Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2022/544 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/76 Esas
KARAR NO : 2022/544

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2014
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirkete … nolu ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 20/06/2011 tarihinde müvekkilerinin çocuğu …e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, başvuru üzerine davalı tarafından 21/03/2014 tarihinde 10.037,80 TL ödeme yapıldığını, müvekkilerinin mağduriyetinin bu ödemenin çok üzerinde olduğunu, ölenin henüz 5 yaşında olup müvekkilerinin bu nedenle tarifsiz acı duyduklarını ve desteğinden mahrum kaldıklarını belirterek belirsiz alacak şeklinde anne … için 2.000,00 TL baba … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile davalıdan tahsil edilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … plakalı aracı 01/03/2011 -2012 tarihleri arasında müvekkili nezdinde ZMM (trafik) sigorta poliçesi ile teminat kapsamına alındığını, ölüm halinde şahıs başına 200.000,00 TL limitle sorumlu olduklarını, davacıların başvurusu üzerine 120.2350 nolu hasar dosyası açıldığını ve toplam 10.037,80 TL maddi tazminatın 21/03/2010 tarihinde davacılara ödendiğini, müvekkilinin sorumlulğunun bu şekilde sona erdiğini, kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını, aktüerya uzmanından hesaplama yapılması ve davacılara yapılan ödemelerin güncellenerek hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerktiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, olay tarihinde geçerli bulunan ZMM sigorta poliçesi örneği, davacıların nüfus aile kayıt tablosu, davacıların başvurusu sonucu düzenlenen hasar dosyası örneği , … 1 Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dava dosyası örneği, araç kayıt örneği getirtilerek dosya içine alınmış, davacıların sosyal ekonomik durumları arıştırılmış ve davacının tazminat istemi ile ilgili olarak aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacıların çocuğu …’in davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMM sigorta poliçesi ile teminat kapsamına alınan … plakalı aracın çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, davacıların bu nedenle ölenin desteğinden yoksun kaldıkları, başvuruları üzerine davalı sigorta şirketi tarafından 21/03/2014 tarihinde davacı …’e 5.018,90 TL, anne …’e 5.18,90 TL olmak üzere 10.037,80 TL ödeme yapıldığı dosya içeriği delillerden anlaşıldığı, Aktüerya uzmanınca düzenlenen bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi tarafında yapılan ödemenin, “ödeme tarihi itibariyle” davacıların zararını karşıladığı, davacı …’e 451,80 TL, davacı …’e 20,08 TL tutarında fazla ödeme yapıldığı tespit edildiği, bu durumda; davacıların gerçek zararı tamamen karşılanmış olduğundan davalı sigorta şirketinin ödeme tarihi itibariyle sorumluluğunu yerine getirdiği, bu nedenle hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 17/03/2016 tarih, 2014/211 Esas ve 2016/233 Karar sayılı kararı Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 08/10/2019 tarih, 2017/575 Esas ve 2019/9087 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelenmiştir.
Yargıtay bozma ilamında”1-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmalıdır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı, gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Davacıların çocuğunun 20.06.2011 tarihinde meydana gelen kazada vefat etmesi nedeniyle mahrum kaldığı destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında müteveffanın 20 yaşından itibaren gelir getirmeye başlayacağı varsayılarak tazminat belirlenmiştir. Oysa Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre vefat eden çocuklar için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken 18 yaşından itibaren gelir getirmeye başlayacağı varsayılarak hak sahibinin destek süresi boyunca tazminat hesaplanmaktadır. Mahkemece; davacılar için belirlenecek tazminat tutarının, desteğin 18 yaşından itibaren gelir elde edeceği kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerekirken, bu kurala uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
2-Diğer yandan, Türk Medeni Kanunu’nun 185.madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı yasanın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.
Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (anne ve babadan birinin ya da her ikisinin çalışıp çalışmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerekmektedir.
Eldeki davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda anne ya da babadan birinin çalışıp çalışmadığı araştırılmaksızın, her ikisi yönünden %5’er oranında yetiştirme gideri indiriminin yapılmış olması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bu nedenlerle Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, hesap bilirkişisinden hesaplama yöntemine uygun ek rapor alınarak, denetime elverişli ve davacının itirazlarını karşılayacak şekilde tazminatların belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı aktüer raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir” denilmektedir.
Yargıtay bozma ilamı yerinde görülmekle uyularak bu doğrultuda ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin 27.03.2022 tarihli ek raporunda; ” rapor tanzim tarihi 27.03.2022 tarihi itibariyle müteveffanın hak sahibi babası …’e ödenebilir ek tazminat tutarının 43.946,17-TL olarak hesaplandığı, annesi …’e ödenebilir ek tazminat tutarının 65.928,99-TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Davacılar vekili 31.03.2022 havale tarihli dava değeri artırım dilekçesinde özetle; müvekkillerinden davacı … için 2.000,00 TL olan taleplerini 41.946,17 TL arttırarak 43.946,17 TL olarak, davacı … için 2.000,00 TL olan taleplerini 63.928,99 TL arttırarak 65.928,99 TL olarak artırdıklarını beyan etmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği, deliller ve bozma ilamı sonrası alınan 27.03.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Borçlar Kanunun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır.
Davacıların çocuğu …’in davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMM sigorta poliçesi ile teminat kapsamına alınan … plakalı aracın çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, davacıların bu nedenle ölenin desteğinden yoksun kaldıkları, başvuruları üzerine davalı sigorta şirketi tarafından 21/03/2014 tarihinde davacı …’e 5.018,90 TL, anne …’e 5.018,90 TL olmak üzere 10.037,80 TL ödeme yapıldığı dosya içeriği delillerden anlaşılmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, desteğin ölümünden önce destekten yoksun kalanın sosyal ve ekonomik durumunun, desteğin ölmesinden sonra da aynı düzeyde kalmasını sağlamaktır. Aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından Yargıtay bozma ilamı sonrasında yapılan hesaplama sonucunda, müteveffanın hak sahibi babası …’e ödenebilir ek tazminat tutarının, söz konusu tutardan davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş hali mahsup edildiğinde 43.946,17-TL olarak hesaplandığı, annesi …’e ödenebilir ek tazminat tutarının davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş hali mahsup edildiğinde 65.928,99-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. 27.03.2022 tarihli ek bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur. Düzenlenen poliçede olay tarihi itibariyle kişi başı ölüm teminatı 200.000,00.-TL olarak belirtilmiş olup, hesaplanan tazminat tutarının sigorta teminat limitleri kapsamında kaldığı görülmüştür. Bu kapsamda, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ve KTK hükümleri gereğince kaza tarihi itibariyle poliçe limiti olan 200.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere bu zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılarak davacı vekilinin 31/03/2022 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen davacı … için 65.928,99-TL, davacı … için 43.946,17-TL destekten yoksun kalma tazminatının, temerrütün kısmi ödemenin yapıldığı 31/03/2014 tarihinde oluştuğu anlaşılmakla, temerrüt tarihi olan 21/03/2014 tarihinden itibaren itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile davacı … için 43.946,17 TL, davacı … için 65.928,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 21/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 7.505,57-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20.-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 363,00.-TL olmak üzere toplam 388,20.-TL harçtan mahsubuna, bakiye 7.117,37.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından peşin yatırılan 25,20.-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 363,00 TL olmak üzere toplam 388,20 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.370,77-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
5-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 6.513,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 25,20.-TL başvurma harcı, 800,00.-TL bilirkişi raporu ücreti ile 263,50.-TL posta masrafları ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.088,70.-TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır