Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2021/519 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/228 Esas
KARAR NO : 2021/519

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin 01/02/2019 tarihli kira sözleşmesi ile davaya konu hukuka aykırı işlemin yapıldığı iş yerini kiraladığını, işbu iş yerinin kiralanması ile birlikte 01/04/2019 tarihinde, ilgili iş yerine ait elektrik aboneliği müvekkiline tarafça başlatıldığını, fakat iş yerini kullanmakta olan bir önceki şahsın aboneliği sırasında elektrik sayacının delik olduğu ileri sürülerek düzenlenmiş olan ceza bedeli sebebiyle müvekkilinin kullanmakta olduğu iş yerinin elektriği kesildiğini, … A.Ş. Tarafından tarafına yapılmış olan itiraza yönelik olarak taleplerinin incelemeye alındığı belirtir cevap geldiğini beyan ederek davalarının kabulü ile müvekkilinin zararı olan 120.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … tüketim noktasına ait mahalde laboratuvar sonucuna göre sayaca müdahale yapıldığının tespit edilerek davacı … adına 27/03/2019 tarihli … seri numaralı 4.948,99 TL toplam anapara bedelli zabıt tanzim edildiğini, söz konusu zabıta davacı anılan mahali 01/02/2019 tarihinden itibaren kullanıldığını beyan ederek adına çıkan kaçak tahakkukuna itiraz ettiğini, davacının maddi tazminat talebinin hukuki bir dayanağı olmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan işlem mevzuatın kendisine yüklediği bir yükümlülük olduğunu, davacının iddia ettiği zarar yönünden müvekkili şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte belirttiği zararını ispatlayabilecek herhangi bir delilin Mahkememize sunulmadığını beyan ederek usule ilişkin itirazları dikkate alınarak davadan görev ve dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini nihayetinde davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/01/2021 tarih, …Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerinde dosyanın Mahkememizin 2021/228 Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava Tazminat davası niteliğindedir.
Davacı vekili 04/06/2021 tarihli beyan dilekçesinde; arabuluculuk taleplerinin duruşmadan önce değerlendirilmesini, hem müvekkilinin hem zaman kaybetmemesine hem de Mahkememizin dosyasının arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşma imkanı olursa iş yükü hafiflemesi yönünden dosyanın erken karara bağlanması için Mahkememizden arabuluculuk taleplerinin duruşmadan önce tekrar değerlendirilerek arabuluculuk yoluna gidilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Mahkememizin 06/04/2021 tarihli tensip tutanağının (1) numaralı ara kararı ile davacı tarafa arabuluculuk son tutanağı aslını Mahkememize sunması için 1 haftalık kesin süre verildiği, aksi taktirde davanın dava şartı yokluğundan reddedileceği ihtar edildiği, davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağı aslının dosyaya ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın tazminat davası niteliğinde olduğu, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile, 6102 sayılı T.T.K.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, sözkonusu hükmün yürürlük tarihinin 7155 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 01/01/2019 tarihi olarak belirlendiği ve davanın 08/07/2020 tarihinde açıldığı, “dava şartı olarak arabuluculuk” kapsamında olduğu, her ne kadar davacı vekilince 21.04.2021 tarihli dilekçesi ile davanın, İstanbul 10.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2020/277E ve 2021/25 K sayılı dosyasının görevsizlik kararı ile Mahkemenin 2021/228 E sayılı dosyasına kayıt olduğu, Asliye hukuk mahkemesinde açılan davada usule ilişkin arabuluculuk şartı bulunmadığı, dosyanın usule ilişkin eksikliklerinin tamamlanması ve arabuluculuk başvurusu için taraflarına yetki ve süre verilmesi talebinde bulunmuş ise de 7155 Sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk, tamamlanabilir bir dava şartı olmadığından 6100 Sayılı HMK un 115/son maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmakla, 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükle bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.049,30.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.990,00 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan gider avansından, artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır