Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/749 E. 2021/376 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/749 Esas
KARAR NO:2021/376

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:22/11/2018
KARAR:USULDEN RED
KARAR TARİHİ:29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili davacı ile 2 no’lu davalı … …. A.Ş arasında 06/11/2009 tarihinde, … numaralı 10 yıl süreli Franchısıng Sözleşmesi bağıtlandığını, Sözleşme uyarınca davacı müvekkili …, …, …, … sıfatıyla, her türlü emlakın alım ve satımında, kiralanmasında aracılık hizmeti sunmayı kabul ettiğini, Franchise veren 2 no’lu davalı şirket faaliyetlerine daha sonra arasında sıkı organik bağ bulunan 1 no’lu davalı üzerinden devam ettiğini, davacı, …, …, …, … olarak üstüne düşen yükümlülükleri özenle yerine getirdiğini bu cümleden olarak; Ücret ve aidatları zamanında ödemiş, tüm eğitimlere katılmış, sözleşmenin belirlediği şekil ve şartlara uygun bir şekilde hareket etmiş, yapmış olduğu işlemler davalı tarafından onaylandığını, faaliyetini bu şekilde sürdüren davacının franchise sözleşmesi, davalı tarafından keşide edilen … Noterliğinin 11/01/2017 tarih, … yevmiye nolu ihtarı ile söz konusu sözleşmeye aykırı davranıldığı, sözleşme ve taahhütnamenin asli sorumluluğu olan ödemelerin yapılmadığı ileri sürülerek franchsing sözleşmesi 7. Madde uyarınca feshedilğini, fesih nedeni olarak ise davacının katılmadığı ve katılmak zorunda olmadığı …. Organizasyonu faturasının bedelinin ödenmemesi ileri sürüldüğünü, davacının temsilcilik hizmet bedeli 100 USD + KDV iken, 2013 yılından itibaren davacıdan reklam ve tanıtım için ayrıca 210 USD + KDV reklam ücreti alınmaya başlanmış 2013 yılının ilk aylarında bu durum davacıya kesilen faturalara yansıtılmış, fakat sonraki aylarda bu bedel hizmet bedelinin içini katılmıştır. Sözleşme öncesinde tarafların sözleşmeye ilişkin önemli hususlarda birbirlerini bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğunu, bu yükümlülüğün dürüstlük kuralının gereği olduğunu, Sözleşme incelendiğne franchise alan davacının yapılacak olan toplantılara organizasyonlara katılması zorunlu olmadığı gibi reklam harcamaları için franchise veren davalıya periyodik olarak bir ücret ödemesi kararlaştırılmadığı halde, davacıdan hiçbir yasal ve sözleşmesel dayanağı olmadan haksız yere 2013 yılından bu yana aylık 210 USD + KDV *36 AY =7,200 USD haksız yere tahsil edildiğini, bu haksız yere kesilen 7200 USD ‘lik bedelin geri iadesi için davacı 24/02/2018 tarihinde …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarını davalıya keşide etmiş, davalı bu ihtara herhangi bir cevap vermediğini, bunun üzerine …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında, alacaklı vekili olarak icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından bu takibe 20/10/2017 tarihinde kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davacı müvekkili ile … … A.Ş ve … …. A.Ş arasında akdedilen 06/11/2009 tarihli Franchising Sözleşmesinin 8/a maddesi uyarınca taraflar iş bu Franchisng ilişkisinden dolayı doğabilecek herhangi bir ihtilafta, ihtilafı Tahkim yolu ile halletmeyi kabul ettiklerini, ayrıca taraflar hakemlerin Üçüncü bir kişi tarafından seçilmesi konusunda anlaştıklarını, ancak sözleşme incelendiğinde üçüncü kişinin davalı şirketin Yönetim kurulu başkanı ve hakim ortağı … olduğunun görüleceğini, sözleşmenin bu maddesine hakem seçiminin, tamamen ekonomik ve sosyal güce sahip davalı şirket lehine bırakıldığı açıkça ortada olduğunu, bu nedenle sözleşmedeki tahkim şartı mutlak butlanla geçersiz olduğunu, davalıların …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu borca itirazın iptali ile takibin devamına, alacağa karar tarihindeki kur üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmasına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş bulunan davalıların %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında 06/11/2009 tarihinde imzalanmış olan … nolu sözleşmenin 8. Maddesinde anlaşmazlıklarının “İş bu franchising ilişkisinden dolayı doğabilecek herhangi bir ihtilafa taraflar ihtilafı Tahkim yolu ile halletmeyi kabul ederler. Taraflar …’ın tayin ettiği biri avukat 3 kişilik Hakem heyeti’nin şikayet ve uyuşmazlık hakkında karar verilmesi yoluyla mutabakata varmışlardır.” Şeklinde çözümleneceği imzalanarak kabul edildiğini, taraflar arasında belirlenen tahkim yoluna göre;Davacı tarafından müvekkili şirkete 20/07/2018 tarihinde … Noterliğinin … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini ve taraflar arasında akdedilen 06/11/2009 tarihli franchsing sözleşmesinin 8. maddesi gereği hakem heyeti oluşturulması talebinde bulunulduğunu, söz konusu ihtarnameye taraflarınca …. Noterliğinin 31/07/2018 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 3 kişilik Hakem Kurulu oluşturularak cevap verdiklerini, taraflarca imzalanmış olan sözleşmeye aykırı şekilde açılmış olan bu dava da tahkim ilk itirazının kabul edilerek davanın reddedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca iş bu davayı 1 yıllık süresi içerisinde açılmadığını, davacının 2009 yılında başladığı temsilciliği müvekkili şirketin Disiplin Yönetmeliğine aykırı hareket etmesi nedeniyle 2017 yılında şirketleri tarafından fesih edildiğini, şirketlerinin gerçekleştirdiği fesih davacının … Çalışma Esasları ve Disiplin Yönetmeliğine açıkca aykırı davaranışları nedeniyle gerçekleştirdiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde “sözleşme tarafların sözleşmeye ilişkin önemli hususlarda birbirlerine bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır” şeklinde bir beyanı bulunduğunu, müvekkili şirketin her türlü bilgilendirme yükümlülüğü yerine getirdiğini, bizzat davacıya 19/12/2012 tarihinde 2013 yılı ve sonrasında Hizmet bedelinin 300 USD + KDV olarak uygulanacağı gerekçeleri ile bildirilmiş olup 2013 tarihi itibariyle de muhasebesel işlemler gerçekleştirildiğini, davacı asil de 2013 yılından fesih tarihi olan 2017 tarihine kadar ödemelerini kendilerine bildirilen yeni bedeli kabul ederek gerçekleştirildiğini, böylelikle davacı asil kendisine bildirilen yeni bedeli ödemeyi kabul etmiş ve 4 yıl boyunca itiraz etmeksizin ödemeye devam ettiğini, 2009 yılından itibaren hiçbir itirazı kayıt sunmadan ödeme yapan davacının 8 yıl gibi bir büre sonra müvekkili şirket aleyhine hukuksuz ve haksız bir şekilde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının açıkca dürüstlük kuralına aykırı şekilde hareket ettiğini, davanın öncelikle tahkim ilk itirazının kabulü ile usulen reddine, aksi yönde kanaat kurulacak ise davanın esastan reddine, karar verilmesini, icra takibinin iptaline karar verilmesini %20’den aşağı olmamak şartıyla davacı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizce verilen 26/09/2019 tarih ve … Esas … sayılı görevsizlik kararı sonrasında ve …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/12/2019 tarih … Esas … K. Sayılı karşı görevsizlik kararı sonrasında dosyanın İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 09/11/2020 tarih … Esas …karar sayılı ilamıyla yargı yeri olarak Mahkememizin belirlendiği anlaşılmakla, dava dosyası Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur.
Davacı, davalı taraf ile aralarında akdedilmiş olan … tescilli/ patentli marka franchise sözleşmesine aykırılık iddiası ile haksız alındığını ileri sürdüğü alacağının tahsili amacıyla …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takip yapmış, davalı tarafın itirazı üzerine Mahkememizde itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı, genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, takim ilk itirazını ( taraflar arasındaki sözleşme m. 8) ileri sürmüş ve davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
Dava, taraflar arasında bağıtlanan tescilli/ patentli marka olan … ‘ ın Alt İmtiyaz Franchise Sözleşmesinin davalı tarafın sözleşme yükümlülüklerine aykırılığı sonucu oluşan davacıdan haksız alındığı iddia olunan bedelin iadesinden kaynaklanmakta olup buna ilişkin …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takibe yapılan davalının itirazının iptali ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması talebini içerir alacağın varlığı ve varsa miktarına dairdir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme incelenmiş, sözleşmenin 8. maddesinin çekincesiz taraflarca kabul edilerek imzalandığı görülmüştür. İhtilaf halinde tahkim yolu ile ihtilafın giderileceği, …’ ın tayin edeceği biri avukat üç kişilik hakem heyetinin karar vereceği, kararın bağlayıcı olacağı, karara uymanın kabul ve taahhüt edildiği kararlaştırılmıştır.
Gerçek ya da tüzel kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklarda asıl olan uyuşmazlığın devlet bünyesindeki yargı organları (mahkemeler) tarafından çözümlenmesidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları arasında sayılan arabulucuk, tahkim, hakem vs. gibi yollarla uyuşmazlıkların çözümü tarafların serbest iradesi ya da bu yola başvurmayı zorunlu kılan yasa hükmünün varlığına bağlıdır. Buna göre tahkim yolu, uyuşmazlıkların çözümünde tarafların devlet yargısı yerine hakem olarak adlandırılan özel kişileri görevli ve yetkili kılmalarını ifade eder.
Tahkim sözleşmesi, tarafların iradesine tabi olan uyuşmazlıklar için mümkündür (6100 sayılı HMK m. 408/I). Başka bir deyişle, tarafların dava konusu üzerinde kabul veya sulh yolu ile serbestçe tasarruf edemeyecekleri hallerde, tahkim mümkün değildir. Örneğin, boşanma ve ayrılık davaları, iflas davaları ve çekişmesiz yargı işleri için tahkim sözleşmesi yapılamaz. Aynı şekilde taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkimin konusu olamaz (HMK m. 408/I).
Tahkim yoluna gidilebilmesi için tarafların tahkim sözleşmesi yapmaları ya da düzenledikleri sözleşmede tahkim şartına yer vermeleri gerekir. Tahkim anlaşması veya tahkim şartındaki uyuşmazlığın hakem veya hakemler kurulunca çözümlenmesine ilişkin irade beyan ve açıklaması tahkim şartı sözleşmesinin temel unsurudur. (HMK m. 412). Tahkim şartı veya anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradesini açıkladıkları tahkim şartı ya da sözleşmede tartışma ve karışıklığa neden olmayacak biçimde açık ve kesin olarak belirtmiş olmaları zorunludur.
Geçerli bir tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. (HMK m. 413/I) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesinin kararlaştırıldığı hallerde aleyhine dava ikame olunan davalı tarafça ileri sürülecek tahkim itirazı, HMK’nın 116. maddesi gereğince ilk itiraz olarak sayılmış olup, aynı Kanun’un 117. maddesinde, ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu, aksi hâlde dinlenemeyeceği ve yine aynı Kanun’un 131. maddesinde ise, cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazların ileri sürülemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki emlak alım satımına aracılık alt imtiyaz franchise sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafın hakem usulüyle çözüleceği sözleşmenin 8. maddesinde kayıtsız şartsız kararlaştırılarak tahkim şartına/ sözleşmesine yer verildiği, davalı tarafça tahkim ilk itirazının yasal cevap süresi içerisinde ileri sürüldüğü, tahkim şartının tarafların iradeleri ile oluşturulmuş olduğu gözetildiğinde geçerli olduğu, aksine dair bilgi ve belge bulunmadığı gibi davacının tahkimin geçerli olmadığına yönelik iddiasının soyut kaldığı ve dürüstlük kuralı gereğince dinlenemeyeceği anlaşılmakla; davalının tahkim ilk itirazının kabulüne, davacı tarafından davacıya karşı açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 413/1 fıkrası uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının davalının tahkim ilk itirazının kabulü nedeni ile 6100 sayılı HMK m. 413/1 uyarınca usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 453,18.-TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 393,88.-TL harcın davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar tarafına verilmesine,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-İş bu dava nedeniyle davalılar tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır