ağır kusurunun bulunduğu açık olup, her halde …plakalı aracın verdiği zararlardan davacı şirketin sorumluluğunun bulunduğunu, zira KTK ve Yargıtay içtihatları uyarınca işletenin ve dolayısıyla onun sigortacısının sorumluluktan kurtulabilmesi için araç işleteninin, çalınma eyleminde hiçbir şekilde kusurunun bulunmadğını ispatlamakla yükümlü olduğunu, somut olayda ise davacı şirket sigortalısı adına kayıtlı … plakalı motosiklet sürücüsünün 22/05/2012 tarihinde evinin önüne aracı park ettiğini ancak direksiyon kilidini kilitlemeyerek aracı bıraktığını, dolayısıyla somut olayda davacı şirketçe sigortalı aracın sürücüsünün çalınma hadisesinde ağır kusurunun bulunduğunun aşikar olduğunu, diğer taraftan davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısı ile olan ilişkisi 3.kişileri etkilemediğinden taraflarına yöneltilen taleplerin herhalde KTK md.95 gereği husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zira KTK’nın 95 ve ZMSS Genel Şartlarının B.4.maddeleri uyarınca, zarar görene ödemede bulunan sigortacının, tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğini, ancak sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya miktarının azaltılmasını sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebileceğini, ayrıca ödeme tarihinden itibaren faiz isteminin hukuki dayanağının bulunmadığını beyanla kanunda öngörülen sürelerde belirtilen zamanaşımı sürelerinin geçmiş olması sebebi ile huzurdaki davanın reddine, her durumda davacı tarafça sigortalı araç sürücüsünün çalınma eyleminde ağır kusurlu olması sebebi ile, herhalde davacının sorumluluğunun devam ettiği bu sebeple huzurdaki davanın reddine, davacı şirketin kendi sigortalısı ile arasındaki ilişkisinin 3.kişilere karşı ileri sürülemediğinden KTK md.95 gereği davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyaları celbedilmiş, … Çocuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 26/05/2016, 2015/839 Esas ve 2016/488 Karar sayılı ilamı ile; ”Davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine” karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarih, 2018/645 Esas ve 2018/4877 Karar sayılı ilamı ile; ”…Somut olayda; davacı şirket tarafından ödeme 24.09.2012 tarihinde yapılmıştır. Hırsızlık olayına ilişkin … Çocuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasının karar tarihi 09.11.2012’dir. Karar 19.02.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece davacının 22.04.2013 tarihinde hırsızlık olayını öğrendiği kabul edilerek bu tarihe göre zamanaşımı süresi işletilmiş ise de bu kabul yerinde olmayıp, zamanaşımı süresinin davalının sebepsiz zenginleştiğini öğrendiği ceza mahkemesi kararının kesinleşme tarihi olan 19.02.2015 tarihi itibariyle başladığı dava tarihi olan 28.08.2015 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla işin esasına girerek karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,…” kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2018/904 Esas sayılı sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edildiği tespit edilmiştir.
… Çocuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; katılanın Şakir Yavuz, suça sürüklenen çocuğun …, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun ”Hırsızlık”, suç tarihinin 09/11/2012 olduğu ve Mahkemenin 09/11/2012 tarihli kararı ile; ”Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) …’in üzerine atılı hırsızlık suçunu işlediği sabit olmakla hırsızlık suçundan neticeten 5.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” kararı verildiği, verilen karara SSÇ müdafii tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği ve Yargıtay 2.Ceza Dairesinin 19/02/2015 tarih, 2014/2250 Esas ve 2015/3280 Karar sayılı ilamı ile; ”…temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA…” kararı verilerek … Çocuk Mahkemesinin 09/11/2012 tarihli kararının ”Temyizde onama” ile 19/02/2015 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 25/04/2019 tarih, 2018/904 Esas ve 2019/426 Karar sayılı ilamı ile; ”Davanın kabulü ile; 8.752,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 21/12/2020 tarih, 2019/5561 Esas ve 2020/8796 Karar sayılı ilamı ile; ”…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, bozma ilamı ile hükmün zamanaşımına ilişkin kısımlarının kesinleşmiş olmasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanan istirdat istemine ilişkindir.

Somut olayda, davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 25/05/2012 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle aracı zarar gören 3.kişinin kasko şirketine yapılan ödemenin,davacıya sigortalı aracın … isimli şahıs tarafından çalınması sonucu kazaya karıştığının belirlenmesi bu nedenle zararın teminat dışı olduğundan bahisle ödeme yapılan 3. kişinin kasko sigortacısına ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı talep edilmiştir. Kaza 25.05.2012 davacı sigorta tarafından, ödeme 25.09.2012 tarihinde olmuştur. Davacıya sigortalı motosiklet 23.05.2015 tarihinde çalınmış ve şüpheli hakkında ceza mahkemesi kararı 15.02.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacıya ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan araç ile davalıya kasko poliçesi ile sigortalı aracın 25/05/2012 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı,kazanın meydana gelmesinde davacıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza sonucunda davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın hasarlandığı, davacı tarafından davalı sigorta şirketine bu kaza nedeniyle 24/09/2012 tarihinde 8.752,00-TL ödeme yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Dosya içerisinde bulunan ceza dosyası içeriğinden, davacı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı araç 23/05/2012 tarihinde sigortalının çalışanı tarafından park edildiği yerden çalınmıştır. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan ifadelerde; çalınan ve kazaya karışan motosikletin kullanıcısı … tarafından motosikletin direksiyon kilidini kilitlemeden park edildiği, aşağıya indiğinde motosikletin yerinde olmadığını gördüğünü ve hemen kolluk kuvvetlerine haber verdiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacıya sigortalı aracı kullanımında bulunduran …’un aracın çalınmasını önlemek için alabileceği önlemleri alıp almadığı, atfı kabil ihmal veya kusuru bulunup bulunmadığı, park edilen yerin ve aracın özellikleri, çalınma yöntemi, olaya ilişkin varsa soruşturma ve kovuşturma evrakının değerlendirildiği, konusunda uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak KTK’nun 107. Maddesi hükümleri de tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,…” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2021/278 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 24/02/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 21/12/2020 tarih, 2019/5561 Esas ve 2020/8796 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına” karar verilmiştir.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli celsesinin (3) numaralı ara kararı ile; ”…Davacının iddiası, davalının savunması, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı hususları nazara alınarak davacıya sigortalı aracı kullanımında bulunduran …’un aracın çalınmasını önlemek için alabileceği önlemleri alıp almadığı, atfı kabil ihmal veya kusuru bulunup bulunmadığı, park edilen yerin ve aracın özellikleri, çalınma yöntemi, olaya ilişkin varsa soruşturma ve kovuşturma evrakı ve KTK’nun 107.maddesi hükümleri de tartışılıp değerlendirildiği ve dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin ZMSS poliçesine göre teminat kapsamında olup olmadığı, rücuen tazminat koşullarınının oluşup oluşmadığının tespiti hususlarında rapor tanzimi için dosyanın bir trafik, bir makine ve bir motorlu araç sigortaları/hasar tespiti konularında uzman bilirkişilerinden oluşan üçlü bilirkişi heyetine tevdiine,” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda trafik bilirkişisi İsmet Akıl, makine mühendisi Sezgin Saraçoğlu ve motorlu araç sigortaları/hasar tespiti konularında uzman Aysel Bayrak tarafından tanzim edilen 09/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle;
1 – KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE ;
A – … plakalı otomobil sürücü …’nın maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,
B – … plakalı çalıntı araç ve sürücü belgesi bulunmayan motosiklet sürücü …’in maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu,
C– … plakalı motosikletin çalınmadan önceki sürücüsü …’un motosikletin çalınması olayında herhangi bir kusur ve ihmali olmadığı kanaatini bildirir rapordur.
2 – SİGORTA KAPSAMI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME NETİCESİNDE ;
D –Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “A.6” “maddesi “h” fıkrası gereği, “Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri,” teminat dışında olduğu, heyette bulunan uzman bilirkişilerin “… plakalı motosikletin çalınmadan önceki sürücüsü …’un motosikletin çalınması olayında herhangi bir kusur ve ihmali olmadığı” yönündeki görüşüne istinaden davalının talep edilen tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava konusu kaza nedeniyle davalıya ZMSS poliçesi kapsamında yaptığı ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan araç ile davalıya kasko poliçesi ile sigortalı aracın 25/05/2012 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı,kazanın meydana gelmesinde davacıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza sonucunda davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın hasarlandığı, davacı tarafından davalı sigorta şirketine bu kaza nedeniyle 24/09/2012 tarihinde 8.752,00-TL ödeme yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ise, dava konusu kaza nedeniyle yapılan ödemenin ZMSS poliçesine göre teminat kapsamında olup olmadığı ile davacının rücuen tazminat talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı dava dışı … Ltd Şti’ye ait …plakalı motosikletin, … Çocuk Mahkemesi’nin … esas …Karar sayılı 19.02.2015 kesinleşme tarihli ilamına göre dava dışı suça sürüklenen çocuk … tarafından çalındığı ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, işbu kazanın meydana gelmesinde … plakalı otomobil sürücü Celal Karcı’nın kusursuz olduğu, … plakalı motosiklet sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, … plakalı motosikletin çalınmadan önceki sürücüsü …’un motosikletin çalınması olayında herhangi bir kusur ve ihmali olmadığı, kaza sonucunda davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın hasarlandığı, davacı tarafından davalı sigorta şirketine bu kaza nedeniyle 24/09/2012 tarihinde 8.752,00-TL ödeme yapıldığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Mali sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın teminat dışı kalan haller başlıklı A.3 maddesinin j bendine göre çalınan ve gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletenin sorumlu tutulamayacağı zararların teminat kapsamı dışında bırakıldığı, yine Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “A.6” “maddesi “h” fıkrası gereği, “Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri,” teminat dışında olduğu, somut olayda kazanın ve hasarın meydana gelmesinde dava dışı işleten sıfatını haiz …Tic. Ltd Şti’ye 2918 Sayılı Kanunun 85 ve devamı maddeleri kapsamında atfedilebilir bir kusur bulunmadığı ile … plakalı motosikletin çalınmadan önceki sürücüsü …’un motosikletin çalınması olayında herhangi bir kusur ve ihmali olmadığının Mahkememizce tespit edildiği anlaşılmakla, yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği sabit bulunmuş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça her ne kadar ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, ödeme tarihi itibariyle davalının iyi niyetli sebepsiz zenginleşen konumunda olduğu, en erken … Çocuk Mahkemesi’nin … esas … Karar sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 19/02/2015 tarihi itibariyle faiz talebinde bulunulabileceği, buna karşılık davalının anılan ceza dosyasında taraf olmaması nedeniyle kesinleşme tarihinden haberdar olmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından dava tarihinden önce davalıya başvuruda bulunulmadığı da nazara alındığında, davacının anılan kesinleşmiş mahkumiyet kararından en erken dava tarihi itibariyle haberdar olduğunun ve bu tarih itibariyle faiz ile sorumlu tutulabileceğinin kabulünün gerektiği anlaşılmakla, iadesine karar verilen tutara dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE; 8.752,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 597,84-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 149,47-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 448,37-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.752,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 149,47-TL peşin harç, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 209,88-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.387,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/01/2023

Katip
¸

Hakim
¸