Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2021/132 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/98 Esas
KARAR NO : 2021/132

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2015
KARAR TARİHİ : 18/02/2021

Mahkememizden verilen 22/03/2018 Tarih, 2015/238 Esas ve 2018/274 Karar sayılı ilamının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi’nin 09/12/2019 tarih, 2018/2881 Esas ve 2019/1930 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla dosyanın Mahkememizin 2020/98 Esasına kaydedildiği ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 08/05/2013 tarihinde Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme ve Protokol akdedildiğini, 01/01/2014 – 31/05/2014 tarihleri arasında sözleşmeye aykırı olarak davalı tarafından elektrik enerjisi satış birim fiyatı tespitinde kayıp kaçak dahil %31,15 indirim oranından vazgeçilmiş ve Aralık 2013 dönemindeki satış birim fiyatına karşılık düşen kayıp kaçak hariç indirim oranı referans alınarak kayıp kaçak hariç indirim uygulandığını, davalının hesaplamada yapmış olduğu değişikliğe dayanak 01/01/2014 tarihli Ulusal Tarife Tablo değişikliğinde sadece isim değişikliği yapıldığını, hesaplamada değişiklik yapılmasını gerektirecek herhangi bir düzenleme yapılmadığını, müvekkili şirketin 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayı elektrik faturalarının yanlış parametreler kullanılarak fazladan 17.900,00 TL ödeme yaptığını, fazla yapılan ödemenin tahsili amacıyla … 26. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla yapılan itirazına iptaline ve davalı tarafın %20 oranından az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili 30/03/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin icra takibinde alacaklı olarak görünen şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının fiyat ayarlaması talebinde bulunmaması ve fesih hakkını kullanmaması sebebiyle zımni olarak kurul kararının kendisine uygulanmasını kabul ettiğini, müvekkil şirketin tüm kayıp kaçak bedellerini kendi malvarlığına katmaksızın, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve tarifelere ilişkin tebliğler uyarınca davacı şirketin aboneliği için dağıtım şirketleri olan … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş ve … A.Ş.’ye aktardığını, müvekkili şirketin dağıtım şirketi statüsünde olmadığını toptan satış lisansına sahip tüzel kişi olduğunu, müvekkili şirket bakımından kayıp kaçak bedellerinin, müşterilerinin tabi bulunduğu dağıtım bölgelerindeki dağıtım şirketlerine aktarılmasını sağlayan aracı kurum olduğunu, bu nedenle istenilen kayıp kaçak bedellerinin geri ödenmesinden sorumlu tutulamayacağını, davanın; … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş ve … A.Ş.’ye ihbar edilmesini, dava konusu fiyatlandırmanın mevzuata ve EPDK kararlarına uygun olduğunu, davanın reddine, davacı taraf aleyhine alacaklı olduğunu iddia ettiği meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava; fazla tahakkuk edilen alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Mahkememizin 25/11/2015 tarihli duruşmasında davacı vekili; ”Verilen kesin süre içerisinde nispi harcı tamamlamadık, asıl alacak üzerinden davaya devam edeceğiz, bu miktar üzerinden itirazın iptalini istiyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasındaki anlaşmazlığın, … 26. İcra Dairesinin …sayılı icra takip dosyasında 17.900,99-TL asıl alacak ve 996,94-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.897,93-TL toplam alacak üzerinden yapılan takipte davacının 17.900,99-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali takibin devamı ve davalının icra inkar tazminatı ile cezalandırılması istemine yönelik olduğu tespit edilmiştir.
… 26.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davaya konu ve takibe dayanak 02/07/2014 faiz başlangıç tarihli, 17.900,00-TL bedelli belgeye (Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs 2014 aylarına ait elektrik faturalarında yapılan fazla ödemelerin tahsili) dayanarak davalı hakkında toplam 18.897,93-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 26.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Abonelik sözleşmesi ve ilgili faturalar dosyamız arasına alınmış ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Mahkememizin bozma öncesi 2015/238 Esas sayılı sırasına kayıtlı işbu dosyanın 25/05/2017 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Bilirkişiye HMk 218 mad gereğince yerinde inceleme yetkisi verilerek davacıya ait abonelik kayıtlarını davalı şirket kayıtları üzerinde incelemesine, yerinde incelemenin bilirkişi tarafından 07/07/2017 günü 13:30 dan itibaren yapılmasına , taraf vekillerine inceleme gününde istenen kayıtları hazır etmeleri konusunda ihtaratda bulunulmasına (ihtarat yapıldı)” dair karar verildiği ve bu doğrultuda Elektrik mühendisi bilirkişi Mustafa Kürşat Tezcan tarafından tanzim edilen 15/11/2017 tarihli raporda özetle; dava konusu olayın davalı tedarikçi şirketçe davacı şirketin 5 ayrı abonelik numarasına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönem faturalarında yansıtmış olduğu aktif tüketim birim fiyatının sözleşme hükmünde belirtilenden daha fazla olması nedeniyle fazladan yansıtılan aktif tüketim bedeli ve ferilerinin talebi içerikli olduğunu (fazladan yansıtılan aktif tüketim bedeli Enerji Fonu – TRT Payı – Belediye Vergisi ve KDV’nin fazla çıkmasına neden olur), dava konusu olayın kayıp/kaçak – dağıtım – iletim – PSH bedel iadesi ile ilgisi bulunmadığını, yukarıda her bir abonelik numarası için dava konusu 2014 Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönemlerinde EPDK onaylı … Birim Fiyat Tarifeleri doğrultusunda yansıtılması gereken aktif birim fiyatlar, kayıp birim fiyatlar, ve bu bedellerin toplamına sözleşme hükümlerine göre %31,15 indirim yapılması halinde yansıtılması gereken aktif birim fiyatı, fazladan yansıtılan birim fiyat ile fazladan tahakkuk ettirilen aktif bedel ve ferilerinin (enerji fonu – TRT payı – Belediye vergisi, KDV) tek tek hesap edildiğini, buna göre davalı tedarikçi şirketçe, davacı şirketin 5 ayrı abonelik numarasına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönem faturalarında toplam 17.763,06-TL fazladan tahakkuk yansıtılmış olduğunun tespit edildiğini, fazladan yansıtılan bedeller, aktif ve kayıp birim fiyatlarında yanlış parametreler kullanılması – EPDK onaylı … Birim Fiyat Tarifelerine uyulmaması nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu, yapılan hesaplamalarda EPDK onaylı … Birim Fiyat Tarifelerinin değerlendirmeye alındığını, bu nedenlerle davalı tedarikçi şirket vekilinin … 26.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazında haklı olmadığı, takibin 17.763,06-TL (asıl alacak), 989,26-TL (işlemiş faiz) olmak üzere toplam 18.752,32-TL üzerinden davalı adına yürütülmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 22/03/2018 tarih, 2015/238 Esas ve 2018/274 Karar sayılı ilamı ile; ”İzah edilen gerekçelerle 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesine 6719 sayılı Kanunun 21.maddesiyle eklenen 10.fıkra hükmü ile aynı yasa ile eklenen geçici 20.madde hükmü dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, konusuz kalan dava hakkında, toplanan deliller çerçevesinde davacının dava tarihi itibariyle haklılığını ispatlamış olduğu anlaşılmakla yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ve davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 22/03/2018 tarih, 2015/238 Esas ve 2018/274 Karar sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 09/12/2019 tarih, 2018/2881 Esas ve 2019/1930 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 09/12/2019 tarih, 2018/2881 Esas ve 2019/1930 Karar sayılı ilamında; ”…HMK’nın 26 ncı maddesi hükmüne göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural; sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturan her bir alacak kaleminin dayanağını oluşturan vakıalar yönünden de uygulanır. Somut olayda; davacı taraf sözleşme gereği alınması gereken tutardan fazla bir bedelin davacıdan tahsil edilmiş olmasına dayanan bir alacak davası olduğunu, yapılan sözleşme ve protokol uyarınca davalı bir yıl boyunca elektrik enerjisi satış birim fiyatı tespitinde kayıp kaçak dahil %31,5 indirim uygulamayı kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, 2013 yılı sonuna kadar sözleşmeye bağlı kalındığını, 01/01/2014-31/05/2014 tarihleri arasında sözleşmeye aykırı olarak davalı tarafından bu orandan vazgeçilmiş olup, Aralık 2013 dönemindeki satış birim fiyatına karşılık düşen kayıp kaçak hariç indirim oranı referans alınarak, kayıp kaçak hariç indirim uygulandığını ileri sürerek, yanlış parametreler kullanılarak hesaplama yapılması sebebiyle fazladan 17.900,00 TL ödeme yaptığını ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. Mahkemenin ise, talebin kayıp kaçak bedellerinin iadesi istemine ilişkin olduğu şeklindeki yanılgılı hukuki değerlendirme ile, 6719 sayılı Kanunun ile yapılan değişiklik uyarınca davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi, HMK 355.maddesi uyarınca açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturmaktadır. Bu sebeplerle, davanın konusu itibarıyla ,tarafların esasa ilişkin olarak gösterdikleri deliller celp edilerek ,karar gerekçesinde değerlendirilmesi gerekirken, davanın kayıp kaçak bedellerinin iadesi ile ilgili olduğu şeklinde hatalı değerlendirme ile karar verilmesi, yukarıda açıklandığı üzere HMK nun 355.maddesine aykırı olmakla ,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden talebe göre ve taraf delilleri değerlendirilerek yargılama yapıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 09/12/2019 tarih, 2018/2881 Esas ve 2019/1930 Karar sayılı ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 09/12/2019 tarih, 2018/2881 Esas ve 2019/1930 Karar sayılı ilamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu somut olayda, takip davacının taraflar arasında akdedilen Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme ve Protokol kapsamında kendisinden alınması gereken tutardan fazla bir bedelin tahsil edilmiş olmasına dayandığı, davalının ise davacıdan fazla tahsil edilen bir bedelin olmadığını savunduğu ve davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirttiği tespit edilmiştir. Öncelikle taraflar arasında Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme ve Protokol imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme gereği alınması gereken tutardan fazla bir bedelin davacıdan tahsil edilmiş olup olmadığına ilişkindir. Mahkememizce teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınan 15/11/2017 tarihli raporda da belirtildiği üzere; dava konusu olayın davalı tedarikçi şirketçe davacı şirketin 5 ayrı abonelik numarasına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönem faturalarında yansıtmış olduğu aktif tüketim birim fiyatının sözleşme hükmünde belirtilenden daha fazla olması nedeniyle fazladan yansıtılan aktif tüketim bedeli ve ferilerinin talebi içerikli olduğunu (fazladan yansıtılan aktif tüketim bedeli Enerji Fonu – TRT Payı – Belediye Vergisi ve KDV’nin fazla çıkmasına neden olur), kayıp/kaçak – dağıtım – iletim – PSH bedel iadesi ile ilgisi bulunmadığını, buna göre davalı tedarikçi şirketçe, davacı şirketin 5 ayrı abonelik numarasına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönem faturalarında toplam 17.763,06-TL fazladan tahakkuk yansıtılmış olduğunun tespit edildiğini, fazladan yansıtılan bedeller, aktif ve kayıp birim fiyatlarında yanlış parametreler kullanılması – EPDK onaylı … Birim Fiyat Tarifelerine uyulmaması nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu, yapılan hesaplamalarda EPDK onaylı … Birim Fiyat Tarifelerinin değerlendirmeye alındığını, bu nedenlerle davalı tedarikçi şirket vekilinin … 26.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazında haklı olmadığı, takibin 17.763,06-TL (asıl alacak), 989,26-TL (işlemiş faiz) olmak üzere toplam 18.752,32-TL üzerinden davalı adına yürütülmesi gerektiği belirtildiğinden Mahkememizce davanın kısmen kabulüne, … 26.İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın, 17.763,06-TL asıl alacak ve 989,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.752,32-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 17.763,06-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda işleyeccek avans faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve hükmolunan 18.752,32-TL’nin %20’si oranında (3.750,46-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … 26.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın: 17.763,06-TL asıl alacak ve 989,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.752,32-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 17.763,06-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda işleyeccek avans faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan 18.752,32-TL’nin %20’si oranında (3.750,46-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.280,97-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 305,69-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 975,28-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 145,61-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 305,69-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı, 1.150,00-TL bilirkişi ücreti, 219,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.702,39-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %99’unun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/02/2021

Katip … ¸

Hakim …
¸