Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/717 E. 2022/635 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/717 Esas
KARAR NO : 2022/635

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketinin faaliyet konusunun düğün salonu işletmeciliği olduğunu, müvekkilinin …, … isimli düğün salonlarının sahibi olduğunu, taraflar arasında bu kapsamda 29.11.2019 tarih, 180.360,00-TL bedelli … numaralı sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından Düğün Vip, Kına Vip ve Atak+1(en az bir önceki yıl kadar müşteri taahhüdü) paketi satın alındığını, buna karşılık davalının, müvekkile karşı … ve çeşitli mecralarda reklam ve ilan verilmesi, tanıtım ve yönlendirme yapılması ile AR-GE ürünlerinin sunulması suretiyle müvekkili firmaya müşteri getirilmesi ediminin yüklendiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ve sözleşme bedelinin ödendiğini, dava konusu hizmetten hukuki ve fiili imkansızlık nedeni ile istifade edilemediğini, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak nitelendirilen Corona virüs (Covid-19) salgınının yayılmasını engellemek ve yurttaşlarımızın sağlığının korunması amacıyla tüm ülkede önlemler alındığını, bu kapsamda İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile yasaklamalar olduğunu, tedbirler kapsamında gönderilen genelge de 01/07/2020 tarihinde belli şartlar oluştuğunda faaliyetlere devam edilmesinin katı kurallara bağlandığını ve bu sebeplerle düğün törenlerinin yapılmadığını, alınan bu zorunlu tedbirler sebebiyle müvekkile ait işletmelerin de faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldıklarını, müvekkili tarafından sözleşmenin yapılmasındaki temel amacın, davalıya ait … platformu üzerinden müşteri temini taahhüdü olsa da COVİD-19 salgını sebebiyle bu amacın sağlanamadığını, nitekim kına, sünnet vb. Törenlerin tamamen yasak olduğu gibi düğünlerin de yılın belli döneminde yasaklanmış belli dönemlerinde tamamen yasak olduğu gibi düğünlerin de yılın belli döneminde yasaklandığını belli dönemlerinde de katı şekilde kısıtlandığını ve fiilen yapılmasının imkansız hale geldiğini, bu imkansızlığın ülkemizdeki tüm düğün salonlarını etkileyen ve objektif bir imkansızlık halini aldığını, taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen bir mücbir sebebin varlığı halinde, ifanın imkansızlığına ilişkin hükümler uygulanacağını, TBK md.137 uyarınca ifa imkansızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşıldığından, borcun tamamının sona ereceğinin de açık olduğunu, objektif imkansızlığın söz konusu olduğunu, davalı tarafça sözleşmeden beklenen yükümlülüklerin yerine getirilemediğini, sözleşmenin ifasına esas olan yer bakımından alınan covid-19 salgın kısıtlama önlemlerinin sözleşmesinin ifasını etkileyecek düzeyde olduğunu, ifa imkansızlığının ne zaman sona ereceği belirsiz olduğundan, sözleşmenin amacının tehlikeye düşmesi sebebi ile sürekli imkansızlığın varlığının kabul edilmesi gerektiğini, zira bu durumda alacaklının sözleşmeyle bağlı kalmasının dürüstlük kuralına göre ondan beklenemeyeceğini, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde geçici imkansızlık sonucu borçlunun mütemerrit olduğu için alacaklının dönme hakkının var olduğunu, alacaklının geçici imkansızlık süresince sözleşme ile bağlı kalmak istemiyorsa dönme/fesih hakkını kullanabileceğini, ifa imkansızlığının sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, herkes için söz konusu olduğundan objektif imkansızlığın mevcut olduğunu, zira objektif imkansızlıkta sözleşmenin esasen butlanla batıl olduğunu, sözleşmenin feshi ve bedel iadesi için davalı taraf ile çok defa görüşüldüğünü ancak sonuç alınamadığını, … 5.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin talep edildiğini ancak iadenin gerçekleşmediğini beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davalı ile yapılan sözleşmenin feshi, sözleşme bedelinin şimdilik 1.000,00-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili aleyhine aynı tür sözleşme ile aynı konuda ve aynı dava dilekçesi ile … 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. sayılı dava açıldığını, uyuşmazlığın değerlendirilmesine yönelik İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi …’den mütalaa alındığını, müvekkili şirketin sahibi olduğu … portalının faaliyete geçtiği 2008 yılından bugüne tüm üyelerine yıllık hizmet bedeli karşılığı internet üzerinden tanıtım ve reklam hizmeti verdiğini, taraflar arasında 29/11/2019 tarihli 180.360,00 TL bedelli … sözleşme numaralı sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin reklam ve tanıtım sözleşmesi olduğunu, İşbu reklam ve tanıtım hizmetinin, … internet portalında reklam ve tanıtımının yapılmasını isteyen firma için bir sayfa oluşturularak gerçekleştirildiğini, oluşturulan sayfada firmanın fotoğrafları, verdiği hizmetler, iletişim bilgileri ve tanıtıma ilişkin tüm bilgilerin yer aldığını, yine bu sayfada … internet sitesi ziyaretçileri ve kullanıcılarının reklam ve tanıtım hizmeti alan firmalarla iletişime geçebilmesi için oluşturulan bir teklif alma sisteminin de mevcut olduğunu, bunun yanında, tanıtım ve reklam hizmetinin bir parçası olarak, portala yapılan ziyaretlerden edinilen kullanıcı analizi bilgilerinin ve bu bilgilerin kullanılması ile elde edilen araştırma-geliştirme ürünlerini (ARGE ürünleri), belirlenen bedeller karşılığında firmalarla paylaştığını, sözleşmenin; “Sözleşmenin Konusu” kenar başlıklı 4. ve “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 7. maddelerinde açıkça görüleceği üzere davacı şirkete verilmesi taahhüt edilen hizmetin konusu da bütünüyle açıkladığımız bu içerikten ibaret olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin akdedilmesinin ve taahhüt edilen hizmetin verilmeye başlanmasının ardından; 29/11/2019 tarihli, … fatura numaralı, 2.360,00-TL tutarlı ve 29/11/2019 tarihli, … fatura numaralı 178.000,00-TL tutarlı e-faturaların davacı şirket adına tanzim edildiğini ve davacının sözleşmede belirttiği e-posta adresine gönderildiğini, faturaların herhangi bir itiraza uğramadığı, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkili şirketin, internet sitesi üzerinden davacıya tüm dünyayı kapsayacak şekilde tanıtım ve üyelik hizmeti vermeye başladığını ve sözleşme süresinin sonuna kadar da taahhüt edilen hizmetin kesintisiz ve eksiksiz bir şekilde verildiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan ifa borcunun sadece tanıtım ve reklam hizmeti ilişkin olduğunu, sözleşmede müşteri veya iş bulma taahhüdünün bulunmadığını, hükmün(md.7.7) açık ifadesine göre müvekkilinin, … kullanıcılarından gelecek mesajların davacıya iletilmesi dışında bu hususta herhangi bir yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin ifa sorumluluğunun; davacı şirketin işletmeleri olan …, …’in, … internet sitesinde sözleşme süresince reklam ve tanıtımının yapılabilmesi amacıyla … portalında davacının işletmelerine sayfa oluşturulması ve … site kullanıcıları ve ziyaretçilerinden, davacı şirketin işletmesine gelen e-postaların ve tekliflerin davacıya iletilmesinden ibaret olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan borcunun ifasında herhangi bir hukuki veya fiili imkansızlık halinin bulunmadığını, davacının dayandığı hukuki gerekçenin, TBK md.136 İfa imkansızlığı mı, TBK md.137 Kısmi ifa imkansızlığı mı, geçici ifa imkansızlığı mı, TBK md.27 konusu imkansız sözleşmenin kesin hükümsüzlüğü mü olduğunun anlaşılamadığını, davacının bir tacir olduğunu ve basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, davacının iddialarını çelişkili davranma yasağını ihlal ettiğini, davacının müvekkili şirketin hizmetlerinden açıkça yararlandığını, … internet sitesinde sözleşme süresince davacının firmasına ait sayfalara toplamda 50.009 sayfa ziyaretinin gerçekleştiğini, davacının dügün.com’da firmasına ait sayfadan kendisine ulaşan site ziyaretçi ve kullanıcılarının neredeyse tamamına geri dönüş yaptığını ve onlarla iletişime geçtiğini, kaldı ki ifa imkansızlığı iddasında bulunan davacının müvekkili şirket tespit edilebildiği kadarıyla … üzerinden 77 tane düğün yaptığını, akde tahammül süresinden bahseden basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının, kısıtlamalardan 7(yedi) ay sonra sözleşme bitimine de 1(bir) ay kala sözleşmeyi feshetmek istediğini, bu durumun davacının çelişkili davranış yasağını ihlal ederek haksız menfaat elde etmeye çalıştığını ortaya koyduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, olayda ifa imkansızlığı bulunsaydı dahi davacının iade talebinde bulunmasının sözleşme gereği mümkün olmayacağını, davacının iddialarının aksine olayda ifa imkansızlığından bahsedilemeyeceği gibi aşırı ifa güçlüğü ve uyarlamanın şartlarının da oluşmadığını, dava dilekçesinde TBK 27 gereği kesin hükümsüzlük iddia edildiği halde kısmi davanın açıldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının eksik yatırdığı harcın tamamlattırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış ve tarafların ticari defterleri ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasında akdedilen 29/11/2019 tarih, … numaralı ve 180.360,00-TL bedelli sözleşmenin ifa imkansızlığı sebebiyle feshi ile sözleşme bedelinin iadesi talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 29/04/2021 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; eldeki davanın sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle feshi ile sözleşme bedelinin iadesi talebini içerdiği hatırlatılmakla, sözleşmenin değeri olan 180.360,00-TL üzerinden hesaplanan 3.080,10-TL nispi harçtan başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.025,70-TL eksik peşin nispi harcı tamamlaması için davacı vekiline 1 aylık KESİN süre verilmesine, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 30, 32 maddeleri uyarınca dosyanın işlemden kaldırılacağının ve yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,(ihtar edildi),” karar verilmiş ve davacı vekilinin 28/05/2021 tarihinde bakiye harcı ikmal ettiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 28/10/2021 tarihli duruşmasının (8) numaralı ara kararı ile; ”Davalı vekilinin tanık dinletme talebinin davanın konusu ve mahiyeti, davalının tanıkla ispat etmek istediği vakıaların tanıkla ispatının mümkün olmadığı anlaşılmakla reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 28/10/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalının 2019 ve 2020 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM … ve Bilgisayar Uzmanı(FTP alanının incelenmesi hususunda) … tarafından tanzim edilen 27/04/2022 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda ve özetle; Dosya mevcudu, davacı ve davalı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterleri, dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel ve teknik yönden tetkiki sonucunda ve raporun içinde açıklanan nedenlerle;
-Taraflar arasında kurulan sözleşme ve eki (tasarım formu) kapsamında davalı şirketin … adlı websitesi üzerinden davacı tarafa ait “…”, “…” ve “…” isimli işletmeler için 8 kategoride yayın hizmeti verildiği, davacı tarafın sözleşme kapsamında kendisine sunulan tüm reklam ve tanıtım amaçlı web hizmetinden aktif bir şekilde faydalandığı davalı sistem kayıtları ile sabit olduğu,
-İncelenen davacı şirkete ait 2019 ve 2020 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerini TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
-İncelenen davalı şirkete ait 2019 ve 2020 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
-Davacı şirketin, 29/11/2019 tarihli sözleşmeye istinaden tarafına düzenlenen iki adet faturadan kaynaklı olarak 20/04/2020 tarihi itibariyle davalı … A.Ş.’ye herhangi bir borcunun bulunmadığı,
-Davalı şirketin, 29/11/2019 tarihli sözleşmeye istinaden düzenlediği iki adet faturadan kaynaklı olarak 20/04/2020 tarihi itibariyle davacı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; eldeki davada davacı taraf, faaliyet konusunun düğün salonu işletmeciliği olduğu, …., … isimli düğün salonlarının sahibi olduğu, taraflar arasında bu kapsamda 29.11.2019 tarih, 180.360,00-TL bedelli … numaralı sözleşme imzalandığı, işbu sözleşme uyarınca kendisi tarafından Düğün Vip, Kına Vip ve Atak+1(en az bir önceki yıl kadar müşteri taahhüdü) paketi satın alındığı, buna karşılık davalının, kendisine karşı … ve çeşitli mecralarda reklam ve ilan verilmesi, tanıtım ve yönlendirme yapılması ile AR-GE ürünlerinin sunulması suretiyle kendisine müşteri getirilmesi ediminin yüklendiğini, kendisinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ve sözleşme bedelinin ödendiğini, dava konusu hizmetten hukuki ve fiili imkansızlık nedeni ile istifade edilemediğini, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak nitelendirilen Corona virüs (Covid-19) salgınının yayılmasını engellemek ve yurttaşlarımızın sağlığının korunması amacıyla tüm ülkede önlemler alındığını, bu kapsamda İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile yasaklamalar olduğunu, kendisi tarafından sözleşmenin yapılmasındaki temel amacın, davalıya ait … platformu üzerinden müşteri temini taahhüdü olsa da COVİD-19 salgını sebebiyle bu amacın sağlanamadığını, bu imkansızlığın ülkemizdeki tüm düğün salonlarını etkileyen ve objektif bir imkansızlık halini aldığını, taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen bir mücbir sebebin varlığı halinde, ifanın imkansızlığına ilişkin hükümler uygulanacağını, TBK md.137 uyarınca ifa imkansızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşıldığından, borcun tamamının sona ereceğinin de açık olduğunu, ifa imkansızlığının ne zaman sona ereceği belirsiz olduğundan, sözleşmenin amacının tehlikeye düşmesi sebebi ile sürekli imkansızlığın varlığının kabul edilmesi gerektiğini, zira bu durumda alacaklının sözleşmeyle bağlı kalmasının dürüstlük kuralına göre ondan beklenemeyeceğini, zira objektif imkansızlıkta sözleşmenin esasen butlanla batıl olduğunu, sözleşmenin feshi ve bedel iadesi için davalı taraf ile çok defa görüşüldüğünü ancak sonuç alınamadığını, … 5.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin talep edildiğini ancak iadenin gerçekleşmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise, sahibi olduğu … portalının faaliyete geçtiği 2008 yılından bugüne tüm üyelerine yıllık hizmet bedeli karşılığı internet üzerinden tanıtım ve reklam hizmeti verdiğini, taraflar arasında 29/11/2019 tarihli 180.360,00 TL bedelli … sözleşme numaralı sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin reklam ve tanıtım sözleşmesi olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin akdedilmesinin ve taahhüt edilen hizmetin verilmeye başlanmasının ardından; 29/11/2019 tarihli, … fatura numaralı, 2.360,00-TL tutarlı ve 29/11/2019 tarihli, … fatura numaralı 178.000,00-TL tutarlı e-faturaların davacı şirket adına tanzim edildiğini ve davacının sözleşmede belirttiği e-posta adresine gönderildiğini, faturaların herhangi bir itiraza uğramadığı, sözleşme imzalandıktan sonra davalı şirketin, internet sitesi üzerinden davacıya tüm dünyayı kapsayacak şekilde tanıtım ve üyelik hizmeti vermeye başladığını ve sözleşme süresinin sonuna kadar da taahhüt edilen hizmetin kesintisiz ve eksiksiz bir şekilde verildiğini, sözleşmede müşteri veya iş bulma taahhüdünün bulunmadığını, hükmün(md.7.7) açık ifadesine göre müvekkilinin, … kullanıcılarından gelecek mesajların davacıya iletilmesi dışında bu hususta herhangi bir yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin ifa sorumluluğunun; davacı şirketin işletmeleri olan …, …’in, … internet sitesinde sözleşme süresince reklam ve tanıtımının yapılabilmesi amacıyla … portalında davacının işletmelerine sayfa oluşturulması ve … site kullanıcıları ve ziyaretçilerinden, davacı şirketin işletmesine gelen e-postaların ve tekliflerin davacıya iletilmesinden ibaret olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan borcunun ifasında herhangi bir hukuki veya fiili imkansızlık halinin bulunmadığını, davacının bir tacir olduğunu ve basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, davacının iddialarını çelişkili davranma yasağını ihlal ettiğini, davacının müvekkili şirketin hizmetlerinden açıkça yararlandığını, akde tahammül süresinden bahseden basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının, kısıtlamalardan 7(yedi) ay sonra sözleşme bitimine de 1(bir) ay kala sözleşmeyi feshetmek istediğini, bu durumun davacının çelişkili davranış yasağını ihlal ederek haksız menfaat elde etmeye çalıştığını ortaya koyduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, olayda ifa imkansızlığı bulunsaydı dahi davacının iade talebinde bulunmasının sözleşme gereği mümkün olmayacağını, davacının iddialarının aksine olayda ifa imkansızlığından bahsedilemeyeceği gibi aşırı ifa güçlüğü ve uyarlamanın şartlarının da oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Öncelikle taraflar arasında 29/11/2019 tarihli 180.360,00 TL bedelli ve …. sözleşme numaralı Arge ve Üyelik sözleşmesinin imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İşbu sözleşmenin 4.maddesinde ”Sözleşmenin Konusu”, 7.maddesinde ”Tarafların hak ve yükümlülükleri”, 11.maddesinde ”Süre ve Fesih” ve ”12.maddesinde ise ”Sair Hükümler” düzenlenmiştir. İşbu sözleşmenin 4.maddesi: ”İşbu sözleşme, müşterinin sözleşmede belirtilen ücreti ödemesi karşılığında … tarafından Ar-ge ürünlerinin sunulması, müşteri tarafından verilen reklam ve ilan siparişlerinin, … tarafından, işbu sözleşmede belirtilen mecralarda yayınlanması, buna mukabil Ar-ge ürünleri ve reklam/ilan bedelinin Müşteri tarafından ödenmesi ve tarafların buna ilişkin hak ve yükümlülüklerinin tespit edilmesinden ibarettir.”, 7.7 maddesi: ”…, satılan Ar-ge ürünlerine ait oluşabilecek kendinden kaynaklanan her türlü teknik sorunda Müşteri’ye teknik destek vermekle yükümlüdür. Müşteri’ye ait reklam ve ilanında yayınlanması halinde, buna bağlı olarak yayın yapılan mecra üzerinden kullanıcıların gönderdikleri formların (e-postaların) Müşteri’ye iletilmesi dışında herhangi bir sorumluluk üstlenilmez. Reklamın yapıldığı mecra üzerinden gelecek mesaj sayısı, frekans ve niteliği konusunda herhangi bir garanti verilmez. Tekliflerin değerlendirilmesi ve … uzantılı e-posta adreslerinin e-posta sunucuları tarafından güvenli adres olarak tanımlanması Müşteri’nin sorumluluğundadır. E-posta sisteminde …’un iradesi dışında gerçekleşecek herhangi bir sorun halinde, Müşteri’ye verilen kullanıcı adı ve şifre ile talepleri takip etmek Müşteri’nin sorumluluğundadır.”, 11.maddesi: ”İşbu sözleşme imzası tarihinde başlar ve 1(bir) yıl boyunca devam eder. Sözleşme’nin süresi ancak Tarafların yazılı olarak anlaşması halinde uzayabilir, bunun dışında hiçbir ihtar veya uyarıya gerek kalmaksızın sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Sözleşmenin müşteri tarafından tek taraflı feshi söz konusu olmaz.” ve 12.7.maddesi: ”Taraflar, işbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde …’un defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul beyan ve taahhüt ederler.” şeklindedir. Taraflar arasındaki ihtilaf ise, yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında akdedilen 29/11/2019 tarih, …. numaralı ve 180.360,00-TL bedelli sözleşmenin ifa imkansızlığı sebebiyle feshi ile sözleşme bedelinin iadesi talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesinde ”Dürüst Davranma” düzenlenmiştir. MK md.2: ”Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” şeklindedir. Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ilk husus; davalının, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile üstlendiği yükümlülüğün ne olduğu hususudur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. Ve 7.7 maddeleri nazara alındığında Mahkememizce davalının ifa yükümlülüğünün sadece tanıtım ve reklam hizmetine ilişkin olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının, davalının sözleşme ile üstlendiği yükümlülüğün … sitesi üzerinden müşteri taahhüdüne ilişkin iddiaları Mahkememizce yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında ikinci çözümlenmesi gereken husus ise; davacının fesih talebinin yerinde olup olmadığı hususudur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.maddesi nazara alındığında taraflar arasında akdedilen sözleşme 1 yıllık olup, sona erme tarihi 29/11/2020 tarihidir. Davacı taraf ise, … 5.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ve bedel iadesi isteminde bulunmuştur. Başka bir deyişle davacı taraf, sözleşmenin feshi istemini, sözleşmenin bitim tarihinden sadece 1,5 ay kadar kısa bir süre önce, COVİD-19 salgınının dünyada ilk kez Çin’de ortaya çıktığı tarih olan 2019 Ekim-Kasım aylarından neredeyse 1 yıl, ülkemizde ilk vakıanın görüldüğü ve sıkı tedbirlerin alındığı 2020 yılının Mart ayından itibaren ise 6 ay sonra ileri sürdüğünden bu fesih istemi de MK md.2 nazara alındığında davacının haklarını kullanırken -fesih/dönme- dürüstlük kuralına uygun davranmadığı kanaatine varılmıştır. Bununla birlikte, Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, taraflar arasında kurulan sözleşme ve eki (tasarım formu) kapsamında davalı şirketin … adlı websitesi üzerinden davacı tarafa ait “…”, “…” ve “…” isimli işletmeler için 8 kategoride yayın hizmeti verildiği, davacı tarafın sözleşme kapsamında kendisine sunulan tüm reklam ve tanıtım amaçlı web hizmetinden aktif bir şekilde faydalandığı davalı sistem kayıtları ile sabit olduğunun tespit edildiği nazara alınarak Mahkememizce açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 3.080,10‬-TL harçtan mahsubu ile artan 2.999,4‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-. Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 28.054,00‬-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı tarafça yatırılan 100,00-TL delil avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸