Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/179 E. 2023/427 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/179 Esas
KARAR NO : 2023/427

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin, yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet verdiğini, davalının talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin davalı/borçludan 16.892,24-TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin, davalı/borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcunun doğduğunu, ancak davalı/borçlunun borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de, herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini ve bunun üzerine davalı tarafa karşı … 6.İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, arabulucu tarafından gönderilen davet mektubuna her iki tarafında icabet ettiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödemediğini, davalının taşıma kural ve koşullarını bilerek hizmet talep ettiğini ancak kendi hatalarına binaen sunulan hizmetin bedelini ödemediğini, davalının faize kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının borcuna takip öncesi herhangi bir şekilde faiz işletilmediğini, takip sonrası uygulanan faizin ise yasal faiz olduğunu, davalının yetkiye itirazının kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma gereği yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin alacağının davalı/borçluya verilen hizmetin likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin vermiş olduğu kargo hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen cari hesap ile takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğunun açık olduğunu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek davalı/borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı/borçlunun vaki itirazları üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi için, itirazın iptali talebi ile işbu davayı açmak zaruretinin doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli borca, masrafa, faize ve tüm fer’ilerine itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tarafları ile dosyamız taraflarının farklı olduğu, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin dosya numarasını Mahkememize bildirmesi için kendisine 2 haftalık kesin süre verilmesine,” karar verildiği, davacı vekili 28/09/2021 tarihli dilekçesi ile; istenen icra dosyasının… 10.İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası olduğunu bildirmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, taraf şirketlerin ticaret sicil kaydı celbedilmiş, … 10.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 20/01/2022 tarihli celsesinin (5) numaralı ara kararı ile; ”Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli ile açık hesaba ve davaya konu olan üç adet faturaya konu taşıma hizmetinin (kargo taşıma) davalı yana sunulup sunulmadığının tespiti için tarafların 2018 ve 2019 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde Mahkememizce re’sen seçilecek bir SMMM ve bir taşıma ve lojistik bilirkişisi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM bilirkişisi Murat Kutanoğlu ve Taşımacılık bilirkişisi Abdullah Kaşıkçı tarafından tanzim edilen 16/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md.222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davacı defterlerine göre 09/05/2019 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 16.892,24 TL’si alacaklı olduğu, davacının alacağı dayanağı belgelerin davacının sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı olduğu,
-Sayın Mahkemenin ara kararına rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği,
-Dava ve takip konusu fatura bedeli ile ilgili bakiyenin ne şekilde ödediğine dair bir vesaikin dosya kapsamında sunulmadığı, Davalının davacı taraf ile kurduğu ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen faturalar ile ilgili dayanak vesaikleri sunmuş olduğu, Davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstresi içeriği faturaları almadığına dair bir itirazının bulunmadığı dikkate alındığında davalının takip dayanağı hesap ekstrelerinde yer alan fatura içeriği kargo hizmetlerini aldığına dair kabulü olarak değerlendirilmesini gerektiği, Davalının aldığı kargo hizmetlerinin bir kısmını ödediğine ve/veya ayıplı taşıma yaptığına dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ayrıca inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği dikkate alındığında, 09/05/2019 itibari ile Davalı taraftan 16.892,24 TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı,
 Davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 09/05/2019 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı,
09/05/2019 tarihli 16.892,24 TL’lik takip miktarı karşılaştırıldığında fazla talebin olmadığı,
 Bu itibarla takibin 16.892,24 TL’si üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 09/05/2019 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 16.892,24 TL’sine davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01/07/2018 – 31/12/2019 arası %19,50; 01/01/2020-30/06/2020 arası %13,75; 01/07/2020-31/12/2020 tarihleri arası %10,00; 01/01/2021-31/12/2021 tarihleri arası %16,75; 01/01/2022 sonrası %15,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 17/11/2022 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; “29/01/2018 tarihli Sözleşmenin bir sureti eklenerek davalı tarafa isticvap davetiyesi celbine, davetiyeye “Davacı vekilinin 28/01/2022 tarihli dilekçesinin ekinde yer alan 29/01/2018 tarihli sözleşmenin bir sureti eklenerek davalı tarafa isticvap davetiyesi celbine, davetiyeye ”Ekli sözleşme sureti ile ilgili isticvap edileceksiniz. Belirtilen duruşma gün ve saatinde şirket yetkilinizin duruşmada hazır olması gerekmektedir. Mazeret bildirilmeksizin duruşmada hazır olunmaması halinde ekli sözleşme altındaki imzanın şirketiniz yetkilisine ait olduğunu ve sözleşme içeriğini kabul etmiş sayılacağının hususu HMK’nun 171/1 fıkraları uyarınca ihtar olunur” şerhinin eklenilmesine,” dair karar verildiği, davalı tarafa çıkartılan meşruhatlı isticvap davetiyesinin davalı tarafa 06/01/2023 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Aynı ara karar 12/01/2023 tarihli duruşmanın (1) numaralı ara kararı ile ve 23/02/2023 tarihli duruşmanın (2) numaralı ara kararı tekrar kurulmuş, işbu ara kararlar doğrultusunda davalıya çıkartılan meşruhatlı isticvap davetiyelerinin usulüne uygun tebliğ edildikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 10.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 16.892,24-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, dava konusu takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan bakiye alacağının varlığı ve miktarı, icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalının takibe itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı taraf, ticari defterleri itibariyle davalıdan takibe dayanak ve davaya konu faturalar nedeniyle 16.892,24-TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte incelenen davacı şirketin ticari defterlerinden de anlaşılacağı üzere takibe dayanak ve davaya konu faturaların -05/12/2018 tarih, … numaralı ve 5.545,25-TL bedelli, 28/11/2018 tarih, … numaralı ve 6.507,98-TL bedelli, 12/12/2018 tarih, … numaralı ve 5.103,72-TL bedelli- davalı tarafa iletilmiş olduğu, davalı tarafın ilgili faturayı sistemde kabul etmiş olduğu, yine faturaya konu ürünlerin taşıma şirketiyle gönderilmiş olduğu ve taşıma irsaliyesinin dosyaya sunulduğu, davalı tarafından kendisine teslim edilmiş fatura ve fatura içeriği hizmetler için yasal süreler içerisinde itirazda bulunulduğunu ispatlayıcı mahiyette herhangi bir vesaikin dosyada yer almadığı, yine faturaların iade edildiğine ilişkin bir vesaikin de dosyada yer almadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte davalı tarafa çıkartılan meşruhatlı isticvap davetiyelerinin de usulüne uygun tebliğ edildiği, isticvap davetiyelerinde yer alan meşruhat nazara alındığında taraflar arasında sözleşmenin imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.Bu hususlar ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu durumda, bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden (16.892,24-TL) ödeme savunması da bulunmamaktadır. Yine davalı ödeme emrine itiraz dilekçesinde, davacı şirketin taşımakla yükümlü olduğu takip miktarından daha fazla meblağlı kargolarını kaybedip halen tazmin etmediğini iddia etmişse de, bu iddiasını ispatlar bir delili dosyaya sunmadığı gibi dosyaya celbedilen deliller ile yukarıdaki açıklamalar da nazara alındığında davalı taraf, bu iddiasını ispatlayamamıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen takip tarihi itibariyle karşılığı olan 16.892,24-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının … 10.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 16.892,24-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 16.892,24-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Hükmolunan 16.892,24-TL’nin %20’si oranında (3.378,45-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.153,90-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 288,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 865,42-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 288,48-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 338,10-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.685,88‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023

Katip
¸

Hakim
¸