Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2022/736 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/109
KARAR NO : 2022/736

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … işlettiğini, davalı tarafın maliki bulunduğu; …, …, …, … ve … plakalı araçların ücret ödemeksizin ihlali geçiş yaptıklarını, bu geçiş bedellerinini 15 günlük sürede ödenmediğini, bunun üzerine ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla müvekkili tarafından davalı aleyhinde … 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin asıl alacak dışındaki faiz ve KDV yönünden durduğunu, ödenmeyen geçiş ücreti ve cezalarına işletilen ticari faizin kazanç kabul edilmesi nedeniyle, söz konusu faiz alacağına ayrıca KDV tahakkuk ettiğini, bu tutarın da davalıdan tahsil edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, arabuluculuk faaliyetlerinden bir sonuç alınamadığını, davalının itirazının hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça, davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını, müvekkili şirketin, dava konusu geçiş ücretlerini süresi içinde davacı tarafın banka hesabına göndermesine rağmen davacı tarafın sistem sorunu sebebi ile ödenen paraların müvekkiline geri geldiğini, bu zaman içinde davacı tarafın ödeme sistemini değiştirmesi nedeniyle bu şekilde bir sorun oluştuğunu ve bu konuda müvekkili şirketin bilgilendirilmediğini, bu sebeplerle davacı tarafın faiz ve gecikme zamları talebinin haksız olduğunu, gecikmenin sebebinin kendi hatalarından kaynaklandığını, müvekkili şirkete kusur atfedilemeyeceğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, trafik tescil kayıtları, geçişe ilişkin görüntüler, … Bankası A.Ş.’nin 21/01/2022 tarihli müzekkere cevabı ve ekleri ile bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 08/07/2021 tarihli celsede karar verilmiş, 12/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün bulunduğu, bunun yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakta ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, 6001 sayılı kanunda ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlali geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine; sms, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda, OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 gün içinde OGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezai geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesinde, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen 15 gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin l.fıkrası ile 5.fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz hükmünün bulunduğu, dolayısıyla davalının bu süre zarfında hesabını kontrol ederek ihlalli geçişleri cezasız ödeme imkanının olduğu, davalının hesabını kontrol ederek cihazını sürekli müsait tutma yükümlülüğünde bulunduğu, 3095 sayılı KDV Kanunu’nun 24.Maddesi c bendinde faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden ve yaygın Yargıtay kararlarında da aynı yönde içtihatlar olduğundan davacının, davalıdan icra yolu ile tahsil edeceği faiz alacaklarından KDV tahakkuk ettirmeye ve talep etmeye hakkı olduğu, davacının tüzel kişi tacir olduğu, davalının da tacir olarak, araçlarını ticari amaçla kullandığı, basiretli davranma yükümlülüğü uyarınca ihlali geçişlerin zamanında ödenmediğinde olası sonuçların bilincinde olduğu, davalının uygulanan ticari faiz oranına itirazının nihai takdiri ve değerlendirmesinin Mahkememiz takdirinde olduğu, dosya muhteviyatındaki ihlali geçiş dökümleri ve fotoğraflarının örtüştüğünün tespit edildiği, … 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, icra takibinin 12/02/2019 tarihinde (geçiş ücreti + 4 kat cezası = 23.393,00 TL), takip öncesi faiz 446,52 TL, %18 KDV’si 80,37 TL olmak üzere toplam 23.919,90 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ve davalı tarafın başlatılan icra takibi borcunun faizine, talep edilen faiz oranına itiraz ettiğinin tespit edildiği, icra takip tarihine kadar faiz oranlarındaki tarihlere göre değişiklikler dikkate alınarak adatlandırma ile yapılan faiz hesaplamasına göre 639,76 TL faiz ve %18 KDV’sinin 115316.-TL olduğu görülerek; 23.393,00 TL + 639,76 TL + 115,16 TL = 24.147,92 TL olarak 12/02/2019 icra takip tarihi itibariyle toplam alacağın bulunduğu, dosya muhteviyatında bahsedilen alacakla ilgili herhangi bir ödemenin yapıldığını gösterir bir belge bulunmadığı, davaya konu asıl alacağa, dava takip tarihinden itibaren avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler dikkate alınarak faizin değişen oranlarda kademeli olarak ödeme tarihine kadar geçen süre için hesaplanması yönünden değerlendirmenin Mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava dosyasının rapor veren bilirkişiye tevdii ile, mahkememizce kök rapor sonrası banka kayıtlarını içerir yazı cevabı ile davalı vekilinin kök rapora karşı itirazlarının incelenip değerlendirilmesi, davalı tarafından para gönderme ve iade işlemlerine hangi geçişlere ait olduğu tespit edilerek bu konuda sorumluluğun kimde olduğunun belirlenmesi ve gerekiyorsa yeniden hesaplama yapılması amacıyla HMK’nun 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, 22/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında; … Bankası’ndan gelen müzekkere cevabı ekindeki cari hesap ekstresi incelendiğinde ekstrenin… plakalı araca ait olduğu, 04/01/2017-27/02/2017 tarih aralığını kapsadığı, kök raporda da bahsedilen 03/10/2018-26/01/2019 tarih aralığına ait ihlali geçiş tarihleriyle ilişkili olmadığı ve kök raporda yapılan hesaplamayı etkilemediğinin görüldüğü, kök raporda tespit edilen hususlarda mutabık kalındığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında davacı sorumluluğundaki otoyollardan geçiş ihlali nedeniyle talep edilen bedeller nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 6. İcra Dairesi’nin… esas sayılı takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; ilamsız icra takibinde takip alacaklısının … Şirketi, takip borçlusunun ise … Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine; 23.393,00 TL asıl alacak, 446,52 TL faiz ve 80,37 TL KDV olmak üzere toplam 23.919,90 TL üzerinden 12/02/2019 tarihinde icra takibine geçildiği, borçlu şirket yetkililerinin 25/02/2019 tarihinde, faize ve faiz oranına itiraz ettikleri, 25/02/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına, 08/12/2020 tarihli tensip tutanağı ile de takibin asıl alacak yönünden devamına karar verildiği görülmüştür. Takip borçlusunun itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmemiş olması da dikkate alındığında işbu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının icra takibindeki borcun sebebi davacı sorumluluğundaki otoyollardan geçiş ihlali nedeniyle talep edilen bedeller nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, icra takibine itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6/1). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde davacı şirkete işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ihlali yapılması halinde giriş çıkış yaptığı mesafeye göre belirlenecek geçiş ücreti ile birlikte 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. Maddesi uyarınca bu ücretin dört katı tutarında ceza tutarını davacı taraf talep edebilir.
Dosyada mevcut trafik tescil kayıtları ile davacıya ait olduğu tespit edilen …, …, …, … ve … plakalı araçların 21/10/2016-26/01/2019 tarihleri arasında geçiş ücretini ödemeden toplam 86 defa geçiş yaptıkları dosyada mevcut görüntüler ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu şekilde TMK m. 6/1. ve HMK m. 190/1. uyarınca davacı taraf üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirmiştir. Davalı taraf bu ihlallere ilişkin ödeme yapıldığını bildirir herhangi bir savunmada bulunmamış, bu kapsamda herhangi bir delil de sunmamış ve ihlalli geçiş yapan araçların ilgili tarihlerde HGS-OGS kapsamında hesaplarında bakiyenin bulunduğuna dair bilgi ve belgede ayrıca sunulmamıştır. Mahkememizce temin edilen HGS kayıtları da dikkate alınarak hesap uzmanı bilirkişiden alınan teknik hususlardaki hesaplamaları içerir bilirkişi kök ve ek raporuna denetime açık, objektif, hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle itibar edilmiştir.
Bu nedenler ile asıl alacak yönünden itirazın iptali talebi olmadığından talep ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile, … 6. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 446,52 TL faiz ve 80,37 TL KDV olmak üzere toplam 526,89 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına dair karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının tarife ile belirlenen geçiş ücreti ve ceza tutarı gibi kalemlere dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 526,89 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 6. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 446,52 TL faiz ve 80,37 TL KDV olmak üzere toplam 526,89 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 526,89 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcınından, davacı taraftan peşin olarak alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi raporu ücreti, 73,30 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 1.191,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 526,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip

Hakim