Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2021/903 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/199 Esas
KARAR NO : 2021/903

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin 17.04.2009 tarihinde …arasında çalışan …’ye bağlı … plakalı özel halk otobüsünde yolculuk yapmakta iken …yokuşunda meydana gelen yaralanması sonucunda iş gücü kaybına uğradığını, yaklaşık 3 ay süre ile çalışamadığını, bu dönemde döner sermaye ek ödemelerinden mahrum kaldığını, doktor olan müvekkilinin meslektaşları ile haksız bir yarışmanın söz konusu olacağını, BK nun 48. Maddesi anlamında zararlarının bulunduğunu, geçirdiği kaza sonucunda felçli kalma riski ile karşı karşıya kaldığını, ailesinin madden ve manen yük olduğunu belirterek şimdilik 10.000,00 -TL maddi tazminatın ve 30.000,00 -TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin araç işleteni olmadığını, halk otobüslerinin kendi nam ve hesabına çalıştıklarını belirterek husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sig. AŞ vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde düzenlenen … numaralı trafik sigorta poliçesi ile 10.06.2008-2009 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, azami sorumluluk limitinin kişi başına 150.000,00 -TL olup tedavi giderlerinin 6111 sayılı yasa gereğince talep edilemeyeceğini, geçici iş göremezlik ödeneğinin de müvekkilinden istenemeyeceğini, ceza davasının bekletici sorun yapılması gerektiğini, araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının tazminatla sorumlu tutulamayacağını, davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile müvekkili …’ın olayda kusursuz olduğunun belirlendiğini, bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacaklarını, müvekkilinin de olayda yaralandığını, kazanın sonuçlarını hafifletmek için gerekli tedbirleri almaya çalıştığını, manevi tazminat tutarının belirlenmesinden önce davacının yaşı, sosyal ve ekonomik durumunun belirlenmesi gerektiğini, manevi tazminat isteminin fahiş olup, zenginleşme amacına yönelik olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, gerçek kişi olan davacı ve davalıların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, davalı … şirketinden kayıtlar getirtilmiş, davacının tedavi giderleri ile ilgili olarak SGK’na başvurusu olup olmadığı araştırılmış, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü oranının tespiti yönünden Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınmış, … 22. ACM’nin … E -…K. sayılı karar örneği getirtilerek incelenmiş, davacının maddi zararının tespiti yönünden aktüerya uzmanı bilirkişilerinde bulunduğu heyetten rapor alınarak hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 2014/756 esas 2015/618 karar sayılı kararı ile verilen hükme karşı davacı tarafça temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 07/02/2019 tarihli 2016/5081 esas 2019/1137 karar sayılı kararı ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bir kısım davalılar vekilinin bozma ilamına karşı karar düzeltme talepleri ise Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 2019/3940 esas, 2021/712 karar sayılı ilamı ile reddedilmiş ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında; “1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ile davalılar …, … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı, … Aile Hekimliğinde doktor olarak çalıştığını, maluliyetinden dolayı tedavi giderlerini, yol masraflarını, refakatçi giderini, iş gücü kaybını, haksız yarışmadan dolayı uğradığı zararı ile 3 ay çalışamadığı döner sermayeden mahrum kaldığını belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre davacının vücut genel çalışma gücünden %40.2 oranında kaybettiği görülmektedir. Mahkemece davacının zararını belirlemek için 03.04.2013 tarihli hesap raporu alınmış, rapora göre davacının kazanç durumu dosyadaki ücret bodrolarına göre asgari ücretin 7.33 katı olarak tespit edilerek,3 ay geçici iş göremezlik, 3 ayın bitiminden itibaren sürekli iş göremezlik zararı hesaplanmıştır. Davacı vekili tarafından 12.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile hesap raporuna itiraz etmediği, rapor doğrultusunda maddi tazminat taleplerini yükselttiği anlaşılmaktadır.
Bir kısım davalıların itiraz etmesi üzerine 28.08.2015 tarihli ek rapor alınmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 28.08.2015 tarihli rapora göre ise davacının geliri asgari ücret düzeyinde kabul edilerek sürekli iş göremezlik zararı hesaplama yapılmıştır. Davacının Şişli Aile Hekimliğinde doktor olarak çalıştığı ve dosya içerisinde de olay tarihinden ilk rapor tarihine kadar olan maaş bodrolarına bulunduğu gözetilerek gerçek geliri(döner sermaye geliri ve aylık maaşı) belirlenip bu miktarlara göre sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ile davalılar …, … vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ile davalılar …, … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ile davalılar …, … vekilinin, vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar … Müdürlüğü, … ve …’a geri verilmesine 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi. ” denilmektedir.
Mahkememizce 13/07/2021 tarihli celsede Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyanın daha önce rapor tanzim eden aktüeryal hesap umzanı bilirkişiye tevdii ile Yargıtay bozma ilamı da göz önünde bulundurularak; Davacının … Aile Hekimliğinde doktor olarak çalıştığı ve dosya içerisinde de olay tarihinden ilk rapor tarihine kadar olan maaş bodrolarının bulunduğu gözetilerek gerçek geliri üzerinden sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması ve ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
28/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 17.04.2009 tarihinde meydana trafik kazasında davalı …, … ve … Sigortanın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’un; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 7.522,08-TL , sürekli iş göremezlik dönemine ait % 40,2 maluliyet ile ilgili maddi zararının 426.191,47-TL, bakıcı giderleri nedeniyle maddi zararının 999,00-TL , tedavi gideri nedeniyle maddi zarının 602,50-TL olduğu, mahkemece bozmadan önce verilen kararda sadece sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zarar ile bakıcı gideri zararı hüküm altına alındığı, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zarar ile tedavi gideri zararının reddedildiği, buna göre; ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle geçici iş göremezlik ile tedavi gideri zararlarının reddine dair verilen kararın bozma dışında kalarak kesinleşip kesinleşmediği ve buna göre de geçici iş göremezlik ile tedavi gideri zararlarının reddedip reddedilmeyeceği hususundaki hukuki durumun takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararının kaza tarihinde geçerli olan 150.000,00 TL’lık sakatlık teminat limitini aşması nedeniyle sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin maddi zarardan ; davalı … Sigortanın 150.000,00 TL limit ile sınırlı olarak sorumlu olacağı, aynı şekilde … Sigortanın avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinden de poliçe limiti ile orantılı olarak sorumlu olacağı, davacının bakıcı gideri zararı sağlık gideri teminat limiti içinde kaldığından davalı …, … ve … Sigortanın bakıcı giderinin tamamından sorumlu olacağı, sigorta şirketi bakımından faiz başlangıcının 04.02.2011 dava tarihi, diğer sorumlular bakımından ise 17.04.2009 olay tarihi olacağı, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminatı kapsamaması nedeniyle mahkemece takdir edilecek manevi tazminattan sigorta şirketinin sorumluğunun söz konusu olmayacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49, 56 maddeleri kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 Sayılı Kanunun 56 maddesi uyarınca bedensel zarar uğrayan kişinin ve yakınlarının olayın özelliklerine göre manevi tazminat talep hakkı mevcuttur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; Davalı …’ın maliki olduğu, davalı … Sig. A.Ş.’ne ZMMS trafik poliçesi ile sigortalı olup, davalı … Genel Md.nün denetimi ve gözetimi altında kamu taşımasında kullanılan … plaka sayılı aracın 17.04.2009 günü davalı sürücü …’ın yönetiminde olarak … seferini yapmakta iken meydana gelen teknik arıza sebebiyle oluşan trafik kazası sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının meslekte kazanma gücünden %40,2 oranında kaybedecek şekilde yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Sürücü …’ın kaza ile illiyet bağı oluşturacak herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının da araçta yolcu olarak bulunduğu ve olayda kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi tarafından düzenlenen ve olay tarihinde geçerli bulunan ZMMS poliçesinde sorumluluk limiti 150.000,00 -TL olarak belirlenmiştir. Meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan davacı zararından dolayı davalı araç maliki … ile işleten konumunda bulunan … Genel Md. KTK’nun 85/1. Maddesi uyarınca, davalı … şirketi de düzenlenen trafik poliçesi ve KTK’nun 91. Maddesi uyarınca zarardan müteselsilen sorumludurlar.
Davacının çalışamadığı süre içinde maaş olarak gelir kaybına uğramadığı, sadece döner sermaye gelirlerinden 3 aylık iyileşme süresi içinde mahrum kaldığı saptanmıştır. Tazminat miktarı zarar görenin mal varlığında önceki duruma göre bir artış sağlamamalı ancak azalmaya da neden olmamalıdır. Sürekli kısmi iş göremezlik; organ eksilmesi veya organ zayıflaması sonucu beden gücünün belli bir oranda azalması durumudur. Bu durumdaki kişi, çalışmasını sürdürebilir ise de, yaşıtlarına ve aynı işi yapanlara göre daha fazla güç ve çaba harcayacaktır. Bu nedenle, davacının maaşını almakta olması, tazminat istemi açısından engel oluşturmamalıdır. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan, hükme esas almaya elverişli, teknik açıdan yeterli ve denetime açık ek aktüeryal hesap raporu ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 426.191,47-TL olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, geçici iş göremezlik dönemi için bir zararının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bakıcı giderleri nedeniyle oluşan 999,00 -TL maddi zararın da davalılar tarafından karşılanması gerekmektedir. Davacının bu şekilde hesaplanan toplam 427.190,47-TL tutarındaki maddi zararının davalı … şirketinin poliçe limiti kapsamında kaldığı ve bu nedenle davalılar …, … Gen. Md. Ve … Sig. AŞ’nin belirlenen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı … şirketi için 04.02.2011 temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar için haksız fiil sorumluluğu nedeniyle 17.04.2009 olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekmektedir. Davacının tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat isteminin 6111 sayılı Yasanın 59. Maddesi ile değiştirilen KTK nun 98. Maddesi gereğince dava dışı .. tarafından karşılanması gerekmektedir. 12.05.2015 tarihli oturumda davacıya süre verilmesine rağmen tedavi giderleri ile ilgili olarak …’na dava açmayacaklarını ve yasal hasım olarak davaya dahil etmeyeceklerini bildirmişlerdir. Davalılar hakkındaki tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat isteminin anılan nedenlerle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından ayrıca manevi tazminat isteminde bulunulmuş olup, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, davalıların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler bir arada değerlendirildiğinde takdiren 20.000,00 -TL manevi tazminatın davacı yararına davalılar … Genel Md. Ve davalı …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu tespit edilen davalı sürücü … hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı …Ş. Aleyhine poliçe limiti olan 150.000,00-TL ile sınırlı olarak maddi tazminat hükmü kurulduğundan, maddi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hesabında bu davalı yönünden 150.000,00-TL esas alınmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Maddi tazminat istemi yönünden;
Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE,
Davalılar …, … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE, 426.191,47-TL sürekli iş göremezlik zararı, 999,00-TL bakıcı gideri toplamı 427.190,47-TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren, diğer davalılar için 17/04/2009 kaza tarihinden itibaren yasal faizi yürütülmek suretiyle adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Manevi tazminat istemi yönünden;
Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE,
Davalılar … Genel Müdürlüğü ve … hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE, 20.000,00 -TL manevi tazminatın 17.04.2009 olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
3- Maddi tazminat talebi bakımından; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 29.181,38-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 594,00-TL ve tamamlama harcı 8.260,00-TL olmak üzere toplam 8.854,00-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 20.327,38-TL harcın davalılar …, … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta A.Ş den( … Sigorta A.Ş.7.134,91-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Manevi tazminat talebi bakımından; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.366,20-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan ve tamamlanan toplam 8.854,00-TL harcın davalı …, … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta A.Ş’ den(… Sigorta A.Ş. 3.107,75-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Kabul olunan maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 38.353,40-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … Genel Md. ve …’ den(… Sigorta A.Ş. 18.200,00-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.114,36-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta A.Ş. verilmesine,
8- Kabul olunan manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğine hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … Genel Müdürlüğü’nden alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve … Genel Müdürlüğüne verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 3.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 471,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.721,50-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 3.312,13-TL’sinin davalı …, … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta A.Ş’ den(… Sigorta A.Ş. 1.127,45-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
11- Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 38,80-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 4,268-TL nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
12- Davalı … tarafından yapılan 35,50-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 3,905-TL sinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
13-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
14-Davalı … tarafından yatırılan ve kullanılmayan 500,00 -TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
Davacı vekilinin ve Davalılar … ve … vekilinin huzurunda, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile, Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır