Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/77 E. 2021/820 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/77 Esas
KARAR NO : 2021/820

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Şubesi ile … Tic. A.Ş.’nin asıl borçlu, davalıların ise müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduğu, borçlular ile davacı banka arasında 09/06/2017 tarihinde Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, tahsis edilen limit doğrultusunda borçluya işletme kredileri kullandırıdığını, borçlu şirketin kredilerinin tahakkuk ettiğini, borçlu şirketin gecikme cezası, BSMV, KKDF ödememesi üzerine, davacı banka tarafından hesap özeti ile birlikte borçlu şirket ile kefillerin davacı banka ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan ve mernis sistemine kayıtlı olan adreslerine … 4. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, Borçlulara ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını ve ihtarnamede belirtilen alacak miktarı ve hesap özetine de bir itirazın olmadığını, bunun üzerine borçlu şirket ve kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı alındığın ve … 29.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu kefilleri iş bu takibe itiraz ettiklerini, beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, borçlular aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davalıların takip etmedikleri gibi yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalılardan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir.
Dava konusu … 29. İcra Müdürdlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiş, takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 6.2.maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul İcra Daire ve Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, anlaşıldığından, davalı yanın icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, hesap özeti, kat ihtarı ve tebliğ şerhi, dava dışı asıl borçlu şirketin İTO kaydı dosya arasına alınmış, davacının iddiası, davalıların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 30/06/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile Dava dışı borçlu … Tic. A.Ş. ve müteselsil kefil …, …, … ve … arasında imzalanan Genel kredi sözleşmesine istinaden kredi lehdarı şirkete sözleşmesine istinaden, ticari kredi kullandırıldığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 2.449.178,29-TL asıl alacak, 27.859,40-TL işlemiş faiz, 1.392,97-TL BSMV olmak üzere 2.478.430,66-TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, ancak davalı bankanın takip talebinde 1.386.028,09-TL asıl alacak talep ettiği, bu nedenle taleple bağlı kalınması gerektiği, yine hükmedilecek alacağa taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında temerrüt faizi işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İddia dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı kredi lehdarı … A.Ş. arasında 09/06/2017 tarihli 3.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmeleri yapıldığı, davalıların sözleşmeyi aynı limitler ile müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, i genel kredi sözleşmesinin ve kefalet sözleşmelerinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte 6098 Sayılı TBK’nun 583/1 maddesi uyarınca; kefalet sözleşmelerinde, kefillerin sorumlu olacakları azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalete ilişkin ifadelerin kefillerin el yazısı ile yazıldıkları, yine aynı kanunun 584 maddesi uyarınca, sözleşme tarihi itibariyle şirket yetkili olan davalıların eş rızalarının alınmasına gerek bulunmadığı, kefalet sözleşmelerinin geçerli olukları, takip tarihi itibariyle TBK’nun 598/3 fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Kredi lehdarı şirkete sözleme kapsamında 16 ayrı taksitli işletme kredisi kullandırıldığı, sözleşmede işletme kredilerine ilişkin ayrı bir düzenleme bulunmadığından, bu kredilerde muacceliyet ve temerrüde yönelik olarak sözleşmenin 21 maddesinde yer alan düzenlemelerin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır. Dava dışı kredi lehdarına kullandırılan kredilerden bir kısmının taksitlerinin vadesinde geri ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından hesabın 19/10/2018 tarihinde kat edildiği, 2.538.716,30-TL asıl alacak, 437,85-TL gecikme kar payı, 21,89-TL BSMV olmak üzere toplam 2.539.176,04-TL borcun üç gün içerisinde ödenmesi uyarısını içerir kat ihtarının dava dışı kredi lehdarı ve davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldığı, kat ihtarının davalı …’a 24/10/2018, kredi lehdarı ve diğer davalılara 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatların son gününün hafta sonuna denk geldiği, davalı …’ın 30/10/2018, diğer davalıların 29/10/2018 tarihinde temerrüde düştükleri, bilirkişi tarafından tüm davalılar yönünden 29/10/2018 tarihi temerrüt tarihi esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmenin 21.4.5.2 maddesi ile vadesinde ödenmeyen krediler için, taraflar arasında yazılı olarak mutabık kalınan gecikme cezaı oranları esas alınarak yapılacak hesaplamayla bulunacak tutarın, gecikmenin başladığı gün ile borcun fiilen tahsil edildiği gün arasındaki süre için gecikme cezası olarak ilave edileceği, taraflar arasında oran konusunda yazılı bir mutabakat yoksa hesaplamanın yapıldığı tarihte bankanın kredilere uyguladığı en yüksek cari kar payı oranlarının %50’sini aşamayacak bir oranın gecikme cezası oranı olarak uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Dosya arasına alınan ödeme planları incelendiğinde kredi lehdarına kullandırılan taksitli işletme kredileri için aylık akdi kar payı oranlarının kararlaştırıldığı, gecikme cezası oranının ise kararlaştırılmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından kullandırılan işletme kredilerinin, sözleşmenin 18. Maddesi uyarınca “kredinin müşteriye nakit ödeme yapılması şeklinde kredi kullandırılması ” olarak nitelendirildiği, bu nedenle bu türden krediler için sözleşmenin 18.8.5 maddesinde düzenlenen gecikme cezası oranı(ödeme planında kararlaştırılan gecikme cezası oranı, kararlaştırılmamışsa bankanın benzer nitelikteki kredilere uyguladığı en yüksek cari kar payı oranının %50 fazlası) esas alınarak ve benzer nitelikteki kredilere uygulanan en yüksek cari kar payı oranı davacı banka tarafından bildirilmediğinden, her bir krediye uygulanan akdi kar payı oranına %50 ilave ile gecikme cezası oranı tespit edilmiştir. Bu hesaplamaya göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 2.449.178,29-TL asıl alacak, 27.859,40-TL işlemiş faiz, 1.392,97-TL BSMV olmak üzere 2.478.430,66-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında gecikme cezası oranı kararlaştırılmadığından, her iki sözleşme maddesi gecikme cezası oranının tespiti bakımından aynı yöntemi esas almaktadır. Öte yandan mahkememizce de sözleşmede açıkça temerrüt faiz/gecikme cezası oranının kararlaştırılmadığı hallerde; benzer nitelikteki kredilere uygulanan en yüksek cari akdi faiz/kar payı oranının ne olduğunu ve bu oranın müşterilere fiilen uygulanıp uygulanmadığını ispat yükünün davacı banka üzerinde olduğu kabul edilmiş, bu hususta dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından bilirkişinin hesaplama yöntemi yerinde görülmüştür. Bilirkişi tarafından akdi kar payı üzerinden hesaplanan en yüksek gecikme cezası oranı yıllık %60,30, en düşük gecikme cezası oranı yıllık %24,12’dir. Davacı banka ise takip talebinde gecikme cezası olarak yıllık %19,50 oranında avans faizi talep etmiştir. Davacı bankanın talebi, tespit edilen en düşük gecikme cezası oranın da altında olduğundan, taleple bağlı kalınmıştır. Yine bilirkişi tarafından davalı … 30/10/2018 tarihinde temerrüde düşmüş olmasına rağmen tüm davalılar yönünden temerrüt tarihi 29/10/2018 esas alınarak hesaplama yapılmış ise de; davacı bankanın takip talebinde kat ihtarında talep edilen tutardan dahi düşük olacak şekilde 1.386.028,09-TL asıl alacak talebinde bulunduğu, gecikme cezası ve BSMV talep edilmediği, bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 2.449.178,29-TL olduğu, bu tutarın talepten fazla bulunduğu, temerrüt tarihinin, temerrüt tarihinden sonra işleyecek gecikme cezası tutarının tespiti bakımından önem arzettiği, davacı bankanın takipten önceki dönem için gecikme cezası talebinin bulunmadığı nazara alındığında yapılan bu hesaplama hatasının sonuca etki etmeyeceği anlaşılmış ve ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Tüm bu saptamalar karşısında davacı bankanın dava dışı kredi lehdarı şirketten takip tarihi itibariyle en az takipte talep edilen 1.386.028,09-TL asıl alacak tutarı kadar alacaklı bulunduğunun sabit olduğu, davalı kefillerin de bu tutardan, kendilerine kat ihtarının tebliğ edildiği de nazara alınarak TTK 7 ve TBK 589 maddeleri kapsamında sorumlu oldukları anlaşılmış, davanın kabulüne; … 29 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılarca yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 1.386.028,09-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında işletilecek gecikme cezası ile birlikte devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacının hüküm altına alınan alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazlarında haksız bulundukları anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalılar aleyhine takdiren tespit edilen toplam alacak tutarının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın Kabulüne; … 29 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılarca yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 1.386.028,09-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında işletilecek gecikme cezası ile birlikte DEVAMINA,
2- Hüküm altına alınan 1.386.028,09-TL’nin takdiren % 20 si oranında 277.205,62-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 94.679,57-TL nispi karar ve ilam harcından 16.739,76-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 77.939,81-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 81.310,98-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 16.739,76-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 213,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 18.007,16-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6–Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00.-TL masrafın; davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır