Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2022/300 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2022/300

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan Gencl Kredi Sözleşmesi kapsamında, müvekkili banka tarafından kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi sebebiyle T.C. Üsküdar … Noterliği vasıtasıyla 31.03.2015 tarih … yevmiye nolu ihtamame keşide edilerek kredinin kat edildiğini, ihtarnamenin sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan …ile …’a da gönderildiğini, müvekkili bankanın firmadan olan alacağını tahsil amacı ile İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, bu takibe karşı kefil Yaşar Ünsal tarafından şirkelin terkin edildiğinden bahisle İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin… R. Sayılt dosyasıyla takibin iptali talep edildiğini, Mahkemece davanın reddine karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafça dosya temyize götürülmüş Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2017/991 E, Sayılı kararı ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma üzerine aynı mahkemede …E. Sayılı dosya ile yeniden dava görülmüş ve takibin iptaline karar verildiğini, Yargıtay bozma kararı gerekçesinde; ticaret sicilinden terkin edilen borçlu şirket hakkında takibe devam edilemeyeceği, borçlu şirketin ihyasının gerektiği belirterek ticaret sicilden kaydı terkin edilen …HİZMETLERİ TİCARET ANONİM ŞİRKE’Tİ’nin ihya edilerek, şirkete tekrar tüzel kişilik kazandırılmasına ve şirketin Ticaret Sicili’ne kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde ve özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işleminin, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığının bulunmadığını, müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini ve yargılıma giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 6102 sayılı TTK nın 643 maddesi göstermesi ile aynı yasanın 547.maddesi hükmüne dayalı davalı … HİZMETLERİ TİCARET ANONİM ŞİRKE’Tİ’nin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; ihyası istenen ve sicilden TTK’nun Geçici 7.maddesi kapsamında terkin edildiği anlaşılan, …’nin, davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla icra takibine geçebilmesi amacıyla tüzel kişiliğinin ihyasının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
…’ne yazı yazılarak, ihyası istenen …’nin (…sicil numaralı) re’sen terkin işlemlerinin TTK’nun Geçici 7.maddesinin 1. Fıkrasının hangi bendi kapsamında yapıldığının açıklamasının; ayrıca aynı maddenin 4.fıkrasında belirtilen ihtar ve ilanların yapıldığına dair, ihtar, tebliğ şerhi ve ilanların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
İstanbul .. İcra Hukuk Mahkemesi’nin…esas… Karar sayılı dosyası, bu dosyada verilen kararın Yargıtay tarafından verilen bozma ilamı sonrasında altığı 2017/671 esas ve 2018/139 karar sayılı dosyası, kesinleşmiş karar örneği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmıştır.
Getirtilerek incelenen sicil kayıtlarından ve Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabından, ihyası istenen… Ticaret Anonim Şirketi’nin, 09/14/2014 tarihinde tarihinde, olağan genel kurul toplantısının 5 yıl boyunca yapılmamış olması nedeniyle, TTK’nun Geçici 7/1-b bendi uyarınca sicilden re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır. Terkin öncesi, aynı maddenin 4. Fıkrası uyarınca şirketin sicil adresine tebligat çıkartıldığı, Ticaret sicil Gazetesinde ilanların yapıldığı, ancak şirket yetkililerine tebligat çıkartılmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen icra dosyası ve İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamından; davacı tarafından terkin tarihinden sonra ihyası istenen şirket ve ipotek maliki hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, takibe karşı ipotek borçlusunun şikayet yolun başvurduğu, İstanbul 23 İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine ilişkin verilen kararın, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22/05/2017 tarih ve 2017/991 esas, 2017/7706 karar sayılı kararı ile bozulduğu, bozma sonrası mahkemece 2017/671 esas, 2018/139 karar sayılı karar ile; “ticaret sicilinden terkin edilen borçlu şirket hakkında takipte taraf olarak gösterilmek suretiyle icra takibine başlanması ve takip işlemlerine devam edilmesi durumunda yapılan işlemlerin hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu; ipotek veren … ile asıl borçlu şirket arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu ve ipotek veren hakkında icra takibine devam edilmesine de imkan bulunmadığı, takipten önce borçlu şirketin ihyasına dair bir karar bulunmadığı, takipten sonra da alacaklının ihya yönünde bir isteği de bulunmadığı anlaşılmakla, borçlu şirket hakkında ihya sağlanmadan hakkında takip yapılamayacağı , bunun yanı sıra zorunlu takip arkadaşı olan taşınmaz maliki …’a karşı da takibin devamının mümkün olmadığı” gerekçeleri ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 08/05/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı kredi borcunun tahsili amacıyla yeniden takip yapılabilmesi için, re’sen terkin edilen şirketin ihyasını istemektedir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde limited şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 1. fıkrasının b bendi uyarınca, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, terkin sebebi olarak sayılmış olup, anılan maddenin 4. fıkrasının a bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.
TTK’nın 547/1 fıkrasına göre; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
İhyası istenen şirket TTK’nun 636/5 fıkrası atfı ile TTK’nun 533/1, 536 ve devamı maddeleri kapsamında tasfiye işlemlerinin tamamlanması sonrası sicilden terkin edilmemiş, TTK’nun Geçici 7. Maddesi kapsamında re’sen terkine işlemine tabi tutulmuştur. Davacının dayanak gösterdiği alacağa yönelik ilk takip terkin tarihinden sonra yapılmış olsa dahi, ihyası istenen ve sicilden re’sen terkin edilen şirket yönünden tamamlanmış bir tasfiyeden bahsedilemeyeceği için, ayrıca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce ihyası istenen şirket yetkililerine TTK Geçici 7. Maddesinin 4. Fıkrasına uygun ihtarname gönderilmediği nazara alındığında, TTK’nun Geçici 7/15 maddesinde düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü süre somut olayda uygulanamaz. Aksi kabul, re’sen terkin edilen şirket alacaklılarının tasfiyeye konu edilmesi gereken ve alacaklarını talep haklarını imkansız kılar. İhyası istenen şirket alacaklılarının re’sen terkine yönelik ihya taleplerinin hak düşürücü süreye tabi tutulması, alacağın kendisi hak düşürücü süreye tabi olmasa dahi, alacağı talep hakkının dolaylı olarak ortadan kalkması sonucunu doğuracağı gibi, re’sen terkin dışı hallerde, ek tasfiye yolu ile ihya talep edebilecek şirket alacaklıları ile resen terkin edilmiş şirket alacaklıları arasında eşitsizlik yaratır. Somut olayda ihyası istenen şirketten genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredilen nedeniyle alacağı olduğunu iddia eden davacının, şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararı mevcuttur.
Tüzel kişiliği olan bir şirketinin ticaret Sicilinden terkin işlemi yapıldıktan sonra, ortaklığın tüzel kişiliği sona erer. Bu terkinden sonra ortaklığın alacakları, borçları yada ortaklığın sorumluluğunu gerektiren bir durum ortaya çıkarsa, tasfiye memurları, ortaklığın pay sahipleri veya alacaklılar sicildeki terkin kaydının kaldırılmasını isteyebilirler.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’ne karşı açılan davanın kabulüne, …Ticaret Sicil Memurluğu’nun …sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan…Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi’nin terkin kaydının İPTALİ ile davacı bankanın iddia olunan kredi alacağına dayalı icra takibine geçebilmesi için amacıyla ticaret siciline tescil ve ilanına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davada hasım gösterilen ve ihyası istenen şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığından, bu davalıya karşı açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-d ve 115/2 fıkraları uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Görülmekte olan davada,…Ticaret Sicil Memurluğu’nun yasal hasım konumunda bulunduğu, davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından yargılama giderleri ile sorumlu tutulmaması gerekmektedir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi’ne karşı açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-d ve 115/2 fıkraları uyarınca usulden reddine,
2-Davalı …’ne karşı açılan davanın KABULÜNE, … Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan …Ticaret Anonim Şirketi’nin terkin kaydının İPTALİ ile davacı bankanın iddia olunan kredi alacağına dayalı icra takibine geçebilmesi için amacıyla ticaret siciline TESCİL VE İLANINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 21,40-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

4-Davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı … tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.19/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır