Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/272 E. 2022/237 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/272
KARAR NO : 2022/237

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin …’daki metro,metrobüs,tramvay,şehir hatları vapurları gibi toplu taşıma araçlarında dijital bilgilendirme platformu olarak hizmet verdikleri, bu platformlarda bilgilendirme yayınları, eğlenceye yönelik yayınlar, reklamların yayını gibi geniş kitlelere ulaşacak dijital yayın hizmeti verdikleri, davalı şirketinde müvekkil şirketten … marka pastil reklamının toplam 4 hafta yayında kalmak üzere metro ve metrobüs ekranlarında 8 saniye saatte 5 frekans yayınlanması hizmeti aldığı, 3. İşbu hizmete ilişkin teklifin 26/12/2019 tarihinde davalı şirkete e-posta ile iletildiği, davalı şirketinde teklifi aynı gün kabul ettiği, müvekkilin verdiği hizmete ve hizmet bedeline ilişkin uyuşmazlık olmadığı, davalı şirketin onayı dahilinde hizmet
verilmiş olduğunun ekte sunulan e-posta yazışmalarında görüleceği, davalı tarafından müvekkil şirketten alınan ve davalının da bilgi ve onayı dahilinde ki hizmet bedelinin 120.000,00 TL + KDV olmak üzere toplamda 141.600,00 TL olduğu, bu hizmet için 08/01/2021 tarih … nolu e-faturanın düzenlendiği ve davalı borçlununda faturaya itiraz etmediği, davalının işbu hizmete ilişkin bedellerin tamamını ödemediği, bunun için belirli aralıklarla davalıya hatırlatma yapılmasına rağmen davalıdan dönüş alınamadığı, davalıya bu konunun e-posta yoluylada hatırlatıldığı ve geri dönüş sağlanamadığının ekteki sunulan yazışmalarda açık olduğu, alacağın tahsili amacıyla 15/01/2021 tarihinde cari hesap ekstresine dayanılarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emrini 30/01/2021 tarihinde tebellüğ ettiği ve 08/02/2021 de itiraz ettiği vede itirazın üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, dava şartı arabuluculuk müessesine başvurulduğu fakat anlaşma sağlanamadığı, huzurdaki itirazın iptali davasını açma gereği hasıl olduğu, davalının itiraz dilekçesinde aralarında hukuki bir ilişki olmadığı iddiasının haksız ve kötüniyetli olduğu, alacağın tahsil sürecini uzatma amacına yönelik olduğu, taraflar arası ticari ilişkinin sunulan delillerle açıkça görüleceği, tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalıya sunulan hizmet bedellerinin ödenmediğinin görüleceği, bu nedenle tarafların defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettikleri, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmesini talep ettikleri, taraflar arasındaki işin ticari nitelikli olduğu ve davalının faize itirazının mesnetsiz olduğu, uyuşmazlık konusunun likid bir alacak olmasına rağmen davalı tarafın icra takibine itirazının haksız ve mesnetsiz olduğu, İİK. Md. 67/2 uyarınca davalı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, dava konusu uyuşmazlığın verilen hizmetin bedellerinin ödenmemesinden kaynaklandığı, başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesinin haksızlık olduğu, bu nedenle davalının takip konusuborca faize ve tüm ferilerine olan tüm haksız itirazlarının iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep etme gerekliliğinin hasıl olduğu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar takibine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER:Dosyada davacı tarafın bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 22/10/2021 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07/05/2021 tarihli yazcı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 17/05/2021 tarihli yazcı cevabı, faturalar, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 14/10/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında,
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 26/01/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı .. A.Ş tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait Ticari Defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davalı … A.Ş incelemeye gelmediği ve sonrasında da ticari defter ve belgelerini sunmadığını, davacının ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2020 tarihi itibariyle davalı taraftan 135,700,00.-TL cari hesap alacaklısı olduğu, bu bakiyenin 2021 yılına devrettiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, faturadan bakiye cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının iş bu dava davacısı …, borçlusunun iş bu dava davalısı … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 135.700,00 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 30/01/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takip borçlusunun 08/02/2021 tarihli dilekçesi borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür. İş bu itirazın iptali davasının borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilememesi de dikkate alındığında İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibindeki borcun sebebi fatura kaynaklı alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle 135.700,00 TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. … 13. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takip dosyasındaki borcun sebebi davacı tarafından davalıya karşı düzenlenen 08/01/2020 tarihli 141.600,00 TL bedelli fatura davalı tarafça BA formu ile bildirildiği gelen vergi dairesi kayıtları ile de sabittir. Bu hususlar ile HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenler ile davanın kabulü ile, … 13. İcra Dairesi’nin… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 135.700,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraf defterlerine dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 135.700,00 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 13. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 135.700,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 135.700,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 9.269,67-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 1.638,92.-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 7.630,75-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.638,92-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 137,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.835,22-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 16.841,50 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır