Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2023/530 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/226 Esas
KARAR NO : 2023/530

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalılar … ve … , davacı müvekkil şirketin eski ortakları olduğunu, davalı …, diğer davalı … ın kayınpederi olduğunu, Davalı …, davacı şirkette mevcut 20.000,00 sermaye karşılığı, 40 adet payını … 37.Noterliği … tarih ve … yevmiye numaralı … tarih ve …sayılı Genel Kurul kararıyla müteveffa eski şirket ortağı …’e devrettiğini, davalı … ise 13.000,00 TL sermaye karşılığı 26 adet payını … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarasıyla tasdikli, … tarih ve … sayılı Genel Kurul kararıyla müteveffa eski şirket ortağı …’e devrettiğini, davalılar … ve …, şirket ortağı oldukları dönemde 11.01.2016 ile 02.12.2016 tarihleri arasında dava dışı …Tic.Ltd.Şti.’nden toplamda 261.984,45 TL tutarındaki faturaları kabul ettiklerini, davacı müvekkil şirket, dava dışı … Tic.Ltd.Şti.’nden davalıların bilgisi dahilinde kullanmış oldukları 261.984,45 TL’lik faturalara ait satışların maliyeti 1.495.197,82 TL olduğunu, Bu tutarlara dayalı olarak davacı müvekkil şirkete VUK’un 352/1-3 madde hükmü uyarınca 2016 hesap dönemi ile İlgili olarak birinci derecede iki kat usulsüzlük cezası, aynı kanunun 353/1 maddesi gereğince 30.914,16 TL özel usulsüzlük cezası ve sahte belge kullanımı nedeniyle toplam 47.157,20 TL KDV’yi yersiz indirim konusu yaptığından dolayı yine VUK’un 341. Ve 344. Maddeleri gereğince 46.973,36 TL vergi cezasının 1 kat olarak kesilmesine, sonraki döneme devreden 183,84 TL KDV matrahı konusunda 2017 yılı KDV beyanlarının yeniden dü-zenlenmesine karar verildiğini, dava dışı …Tic.Ltd.Şti.’nden aldıkları imalat çeliği, kalıplık demir ve impaks malzemelerinin çok büyük çoğunluğunun sarf edilmediği, müvekkil şirketin stoklarında kalarak eritilemediği açıkça görüleceğini, davalılar dava dışı şirketten aldıktarı ürünlerin sarf edilmediği bilgileri dahilinde olduğu halde basiretli bir tacir gibi hareket etmediklerini ve özen yükümlülüklerini de ihlal ettiklerini, Davacı müvekkil şirket daha önce hiç bir vergi denetimi geçirmemiş ve yüklü miktarda cezalara maruz kalmadığını, müvekkil şirketin maruz kaldığı cezalar nedeniyle davalıların 5.000,00’er TL ( toplam 10.000,00 TL ) manevi tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi , yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava;yönetici sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dosya üzerinde bilirkiş incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiler …, …, …, Vergi Uzmanı…, Makina Mühendisi … tarafından ibraz edilen 09/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava dilekçesinde davalıların şirketi sevk ve idare ettikleri beyan edilmiş olmakla birlikte şirketin kuruluşundan itibaren davalıların münferit imzaları ile işlem yapma yetkilerinin olmadıklarının belirlendiği, sahte faturaların kullanıldığı 2016 döneminde müteveffa …’ün 774 payı, davalı …’ın 40 payı, davalı …’ın da 26 payı bulunmaktadır. Bir başka deyişle davalıların payı %5 civarında olduğu, şirket tarafından ödenen vergi borçlarından davalıların sorumlu tutulabileceği ancak somut olayın özelliklerine göre o dönem şirket hisselerinin yaklaşık %95’ini elinde bulunduran …’ün müterafik kusurlu olduğu, maddi tazminat miktarının belirlenebilmesi için davacı şirketin uzlaşma belgesini sunması gerektiği, şirketin uğradığı zarardan ayrıca vergi dairesi ile uzlaşılan rakamdan 47.157,20-TL’nin düşürülmesi gerektiği, davacı tarafça, davalıların 5.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine hükmedilmesi kararı-nın takdirinin ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişiler …, …, YMM …, Vergi Uzmanı …, Makina Mühendisi … tarafından gönderilen 09/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; dava dilekçesinde davalıların şirketi sevk ve idare ettikleri beyan edilmiş olmakla birlikte şirketin kuruluşundan itibaren davalıların münferit imzaları ile işlem yapma yetkilerinin olmadıklarının belirlendiği, vergi borcu, şirket tüzel kişiliğine ait bir vergi borcu olup, Şirket eski ortaklarının söz konusu borç nedeniyle sorumluluğunun olmayacağı, sayın Mahkemece Şirket tarafından ödenen vergi borçlarından davalıların sorumlu tutulabileceği kanaatinin hasıl olması halinde:sahte faturaların kullanıldığı 2016 döneminde müteveffa …’ün 774 payı, davalı …’ın 40 payı, davalı …’ın da 26 payı bulunduğu, Bir başka deyişle davalıların payı %5 civarında olduğu, davacı Şirketin Uzlaşma ve yapılandırma Neticesinde 10.12.2020 tarihinde 46.046,32 TL ödediği, somut olayın özelliklerine göre o dönem şirket hisselerinin yaklaşık %95’ini elinde bulunduran …’ün müterafik kusurlu olduğu,davalıların %5 payı oranında (2.302,32₺) sorumlu olacağı, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, davacı tarafa, davalıların 5.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine hükmedilmesi kararının takdirinin ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları ,dosya kapsamına ibraz edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Dava maddi manevi tazminat istemi olup, davalıların davacı şirket yöneticisi oldukları dönemde dava dışı …Tic A.Ş ile ticari ilişkileri kapsamında usulsüz fatura kabul ederek ve/veya sahte belge düzenleyerek şirketin vergi cezasına muhatap olmasına sebep oldukları ve dava dışı şirketten sarf edilemeyecek kadar mal almak suretiyle şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla TTK’nun 644/1 fıkrasının a bendi atfı ile TTK’nun 553 maddelesi uyarınca davacı şirketin davalılardan yönetici sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine dayanmaktadır.
TTK’nın 644. maddesinin atfıyla limited şirketlerde de uygulanan TTK’nın 553. maddesinde gösterilen Limited şirket eski yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin olarak genel kurul kararı alınması dava şartı olup mahkememizin 07.04.2021 tarihli tensip 10. Maddesi uyarınca dava konusu olayda sorumluluk davası açılması için bu konuda ortaklar genel kurulundan alınmış kararın sunulması için davacı vekiline süre verilmiş olup davacı vekilince ortaklar kurulu kararının ibraz edildiği görülmüştür.
01.01.2016 ile 31.12.2016 tarihleri arasında, değişik tarihlerde toplamda 14 adet fatura alındığı, faturaların İrsaliyeli olup, dava dışı şirket tarafından davacı firmanın ünvanına düzenlenmiş olduğu,muhteviyatı’nın ne amaçla alındığının belli olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket bünyesinde davalıların şirket kuruluşunda ki hisselerinin; … %20 … %13 olup, Davalı …’ın hisselerini 08.02.2019 tarihinde %33.50 hisse sahibi olan …’e devretmek sureti ile ortaklıktan ayrılmış olduğu, İş bu ortaklık devri ile ilgili alınan 19.02.2019 tarihli ortaklar kurulu kararında davalıların Müdürlük yetkisinin de sonlandırıldığı, Şirketin müdürlük yetkisinin …’e geçmiş olduğunun belirlendiği, Davalı …’ın hisselerini 28.03.2019 tarihinde …’e devretmek sureti ile ortaklıktan ayrılmış olduğu, dava dışı …’ün hisselerini 13.10.2015 tarihinde …’e devretmek sureti ile ortaklıktan ayrılmış olduğu, …’ün bu hisse devri ile birlikte şirkette ki hisse oranının %91,75’e yükseldiği, 15.10.2015 tarihli Genel Kurul kararına göre … ile davalı …’ın müşterek imzaları ile şirketi temsile yetkili kılındıklarına dair karar verildiği ,sahte faturaların kullanıldığı 2016 döneminde müteveffa …’ün 774 payı, davalı …’ın 40 payı, davalı …’ın da 26 payı bulunmaktadır. Bir başka deyişle davalıların payı %5 civarında olduğu görülmüştür.
Limited şirketin müdürleri bu görevlerini icra ederken kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek ve dürüstlük kuralı çerçevesinde özenli ve şirketin menfaatlerini gözeterek davranmak durumunda olup ortak olan limited şirket müdürlerinin hem genel hükümler çerçevesinde hem de limited şirketlere ilişkin hükümlerde özenli ve basiretli davranması gerekmektedir.
Davacı Şirketin 2016 yılında mal ve hizmet aldığı … Tic. Ltd. Şti’nin hakkında 2016-2017 yıllarında komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yapıldığından bahisle düzenlenen 09.07.2019 tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporuna istinaden Davacı şirket hakkında …tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu tanzim edildiği, Müteveffa Şirket Müdürünün yerine mirasçı sıfatıyla yerine geçen mirasçılar tarafından oluşturulan yeni şirket yönetimince Tarhiyat Öncesi Uzlaşma kapsamında da Cezalı KDV tarhiyatlarda uzlaşıldığı, Bayrampaşa Vergi Dairesince Tahakkuka bağlandığı, Davacı Şirketin Ortağı ve Müdürü … 09.12.2020 tarih ve …sayılı … sayılı Kanunun 2. Maddesi Kapsamında yapılandırma talep edilerek 10.12.2020 tarihinde 46.046,32 TL nin peşin olarak ödendiği, davanın dayanağını oluşturan Vergi İnceleme Raporunda; iddia konusu emtiaların piyasadan gerçekten alınan mallara ilişkin olduğu ve ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı, davacı şirketin kasıtlı olarak sahte faturaları kullanmadığı hususunun değerlendirilmesi nedeni suç duyurusunda bulunulmadığı, sahte faturaların kullanıldığı iddiasıyla 47.157,20-TL’nin yersiz KDV indirimi yapıldığı bu yersiz KDV indiriminden asıl faydalananın davacı şirket olduğu ve bu kapsamda söz konusu dönem içerisinde kasten şirketin zarara uğratıldığı yönündeki iddianın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
… 2. Vergi Mahkemesinin 07/03/2019 tarih ve …, … sayılı kararında,“…bazı alacakların yeniden yapılandırılmasını düzenleyen yasalar kapsamında gerçekleştirilen başvurular sonucunda, yapılandırma öncesinde zamanaşımına uğramış borçlar hariç, borcun tutarı, vadesi, dönemi ve ödenmemesi halinde sorumlu tutulacak kişinin değiştiği, bir başka ifadeyle, borcun artık nitelik değiştirdiği, eski borcun sona erdiği, yeni bir borç doğduğu, eski borçlunun sorumluluğunun da ortadan kalktığı, yenilenen bu borcun ödenmemesi halinde ise önce asıl borçlu şirkete, şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması durumunda da, yapılandırma tarihinde ve yapılandırmayla oluşan yeni vade tarihlerinde asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olanlara ve şirket ortaklarına yönelinmesi gerektiği…”ifade edilmiş karar istinaf incelemesinden geçmiştir.
Anılan durum karşısında Davalılar … ve … , davacı şirketin eski ortakları olup Davalı …, davacı şirkette mevcut payını … tarih ve … sayılı Genel Kurul kararıyla, Davalı … ise payını … tarih ve … sayılı Genel Kurul kararıyla müteveffa eski şirket ortağı …’e devrettiği, şirketin kuruluşundan itibaren davalıların münferit imzaları ile işlem yapma yetkilerinin olmadığı, dava konusu vergi borcunun şirket tüzel kişiliğine ait bir vergi borcu olup davacı şirket tarafından ödendiği Şirket eski ortaklarının söz konusu borç nedeniyle sorumluluğunun olamayacağı, kendi borcunu ödeyen şirketin bu miktarın tahsili için ortağına müracaat edemeyeceği gibi yapılandırılarak ödenen vergi borcunun yeni bir borç doğurduğu ve eski borçlunun sorumluluğunun da ortadan kalktığından davalıların sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ileri sürdüğü bir diğer husus olan; davalı tarafların müdür ve ortak olduğu dönemde gereğinden fazla mal alarak büyük bir kısmının stokta kalmasından dolayı şirketin zarara uğradığı iddia edilmiş ise de ibraz edilin bilirkişi raporu ile davacının …’ten temin ettiği malzemelerin,2016 yıl sonu itibarıyla yaklaşık %20’sini kullanıp %80 stoklarında mevcut olduğu stok durumu itibari ile şirketin zarara uğradığı iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmış, manevi tazminat istemine yönelik olarak ise ; para borcunun yerine getirilmemesi tek başına kişilik hakkını ihlali anlamına gelmediği gibi Manevi zararın doğmasına yol açacak ticari itibarın zedelendiği durumu da ortaya konulmamış olup bu kapsamda maddi tazminat ile koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi ve manevi tazminat istemli davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile artan 161,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.152,54-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
341,55-TL PEŞİN HARÇ
179,90-TL KARAR HARCI
161,65-TL TALEP HALİNDE İADE HARÇ