Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/8 E. 2022/277 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/8 Esas
KARAR NO : 2022/277

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … Satış Sözleşmesi akdedildiğini, zamanla davalının, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını müvekkiline ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığını, bu sebeple muaccel 11.304,05.-TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının icra takibine konu borca ve borcun fer-ilerine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin açık adresinin Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi olduğunu, bu durumda Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını iddia ve beyan ederek davanın yetkisizlik nedenliyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacının, davalı aleyhinde 11.305,04.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı/borçlu vekilinin 11/10/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirketin Kanunen tutması gereken ticari defterlerin tasdiklerinin yapıldığı Türk Vergi Kanunlarına göre defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığında davalı şirket ile aralarında ticari ilişki görüldüğü, davacı şirketin davalı şirket ile ilgili tuttuğu Kanuni defter kayıtlarının ticari mal satışından kaynaklandığı, davalı şirketin 09/10/2019 tarihi itibariyle davacıya 11.305,04.-TL borcunun bulunduğunun hesaplandığı, Mahkememizin değerlendirmesinin bu yönde olduğu takdirde icra takip tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişinin yanına bayilik sözleşmesi konusunda uzman bir bilirkişi de eklenmek suretiyle sözleşme kapsamında, takip tarihi itibariyle davacının alacağının varlığı ve miktarı konusunda ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
18/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; davacı tarafın her ne kadar 11.305,04.-TL üzerinden dava açmış olsa da ihtilaf konusunun, davacı tarafın dosyaya sunduğu 10.910.47.-TL toplam tutarlı 7 adet mal alış faturası ve 7 adet de vade farkı faturasından kaynaklanmakta olduğu, davacı tarafın dava dosyasına alacağını ispat için sunduğu ürün alış faturalarının, taraflar arasındaki sözleşmenin Teslim Şartları başlıklı 6.2.maddesine uygun olmadığından teslimin ispat edilemediğinin görüldüğü, Mahkememizin 14/07/2021 tarihli duruşma tutanağının (2) numaralı ara kararının davacı tarafından yerine getirilmediği ve 14 adet faturanın tamamı için faturaların davalıya tebliğini ve teslimini delillendiremediğinin tespit edildiği, davacı tarafından 7 adet vade farkı faturasının tanzimine neden olan gerekçenin ve/veya hesaplamanın açıklandığı bir bilgi/belgenin dosyada bulunmadığı, davalı tarafın defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmadığı ve bu nedenle davalı defterlerinin incelenemediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın, açık hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda, davacı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında alacağı olduğu iddiasıyla açık hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur.6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir.Davacı faturalara konu edilen ürünleri davalıya satmış ve teslim etmiş olduğunu ve yine vade farkı faturalarından kaynaklı alacağının bulunduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı şirketin Kanunen tutması gereken ticari defterlerin tasdiklerinin yapıldığı Türk Vergi Kanunlarına göre defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığında davalı şirket ile aralarında ticari ilişki görüldüğü, davacı şirketin davalı şirket ile ilgili tuttuğu Kanuni defter kayıtlarının ticari mal satışından kaynaklandığı, davalı şirketin 09/10/2019 tarihi itibariyle davacıya 11.305,04.-TL borcunun bulunduğunun tespitinde bulunmuştur. Önceki rapor düzenleyen bilirkişinin yanına bayilik sözleşmesi konusunda uzman bir bilirkişi de eklenmek suretiyle alınan 18/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; davacı tarafın her ne kadar 11.305,04.-TL üzerinden dava açmış olsa da ihtilaf konusunun, davacı tarafın dosyaya sunduğu 10.910.47.-TL toplam tutarlı 7 adet mal alış faturası ve 7 adet de vade farkı faturasından kaynaklanmakta olduğu, davacı tarafın dava dosyasına alacağını ispat için sunduğu ürün alış faturalarının, taraflar arasındaki sözleşmenin Teslim Şartları başlıklı 6.2.maddesine uygun olmadığından teslimin ispat edilemediğinin görüldüğü, Mahkememizin 14/07/2021 tarihli duruşma tutanağının (2) numaralı ara kararının davacı tarafından yerine getirilmediği ve 14 adet faturanın tamamı için faturaların davalıya tebliğini ve teslimini delillendiremediğinin tespit edildiği, davacı tarafından 7 adet vade farkı faturasının tanzimine neden olan gerekçenin ve/veya hesaplamanın açıklandığı bir bilgi/belgenin dosyada bulunmadığı, davalı tarafın defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmadığı ve bu nedenle davalı defterlerinin incelenemediği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi ek raporu tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin … teslim şartları başlıklı 6.maddesinde; teslimatların 09.00-18.00 saatleri arasında müşteri iş yerinde faturalı irsaliye veya sevk irsaliyesi ile yapılacağının düzenlendiği, davacı tarafından dosyaya sunulan 7 adet ürün alış faturasının ise e-arşiv faturası olduğu, ürünlerin teslimini gösteren faturalı irsaliyeler ve sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, yine 7 adet vade farkı ibareli faturanın dayanağına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmaktadır Ticari satıma konu bir mal için tek başına fatura tanzim edilmesi fatura konusu malın teslim edildiğini ispatlamaz. Belirtilen nedenlerle, davacının takip dayanağı faturalara konu ürünleri teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği, ancak davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin teslim şartları başlıklı 6.2 maddesine göre teslim olgusunun ispat edilemediği, yine vade farkı faturalarının dayanağına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından vade farkından kaynaklı fatura alacağının bulunduğu iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla davacı tarafından açılan iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 193,07.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 112,37.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.665,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,

Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.08/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*