Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/175 E. 2022/938 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/175 Esas
KARAR NO : 2022/938

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkiline ait … plakalı 2016 model … marka aracın 19.11.2019 tarihinde trafikte seyir halinde iken, davalı şirket tarafından tanzim edilen … no’lu ve 26.07.2019-2020 tarihleri arasında teminat sağlayan Karayolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile teminat verilen sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile çarpması neticesinde hasarlandığını, kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta ciddi boyutlarda hasar oluştuğunu, söz konusu kaza neticesinde Kasko şirketi tarafından atanan eksperden alınan ekspertiz raporu ile müvekkiline ait araçta (parça ve işçilik olmak üzere KDV hariç) toplam 18.861,88 TL hasar oluştuğu tespitinin yapıldığını ve araç hasarının karşılandığını ancak söz konusu çapma neticesinde müvekkilinin aracının sol arka çamurluk ile bagaj kapağının onarıldığını ve boyandığını, bunun üzerine 14/01/2020 tarihinde tebliğ edilen mail ekinde yer alan dilekçe ve ekleriyle birlikte davalı sigorta şirketine tebliğ edilen tazminat tutarının ve hak sahipliğinin belirlenebilmesi bakımından gerekli ve yeterli yasal belgelerle birlikte müracaat edildiğini, davalı şirketin, 21.01.2020 tarihinde müvekkili adına vekillik hesabına açıkça usul ve yasaya aykırı olarak tespit edildiği aşikar olan 2.044,82 TL değer kaybı tutarı ödemesi yaptığını, bunun üzerine 03/02/2020 tarihinde davalı şirkete gönderdikleri mailde; Yargıtay tarafından belirlenen ilgili usule aykırı olarak belirlenip KTK’nın 99.maddesinde ihdas edilen süre sonrasında müvekkili adına vekillik hesabına yapılan 2.044,82-TL ödemeyi 03/02/2020 tarihinde reddederek, ekte yer alan dekontla hesaplarına iade ettiklerini ve dolayısıyla da gerek mer’i mevzuata ve gerekse de Yargıtay kriterlerine uygun olarak değer kaybı taleplerinin karşılanmaması sebebiyle yasal yollara başvuracaklarını beyan ettiklerini, arz edilen bu sebeplerle davalı şirket tarafından yapılan mezkur 2.044,82-TL eksik ödemenin, MK md.2’de tanımlanan dürüstlük ve iyiniyet ilkesi ilkesi ile bağdaşmadığından dolayı iade olunduğunu, kaldı ki konuya ilişkin müstekar Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirket tarafından yapılan söz konusu ödemenin müvekkile ait araçta meydana gelen ve ”aracın 2.el piyasa rayiç değerindeki reel düşüş esas alınmak suretiyle hesaplanması gereken gerçek değer kaybı tutarı” karşısında fahiş derecede yetersiz ve mesnetsiz olup, kabul edilemez durumda bulunduğunu beyan ettiklerini, dolayısıyla da müstekar Yargıtay uygulaması gereğince, belirlenecek değer kaybı miktarının tespitinde mutlak olarak reel 2. El piyasa rayiç değerindeki düşüş esas alınmalı ve 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları ekinde yer alan değer kaybı hesaplama formüllerinin dikkate alınmadığını, yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin davalıdan tahsili amacı ile huzurdaki davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, ikame etmiş oldukları işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını beyanla fazlaya, manevi tazminata ve munzam zarara ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere mahkemece alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda belirli hale gelecek olan müddeabihi herhangi bir sınırla olmaksızın her türlü arttırım hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL değer kaybı tazminatının olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın meydana gelen kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını beyan ettiğini, değer kaybına istinaden yapılan talebe istinaden … numaralı hasar dosyasının açıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti olan 41.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, hasar dosyasının açılmasını takiben araçta meydana gelen değer kaybının tespitini, başvuran tarafın taraflarına göndermiş olduğu bir kısım evrak üzerinden yapılan incelemeler ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan hesaplama yöntemine göre yapılan hesaplama ile meydana gelen değer kaybının 2.044,82-TL olduğunun tespit edildiğini ve bu tutarın dava tarihinden önce davacı tarafa ödendiğini, işbu sebeple müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğu yerine getirilmiş olup, davacının herhangi bir hak ve alacağı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise kazaya sebep olan araçların kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, değer kaybı hesaplamalarının, Trafik Sigortası Genel Şartları Ekinde Yer alan kriterlere göre yapılması gerektiğini, değer kaybı taleplerinin maddi teminat limitlerinin en fazla %15’ine kadar olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin reddi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyaları celbedilmiş, … ve … plaka sayılı araçların malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporları ve ATK raporu alınmıştır.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli celsesinin (7) numaralı ara kararı ile; ”…davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen, “dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu değer kaybı zararının meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek değer kaybı tutarının ne olduğu, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapılan ödemenin iade edilip edilmediği, eğer yapılan ödeme var ise yapılan ödemeler de göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye değer kaybı alacağının varlığı ve miktarı, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında” yönündeki uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek değer kaybı ve kusur konularında uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Trafik kazaları kusur, hasar ve araç değer kaybı tespit uzmanı … ve makine mühendisi … tarafından tanzim edilen 05/01/2022 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
1- KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE ;
A – … plakalı otomobil sürücüsü …’ın maddi hasarlı trafik kazasında %25 (yüzdeyirmibeş) oranında tali derecede kusurlu olduğu,
B – … plakalı otomobil sürücüsü …’nin maddi hasarlı trafik kazasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu,
2 – DEĞER KAYBI AÇISINDAN DEĞERLENDİRME NETİCESİNDE;
A- Dava konusu … Plakalı aracın 19.11.2019 tarihli trafik kazası sonucunda oluşan hasarı neticesinde 5.844,00TL değer kaybına uğrayacağı;
3-DAVACININ DAVALIDAN TALEP EDEBİLECEĞİ DEĞER KAYBI BEDELİNİN DEĞERLENDİRMESİ NETİCESİNDE:
Hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, dava konusu … plaka sayılı aracın 19.11.2019 tarihli hasarı neticesinde kusur oranı tenzilatı ile oluşan toplam 4.383,00-TL değer kaybı bedelini, davacının davalıdan talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 03/02/2022 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”…dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine tevdii ile ön inceleme duruşmasında tespit edilen -dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu değer kaybı zararının meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek değer kaybı tutarının ne olduğu, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapılan ödemenin iade edilip edilmediği, eğer yapılan ödeme var ise yapılan ödemeler de göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye değer kaybı alacağının varlığı ve miktarı, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği- uyuşmazlıkların halli ile bilirkişi raporu ve davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi için rapor tanziminin istenilmesine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarih ve … karar numaralı raporunda özetle;
I. Kusur durumu: Kusura yönelik olarak dosya içerisinde iki farklı görüş bulunmaktadır. Sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu ve %75 oranında kusurlu olması yönünde görüş ayrılığı oluşmuştur. Heyetimiz tarafından yapılan değerlendirmelerde ilk geçiş hakkına sahip olan sürücü …’ın kavşak mahalline girmiş olduğu ve belli bir mesafe kat ettiği, aracının yanından gelen diğer otomobil sürücüsüne karşılık olarak kazayı önleyebilecek tedbir imkanının olmadığı değerlendirilmiş ve 05.01.2022 tarihli rapordaki kusur değerlendirmesi uygun bulunmamıştır.
A) Sürücü …, sanayi sitesinden çıkıp ana yola katılım yapacağı sırada görüş alanının kısıtlı olduğu mahalde yüksek özeni gösterip ana yoldan gelen araçların konumundan emin olduktan sonra hareketini sürdürmesi gerekirken bunu yapmadığı ve ilk geçiş hakkına sahip olan araca yandan çarptığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurludur.
B) Sürücü …, idaresindeki aracı ile ana yolda seyir halinde iken tali yol konumundaki sanayi sitesinden gelip aracına yan tarafından çarpan sürücüye yönelik olarak somut veriler baz alındığında kural ihlalinin olmadığı ve kazayı önleyebilecek tedbirinin olmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusursuzdur.
II. Değer kaybı durumu:
Dava konusu trafik kazası 19.11.2019 tarihinde meydana gelmiş ve aracın kaza tarihindeki bedelinin piyasa araştırması yapılmıştır. Aracın markası, modeli, yaşı, kilometresi aracın bedelinin hesaplanmasında temel etkenlerdir. 3 yaşındaki dizel yakıt tipli bir araca göre katedilmiş 124234 kilometre ortalamaların üzerindedir. Bu etkide göz önüne alındığında aracın piyasa değeri kaza tarihi ile 100.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca değer kaybı, aracın kazadan önceki ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonra onarımı yapılması durumunda oluşan ikinci el piyasa değeri arasındaki fark olarak belirtilmiştir. Heyetimiz tarafından yapılan araştırmalar neticesinde aracın kaza tarihinde ikinci el piyasa değeri 100.000,00 TL olarak belirlenmiş; kaza tarihindeki aracın yaşı, kilometresi, hasarlı kısımları, değişen ve onarılan parçaları ve hasar miktarı incelenmiştir. Değişmesi gereken plastik aksam, elektronik aksam gibi gruplar araçta değer kaybı oluşturmazken kaynaklı, kaynaksız kaporta aksamları değer kaybı oluşturacaktır. Hava yastığı gibi hasar grubu orjinali ile değiştirilmiş ve kazadan önceki hasarına getirilmiş olsa da bu parçalar alıcı üzerinde psikolojik etkenliği oluşturmaktadır. Bu durum değer kaybı hesaplamasında dikkate alınmıştır.
Araçta değer kaybı oluşturacak işlemler aşağıdaki şekilde listelenmiştir.
– Sağ arka kapının değişmesi ve boyanması,
– Sağ ön kapının değişmesi ve boyanması,
– Sağ arka çamurluğun onarılması ve boyanması,
– Sağ B sütununun onarılması ve boyanması,
– Hava yastığı ve emniyet kemeri mekanizmasının tamiri olarak belirlenmiştir.
Mevcut işlemlerin yapılmasından sonra aracın ikinci el piyasasının kaza tarihinde 96.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
A. Değer Kaybı
Aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değeri…… 100.000,00 TL
Aracın kaza sonrası ikinci el piyasa değeri………… 96.000,00 TL -_______________
Değer kaybı…………………………………… 4.000,00 TL
SONUÇ :
– Sürücü …İ’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
– Sürücü …’ın kusursuz olduğu,
– Dava konusu araçta 4.000,00 TL değer kaybının olduğu görüş kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli celsesinin (3) numaralı ara kararı ile; “…19/11/2019 tarihinde meydana gelen davaya konu kazada tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından dosyanın Karayolları Fen Heyetinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş ve bu doğrultuda …, … ve … tarafından tanzim edilen 06/10/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü Asım YILMAZ’ın kavşak yaklaşımında gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle 2. Derecede (%25) kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin ise kavşak yaklaşımında gereken dikkat ve özeni göstermemesi, geçişini tamamlamak üzere olan aracı görerek gerekli fren tatbiki uygulamaması nedeniyle dava konusu kazanın meydana gelmesinde 1. Derecede (%75) kusurlu olduğu olduğu kanaatini bildirmiştir.
Kusur tespiti yönünden 06/10/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ve değer kaybı yönünden ise ATK raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 10/10/2022 tarihli bedel arttırım talebini ihtiva eden dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri araç değer kaybı ile ilgili olarak 4.383,00 TL Değer Kaybı Tazminatının davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu değer kaybı zararının meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek değer kaybı tutarının ne olduğu, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapılan ödemenin iade edilip edilmediği, eğer yapılan ödeme var ise yapılan ödemeler de göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye değer kaybı alacağının varlığı ve miktarı, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, iddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın 2.Derecede (%25) kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin ise 1. Derecede (%75) kusurlu olduğu olduğu, … plakalı otomobilde meydana gelen değer kaybı bedelinin 4.000,00-TL olduğu, dava konusu … plaka sayılı aracın 19.11.2019 tarihli hasarı neticesinde kusur oranı tenzilatı ile oluşan toplam 3.000,00-TL değer kaybı bedelini davacının davalıdan talep edebileceği kanaatine Mahkememizce de varıldığından davanın 10/10/2022 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile, 3.000,00-TL maddi tazminatın 27/01/2020 temerrüt tarihinden -davalıya başvuru tarihi 14/01/2020 tarihi nazara alınarak 8 iş günü sonrası- itibaren işletilecek yasal faizi -kazaya karışan her iki aracın da hususi nitelikte olması- ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın 10/10/2022 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 3.000,00-TL maddi tazminatın 27/01/2020 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 204,93-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 59,30-TL harç ile 70,00-TL tamamlama harcı toplamı olan 129,30-TL harçtan mahsubuna, kalan kısım 75,63-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.383,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 70,00-TL tamamlama harcı, 6.700,00-TL bilirkişi ücreti, 836,80-TL ATK fatura ücreti ve 660,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 8.385,90-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%68) göre 5.702,41-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 924,80‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 395,2‬0-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸