Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/19 E. 2022/343 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/19 Esas
KARAR NO : 2022/343

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili ile davalı/borçlu arasında uzun süreden bu yana ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin bu ticari ilişkiden kaynaklanan alacağının bir kısmının davalı/borçlu tarafından ödenmediğinden davalı/borçlu şirkete karşı … 30. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu icra takibine davacı müvekkile herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin muhasebe kayıtları ile cari hesap ekstresi incelendiğinde davacı müvekkilinin davalı borçludan alacaklı olduğunun açıkça görülmekte olduğunu, buna rağmen davalı borçlunun ödeme yapmadığı gibi söz konusu icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini beyanla davanın kabulü ile, davalı/borçlunun … 30.İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın , davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128. Maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 30.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş, taraf şirketlerin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin 2017-2018-2019 yıllarına ait BA-BS formları celbedilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 24/06/2021 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; 03/02/2021 tarihli dilekçesinde icra dosyasına konu edilen alacağının 2018 yılından kalan 10.964,50-TL’lik bakiye alacağı ile 2019 yılında yapılan satış sonucu düzenlenen 2 adet faturaya ilişkin olduğunu belirtmekle birlikte 2018 yılından kalan 10.964,50-TL’lik bakiye alacağının hangi faturalardan kaynaklandığını belirtmediği anlaşılmakla, kendisine 2018 yılından kalan 10.964,50-TL’lik bakiye alacağının hangi faturalardan kaynaklandığını belirtmesi ile ilgili faturalar ve 2019 yılında yapılan satış sonucu düzenlenen 2 adet faturaların ASILLARI, bu faturalara ilişkin irsaliye fatura ASILLARINI, faturaların davalıya tebliğ edildiğine ve faturalara konu hizmetin davalıya sunulduğuna/verildiğine dair delillerini sunması için kendisine bir aylık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadaki mevcut delillere göre değerlendirme yapılacağının kendisine iHTARINA, (ihtar edildi),” dair karar verildiği, davacı vekilinin 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile işbu ara karara ilişkin beyanlarını içerir dilekçe sunduğu ve irsaliyeli faturaları dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/06/2021 tarihli celsesinin (4) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2018, 2019 ve 2020 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 25/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı firmaların … ticaret odasına kayıtlı oldukları, ilgili vergi dairelerinden gelen Ba Bs formlarına göre aralarında ticari ilişki olduğu, davacı tarafından, davalı aleyhine alacağının tahsili için 25.06.2020 tarihinde 9.564,10-TL üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin … 30.İcra Müdürlüğü … Esas dosyası ile yapıldığı, davalı tarafın davacının başlattığı icra takibine, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiği ve icra takibinin durdurulmuş olduğu, Sayın Mahkemenin 24.06.2021 tarihli 1 nolu celsesinde, 27.08.2021 günü saat 14:00 de mahkeme duruşma salonunda uyuşmazlıkların halli için tarafların 2018,2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin bilirkişi incelemesi yaptırılması hususunun tebliğ edildiği ancak anılan tarihte davalı tarafın herhangi bir belge sunmadığı davacının yerinde inceleme talebinin dosyaya sunulmuş olduğu, davanın (harca esas değer: 9.564,10-TL) üzerinden açılmış olduğu yapılan incelemede Davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutuldukları, Davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin Muavin Defter kayıtlarında davalı olduğu … Şirketi’nden 9.564,10-TL alacaklı olduğu, 13.07.2021 tarihinde 24.06.2021 tarihli celsenin ilgili ara kararı gereği alacağını oluşturan faturaları dosyaya sunmuş olduğu, faturaların muavin defter kayıtlarıyla uyumlu olduklarının görüldüğü görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 09/12/2021 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı hatırlatılarak takibe dayanak ve davaya konu açık hesaba konu faturalardan;
-11/05/2018 tarih, … sıra numaralı ve 919,57-TL bedelli,
-13/07/2018 tarih, … sıra numaralı ve 1.891,54-TL bedelli,
-17/08/2017 tarih, … sıra numaralı ve 4.746,97-TL bedelli,
-09/08/2017 tarih, … sıra numaralı ve 3.143,64-TL bedelli,
İrsaliyeli faturalarının muhteviyatını oluşturan ürünlerin davalıya teslim edildiği hususunda davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğini açıklaması, edecek ise yemin teklif metnini sunması için kendisine iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde yemin deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının kendisine ihtarına,( ihtar edildi)” dair karar verildiği, davacı vekilinin 23/12/2021 tarihli dilekçesi ile yemin metnini sunduğu ve sunulan yemin metninin davalı yana 08/02/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 30.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 9.564,10-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, dava konusu takibe dayanak cari hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz, icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalının takibe itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraf arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle davacı, davalı taraftan 9.564,10-TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte incelenen davacı şirketin ticari defterlerinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin ara ara davacıya ödemeler yaptığı ve düzenlenen faturalara süresi içerisinde itiraz etmediği tespit edilmiştir. Keza davalı/borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde de yer alan ”…müvekkilin alacaklıya takip miktarı kadar borcu olmadığından…” ibaresinden taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu ve davacı yana borcu olmakla birlikte takip miktarı kadar borcu olmadığını kabul ettiğinin anlaşıldığı, keza dosyaya celbedilen davalı şirketin BA-BS formları ile davacı tarafından sunulan faturaların birbiriyle örtüştüğü, dosyaya celbedilen irsaliye faturaların imzalı olduğu, imzalı olmayan dört (4) adet faturaya ilişkin de davacının davalı yana yemin teklif ettiği, davacı tarafından sunulan yemin metninin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının duruşmaya iştirak etmediği gibi herhangi bir beyan dilekçesi de sunmadığı anlaşılmıştır. Bu hususlar ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu durumda, bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile, davalı tarafından … 30.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin takipteki diğer koşullarla devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 9.564,10-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından … 30.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın İPTALİ İLE, takibin takipteki diğer koşullar ile DEVAMINA,
2-Davalının %20 oranında (1.912,82-TL) icra-inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 653,32-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 163,34-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 489,98-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 163,34-TL peşin harç, 850,00-TL bilirkişi ücreti ve 139,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.211,64-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸