Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/136 E. 2021/174 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/136 Esas
KARAR NO:2021/174

DAVA:Sigorta Şirketinin Kendi Sigortalısına Rücu Alacak Davası
DAVA TARİHİ:18/11/2020 (Mahkememize kayıt tarihi:25/02/2021)
KARAR:KARŞI GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN RED
KARAR TARİHİ:01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan rücuen alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalıya ait … plakalı aracın müvekkili şirket tarafınca sigortalandığını, 19/12/2017 tarihinde meydana gelen tek taraflı ölümlü kaza neticesinde yapılan ihbar sonucu hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyası nedeniyle hak sahiplerine 22.329,49 TL ve 198.278,38 TL ödeme yapıldığını ayrıca hak sahiplerince açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında 55.000 TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, kazanın araç sürücüsü …’ın ağır kusuru nedeniyle meydana geldiğini, ödenen tazminatın rücuen sigortalıdan alınması gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 55.000 TL’nin ödeme tarihi olan 28/09/2020 tarihinden, 198.278,38 TL’nin ödeme tarihi olan 01/09/2020 tarihinden, 22.329,49 TL’nin ödeme tarihi olan 31/08/2020 tarihinden, 4.684,11 TL’nin ödeme tarihi olan 01/09/2020 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 56.389 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Dava henüz taraf teşkil aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
…. Tüketici Mahkemesi…E- … K sayılı 26.11.2010 tarihli karar ile görevsizlik kararı ile asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna dair karar vermiştir.
6100 S HMK 114. ve 115. maddelerinde düzenlendiği gibi görev bir dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkeme hakimince re’ sen dikkate alınması gereken bir husustur ve görevli mahkeme olarak yargılamaya devam edilmeyerek davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmelidir. Ayrıca yine aynı kanunun 20,21, 22 ve 23. maddeler görevsizlik kararı üzerine yapılacak işlemler ve yargı yeri belirlenmesine dair hükümleri ihtiva etmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür. Tüketici Mahkemeleri de; 28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında; davacı … yapan şirket, davalı … sözleşmesi yaptığı tüketici gerçek kişi ile aralarında imzaladıkları tüketici işlemi olan sigorta sözleşmesine dayanarak ; davalı tüketici gerçek kişiden davalının kusuruna dayanarak dava dışı üçüncü kişilere yapmış olduğu ödemeleri rücuen istemektedir. Dava konusu talep temeli sigorta sözleşmesi tüketici işlemine dayanmaktadır. Davalı gerçek kişi tüketici işlemi olan sigorta sözleşmesinin tarafı olan tüketicidir. Yine tüketici işlemine dayanılarak davacı davalıdan talepte bulunmaktadır. Yukarıda ticari dava çeşitleri izah olunmakla, davacının sigorta şirketi olup tacir olması iş bu davayı tek başına ticari kılmamaktadır. Tüketici işlemine dayanan, tüketiciden talep edilen rücuen alacak davasının hiç bir durumda ticari davaya vücut vermeyeceğine kanaat getirilmekle, tüketici mahkemelerinin görev alanında bunun iş bu dava yönünden TKHK m. 73 de tüketici mahkemeleri görev alanı belirlenmiş olmakla ve kanunun uygulama alanı da TKHK m. 2 de düzenlenmekle aşağıdaki şekilde kanunen karşı görevsizliğe karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının USULDEN REDDİ ile Mahkememizin 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ,115 ve 20.maddeleri gereğince KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin ilk görevsizlik kararı veren İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınması gerektiğine,
4-HMK’nun 20.maddesi gereği görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık süre içinde Mahkememize talepte bulunulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
5- 2 hafta içerisinde talepte bulunulmaz ise iş bu davanın Mahkememizce açılmamış sayılacağının taraflara ihtarına(ihtarat yapıldı)
Dair, tarafların yokluğunda …. Tüketici Mahkemesi’nin…E. … Karar sayılı 26/11/2020 tarihli kararı gereğince görevsizlik kararı verildiği dikkate alınarak olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğu dikkate alınarak merci tayini için mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarafından itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır