Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/721 E. 2021/375 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/721 Esas
KARAR NO :2021/375

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:10/12/2020
KARAR TARİHİ:29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirketin davalı ile 24.09.2008 tarihinde taşıma işi yapmak üzere anlaştığını, bu anlaşmaya göre davalıya ait bir vinç taşıma işinin yapılacağı yerde bulunacak ve taşımaya konu ekipmanların TIR’a yüklenilmesi işini gerçekleştireceğini, davalıya ait vincin belirtilen tarihte taşıma işini yapmak üzere müvekkile ait ekipmanın bulunduğu antrepoya geldiğini, vincin ekipmanı yüklemek üzere kaldırdıktan sonra taşıyıcı halatların çıkması sonucu müvekkile ait ekipmanların yere düştüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00-TL’lik alacağımızın işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirketin 24.09.2008 tarihinde davacı şirketle yapmış olduğu bir anlaşma bulunmadığını, davacının iddiasının yazılı delille ispat edilmesi gereken iddialardan olduğunu, davanın süresinde açılmadığından iddiayı kesinlikle kabul etmemekle birlikte zamanaşımına uğradığını, ayıp iddiasına ilişkin ihtarın söz konusu olmadığını, davalının davacı antreposuna gitmediğinden taşıyıcı halatın kopması gibi bir durumda da söz konusu olmadığını, davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; maddi tazminat istemine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Dava dilekçesinden davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, ayrıca davacıya Mahkememizce 22/12/2020 tarihli tensip tutanağının (19) numaralı ara kararı ile arabulucuk tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için 1 haftalık kesin süre verildiği, tensip tutanağının davacı vekiline 28/12/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın davacı vekilinin ara kararı yerine getirmediğinin anlaşıldığı ve dava konusu tazminat talebi bakımından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Bu husus dava şartı olup, dava şartları mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınırlar. Yukarıda izah edilen gerekçe ile Mahkememizce davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 111,48-TL harcın davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip …

Hakim …