Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/171 E. 2022/901 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/171 Esas
KARAR NO : 2022/901

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/03/2014
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizin 27/12/2018 tarih, 2017/103 Esas ve 2018/1335 Karar sayılı ilamının Yargıtay 17.Hukuk Dairesini’nin 14/10/2020 tarih, 2019/4261 Esas ve 2020/5606 Karar sayılı ilamı ile bozulmakla Mahkememize tevzi edilmiş ve 2021/171 esas numarasını almıştır. Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkillerinin murisinin 15/05/2012 tarihinde içinde bulunduğu … plaka sayılı köy dolmuşu ile karşı yönden gelen … plaka sayılı araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, kazaya sebebiyet veren araçlardan … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta, diğer … plaka sayılı aracın da diğer davalı … Sigorta’ya sigortalı olduğunu, … sigorta şirketine 04/10/2012 tarihinde yapılan başvuru neticesinde … Sigorta’nın 19/11/2012 tarihinde meydana gelen olay nedeni ile 45.049,31-TL’yi kendilerine ödediğini, ancak bu bedele ilişkin ayrıca temerrüt faizi talebinde bulunduklarını bildirdiğini, kazada hayatını kaybeden müteveffanın mirasçıları açısından ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defir giderlerinin hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 15/05/2012 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin 225.000,00-TL olduğunu, davacı tarafın işbu davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklandığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi taraflar arasındaki ilişkinin sigorta sözleşmesinden doğmadığını, davacı taraf ile aralarında herhangi bir poliçe sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu sebeple en yüksek mevduat faizi ve en yüksek temerrüt faizi talebinin reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, destekten yoksunluk tazminatının poliçe limiti dahilinde olan kısmı ile poliçe limitini aşan kısmı yönünden ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru yönünden sorumluluğun ve bu kısımlara ilişkin harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrılarak belirlenmesini, müvekkili şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 19/11/2012 tarihinde davacılara 45.049,31-TL ödeme yapıldığını, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığını, bu nedenle talep edilen avans faizinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacılara hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatını ödemiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Hasar dosyaları, trafik kaydı, nüfus kayıtları, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas, … Karar sayılı dosyası, … ve … plakalı araçların trafik kayıtları celbedilmiş, davacıların ve desteğin sosyal ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış, SGK kaydı celbedilmiş ve taraflarca bildirilen deliller toplanarak dosya üzerinde bilirkişi raporu alınmıştır.
17/10/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek zarardan indirildiği, davacı eş …’nin 14.542,86-TL, davacı kızı …’in 22.410,29-TL, davacı oğlu…’ın 19.194,49-TL, davacı oğlu …’in 10.822,51-TL, davacı oğlu …’nin 9.206,65-TL, davacı kızı …’in 5.283,28-TL bakiye zarar talep edebilecekleri, diğer davacıların destekten çıktıkları anlaşıldığından zararlarının bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacılar vekili 04.12.2018 tarihli talep arttırım dilekçesi ile özetle; Davacı … açısından 14.542,86-TL, davacı …açısından 22.410,29-TL, Davacı … açısından 19.194,49-TL, davacı … açısından 10.822,51-TL, davacı … açısından 9.206,65-TL ve davacı …açısından 5.283,28-TL olmak üzere toplam 81.460,08-TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den -sigortaya- başvuru tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli ve bilimsel görüşlere dayalı olarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 27/12/2018 tarih, 2017/103 Esas ve 2018/1335 Karar sayılı ilamı ile; “1-Davacıların davalı…. Sigorta A.Ş.’ye karşı açtıkları davanın reddine,
2-Davacılar …, …, …, …, …, … ve …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtıkları davanın REDDİNE,
3-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 14.542,86-TL nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile22.410,29 TL nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 19.194,49-TL nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 10.822,51-TL nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 9.206,65 -TL nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 5.283,28-TL nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,…” karar verildiği, verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 14/10/2020 tarih, 2019/4261 Esas ve 2020/5606 Karar sayılı ilamı ile; “…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada hükme esas alınan aktüer raporunda; davacı çocukların tamamının 25 yaşına kadar destek görecekleri kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, davacı çocuklardan … 06.05.1994 doğumlu ve kaza tarihinde 18 yaşını doldurmuş olup, ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağından ilk okul mezunu ve aylık 1.400,00 TL ücretle çalıştığı, diğer çocuklarla ilgili ekonomik sosyal durum araştırma raporlarının ise dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, Nuri dışındaki davacı çocukların da ekonomik ve sosyal durumları ile öğrenimlerine devam edip etmedikleri araştırılmak suretiyle, yüksek öğrenim görme durumlarının olmadığının belirlenmesi halinde; kız çocuklarının 22 yaşına, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise, 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerektiği halde, kaza tarihinde 18 yaşında ve ilkokul mezunu olan, ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre de ücretli bir işte çalıştığı tespit edilen davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi; diğer çocuklar yönünden ise; eksik araştırma ve varsayımlara dayalı aktüer raporuna göre, davacı çocukların 25 yaşına kadar destek göreceklerinin kabulüyle karar verilmesi doğru görülmemiş ve karar bu yönüyle bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA….” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2021/171 Esas sayılı sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/12/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile;” Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14/10/2020 tarih, 2019/4261 Esas ve 2020/5606 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına” karar verilmiştir.
Mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Dosyanın daha önce rapor tanzim eden aktüerya bilirkişisi Vedat Aykırı’ya tevdii edilerek Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14/10/2020 tarih, 2019/4261 Esas ve 2020/5606 Karar sayılı ilamı ile … İlçe Emniyet Müdürlüğüne, … İlçe Emniyet Müdürlüğüne ve … İlçe Jandarma Komutanlığının cevabi yazıları da nazara alınarak davaya konu uyuşmazlıkla ilgili ek rapor tanzimine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda aktüerya bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 24/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemenin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihi esas alınarak yapılacak hesaplamada ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ZMMS Genel Şartları ve poliçe başlangıç tarihinin genel şartların yürürlüğe girdiği 01.06.2015 tarihinden ÖNCE ve ödemenin de 19.12.2012 ‘de Anayasa Mahkemesi’nin İPTAL kararından ÖNCE gerçekleştiği dikkate alınarak PMF-1931 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
-KTK’nın bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2021/3089E., 2021/3441K., 2021/3834E. 2021/4568K., 2021/17154E., 2021/4325K. sayılı ilamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacılara 19.12.2012 tarihinde toplam 45.049,51-TL ödeme yapıldığı, kaza tarihi itibariyle 18 Yıl 0 Ay 9 Günlük ve paydaşlık dışı olan davacı Nuri Çınar’a yapılan 1.193,69-TL ödeme hesaplamalarda dikkate alınmadığı,
-Kök rapor sonrası da dosyaya sunulan çocukların öğrenim durumları ve nüfus kayıt örneklerine göre evlenme tarihleri dikkate alınarak hesaplama yapıldığı,
-Davacıların destekten yoksunluk zararının oluşup oluşmadığı, oluştu ise davalı sigorta şirketinin sorumluluğu dâhilinde olup olmadığının Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu,
-Müteveffanın ve dava dışı müteveffa annesinin payının hesaplanarak ayrıldığı,
-Davacı paydaş eş …’ın;
Ödeme Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 44.339,68-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %70,53 oranında karşılandığı,
Rapor/Hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 204.319,15 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 146.259,58-TL olduğu,
-Davacı paydaş kız çocuk …’ın;
Ödeme Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 1.910,99 TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %62,46 oranında karşılandığı,
Rapor/Hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 1.996,53 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının olmadığı,
-Davacı paydaş erkek çocuk …’ın;
Ödeme Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 846,54 TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %208,21 oranında aşarak karşılandığı,
Rapor/Hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 846,89 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının olmadığı,
-Davacı paydaş erkek çocuk …’ın;
Ödeme Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 6.055,53 TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %63,98 oranında karşılandığı,
Rapor/Hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 8.028,03 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 834,53 TL olduğu,
-Davacı paydaş kız çocuk …’ın;
Ödeme Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 15.481,73 TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %37,16 oranında karşılandığı,
Rapor/Hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 38.600,93 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 27.919,30 TL olduğu,
-Davacı ve dava dışı paydaşların toplam bakiye zararın bakiye teminat limitini aşmamasından dolayı garamaten paylaştırmaya gerek olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli ve bilimsel görüşlere dayalı olarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu ve davalıların sorumluluklarının hukuki mahiyetinin ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Davacıların iddiası, davalıların savunmaları, Yargıtay ilamları ve tüm dosya kapsamına göre; Olay tarihinde saat 06:10 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile Diyadin istikametinden … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yol çalışması olduğunu dikkate almadan iki yönlü trafiğin kullanıldığı yolda karşı yönden gelen aracın şeridine girdiği ve sonrasında karşı yönden gelen sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile çarpışması sonucu sürücü …’ın ve davacıların murisi …’ın hayatını kaybettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı araç sürücüsü …’ın tam ve asli kusurlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğu, bu hususun … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas, …Karar sayılı dosyası kapsamında bulunan Adli Tıp Kurulu Trafik İhtisas Dairesi’nin 11/12/2013 tarihli kusur raporu ile aynı mahkemenin … hakkında verdiği kesinleşmiş beraat kararı ile sabittir. Bununla birlikte, Mahkememizce davalı … Sigorta A.Ş. yönünden, Mahkememizin 2017/103 Esas, 2018/1335 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının; “1” numaralı bendinde yer alan; “Davacıların davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtıkları davanın REDDİNE,” yönelik karar davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiştir. Mahkememizce Davacılar …, …, …, …, …, … ve … yönünden, Mahkememizin 2017/103 Esas, 2018/1335 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının; “2” numaralı bendinde yer alan; “Davacılar …, …, …, …, …, … ve …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtıkları davanın REDDİNE,” yönelik karar davacılar tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden işbu davacılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiştir. Mahkememizce davacı … yönünden, usul ve yasaya uygun görülerek uyma kararı verilen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14/10/2020 tarih, 2019/4261 Esas ve 2020/5606 Karar sayılı bozma ilamı gereğince davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açtığı davanın reddine, karar verilmiştir. Mahkememizce davacılar … ve …’ın yönünden ise, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan 24/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda, rapor/hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde ilgili davacıların kendilerine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde bakiye destekten yoksunluk zararlarının olmadığı tespit edildiğinden reddine, karar verilmiştir. Mahkememizce davacı … yönünden, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan 24/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda rapor/hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 8.028,03 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde bakiye destekten yoksunluk zararının 834,53 TL olduğu tespit edildiğinden davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 834,53-TL’nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, karar verilmiştir.Mahkememizce diğer davacılar … ve … yönünden ise, her ne kadar teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan 24/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda davacı …’ın rapor/hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 204.319,15 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 146.259,58-TL olduğu, davacı …’ın ise, Rapor/Hesap Tarihine Göre değerlendirildiğinde hesaplanan zararının 38.600,93 TL olduğu, kendisine yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 27.919,30 TL olduğu tespit edilmişse de, talebe bağlılık ilkesi ve Mahkememizin 27/12/2018 tarih, 2017/103 Esas ve 2018/1335 Karar sayılı ilamının davacılar vekilince temyiz talebinde bulunulmaması nedeniyle ilgili hükmün davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, talep arttırım dilekçesindeki tutarlar üzerinden ve daha önce sigorta şirketince yapılan kısmi ödeme tarihi olan 19/11/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle, davacı … yönünden, davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 14.542,86-TL’nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden ise, Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 22.410,29 TL’nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin 2017/103 Esas, 2018/1335 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “1” numaralı bendinde yer alan; “Davacıların davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtıkları davanın REDDİNE,” yönelik karar davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden davalı … Sigorta A.Ş yönünden yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizin 2017/103 Esas, 2018/1335 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “2” numaralı bendinde yer alan; “Davacılar …, …, …, …, …, … ve …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtıkları davanın REDDİNE,” yönelik karar davacılar tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden işbu davacılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacılar …, … ve …’ın davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açtıkları davanın REDDİNE,
4-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 14.542,86-TL’nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 22.410,29 TL’nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı davanın 04/12/2018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 834,53-TL’nin 19/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
7-Daha önce karar ve ilam harcı alındığından bu konuda tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılar …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’nden alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’nden alınarak davacı …’a verilmesine,
12-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 834,53-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’nden alınarak davacı …’a verilmesine,
13-Davacılar …, …, …, …, … ve … tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 25,20-TL peşin harç, 1.391,14-TL tamamlama harcı, 458,15-TL posta ve tebligat gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.382,00-TL ATK faturası toplamı 4.081,69-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre (%40) 1.632,67-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.den alınarak bu davacılara verilmesine,
14-HMK’nın 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin huzurunda, davalı tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸