Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/103 E. 2022/224 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/103 Esas
KARAR NO : 2022/224

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2013
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;davalı …’nın 29/05/2007 tarihli kurulmuş … Şirketinin %50 ortağı ve müdürü olduğu diğer %50 payın da kendisine ait olduğunu, hal böyle iken davalının şirkette müdürlük görevi devam ederken aynı adreste aynı konuda faaliyet gösteren … unvanlı bir şirket kurarak çalışmaya başladığını, şirketin iş ve sözleşmelerini kurduğu yeni şirkete sevk ettiğini, bu suretle birlikte ortak oldukları şirketin kazancını ve karını darılttığını, bu sebeple şirket müdürünün yaptığı haksız rekabetin tespit ve menini haksız ticaret faaliyet nedeni ile elde edilen maddi menfaatlerin tespiti ile şirkete devrine, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Kitapçının vekili cevap dilekçesinde ve özetle; bu fiillerden zarar görenin davacının şahsı değil, bilakis ortağı bulunduğu şirketin olduğunu, bu bağlamda da davacının iş bu davaya açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalının da bu davada pasif husumet ehliyetinin olmadığını, kendisine yöneltilen davanın dava şartının noksanlığından ötürü reddini gerekeceğini, TTK’nun 626. Maddesine giren davalarda dava açma hakkının 3 ay içerisinde zaman aşımına uğradığını, dolayısı ile bu davanın görülemeyeceğini, davacı tarafından davalıya gönderilen … 7. Noterliğinin … numaralı ihtarnamesinin … tarihli olduğunu, dolayısıyla davacının davalının yeni şirket kurduğunu daha önceden bildiği tarafların 1998 tarihinden itibaren evli olduğunu, aralarında derdest bir boşanma davacı bulunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, şirketin konusuna giren işin davalı … tarafından 1997 yılından beri yapıldığını, bu boşanma davası olmasa idi bu davanın açılmayacağını, haksız rekabetin mevcut olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: …38.Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas …Karar Sayılı Dosyasında Davacı Vekili Dava Dilekçesinde ve Özetle; Davalı diğer şirket ortağı olan … aleyhine davalının haksız rekabetinin tespit ve menine, davalının bu haksız ticari faaliyetleri nedeniyle elde edilen maddi menfaatlerinin tespiti ile şirkete devrine ilişkin … 46. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyası ile dava açtıklarını, mahkememizde açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesini, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, haksız rekabet ve haksız ticari faaliyetler nedeni ile davalının elde ettiği maddi menfaatlerin tespiti ile bunun ortağı olduğu şirkete devrini, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … şirketinden tahsilini talep ettiklerini beyan ederek birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Asıl dava, şirket ortağı tarafından şirket müdürü aleyhine rekabet yasağı yükümlülüğüne aykırı eylemlerin tespiti, önlenmesi, şirketin uğradığı maddi zararın belirlenerek şirkete ödenmesi ve manevi tazminat istemine; birleşen dava ise şirket ortağı tarafından davalı şirkete karşı açılan haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve şirketin uğradığı zararın tespiti ile şirkete ödenmesine ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin sicil kayıtları, dava dışı şirketlerin, birleşen davalı …Şti ile dava dışı …Şti.ile yaptıkları sözleşmeler, dava dışı …Ltd Şti’nin 6111 sayılı Yasadan faydalanmak için vergi dairesine yaptığı müracaat ve bu müracaat üzerine vergi dairesinde yapılan işlemlere ilişkin belge ve dosya, dava dışı …Şti’nin ve … Tic Ltd Şti’ne ait damga vergisi beyannameleri ve ödemelerine ait kayıtlar celbedilmiş,… 2 Aile Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … 7 Aile Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosya arasına alınmış, birleşen davalı ve dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiler … ve …tarafından tanzim edilen raporda özetle; Dava dışı …Şirketi’nin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, şirketin ticari defterlerinin HMK. 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde bulunduğu, dava dışı …Limited Şirketi’nin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, şirketin ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde bulunduğu davalı yanın, önce şahsi işletmesi ile geçmiş yıllarda dava dışı muhtelif şirketlere muhtelif tarihlerde faturalar düzenlediği, sonrasında ise eşi ile kurduğu şirkete bu müşterilerini aktardığı, daha sonra eşinden ayrılınca hakim ortağı olduğu yeni bir şirket kurarak portföyündeki müşterileri bu şirkete transfer ettiği, bu durumun genel anlamda (kanun no:6102,1.1.2012)TTK 613/2 maddesinde belirtilen rekabet eden işlem ve koşullar tanımına uyduğu, ancak somut olay özelinde sürekli olarak davalı yanın bulunduğu işletmeleri tercih eden işe konu müşterilerin bu tercihlerinin, davalı yanın yaptığı iş konusunun hususiyeti gereği olduğu, bu özel durumun TTK 613/2 maddesindeki rekabet eden işlem ve koşullar tanımına uymayacağı kanaatine varılmakla, davaya konu somut olaydaki mevcut durumun haksız rekabet – şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan sayılıp sayılmayacağı hususundaki takdirin ve hukuki yorumun mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; ilk bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı anlaşıldığından dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişilerin ayrık rapor sundukları anlaşılmıştır.
Bilirkişi; … tarafından hazırlanan 14/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı …’nın Limited Şirket müdürünün özen borcu ile rekabet etme yükümlülüğünü ihlal etmesinden ötürü maddi tazminat ile manevi tazminat ödemeye mahkum edebileceği sonucunda varıldığı, TTK hükümleri çerçevesinde manevi tazminatın da koşullarının somut olayda yerine geldiği sonucuna vardığı yolunda görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi; … tarafından hazırlanan 06/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın ortak olduğu… Şirketinin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, şirketin ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde bulunduğu, … Limited Şirketi’nin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, şirketin ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde bulunduğu, davalı yanın önce şahsi işletmesi ile geçmiş yıllarda dava dışı muhtelif şirketlere muhtelif tarihlerde faturalar düzenlendiği, sonrasında ise eşi ile kurduğu şirkete bu müşterilerini aktardığı, daha sonra eşinden boşanma davası açılması ile birlikte hakim ortağı olduğu yeni yasaların tek ortaklı şirket kurulmasının imkan vermesi ile davalı yanın kendi adına şirket kurarak davacı yan olan eşi ile ortaklığı bulunan şirketteki portföyündeki müşterileri bu şirkete transfer ettiği, bu durumun genel anlamda TTK 613/2 maddesinde belirtilen rekabet eden işlem ve koşullar tanımına uyduğu, ancak davacı yanın boşanma davasının göz önünde bulundurulduğunda TMK’nın yürürlük tarihi olan 01/01/2002’den öncesinde başlayıp devam eden evliliklerde, eşlerin ayrıca mal rejimi sözleşmesi yapmamışlarsa 31/12/2011 tarihine kadar ”Mal Ayrılığı Rejimi” 01/01/2002’den sonrası için ”Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” geçerli olacağı, bu evliliklerde 01/01/2002’den önce eşlerin her birinin üzerine kayıtlı olan malların kendisinde kalmaya devam etmekte ve herhangi bir sözleşme yapmamış oldukları takdirde 01/01/2002’den sonrası için bu malların kimin üzerinde kayıtlı ise onun kişisel malı sayılacağını, eşlerin TMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra kazandıkları malların ise ”edinilmş mal” olarak sayılacağı, davalı yanın daha önceki ve şimdiki yaptığı işin de kendisinin branşı olduğunu, eğitim aldığı ve müşteri portföyünün de olduğu gerçekle ”Çalışmasının karşılığı edinimler” maddesine uyup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde bulunduğu, somut olay özelinde sürekli olarak davalı yanın bulunduğu işletmeleri tercih eden işe konu müşterilen bu tercihlerinin, davalı yanın yaptığı iş konusunun hususiyeti gereği olduğu, bu özel durumun TTK 613/2 maddesindeki rekabet eden işlem ve koşullar tanımına iki ayrı ticaret yapan esnaf harici davalı yanın ve davacı yanın kanunlar önünde birbirine eş olması halinin bulunmasının haksız rekabetin varlığının uymayacağı kanaatine varılmakla, davaya konu somut olaydaki mevcut durumun haksız rekabet/şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan sayılıp sayılmayacağı hususundaki takdirin ve kararın mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların ortağı olduğu dava dışı … Ltd. Şti.’ nin 29.05.2007 tarihinde kurulduğu, şirket ortaklarına … ile … olduğunu, Jülide Kitapcı’nın şirketin müdürü olduğu, sicil kaydından anlaşılmıştır.
Cevap dilekçesine ekli sicil kaydında 08/08/1997 tarihinde tarafların ortak olduğu şirketle aynı adreste faaliyet gösteren İmaj Galeri Jülide Kitapcı unvanıyla kurulu gerçek kişi tacir işletmesi bulunduğu, her iki şirketin fotoğrafçılık alanında faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan vergi dairesi yazısında birleşen davada davalının … şirketinin 26/11/2012 tarihinde vergi kaydı oluşarak ticari faaliyetine başladığı anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı ile davalı arasında … 2.Aile Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında boşanma davası bulunduğu anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı tarafından keşide edilen 12/05/2013 tarihli ihtarla, davalının ortağı olduğu şirketi tek başına idare ettiği, rekabet yasağına aykırı hareketleri nedeniyle, şirketi zarara uğrattığı, şirket kayıtları hakkında bilgi vermediği belirtilerek rekabet yasağı ile hukuka aykırı olduğu iddia edilen eylemlerin sonlandırılması talep edilmiştir.
Asıl dava, şirket yöneticisi ve ortağı olan davalının TTK’nın 613/3 ve 626.maddesi gereğince rekabete aykırı davranışları nedeniyle TTK’nın 644/1.a.maddesi yollamasıyla aynı yasanın 553-561.maddeleri arasında düzenlenen yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerinin sorumluluğu kapsamında açılan tazminat davasıdır.
TTK’nın 613.maddesi gereğince, ortakların, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacağı; özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemleri yapamayacağı düzenlenmiş maddenin 3.fıkrasında rekabet yasağını öngören 626.maddenin hükümlerini müdürler bakımından saklı olduğu belirtilmiştir.
TTK’nın 626.maddesinde, müdürler ile yönetimle görevli kişilerin görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirecekleri, şirket menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlü oldukları düzenlenmiştir.
TTK 555/1.maddesinde, ” şirketin uğradığı zararın tazmini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatı ancak şirkete ödenmesini isteyebilir” düzenlenmiştir. Asıl davada, maddi tazminat talebi yönünden şirket müdürünün verdiği zararların belirlenerek şirkete ödenmesi talep edildiğinden davada TTK 555. maddesine aykırılık bulunmadığı gibi, şirket ortağı olan davacının aktif husumeti mevcuttur.
Asıl davada; tüm dosya kapsamına ve alınan mali bilirkişi raporlarına göre; davalının 08/08/1997 tarihinde tarafların ortak olduğu şirketle aynı adreste faaliyet gösteren … unvanıyla kurulu gerçek kişi tacir işletmesi bulunduğu, asıl dava taraflarının evlenmeleri akabinde, tarafların … Limited Şirketi’ni kurdukları, asıl dava taraflarının şirkete %50’şer pay oranı ile ortak oldukları, şirket müdürü olarak davalının seçildiği ve asıl dava tarihi itibariyle bu görevin devam ettiği, davalının önce şahsi işletmesi ile geçmiş yıllarda dava dışı muhtelif şirketlere muhtelif tarihlerde faturalar düzenlendiği, sonrasında ise eşi ile kurduğu şirkete bu müşterilerini aktardığı sabittir. Taraflar arasında boşanma sürecinin başlaması akabinde, davalının 30/11/2012 tarihinde tek ortağı olduğu ve dava dışı şirket ile aynı adreste faaliyet gösteren birleşen davalı …Şirketi’ni kurduğu sicil kayıtlarından anlaşılmıştır. Asıl davalı tarafından birleşen davalı şirketin kurulması akabinde, müdürü olduğu dava dışı şirket müşterileri birleşen davalı şirket ile çalışmaya başlamıştır. 08/09/2017 teslim tarihli mali bilirkişi raporunda bu müşteriler listelenmiştir. Yine aynı bilirkişi raporunda tarafların ortağı oldukları dava dışı şirketin 2013-2015 yılları arasında sürekli dönem net zararı ettiği, birleşen davalı şirketin ise kurulduğu 30/11/2012 tarihinden sonra 2013-2015 yıllarında, dava dışı şirketin zarar tutarlarına çok yakın tutarlarda dönem net karı ettiği tespit edilmiştir. Böylece asıl davalının, müdürü olduğu şirket müşterilerini TTK’nın 613/3 ve 626.maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerine aykırı olarak ve şirket zararına, tek ortağı olduğu birleşen davalı şirkete aktardığı mahkememizce sabit görülmüştür. Her ne kadar anılan müşterilen davalının, 1997 tarihinde faaliyete başladığı ticari işletmesinin müşterileri olduğu düşünülebilir ise de, asıl dava tarihi itibariyle halen dava dışı şirket müdürü olan davalı, bu durum sebebiyle, müdürü olduğu şirkete karşı, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunmama; özellikle, kendisine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemleri yapmama, rekabet yasağına aykırı davranmama yükümlülüklerinden kurtulamaz. Taraflar arasında devam eden boşanma davası ve mal resjimine ilişkin uyuşmazlık da anılan yükümlülükleri ortadan kaldırmayacaktır. İzah edilen bu gerekçelerle asıl davada davalının müdürü olduğu şirkete karşı kanuna aykırı eylemleriyle verdiği zararlardan ötürü TTK’nın 644/1.a.maddesi yollamasıyla aynı yasanın 553 maddesi uyarınca sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. 08/09/2017 teslim tarihli mali bilirkişi raporunda tespit edilen; dava dışı şirketin 2013-2015 yılı dönem net zararları toplamı, (birleşen davalı şirketin aynı dönem net karları ile çok yakın tutarlarda olması sebebiyle), mahkememizce zarar tutarı olarak kabul edilmiş olmakla birlikte, davacı tarafından dava değeri 10.000,00-TL olarak bildirildiğinden taleple bağlı kalınmış, davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak dava dışı …Ltd Şti’ne verilmesine karar verilmiştir.
Birleşen davda davacı, davalı şirketin, ortağı olduğu şirkete karşı haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin önlenmesini, şirketin uğradığı zararın tespitini, bu zararın şirkete ödenmesini talep etmiştir. Dava dışı … Limited Şirketi’ne karşı haksız rekabet teşkil eden eylemler nedeniyle birleşen davalı şirkete karşı dava açma hakkı şirket tüzel kişiliğinin kendisine ait olup, şirket ortağı olan davacının bu talep yönünden aktif husumeti bulunmadığı anlaşılmış, maddi tazminat talebi aktif husumet yokluğundan reddedilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davacı, asıl ve birleşen davalılardan manevi zarara uğradığından bahisle manevi tazminat talep etmiştir. Hem asıl hem de birleşen davada davalılara isnad edilen hukuka aykırı eylemlerden ötürü davalının kişilik hakkını oluşturan unsurlardan herhangi birinin zedelendiği, manevi zararın oluştuğu ispat olunamadığından, asıl ve birleşen davalarda ileri sürülen manhevi tazminat talepleri ayrı ayrı reddedilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl davada;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak dava dışı …Ltd Şti’ne verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 683,10-TL nispi karar ve ilam harcından 171,00-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 512,10-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile artan 260,85-TLharcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.509,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 25,00-TL yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen davada;
1-Davacının maddi tazminat talebinin aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile artan 260,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Reddedilen maddi tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, asıl ve birleşen davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
683,10- TL. KARAR HARCI
171,00- TL. PEŞİN HARÇ
512,10 -TL. KALAN HARÇ

MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
341,55- TL. PEŞİN HARÇ
80,70 -TL. KARAR HARCI
260,85 -TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ

DAVACI GİDERİ /
195,30-TL İLK GİDER
2.600,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
714,60-TL POSTA MAS.
3.509,90-TL TOPLAM

DAVALI … GİDERİ
25,00-TL TOPLAM

BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI /
341,55- TL. PEŞİN HARÇ
80,70 -TL. KARAR HARCI
260,85 -TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ