Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/154 E. 2021/861 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/154 Esas
KARAR NO : 2021/861

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2014
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizden verilen 30/05/2016 Tarih, 2014/524 Esas ve 2016/492 sayılı kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verildiği, bu kez davacılar vekilinin karar düzeltme yoluna başvurması üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20/01/2021 Tarih, 2019/5577 Esas ve 2021/169 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği ve Mahkememizin 2021/154 Esasına kaydı yapılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; 23/10/2011 tarihinde müvekkillerinin murisi …’in sevk ve idaresindeki, mülkiyeti …’e ait olan … plakalı araç ile dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın çarpışarak çift yönlü trafik kazası nedeniyle davacıların murisi …’in olay yerinde vefat ettiğini, davacı … ile murisin gayri resmi olarak evli olduklarını, diğer davacılar … ve …’in muris … ve davacı … ‘in gayri resmi evliliklerinden olan müşterek çocukları olduğunu, murisin ölümüyle davacı … ve … ve … isimli çocukların destekten yoksun kaldıklarını, ayrıca davacıların murisi …’in vefatı nedeniyle müvekkili …’in tüm defin masraflarını da kendisinin karşıladığını, defin masraflarının da sigorta kapsamına girdiğinden bu masrafların da davalı şirketten tahsilinin gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için ayrı ayrı 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 500 TL defin giderinin ticari faiziyle birlikte … plakalı aracın ZMMS sigotacısı olan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 23/10/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirkette … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirkette sigortalı aracın işleteni ve sigortalısı olarak davacı … göründüğünü, bu nedenle davacının 3.şahıs olarak kabul edilemeyeceğini, işletenin trafik poliçesinden dolayı tazminat talep edemeyeceğini, bu nedenlerle davacı … ‘in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, davacıların murisi olan …’in sigortalı … plakalı aracın kusurlu sürücüsü olup, davacıların kusurlu sürücünün kanuni mirasçısı olduklarını, kusurlu sürücünün 3.kişilere verdiği zarardan kanuni mirasçı ve tereke nedeniyle sıfatı ile sorumlu olacaklarından, davacılarda alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleştiğini, bu nedenle söz konusu davacıların tazminat haklarının ortadan kalktığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, kaza tarihinde ihbar yapılmamış olup kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Davalı … şirketinden hasar dosyası getirtilmiş, … numaralı hasar dosyası açıldığı, bu dosya içinde davacı … ‘in 23/12/2013 tarihli dilekçeyle davalı şirkete başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır. Yine hasar dosyası içinde bir örneği gönderilen … numaralı poliçenin 26/07/2011 – 26/07/2012 tarihlerini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, murisin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesini, yine murisin defin ruhsatını, davacıların nüfus kaydını ibraz etmiştir.
Mahkememizce kaza nedeniyle açılan … Ağır Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası fiziken dosyamız içine alınmıştır.
Davacı vekili, murisin gelirini 05/06/2014 tarihli dilekçeyle 1.200 TL civarında olarak bildirmiştir.
Dosya içine, … plakalı aracın davacı … adına tescilli olduğuna dair kayıt alınmıştır.
Defin giderleri konusunda … Muhtarlığı’ndan araştırma yazı cevabı getirtilmiştir.
… Belediye Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı cevabi yazısı ile 2011 yılında vefat eden bir kişinin ölümü nedeniyle yapılan cenaze ve defin giderleri liste halinde Mahkememize gönderildiği tespit edilmiştir.
Murisin gelirine ilişkin vergi kaydı alınmıştır.
Mahkememizin 04/12/2014 tarihli celsesinde; Davacı Tanığı …’a, Davacı … ‘in görümcesi, davalılar … ve …’in halası olduğunu söylemekle, tanıklıktan çekilme hakkı hatırlatılarak şahitlik yapacağını beyan ettiği ve “Ölen … benim kardeşim olur, geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu vefat etti, vefat etmeden önce … ili … ilçesinde kahve çalıştırıyordu, ayrıca gayri resmi olarak araba alım satım işi ile uğraşıyordu, bildiğim kadarıyla aylık eline 1.500 TL civarında bir para geçiyordu, vefat edince cenazesi … ilçesi … köyünde defnedildi, cenazesi …’dan … ilçesine belediye tarafından götürüldü, ancak ailesi de çeşitli defin masrafları da yapmışlardır, mesela ıskat dediğimiz bir gelenek vardır, buna göre ölen kişinin yaşına göre bir miktar para verilir ancak ne kadar para verildiğini bilmiyorum, baş sağlığına gelenlerin ağırlanması için yine memlekette çadırlar kuruldu, gelenlere çeşitli ikramlar yapıldı, davacı … ile kardeşim gayri resmi olarak evli idiler, yaklaşık 9 yıl beraber yaşadılar, iki tane de çocukları vardır, geçimlerini ölen kardeşim sağlıyordu, kardeşimin başka bir kadınla resmi evliliği vardı ancak davacı … onun ikinci eşi idi.” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 05/10/2015 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”Dava dosyasında kusur raporu alınmasına, bilirkişi olarak … ile aktüerya bilirkişisi …’ün seçilmesine…” karar verilmiş ve bu doğrultuda Mahkememizce kusur bilirkişi … ve aktüer bilirkişi … tarafından tanzim edilen 08/02/2016 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; kusur yönünden yapılan incelemede; 23/10/2011 günü meydana gelen trafik kazasında davalıya zorunlu trafik sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davacıların murisi …’in tam (%100) kusurlu olduğu, … plakalı (kamyonun) sürücüsü …’na atfı kabil bir kusur bulunmadığı, sorumluluk yönünden yapılan incelemede ise; müteveffanın …’den olma çocuklarının talep hakkının bulunduğu, buna göre davacı …’un 14.278,81-TL diğer davacı …’in 18.779,83-TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğunu, davacı …’in işleten olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep imkanının bulunmadığını, poliçe teminatı dışında kaldığı, Mahkemenin bilirkişi görüşüne iştirak etmemesi halinde uğradığı destekten yoksun kalma zararının 87.218,95-TL olduğu, tazmini gereken defin ve cenaze giderinin 1.500,00-TL olduğu, davalı … şirketinin KTK md.99/1 poliçe genel şartları B.2.a hükmü uyarınca usulen yapılan başvuruyu takip eden 8 iş günü sonrasında temerrüde düşeceği, hasar dosyası içeriğine göre 08/01/2014 günü davalıya başvuru yapıldığı anlaşılmakla 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal -araç ticari nitelikte olmadığından avans faizi talebine iştirak edilmediği- faizden sorumlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 22/02/2016 havale tarihli dilekçesiyle talebini üç kalem için toplam 34.558,64 TL’ye çıkardıklarını belirterek bu miktar üzerinden ıslah harcını tamamlamıştır.
Mahkememizin 30/05/2016 tarih, 2014/524 Esas ve 2016/492 Karar sayılı ilamı ile; ”1-Davacının davasının, davacı … aracın işleteni olduğundan … yönünden reddine,
2-Davacının davasının, davacı … yönünden kabulü ile, 14.278,81 TL, davacı … yönünden kabulü ile 18.779,83 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Murisin cenaze ve defin giderleri yönünden davaları kabul edilen mirasçılar …’in miras hissesine düşen 562,5 …’in 562,5 olmak üzere toplam 1.125,00 TL cenaze ve defin giderinin 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacılara verilmesine, davacı … yönünden miras hissesine düşen miktarda talebin reddine…” karar verilmiş, işbu karara taraf vekillerince temyiz talebinde bulunulması üzerine dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamı ile; ”…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, davacı … kaza tarihinde muris … tarafından sevk ve idare edilen aracın işleteni olduğundan, bu davacının maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin (3) nolu, davalı vekilinin ise (2)nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri istemine ilişkindir.
b)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53.maddesinde(818 satılı TBK madde 45) cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği de davalı davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmin ile sorumlu olup, davacının kendi milli değerlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir.
Somut olayda;… Belediye Başkanlığınca dosyaya gönderilen 16.07.2014 tarihli cevabi yazıda;2011 yılında vefat eden bir kişinin ölümü nedeniyle yapılan cenaze ve defin giderleri liste halinde bildirilmiş, söz konusu listede cenaze nakil gideri, mezar yeri, mezar kazma, ölü yıkayıcı ücreti, tabut ve kefen ücretleri gibi ölümle doğrudan doğruya ilgili giderler toplamının 430,00TL olduğu, söz konusu yazıda örf ve adetlere göre yapılabilecek diğer harcamaların tutarının ise 4.500,00TL olduğu bildirilmiştir. Muris …’nin kardeşi …, duruşmadaki beyanında; … Köyü’nde defnedilen murisin cenazesinin …’dan … İlçesi … Köyü’ne … Belediyesinin nakil ettiğini ancak;”ıskat” geleneği adı altında ölenin ailesinin ölenin yaşına göre para verdiğini, baş sağlığına gelenler için çadırlar kurularak ikramlar yapıldığını beyan etmiştir.
Mahkeme hükme esas alınan aktüer raporunda ise bilirkişi defin ve cenaze giderlerinin … Belediyesinde ücretsiz yerine getirildiğini belirterek, ölümün gerçekleştiği 2011 yılındaki ekonomik koşullara göre 1.500,00TL “kadri marufunda” bulunduğu sonucuna varılmış, yerel mahkeme tarafından da temyize konu kararda da bilirkişi raporunda 1.500,00 TL olarak tespit edilen giderden davacı muris çocuklarının miras payına göre talep edebilecekleri miktar toplam 1.125,00TL olarak hesaplanmış ve karar altına alınmış ise de, gerek davacı taraf tanığının yukarıda belirtilen beyanları ve gerekse aktüer raporunda murisin … Köyü’ne … Belediyesince nakledilip, cenaze ve defin hizmetlerinin Belediye tarafından ücretsiz olarak yerine getirildiğinin belirtilmiş olması karşısında,aktüer raporundaki 2011 yılı ekonomik koşullarına göre soyut ve varsayıma dayalı olarak tespit edilen 1.500,00TL cenaze ve defin gideri esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesinde davacı … için 500,00TL destekten yoksun kalma tazminatı, 500,00TL cenaze ve defin gideri talep etmiş, Mahkemece davaları kabul edilen mirasçılar …’in miras hissesine düşen 562,5 …’in 562,5 olmak üzere toplam 1.125,00TL cenaze ve defin giderinin 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacılara verilmesine, davacı … yönünden miras hissesine düşen miktarda talebin reddine karar verilmiş olup, bu davacı yönünden reddedilen miktar 875,00TL olup, reddedilen miktara göre AAÜT 13/2.maddesi gereği davalı lehine 875,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.800,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda(1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin (3),davalı vekilinin (2)nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (3)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi…” karar verilmiş ve dosya Mahkememizin 2021/154 Esas sayılı sırasına kaydedilerek yargılamasına devam edilmiş ve Mahkememizin 01/07/2021 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamına uyulmasına” karar verilmiştir.
Mahkememizin 01/07/2021 tarihli celsesinin (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline ”ıskat” geleneği altında desteğin yoksun kalınan adına bir para verilip verilmediği, verilmiş ise ne kadar verildiği ve buna ilişkin belgeleri-delilleri sunması için (ödeme dekontu vs.) kendisine 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadaki mevcut delillere göre değerlendirme yapılacağının ihtarına (ihtar edildi)” şeklinde karar verilmiş, davacılar vekilince herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve delil sunulmadığı tespit edilmiştir.
… Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı cevabi yazısında; Belediye Başkanlıklarının …tarih ve … sayılı cevabi yazısı ile bildirilen cenaze ve defin giderlerinin tamamının belediyelerince ücretsiz olarak sağlandığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik Borçlar Kanunun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderleri talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davaya konu trafik kazasındaki kusur durumu, tazminat alacağının miktarı hasarın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, faizin türü ve temerrüt tarihi noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
İddia, savunma, dosya içeriği deliller, Yargıtay ilamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; 23/10/2011 tarihinde davacıların murisi …’in sevk ve idaresindeki, mülkiyeti …’e ait olan … plakalı araç ile dava dışı … idaresindeki… plakalı aracın çarpışarak çift yönlü trafik kazası nedeniyle davacıların murisi …’in olay yerinde vefat ettiği, davacı … ile murisin gayri resmi olarak evli oldukları, diğer davacılar … ve …’in muris … ve davacı … ‘in gayri resmi evliliklerinden olan müşterek çocukları olduğu, murisin ölümüyle davacı … ve … ve … isimli çocukların destekten yoksun kaldıkları, ayrıca davacıların murisi …’in vefatı nedeniyle davacı … ‘in tüm defin masraflarını da kendisinin karşıladığı ve defin masraflarının da sigorta kapsamına girdiğinden bu masrafların da davalı şirketten tahsili gerektiğini belirterek … plakalı aracın ZMMS sigotacısı olan davalıdan destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin giderleri talepli eldeki davayı açmıştır. Davacıların destekten yoksun kalma talepleri yönünden; Mahkememizin 30/05/2016 tarih, 2014/524 Esas ve 2016/492 Karar sayılı ilamı ile; ”1-Davacının davasının, davacı … aracın işleteni olduğundan … yönünden reddine,
2-Davacının davasının, davacı … yönünden kabulü ile, 14.278,81 TL, davacı … yönünden kabulü ile 18.779,83 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine…” dair karar verilmiş, bu talepler yönünden Yargıtay ilamları gözetilerek yani Mahkememizin 2014/524 Esas, 2016/492 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “1” numaralı bendinde yer alan; “Davacının davasının, davacı … aracın işleteni olduğundan … yönünden reddine,” yönelik karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20/01/2021 tarih, 2019/5577 Esas ve 2021/169 Karar sayılı Karar Düzeltme İlamı ile -20/01/2021 tarihi itibariyle- kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
– “2” numaralı bendinde yer alan; “Davacının davasının, davacı … yönünden kabulü ile, 14.278,81 TL, davacı … yönünden kabulü ile 18.779,83 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” yönelik karara davalı vekilinin temyiz talebinin Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği, işbu ilamın davalı vekiline 15/09/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve işbu ilama karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmadığı, bu nedenle davalı yönünden Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamının tebliğ tarihi olan 15/09/2019 tarihinden karar düzeltmeye başvuru için tayin edilen 15 günlük yasal sürenin sonu olan 01/10/2019 tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle vekalet ücreti de karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanarak karar verilmiştir. Davacıların cenaze ve defin giderleri yönünden talepleri bakımından ise, … Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı cevabi yazısında; Belediye Başkanlıklarının 16/07/2014 tarih ve 769 sayılı cevabi yazısı ile bildirilen cenaze ve defin giderlerinin tamamının belediyelerince ücretsiz olarak sağlandığının belirtilmesi, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamı ve davacılar vekilinin Mahkememizin 01/07/2021 tarihli celsesinin (3) numaralı ara kararına ilişkin beyanda bulunmaması ve herhangi bir delil sunmaması nedenleriyle Mahkememizce davacıların cenaze ve defin giderleri talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 2014/524 Esas, 2016/492 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “1” numaralı bendinde yer alan; “Davacının davasının, davacı … aracın işleteni olduğundan … yönünden reddine,” yönelik karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20/01/2021 tarih, 2019/5577 Esas ve 2021/169 Karar sayılı Karar Düzeltme İlamı ile -20/01/2021 tarihi itibariyle- kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizin 2014/524 Esas, 2016/492 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “2” numaralı bendinde yer alan; “Davacının davasının, davacı … yönünden kabulü ile, 14.278,81 TL, davacı … yönünden kabulü ile 18.779,83 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” yönelik karara davalı vekilinin temyiz talebinin Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği, işbu ilamın davalı vekiline 15/09/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve işbu ilama karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmadığı, bu nedenle davalı yönünden Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/06/2019 tarih, 2016/17887 Esas ve 2019/7755 Karar sayılı ilamının tebliğ tarihi olan 15/09/2019 tarihinden karar düzeltmeye başvuru için tayin edilen 15 günlük yasal sürenin sonu olan 01/10/2019 tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacıların cenaze ve defin giderleri talebinin esastan reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacılardan tahsiline, peşin alınan 6,84-TL ile 113,00-TL ıslah harcı toplamı olan 119,84-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.800,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.800,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı … ‘e verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 6,84-TL peşin harç, 113,00-TL ıslah harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 240,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.585,04-TL yargılama giderlerinin davadaki kabul oranına göre %95’inin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 67,15-TL yargılama giderinin davadaki red oranına göre %5’inin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
¸

Hakim … ¸