Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2021/291 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/653 Esas
KARAR NO : 2021/298

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı … LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalı kefilin de işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine … 48. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, davalı borcu ödemediği gibi ihtarnameye de itirazda bulunmamış olduğundan, … 28. İcra Md…. E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğu beyan edilerek, 1.427.071,63 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 01/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; takipten önce yapılan 256.390,00-TL ödemenin sehven takibe konu edildiği, bu kısmın yönünden takipten feragat ettiklerini beyan ederek, netice-i taleplerini 1.170.681,63 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin yapılmadığını, .. 28. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına dava dışı diğer borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin…E sayılı dosyasında itirazın iptali talepli dava açıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle dosyanın … 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile birleştirilmesini, itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili 01/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; takipten önce yapılan 256.390,00-TL ödemenin sehven takibe konu edildiği, bu kısmın yönünden takipten feragat ettiklerini beyan ederek, netice-i taleplerini 1.164.878,13 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı … şirketi arasında 2 adet GKS imzalandığını, müvekkilde işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, 2. Sözleşmede müvekkilim kefalet imzasının bulunmadığını, ilk sözleşme kapsamında kullanılan kredi kapatılmış olduğu için, 2. Sözleşme kapsamında kullandırılan krediden müvekkilin sorumlu olmadığını, krediye 11.07.2017 tarihinde 255.388,46 TL ödeme yapılmış olmasına rağmen, davacı banka 12.07.2017 tarihli takipte borçtan düşülmediğini, müvekkil … 28. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile müvekkilin kefaleten borçtan sorumlu olmadığının bankaya ihtar edildiğini, davacı banka nezdindeki şirket hesabına gelen paralar krediye mahsup edilmeyip şirkete kullandırıldığıni, bu durumun TMK’nun 2 m. aykırı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından kefilin itirazı üzerine … 6. Asliye Mahkemesinin … E sayılı dosyasının açıldığını, davacının talebinde haksız olduğunu, müvekkilinin aktiflerinin borçlarını karşılamaması üzerine … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile iflas başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl ve birleşen Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 28. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın asıl ve birleşen davalılar hakkında toplam 1.427.071,63 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalılar tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. Asıl ve birleşen davalıların takibe itirazlarının ve asıl ve birleşen davaların süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında; birleşen davalı … hakkında … 13 ATM’nin … Esas sayılı dosyasında iflas davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda iflas davasının reddine karar verildiği kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmış ve müflis hale gelmeyen davalı hakkında yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış,… 28. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, takibe dayanak genel kredi ve kefalet sözleşmelerei, hesap özetleri, kat ihtarları ve tebliğ şerhleri dosya arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, asıl borçlu şirket ile bağıtlanan genel kredi sözleşmesinden ve taksitli ticari kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketten ve kefil sıfatıyla davalı …’den alacağının varlığı ve miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içeriği deliller ve uyuşmazlık halinde kesin delil olarak kararlaştırılan davacı banka kayıtları üzerinde takip tarihi itibariyle, davacının davalılardan alacağının varlığı, miktarı ve yürütülecek faiz oranı tespiti yönünden inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmış, 13/03/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile kredi borçlusu/kredi lehtarı … LTD. ŞTİ. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 3.150.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 1.427.071,63 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin 3.150.000,00 TL kefalet limitiyle sınırlı olarak borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğu, ( bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere hem dava ve hem de takip tarihi itibariyle terditli yapılan hesaplama sonuçlarına göre; davacı Bankanın takip tarihi itibariyle; 1.164.877,37-TL asıl alacak, 5.096,34-TL işlemiş faiz, 254,82-TL BSMV olamak üzere toplam 1.170.228,53 TL davalılardan alacaklı olduğu, fazlaya ilişkin 256.843,10 TL’nin reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.164.877,37-TL tamamen ödeninceye kadar %52,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği; davacı bankanın dava tarihi itibariyle; 1.083.003,34-TL asıl alacağının bulunduğu, işlemiş faiz ve BSMV alacağının bulunmadığı, raporun benimsenmesi halinde; dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.083.003,34 TL tamamen ödeninceye kadar %52,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, davacı banka vekilinin 19.10.2018 tarihli icra dosyasına yaptığı beyana göre, dava tarihinden sonra yapılan tahsilatlarla borcun tamamen ödenip, icra dosyasının infaz edilip kapatılmış olduğunun anlaşıldığı, bu hususun huzurda görülmekte olan davadaki yeri ve takdirinin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; dava konusu alacak nedeniyle yapılan tahsilatların tahsilat tarihleri açıklanarak davacı bankadan celbi sağlanmış ve davacının davalı asıl borçlu ve kefilden icra takibine ve davaya konu sözleşmeler sebebiyle alacağının kalıp kalmadığı, tahsilat yapılıp yapılmadığı, tahsilatların hangi tarihte yapıldığı ve tahsilatın ne şekilde yapıldığı hususlarında ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir. 06/01/2020 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda kök rapordaki sonuç ve kanaatler tekrar edilmiş, yargılama sırasında tüm dosya borcunun kapatılarak dosyanın infaz edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce; asıl davada dava tarihinin 19/07/2017, birleşen davada dava tarihinin 29/09/2017 olduğu anlaşıldığından, dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile, takipten sonra asıl davadan önce, asıl davadan sonra ve birleşen davadan önce, birleşen davadan önce yapılan ödemeler göz önünde bulundurularak, takip tarihi, asıl dava tarih ve birleşen dava tarihi itibariyle, davacı bankanın mevcut olduğunu iddia ettiği alacak tutarının tespitinin istenilmiş, 15/02/2021 tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda özetle; takip tarihi ile asıl dava tarihi arasında herhangi bir tahsilat yapılmadığı, takip tarihi ile birleşen dava tarihi arasında toplam 87.225,19-TL, birleşen dava tarihinden sonra 2.162,453,61-TL tahsilat yapıldığı, buna göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl ve birleşen davalılardan; 1.164.877,37-TL asıl alacak, 5.096,34-TL işlemiş faiz, 254,82-TL BSMV olamak üzere toplam 1.170.228,53 TL alacaklı olduğu, asıl dava tarihine kadar yapılan herhangi bir tahsilat olmadığından, asıl dava tarihi itibariyle alacak tutarının aynı olduğu, birleşen dava tarihi itibariyle davacının davalılardan toplam 1.083.003,34-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile kredi lehdarı birleşen davalı … şirketi arasında 15/01/2016 tarihli limit içermeyen genel kredi sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye bağlı olarak; 15/01/2016 tarihli 1.650.000,00-TL limitli, 29/01/2016 tarihli 1.000.000,00-Euro limitli, 23/02/2016 tarihli 1.000.000,00-Euro limitli, 12/02/2016 tarihli 1.000.000,00-Euro limitli, 25/03/2016 tarihli 500.000,00-Euro limitli ek cari hesap kredisi sözleşmeleri yapıldığı, her bir sözleşmeyi davalı şirketin B grubu imza yetkililerinden iki yetkilisinin imzaladığı, ayrıca davalı kefil … ile davacı banka arasında; her bir cari hesap kredisi sözleşmesi için ayrıca(aynı limit ile) kefalet sözleşmesi yapıldığı, davalı kefilin her bir kefalet sözleşmesini, bağlı olduğu cari hesap kredisi sözleşmesinin limiti tutarında ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet sözleşmelerinde kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet sözleşmesi tarihinin ve müteselsil kefil ibaresinin el yazısı ile yazıldığı, eş muvafakatinin alındığı, tüm kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davalı şirket tarafından, sözleşmelerin yetkisiz temsilci tarafından imzalandığı savunulmuş ise de; davalı tarafından dosyaya sunulan esas sözleşme ve iç yönergenin 13 maddesine göre; 1.000.000,00-Euro veya muadili herhangi bir para birimine kadar olan taahhütlerin verilmesi için A veya B grubu imza yetkililerinden herhangi birinin imzaya yetkili olduğu, dava konusu genel kredi sözleşmesine bağlı olarak ayrı ayrı akdedilmiş her bir cari hesap kredisi sözleşmesinin limitlerine göre B grubu iki imza yetkilisi tarafından imzalandıkları ve geçerli oldukları, öte yandan bir an için aksi düşünülse dahi, bu sözleşmeler kapsamında tahsis edilen kredileri kullanan şirketin yetkisiz temsille yapılan işleme icazet vererek işlemi geçerli hale getirdiğinin kabulünün gerektiği, buna göre davalı şirketin sözleşmeler ile bağlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirkete kullandırılan kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine; davacı banka tarafından hesap kat edilmiş ve 07/07/2017 tarihli, bir günlük mehil içeren ihtarnamenin davalı şirketin ve kefilin sözleşmelerdeki adreslerine tebliğe çıkartıldığı, 07/07/2017 tarihinde her iki tebligatın iade döndüğü İİK 68/b maddesi uyarınca kredi lehdarı şirkete tebliğin bu tarihte yapılmış sayılmasının gerektiği, yine kefalet sözleşmelerinin 3.12 maddesi uyarınca kefile de aynı tarihte tebliğin yapılmış sayılmasının gerektiği, buna göre asıl ve birleşen davacıların 09/07/2017 tarihinde temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına; takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl ve birleşen davalılardan; 1.164.877,37-TL asıl alacak, 5.096,34-TL işlemiş faiz, 254,82-TL BSMV olamak üzere toplam 1.170.228,53 TL alacaklı olduğu, asıl dava tarihine kadar yapılan herhangi bir tahsilat olmadığından, asıl dava tarihi itibariyle alacak tutarının aynı olduğu, birleşen dava tarihi itibariyle davacının davalılardan toplam 1.083.003,34-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davalarda davacı 11/07/2017 tarihli ıslah dilekçeleri ile netice-i talebini 256.390,00-TL azaltığını bildirmiş ise de; ıslah yolu ile netice-i talebin azaltılamayacağı, iş bu beyanların kısmi feragat mahiyetinde oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında; asıl ve birleşen dava konusu takip borcu tamamen ödenerek dosya infazen kapatıldığından feragat edilmeyen kısım yönünden de davanın konusuz kaldığı tespit edilmiştir.
Davanın devamı sırasında davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir. Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; dosya kapsamı deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının takip tarihi itibariyle davalılardan 1.170.228,53 TL alacaklı olduğu, asıl dava tarihi itibariyle alacak tutarının aynı olduğu, birleşen dava tarihi itibariyle ise alacak tutarının 1.083.003,34-TL olduğu, bu tutarlardan asıl ve birleşen davalıların genel kredi sözleşmesi, cari hesap kredisi sözleşmeleri ve kefalet sözleşmeleri(alacak toplam kefalet limitinin altında olduğundan) uyarınca sorumlu oldukları tespit edilmiştir. Buna göre davacı asıl dava tarihi itibariyle 1.170.228,53 TL, birleşen dava tarihi itibariyle 1.083.003,34-TL alacak yönünden dava açmakta haklı bulunmuştur.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar karşısında; asıl ve birleşen davalarda davacı talebinin 256.390,00-TL’lik kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, kalan kısım yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, vekalet ücreti ve yargılama gideri asıl ve birleşen dava tarihlerindeki haklılık oranında taraflara yükletilmiştir.
Asıl ve birleşen davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazın kısmen haksız olduğu, alacağın likit bulunduğu, (asıl davada dava tarihi itibariyle davacının tespit edilen alacak tutarının olan 1.170.228,53-TL, birleşen davada ise davacının birleşen dava tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarının 1.083.003,34-TL olduğu) anlaşılmakla; asıl ve birleşen davalıların tespit edilen alacak tutarının takdiren %20’si oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına, toplam 234.045,71-TL inkar tazminatının, birleşen davalı … bu tutarın 216.600,69-TL sinden sorumlu olmak kaydıyla asıl ve birleşen davalılardan tahsili ile asıl ve birleşen davacı …Ş.’ye verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesinde açıklandığı üzere;
1) Asıl davada;
a-Davacı talebinin 256.390,00-TL’lik kısmı yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
b- Davacı talebinin feragat edilen kısım haricindeki 1.170.681,63-TL lik kısmı yönünden KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2) Birleşen Davada;
a-Davacı talebinin 256.390,00-TL’lik kısmı yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
b- Davacı talebinin feragat edilen kısım haricindeki 1.170.681,63-TL lik kısmı yönünden KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3) Asıl ve birleşen davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazın kısmen haksız olduğu, alacağın likit bulunduğu, (asıl davada dava tarihi itibariyle davacının tespit edilen alacak tutarının olan 1.170.228,53-TL, birleşen davada ise davacının birleşen dava tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarının 1.083.003,34-TL olduğu) anlaşılmakla; asıl ve birleşen davalıların tespit edilen alacak tutarının takdiren %20’si oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına, toplam 234.045,71-TL inkar tazminatının, birleşen davalı … bu tutarın 216.600,69-TL sinden sorumlu olmak kaydıyla asıl ve birleşen davalılardan tahsili ile asıl ve birleşen davacı …Ş.’ye verilmesine,
4) Asıl ve birleşen davalarda davacınının kısmi feragati nedeniyle reddine karar verilen 256.390,00-TL lik talep yönünden, red sebebi ortak olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2, 6/1 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 26.397,30-TL nispi vekalet ücretinin asıl ve birleşen davacı …Ş.’den alınarak asıl ve birleşen davalılar … ve …ne verilmesine,
5) Asıl ve birleşen davalarda davacının konusuz kalan talebi yönünden, asıl ve birleşen dava tarihlerindeki haklılık oranına göre; (asıl davada dava tarihi itibariyle davacının tespit edilen alacak tutarının olan 1.170.228,53-TL, birleşen davada ise davacının birleşen dava tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarının 1.083.003,34-TL olduğu nazara alınarak), karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2, 6/1 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 73.758,00-TL nispi vekalet ücretinin, birleşen davalı … bu tutarın 70.705,12-TL sinden sorumlu olmak kaydıyla asıl ve birleşen davalılardan tahsili ile asıl ve birleşen davacı …Ş.’ye verilmesine,
6) Asıl davada davacının konusuz kalan talebi yönünden asıl dava tarihindeki haklılık oranına göre; (asıl davada dava tarihi itibariyle davacının tespit edilen alacak tutarının olan 1.170.228,53-TL, olduğu nazara alınarak), karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6/1 ve 13/1,2 maddeleri uyarınca hesaplanan 453,10-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
7) Birleşen davada davacının konusuz kalan talebi yönünden birleşen dava tarihindeki haklılık oranına göre; ( birleşen davada davacının birleşen dava tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarının 1.083.003,34-TL olduğu nazara alınarak), karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6/1 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan hesaplanan 12.198,18-TL nispi vekalet ücretinin davacı …Ş.’den alınarak davalı …’ne verilmesine,
8) Asıl davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, bakiye harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı …Ş.’ye iadesine, mahsup edilen 59,30-TL harcın davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9) Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, bakiye harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı …Ş.’ye iadesine, mahsup edilen 59,30-TL harcın davalı tahsili ile davacıya verilmesine,
10) Asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından yapılan; 62,80-TL başvuru harcı, 1.050,00-TL bilirkişi ücreti, 874,88-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.987,68-TL yargılama giderinin, asıl ve birleşen davalardaki haklılık oranına göre; 1.629,90-TL sinin, bu tutarın 1.510,64-TL sinden birleşen davalı … sorumlu olmak üzere asıl ve birleşen davalılardan alınarak asıl ve birleşen davacı …Ş.’ye verilmesine,
11)Asıl ve birleşen davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
12) Asıl ve birleşen davalılarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır