Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/192 E. 2022/814 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/192 Esas
KARAR NO : 2022/814

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin bilişim ürünleri tedariki kapsamında ticari alım satım yapan bir şirket olduğunu, bu kapsamda dava dışı 3. kişi olan …Tic. Ltd. Şti.’nden … marka … seri numaralı televizyonu satın aldığını, daha sonra müvekkilinin söz konusu televizyonu 24.10.2018 tarihli fatura ile yine dava dışı 3. kişi olan …A.Ş’ye sattığını, alıcının televizyonu 20.08.2020 tarihinde kutusundan çıkardığında ürünün hasarlı olduğunu tespit ettiğini ve bunun üzerine … yetkili servisini çağırarak hasarlı ürünü iade ettiğini, servisin ürünü alarak gittiğini, iadeye ilişkin servis formunun ekte olduğunu, satılan ürünün hatalı çıkması üzerine satış silsilesinin tersine işlediğini ve müvekkilinin ürünü satmış olduğu … A.Ş.’nin 08.09.2020 tarihinde müvekkiline, satın olmuş olduğu ürünün bedel iadesi için fatura kestiğini, bunun üzerine müvekkilinin, ürünü kendi satın aldığı firma ile iletişime geçmeye çalıştığını ancak müvekkiline ürünü satan … şirketinin terkin edilmiş olduğunu gördüğünü ve karşısında muhatap olarak kimseyi bulamadığını, müvekkilinin, hatalı ürünün bedel iadesi hakkında karşısında muhatap bulamayınca … müşteri hizmetleri ile WhatsApp üzerinden iletişime geçtiğini, müvekkilinin yaşanan aksaklığı müşteri yetkilisine anlattığını, bunun üzerine davalı şirketin, müvekkiline iade edilen ürün hakkında ödeme yapacağını, bundan dolayı kendisinin davalı şirket adına fatura kesmesini istediğini, bu yönlendirme üzerine müvekkili şirketin iade amacıyla bir fatura düzenlediğini, taraflar arasındaki anlaşma gereği 08.09.2020 tarih, … seri numaralı 6.962,00-TL bedelli faturanın düzenlendiğini, fatura açıklamasının “onaylı iade ürün” şeklinde doldurulduğunu, söz konusu faturanın üzerinde ödeme tarihi olup, 08.09.2020 tarihinin ödeme tarihi olarak belirlendiğini, işbu fatura E-fatura olarak düzenlendiği için faturanın düzenlendiği tarihte davalıya tebliğ edildiğini, davalı elektronik ortamda faturayı teslim almasına rağmen icra takibine olan itirazı haricinde bugüne kadar herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının faturayı aldığı tarihten itibaren faturaya veya içeriğine dair herhangi bir itirazı varsa 8 gün içinde itirazda bulunması gerekmektiğini, ama davalının bir itirazda bulunmadığını, bu nedenle faturanın içeriğini ve borcunu kabul ettiğini, davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibi ile davacının, takibe konu 1 adet faturada yazan toplam 6.962,00 TL asıl alacağı, yıllık işleyecek ticari temerrüt faizi ve faturada belirtilen aylık %4 gecikme zammı ile birlikte talep ettiğini, buna göre 283,25-TL işlemiş faiz ve 918,98-TL gecikme zammının var olduğunu, böylece temerrüt tarihlerinden takip tarihine kadar toplam 1.202,23 TL işlemiş faiz ve gecikme zammı olduğunu beyanla borçlunun … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; işbu icra takibi ve devamında huzurdaki itirazın iptali davasının, … Şirketi’ne cihazı satan … A.Ş.’ye (“…”) başvurulmaksızın doğrudan müvekkili şirkete yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın öncelikle … şirketine, bu şirketin terkin edildiğinin tespit edilmesi halinde ise bu şirkete satışı gerçekleştiren …’ya yöneltilmesi gerektiğini, ilk satıcıya başvurmaksızın doğrudan müvekkili şirkete yöneltilen davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin, … şirketi’ne cihazı satmış olan …’ya başvuruda bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığını, …’nın cihazı … firmasına satan firma olup başvurunun muhatabı olduğunun açık olduğunu, davacı şirketin öncelikli olarak yapması gerekenin …’ya başvuruda bulunmak iken bu yola başvurulmaksızın doğrudan ithalatçı konumundaki müvekkil şirkete icra takibi yapılarak dava açılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından talep edilen faiz tutarlarının fahiş olup talep edilen faiz oranına ve hesaplamalara itiraz ettiklerini, …’ya başvuru yapılmaksızın müvekkil şirkete icra takibi başlatılması haksız ve hukuka aykırı olup bu nedenle müvekkil şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesinin mümkün olmadığını beyanla işbu huzurdaki davanın öncelikle ”… İç ve Dış Tic. A.Ş’ye ihbarını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin ise karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf şirketlerin ve dava dışı … Tic. Ltd. Şt.’nin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış, tarafların ticari defterleri ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 8.164,23-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davaya konu ve takibe dayanak 08/09/2020 tarih, … numaralı ve 6.962,00-TL bedelli fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz, temerrüt, gecikme zammı ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalı tarafından icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 26/05/2022 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM …, Borçlar Mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesap uzmanı …ve sektör bilirkişi (Elektrik-Elektronik Uzmanı) … tarafından tanzim edilen 26/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK md.222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunmadığı, sayın Mahkemenin davalı vekiline defterlerin ibrazı hususunda ihtarda bulunduğu, verilen süreye karşın davalının defterlerini ibraz etmediği, davalının defter ve belge ibraz etmemesine ilişkin değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu, davacının takibe konu ettiği ticari defterlerinde kayıtlı fatura içerikleri kayıtlarında görülse de Davacı defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunmadığı, diğer taraftan davacının davalının yetkili servisine teslim ettiği ürünün hasarlı olduğu ve yine davacının ürünü satın aldığı … şirketinin tasfiye edildiği ve sicil kaydının kapalı olduğu, Davacının terkin edilen dava dışı … şirketinin söz konusu ürünü nereden aldığını bilmemesinin söz konusu olabileceği, Bu durumda davacının müşteri hizmetleri ile kurduğu irtibat sonucunda söz konusu iade faturasını tanzim ettiği nazara alındığında davacının 17.12.2020 takip tarihi itibari ile 6.962,00-TL asıl alacağının olabileceği, davacının işbu fatura ile ilgili takip öncesi temerrüdünü ispat edici mahiyette vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı ancak söz konusu ürünün hasarlı olması dolayısıyla davalının mütemerrit olması gerektiğine kanaat getirilmesi halinde davacının 17.12.2020 takip tarihi itibari ile faizli alacağının; ¸
TL olacağı, davacı ve davalının tacir olduğu; davacı tarafından düzenlenen faturaya Davalının 8 günlük süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacı ile davalı arasında faturaya konu edilen televizyonun satışına ilişkin olarak herhangi bir sözleşme bulunmadığı; her iki tarafı da tüzel kişi tacir olan satış sözleşmesinde satıcı dışında üretici ya da ithalatçının sorumluluğunu öngören bir düzenleme bulunmadığı; Davacı tarafından dosyaya mübrez WhatsApp yazışmalarının gerçekliğinin taraflarınca değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ancak yazışmaların gerçek olduğu ihtimalde; davalının faturaya konu edilen televizyona ilişkin ücret iadesi yapılacağı konusunda beyanda bulunduğu; davacı tarafından düzenlenen faturaya süresinde itiraz edilmemesi ve WhatsApp yazışmaları birlikte değerlendirildiğinde, davacının faturaya konu edilen alacağı talep etme hakkının bulunduğu sonucuna varılabileceği; davacı tarafından faturaya dercedilen gecikme zammına ilişkin düzenlemenin faturanın olağan içeriğinden olmadığı; gecikme zammı talebine ilişkin olarak başkaca delil sunulmadığı; bu nedenle davacının gecikme zammı talebini ileri süremeyeceği; davacının ticari defter kayıtlarında davacı lehine hususlar tespit edilmişse de söz konusu defterler Kanun’a uygun olarak tutulmadığından davacı lehine delil teşkil etmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı taraf, kendisinin bilişim ürünleri tedariki kapsamında ticari alım satım yapan bir şirket olduğunu, bu kapsamda dava dışı 3. kişi olan … Tic. Ltd. Şti.’nden … marka … seri numaralı televizyonu satın aldığını, daha sonra kendisinin söz konusu televizyonu 24.10.2018 tarihli fatura ile yine dava dışı 3. kişi olan … A.Ş’ye sattığını, alıcının televizyonu 20.08.2020 tarihinde kutusundan çıkardığında ürünün hasarlı olduğunu tespit ettiğini ve bunun üzerine LG yetkili servisini çağırarak hasarlı ürünü iade ettiğini, servisin ürünü alarak gittiğini, satılan ürünün hatalı çıkması üzerine satış silsilesinin tersine işlediğini ve kendisinin ürünü satmış olduğu … A.Ş.’nin 08.09.2020 tarihinde kendisine, satın olmuş olduğu ürünün bedel iadesi için fatura kestiğini, bunun üzerine kendisinin, ürünü kendi satın aldığı firma ile iletişime geçmeye çalıştığını ancak kendisine ürünü satan … şirketinin terkin edilmiş olduğunu gördüğünü ve karşısında muhatap olarak kimseyi bulamadığını, kendisinin, hatalı ürünün bedel iadesi hakkında karşısında muhatap bulamayınca … müşteri hizmetleri ile WhatsApp üzerinden iletişime geçtiğini, yaşanan aksaklığı müşteri yetkilisine anlattığını, bunun üzerine davalı şirketin, kendisine iade edilen ürün hakkında ödeme yapacağını, bundan dolayı kendisinin davalı şirket adına fatura kesmesini istediğini, bu yönlendirme üzerine kendisinin 08.09.2020 tarih, … seri numaralı 6.962,00-TL bedelli faturayı düzenlediğini, fatura açıklamasının “onaylı iade ürün” şeklinde doldurulduğunu, söz konusu faturanın üzerinde ödeme tarihi olup, 08.09.2020 tarihinin ödeme tarihi olarak belirlendiğini, işbu fatura E-fatura olarak düzenlendiği için faturanın düzenlendiği tarihte davalıya tebliğ edildiğini, davalı elektronik ortamda faturayı teslim almasına rağmen icra takibine olan itirazı haricinde bugüne kadar herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu nedenle faturanın içeriğini ve borcunu kabul ettiğini, bu nedenle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf ise, işbu icra takibi ve devamında huzurdaki itirazın iptali davasının, … Şirketi’ne cihazı satan … A.Ş.’ye (“…”) başvurulmaksızın doğrudan müvekkili şirkete yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ilk satıcıya başvurmaksızın doğrudan müvekkili şirkete yöneltilen davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin, … şirketi’ne cihazı satmış olan …’ya başvuruda bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığını, …’nın cihazı … firmasına satan firma olup başvurunun muhatabı olduğunun açık olduğunu, davacı tarafından talep edilen faiz tutarlarının fahiş olup talep edilen faiz oranına ve hesaplamalara itiraz ettiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, davacının davaya konu ve takibe dayanak 08/09/2020 tarih, … numaralı ve 6.962,00-TL bedelli fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz, temerrüt, gecikme zammı ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalı tarafından icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ile Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın ticari defterlerinin süresinde kapanış tasdikleri yapılmadığından sahibi lehine delil niteliği taşımadığı belirtilmişse de, davacının dava dışı … A.Ş’ye satmış olduğu 6.962,00-TL tutarlı malın davacının defter kayıtlarında görülmesi, bahse konu satışa ilişkin olarak 24/10/2018 tarihli irsaliye faturasının da dosya içerisine sunulmuş olması, yine davacının satın almış olduğu firmaya ulaşamaması nedeniyle davalı şirkete hasarlı ürün açıklamasıyla 08/09/2020 tarih, … numaralı ve 6.962,00-TL bedelli faturayı düzenlemiş olması ve bahse konu faturanın da dosya içerisinde ve defter kayıtlarında da yer alması, yine dosya kapsamına sunulan hatalı ürün iade değişim talep formuna göre davacının hasarlı ürünü 20/08/2020 tarihinde davalının yetkili servisine teslim etmesi, bununla birlikte davaya konu faturaya davalı tarafından 8 gün içerisinde itiraz edilmediği gibi ilgili faturanın iadesine ilişkin de evraka rastlanılmaması, davalı tarafından dosyaya sunulan Whatsapp yazışmalarının inkar edilmemesi, işbu yazışmalarda davalının davaya konu televizyona ilişkin ücret iadesini gerçekleştireceği konusunda taahhüdünün bulunduğunun tespit edilmesi ile Mahkememizce işbu yazışmaların delil olarak değerlendirilmesi nedenleriyle davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 6.962,00-TL asıl alacak ve 193,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.155,39-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte taraflar arasında ödemenin gecikmesi halinde %4 gecikme zammı talep edilebileceğine dair herhangi bir düzenleme de öngörülmediğinden, söz konusu gecikme zammı talep edilemeyeceği kanaatine varıldığından gecikme zammına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından … 7.İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 6.962,00-TL asıl alacak ve 193,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.155,39-TL yönünden İPTALİNE, takibin 6.962,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10 ticari temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 7.155,39-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının … 7.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 6.962,00-TL asıl alacak ve 193,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.155,39-TL yönünden İPTALİNE, takibin 6.962,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10 ticari temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan 7.155,39-TL’nin %20’si oranında (1.431,08-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 488,78-TL nisbi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 98,61-TL harcın mahsubuna, bakiye 390,17-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Kabul edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.155,39-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.008,84-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 98,61-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 4.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 108,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 4.465,91-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %87’ünün (3.885,34-TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen talep yönünden; İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin %87’sı olan 1.148,40-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Reddedilen talep yönünden; İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin %13’ü olan 171,60-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
10-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan 100,00-TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
11-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸