Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2021/762 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/150 Esas
KARAR NO : 2021/762

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, 3397 Ada, 4 parsel üzerinde inşa edeceği konut amaçlı site …) merkezindeki konutların elektrik enerjisi ihtiyacı için davalı şirketlerden talepte bulunulduğunu, davalı …’a bağlı olarak diğer davalı …’ın vermiş olduğu şartnamenin hukuka aykırı dayatmalar içerdiğini, yatırım bedellerinin müvkkili şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin elektrnik aboneliklerini alabilmek için istekleri yerine getirim amacıyla elektrik taahhüt işlemlerini yapan bir şirketle anlaşarak söz konusu yatırımların bedelini kendisinin karşılayarak yaptırdığını, abone yatırımlarının düşülüceğine ilişkin yasa hükmünün davalı … tarafından dikkate alınmadığını, uygulamanın Anayasaya ve 4628 sayılı yasaya aykırı olduğunu, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, yasa gereği abonenin yapacağı yatırım bedelinin tükettiği elektrik bedelinden düşülmesi gerektiğini, müvekkilinin 15.11.2012 tarihli başvurusunun bulunduğunu, 2013 yılında 1.600 KVA enerji ihtiyacı olduğu yönünde talepte bulunulduğunu, trafo tesisinin yapımı için yaklaşık 1 yıllık süre bulunduğu halde davalı …’ın bunu yapmadığını, gerçekleşen yatırıma ait gerçek harcama tutarının iletim sistemi kullanıcısının ödemekle yükümlü olduğu iletim tarifesi bedelinden düşüreceğinin 4628 sayılı yasaya uygun çıkarılan tebliğin 5.maddesi gereği olduğu halde buna uyulmadığını, davalı şirketlerden alacakları tutarın; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, faturalı kısımlar için 216.117,00.-TL olduğunu iddia ve beyan ederek, davanın kabulü ile; transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim enerji nakil hattı ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden itibaren yürütülecek ticari faiz ile davalılardan tahsiline, tesisin mutlak butlan ile yapıldığı dikkate alınarak faizin inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı … tan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davada zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerinin geçirildiğini, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, diğer davalı ile aralarında 24.07.2016 tarihinde “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığını, dağıtım tesisi mülkiyetinin … Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, müvekkili şirketin dağıtım tesisinin işletme hakkına sahip olmakla birlikte mülkiyetine sahip olmadığını, tesisin mülkiyetinin …’da kaldığını, dava konusu uyuşmazlığın Devir Sözleşmesin imzasından önce gerçekleştiğini, müvekkiline husumet yöneltilmeyeceğini, yönetmelik ve izinlere uygun hareket edildiğini, davacının hakkı bulunmasına rağmen 45 gün içerisinde yazılı itirazda bulunmadığını, geçici kabul yapılan ve enerjilendirilen tesis ile ilgili olarak şartname hükümlerine aykırı talepte bulunulmasını hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; diğer davalı … ile bağtlanan 24.07.2016 tarihli sözleşme uyarınca tüm elektrik dağıtım sorumluluğunun diğer davalıya devredildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dağıtm tesislerinin mülkiyetine ilişkin ortaya çıkacak hukuki uyuşmazlıkların sadece mülkiyete ilişkin olması halinde müvekkili tarafından takip edileceğini, davadaki talebin mülkiyete ilişkin olmadığından müvekkili kuruma husumet yöneltilemeyceğini, tüm sorumluluğun devir sözleşmesinin 7.5 maddesi uyarınca davalı …’a ait olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine karar verilmisini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın ödetilmesine istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; davalı …’ın 03.12.2012 tarih 9512 sayılı “TİP-c/2 enerji müsaadesi” cevap yazısı, … numaralı trafo ile ilgili faturalar, davacı tarafından yapılan trafo ve eklenti tesislerine davalı … tarafından muayene ve kabulüne ilişkin geçici kabul tutanakları, proje, diğer teknik detaylar, davalılar arasında bağıtlanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış, davacının ticari defterleri ve dosya içeriği deliller üzerinde uzman bilirkişi kurulu aracılğıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
16.01.2017 tarihli Bilirkişi Kurul Raporunda; davacının elektrik enerjisinin mevzuata uygun olarak kullanımını sağlayacak …Enerji Müsaadesi’nin davacı ile davalı … arasında bağıtlandığı, bu belgede trafo ve uzantısı olan kablo tesisinin tüm teknik detaylarının belirtildiği, ve tesisin anahtar teslimi olacak şekilde davacı tarafından yapıldıktan sonra bu tesis ile ilgili olarak davacının hiçbir hak talebinde bulunmayacağının etrafında güvenlik ve otopark amacıyla bırakılan alanın kullanılmayacağının, tesisin kira sözleşmesi ile 1,00 TL bedelle …’a kullanım hakkı ile devredilip, tapuya tescilinin yapılacağı kararlaştırıldığı, davacının uygun şekilde tesisi yaparak …’a teslim ettiği, davalı…’ın da yeni müşterilerine bu tesisle ile enerji verme hakkını elde etmiş olduğu, Kira Sözleşmesinin davacı ile … arasında bağıtlandığı, ancak …’ın bu tesisin işletme hakkını aldığı, Kira Sözleşmesindeki maddelere göre; ..’ın kamu yararı olan bu tesisin sahibi olduğu, davacı için müsadesi verilen gücün daha önceden davalılar tarafından hazırlanan 5 yıllık yatırım planlarında bulunduğu, bu planlar ile yapılacak tesislerin dağıtım bedeli altında tüm elektrik enerjisi kullancılarından alındığı, tüketicilerden alınan bu bedelin zaten davacının inşa ettiği tesisleri de kapsadığı, …’ın hiçbir gider yapmaksızın maliki olmadığı bir alanda kamu yararı bahanesi ile tesisin sahibi olduğu, bu nedenle davacının trafo merkezi ve kablo tesisi için harcadığı faturalı 216.117,00.-TL giderini 05.04.2013 tarihinden itibaren faizi ile …’tan geri istiyebileceği belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 31.10.2017 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda; tüm elektrik tarifelerinin birim fiyatlarının davalı … tarafından hazırlandığı, …’ın bu tarifeleri uyguladığı, davacının yaptığı tesise bağlı mesken ve iş yerlerinin elektrik enerjisi tüketicisi olup yapılan tesisin gecici ve kesin kabulünün … tarafından yapılması gerektiği, onun verdiği yetki ile …’ın yetkili olabileceği, tesis edilen trafo istasyonu ve eklentilerinin davacı ve …’ın mülkiyetinde olmayıp …’ın mülkiyetinde olduğu kabul edilirse; yapılan tüm giderlerin …’tan istenebileceği, ancak yapılan tesisin sonrasında abonelik sözleşmesi yapılmasının bir dağıtım faaliyeti olduğu kabul edilirse; …’ın bu tesisten abonelere elektrik enerjisi verdiği, ve karşılığından tahsilat yaptığı dikkate alınarak giderlerin …’tan istenebileceği, davacının ayrıca 19.800,00.-TL tutarında faturasız giderinin bulunduğu ve bunu da isteyebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 10.11.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini artırarak 19.800,00.-TL’nin daha hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 22.02.2018 tarih, 2014/1503 Esas ve 2018/171 Karar sayılı kararı ile; davanın … hakkındaki davanın hmk 114/1-d ,115/2 maddeleri uyarınca husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalılardan … vekilince Mahkememiz kararı istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2021 tarih, 2018/2508 Esas ve 2021/313 Karar sayılı ilamı ile; “… Mahkemece, yatırım programı içerisinde, davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, dava konusu talepler ile ilgili olarak dosyaya ibraz edilen 16/01/2017 tarili kök rapor ile 31/10/2017 tarihli ek raporun, emsal nitelikteki Yargıtay ilamında belirtilen esaslar ve usulde hazırlanmadığı, bu haliyle hükme elverişli olmadığı tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeler dikkate alınmak suretiyle alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden taraf ve Yargısal denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hüküm tesisi gerektiğinden davalı Bedaş’ın istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a-6 md gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın geri gönderil- mesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle Mahkememiz kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2021 tarih, 2018/2508 Esas ve 2021/313 Karar sayılı kaldırma ilamı gereğince dava dosyası Mahkememizin 2021/150 Esasına kaydedilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararının niteliği, iddia, savunma, dosya içeriği deliller ile davacı ve davalı BEDAŞ’ın ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce resen seçilecek bir Elektrik Mühendisi, bir İnşaat Mühendisi ve bir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetince inceleme yapılarak, davacının alacağının varlığı ve miktarı bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
20.05.2021 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; davacı tarafın davasında, trafo merkezi ve kablo tesisi için harcadığı ve heyetleri tarafından uygun olduğu görülen 183.150,00.-TL malzeme + işçilik ile %18 KDV’si olan 32.967,00.-TL ile birlikte toplam 216.117,00.-TL meblağlı, 05.04.2013 tarihli fatura bedelinin ve faturasız 19.800,00.-TL kazı, harfiyat ve işçilik masrafları birlikte düşünüldüğünde davacının talep edebileceği toplam miktarın 202.950,00.-TL olduğu ve bu meblağa %18 KDV ilave edildiğinde maliyetin 239.481,00.-TL olduğu, elektrik dağıtım bedelinden düşmesi yönteminin davaya konu mahallin site olması ve artık bireysel kullanıcılara yeri satmış olduğu bu yüzden elektrik tüketiminden düşme olanağının bulunmadığı, kaldı ki elektrik dağıtım firmasının gücü düşünüldüğünde parasal gücünün olmayacağı ihtimalinin bulunmadığı, hasıl elektrik bağlantısı tesisi edildikten sonra sitenin muhtelif bağımsız bölüm maliklerine ait bireysel aboneliklere dönüşmüş olması nedeniyle, davacı müteahhidin kendi tüketiminin söz konusu olmadığı, bu miktarın toptan ölçülerek tüketim bedelinin mahsup edilmesi imkanının ortadan kalktığı, bu durumda davalının, davacının başlangıçta toptan yapmış olduğu ve kendisinin de onaylayarak kabul ettiği yatırım bedelini davacıya geriye ödemesi şeklinde değerlendirmek gerektiği, 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici ve son hükümlerinde “kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yönetimiyle geri ödeme hususlarının düzenlendiğini” bu metodoloji çerçevesinde, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları alacağın daha önceden davacıya ödenmesine ilişkin bir işlemin başlamış olmasının, EPDK’nın …tarih ve …sayılı kararında belirttiği “… Söz konusu tüm aykırılıkların 5.maddede yer alan yöntem de göz önüne alınarak 31.12.2018 tarihine kadar giderilmesine ihtar edilmesinden…” ötürü taksitlendirme yönteminin uygulanmasının da süresinin geçtiği ve artık mümkün olmadığı, … ile … arasında düzenlenen 24.07.2016 tarihli İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi ile devir işlemi yapıldığı, dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü, ilgili dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalılardan … arasında bağıtlanan … 3397 ada 4 parsel üzerinde inşa edilecek konut amaçlı sitenin elektrik enerjisini karşılamaya yönelik 03.12.2012 tarihlİ “…enerji müsaadesi” kapsamında adı geçen davalı tarafından düzenlenen şartname uyarınca davacılar tarafından yapıldığı iddia edilen faturalı ve faturasız trafo ve kablo bedellerinin davalılardan tahsil edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında; … ile … arasında düzenlenen 24.07.2016 tarihli İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi ile devir işlemi yapıldığı, dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü, ilgili dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamında davacı ile davalılardan … arasında bağıtlanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalılar arasında bağıtlanan 24.07.2006 tarihli “işletme hakkı devir sözleşmesi” 7. Maddesi uyarınca enerji dağıtım faaliyetinin yürütüldüğü dönemde gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerinin hepsinin… a ait olduğu kararlaştırılmıştır. Sadece mülkiyeti ilişkin talepler yönünden çıkacak uyuşmazlıkların … tarafından takip edileceği kararlaştırılmıştır. Bu durum 3. Kişi konumunda bulunan davacıları doğrudan ilgilendirmemektedir. Somut olayda davacıların harcama konusu olan tesisin yapımı davalı … tan alınan izin üzerine başlatılmış olup, amaç enerjinin bağlanabilmesine ilişkindir. Davacı ile davalı … arasında bağıtlanan sözleşme kapsamında tesis yapılmıştır. Davacı tarafca inşa edilen konut amaçlı site merkezindeki bağımsız bölümlerin elektrik enerjisi ihtiyacı için davalı … a başvuruda bulunması üzerine adı geçen davalı şirket tekel gücünü kullanarak kendisinin sorumluluğunda olan, bedelini tüketicilerden tahsil ettiği ve kendisi sağlaması gereken trafo muhazafa bölümünün inşası trafonun tesis edilmesi, trafoya gelecek enerji nakil hattının yapımı, işçilik, montaj, proje ve diğer giderlerin davacı tarafından yapılması halinde elektrik enerjisi verilebileceğinin ileri sürüldüğü, davacının da yatırımcılara karşı yükümlülüklerini yerine getirebilmek amacıyla söz konusu trafo, yer altı ortak gerilim, tablo, trafo köşkü gibi yatırımların bedelini kendisi karşılayarak yaptırdığı ve kullanım hakkını davalı … a bıraktığı, dosya içeriği delillerden anlaşılmaktadır. Bu tesisin davalı … tarafından işletme hakkının alındığı, teknik olarak tesisin tüm yasal mevzuat çerçevesinde davacı tarafından yapıldığı halde davalı … ın tesisi işletme ve kullanım hakkını elde ettiği, davacı dışında yeni müşterilerine bu tesis ile enerji verme hakkını da bu şekilde elde etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce aldırılan 20.05.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacı tarafın davasında, trafo merkezi ve kablo tesisi için harcadığı ve heyetleri tarafından uygun olduğu görülen 183.150,00.-TL malzeme + işçilik ile %18 KDV’si olan 32.967,00.-TL ile birlikte toplam 216.117,00.-TL meblağlı, 05.04.2013 tarihli fatura bedelinin ve faturasız 19.800,00.-TL kazı, harfiyat ve işçilik masrafları birlikte düşünüldüğünde davacının talep edebileceği toplam miktarın 202.950,00.-TL olduğu ve bu meblağa %18 KDV ilave edildiğinde maliyetin 239.481,00.-TL olduğu, elektrik dağıtım bedelinden düşmesi yönteminin davaya konu mahallin site olması ve artık bireysel kullanıcılara yeri satmış olduğu bu yüzden elektrik tüketiminden düşme olanağının bulunmadığı, kaldı ki elektrik dağıtım firmasının gücü düşünüldüğünde parasal gücünün olmayacağı ihtimalinin bulunmadığı, hasıl elektrik bağlantısı tesisi edildikten sonra sitenin muhtelif bağımsız bölüm maliklerine ait bireysel aboneliklere dönüşmüş olması nedeniyle, davacı müteahhidin kendi tüketiminin söz konusu olmadığı, bu miktarın toptan ölçülerek tüketim bedelinin mahsup edilmesi imkanının ortadan kalktığı, bu durumda davalının, davacının başlangıçta toptan yapmış olduğu ve kendisinin de onaylayarak kabul ettiği yatırım bedelini davacıya geriye ödemesi şeklinde değerlendirmek gerektiği, 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici ve son hükümlerinde “kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yönetimiyle geri ödeme hususlarının düzenlendiğini” bu metodoloji çerçevesinde, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları alacağın daha önceden davacıya ödenmesine ilişkin bir işlemin başlamış olmasının, EPDK’nın 15.02.2018 tarih ve …sayılı kararında belirttiği “… Söz konusu tüm aykırılıkların 5.maddede yer alan yöntem de göz önüne alınarak 31.12.2018 tarihine kadar giderilmesine ihtar edilmesinden…” ötürü taksitlendirme yönteminin uygulanmasının da süresinin geçtiği ve artık mümkün olmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğu anlaşılmakla davacıların davalı Bedaş hakkındaki davasının kabulüne, 216.117,00 TL faturalı ve 19.800,00 TL faturasız olmak üzere toplam 235.917,00 TL nin (216.117,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, kalan miktar için 28.11.2017 ıslah tarihinden itibaren ) yürütülecek avans faizi ile birlikte davacılar yararına davalı … tan tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davacılar ile davalı … arasıda doğrudan bir sözleşmenin bulunmadığı, davacılar tarafından yapıldığı belirlenen tesisin amacının davalı …’tan elektirk enerjisi sağlamaya yönelik bulunduğu sonucuna varıldığından davalı …’a husumet yöneltilemeyeceği ve hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … hakkındaki DAVANIN KABULÜNE, 216.117,00 TL faturalı ve 19.800,00 TL faturasız olmak üzere toplam 235.917,00 TL nin (216.117,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, kalan miktar için 28.11.2017 ıslah tarihinden itibaren ) yürütülecek avans faizi ile birlikte davacılar yararına davalı … tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 16.115,49.-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 4.028,88.-TL (3.690,75.-TL + 338,13.-TL) harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 12.086,61.-TL karar ve ilam harcının davalılardan …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafınça yatırılan ve (3) numaralı maddede mahsup edilen 4.028,88.-TL (3.690,75.-TL + 338,13.-TL) harcın, davalılardan …’tan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 24.964,19.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan …’tan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 25,20.-TL başvurma harcı, 4.700,00.-TL bilirkişi raporu masrafı ve 379,50.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 5.104,70.-TL yargılama giderinin davalılardan …’tan alınarak davacılara verilmesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan toplam 5.282,50.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacılara iadesine,
8-Davalılardan … tarafından yapılan 127,00.-TL yargılama giderinin, adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davalılardan … tarafından yatırılan 150,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde adı geçen davalıya iadesine,
10-Davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
11-Davalılardan … tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-Hisar Veraset Ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan 09.10.2018 tarih, 2014/1503 Esas ve 2018/171 Karar sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin iptali bakımından ilgili müzekkerenin yazılmasına,
Dair davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.19/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır