Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/699 E. 2022/145 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/699 Esas
KARAR NO :2022/145

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/12/2020
KARAR TARİHİ:25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı müvekkili şirketin … marka araçların Türkiye distribütörü olup, davalı … … markasının Türkiye çapındaki yetkili servislerinden birisi olarak faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda davalı … firması ile 01.08.2016 yürürlük tarihli … Servis ve Yedek Parça Satış Sözleşmesi imzalandığını ve davalı taraf müvekkili şirketin “… Mah. … Cad. No:12 A/1 …/…” adresinde mukim … yetkili servisi olarak faaliyet gösterdiğini, bahse konu servislik sözleşmesi kapsamında davacı müvekkili şirket tarafından … marka yedek parça ve aksesuar satışı yapıldığını ve yetkili servisler müvekkili şirketlerinden satın aldıkları söz konusu yedek parçaları … marka araçlarınbakım/tamir/onarım işlemlerinde kullandıklarını, belirttikleri bu işleyiş kapsamında, müvekkili şirketten satın alınan … yedek parçalara ilişkin davalının temerrüte düştüğü vadesi geçmiş cari hesap borcu davalı tarafa noterden birçok kez ihtarname göndermek suretiyle bildirildiğini, gönderilen bu ihtarlara rağmen muhatap tarafından temerrüde düştüğü vadesi geçmiş cari hesap borcu ödenmediğini, beyan ederek davanın kabulünü, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı icra takip dosyasına yaptığı haksız ve mesnetsiz İtirazın iptalini ve icra takibinin devamını, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden Davalı’nın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … 25. Noterliğinin 21.09.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen 01.08.2016 yürürlük tarihli … Yetkili Satıcılık Sözleşmesi’nin yerine getirilmeyen yükümlülüklerin olması ve bu kapsamda şirketin borcunu ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle sona erdirildiğinin ihtar edildiğini, bu ihtarnameye cevaben davacıya gönderilen … 10. Noterliği 29.0.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verildiğini ve ihtarnamede belirtilen hususlara itiraz edildiğini, Yetkili Servis ve Yedek Parça Satış Sözleşmesi’nin 6. Maddesi kapsamında da Doğrudan Borçlandırma Sistemi ve Teminatlar hükmü düzenlenmiş olup iş bu hüküm uyarınca müvekkili şirketin, … A.Ş. ile Şubat 2011’den beri DBS limiti sistemi ile çalıştığını, söz konusu limitin 2018 yılında 400.000 TL’ye kadar arttığını, bu miktarın sözleşmede belirtilen yıllık yedek parça alım tutarının %30’undan çok daha fazla
olduğunu, davacı şirket tarafından …’da başkaca bir servis hizmeti açılması nedeniyle müvekkili şirketin servis iş hacminin oldukça düştüğünü, nitekim müvekkili şirketin daha iyi hizmet verebilmek adına yatırım maliyetlerini düzenleyerek 20.12.2018 yılında DBS limitinin iptal edildiğini, yedek parçaları peşin veya vadeli almaya başladığını ve genel müdür Halil Karagülle’nin onayı ile Ağustos 2019’da 50.000 TL teminat mektubunu vererek ve her siparişin vadeli ödeme yazılı onayı alınarak yedek parça almaya başladığını, diğer bir taraftan, DBS limitlerinin dolduğunu, teminatları yükseltmek adına müvekkilinin birikimleri sonucu elde ettiği kendi taşınmazlarına ipotek koydurmak zorunda kaldığını, bu nedenle de bu süreçte bankalara karının çok üzerinde faiz ödemek zorunda kaldığını beyan ederek davanın reddini, müvekkili lehine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki servis sözleşmesi uyarınca davalının davacı şirketten satın aldığı yedek parçaların bedelinin ödenmediği iddiasıyla fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde: …. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı icra takip dosyasına, 01.08.2016 yürürlük tarihli … Servis ve Yedek Parça Satış Sözleşmesine, Noter aracılığı ile gönderilen temerrüt ihtarlarına, Cari hesap ekstresine, ticari defter ve kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, yemine ve sair her türlü kanuni delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: 01.08.2016 tarihli … Yetkili Satıcılık Sözleşmesine, … 25. Noterliği 21.09.2020 tarihli … yevmiye numaralı fesih ihtarnameye, … 10. Noterliği 29.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameye, … 10. Noterliği 22.10.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesine, tanığa, tarafların Ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine, bilirkişi incelemesine, yemine ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya ekine alındığı görüldü.
…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde fatura alacağının tahsili amacı ile 58.635,44-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin 31/08/2020 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ın 17/06/2021 tarihli raporunda; “İncelenen davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik beratlarının yasal süresinde yaptırılmış alınmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerinin
usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna
nazaran, 19.08.2020 takip tarihi itibariyle 57.613,87 TL alacaklı olduğunu, ancak davacı yanın takipte faturaya dayalı 58.635,44 TL alacak talep ettiğini, davacı yanın takip alacağına konu ettiği faturaların 27.09.2019-30.07.2019-03.10.2019-
28.07.2020 tarihli faturalar olup, anılan fatura tarihleri arasında başkaca faturalar ve tahsilat kayıtlarının yer aldığını, ayrıca kayıtlarda, yapılan tahsilatın hangi faturaya istinaden gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir açıklamanın yer almadığı dikkate alındığında, takip tarihinde davacı yanın bu faturalar yönünden alacaklı olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, bu durumda davacı yanın takip talebini, belirli faturalardan kaynaklı alacak olarak belirtmesine karşılık, ticari defter kayıtlarından, alacağın bu faturalardan kaynaklandığının doğrulanamamış olması, cari hesap bakiyesi dikkate alındığında ise takip tarihi itibarıyla ticari defter kayıtlarında yer alan alacak tutarının takip talebi ile uyumlu olmaması karşısında, davacı yan alacağının cari hesap alacağı kapsamında 57.613,87 TL olarak kabul edilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, diğer yandan, taraflar arasındaki ticari ilişkinin takip tarihinden sonrada devam ettiğini ve 02.12.2020 dava tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 57.579,16 TL alacaklı olduğu hususu göz önünde bulundurularak, davaya esas alınacak tutarın yine mahkemenin takdirinde olduğunu, dava dosyasına celp edilen BA formlarının incelenmesinde, davalı yanın, davacı yanın kendisine keşide etmiş olduğu tüm faturaları beyan ederek ilgili mali idareye bildirmiş olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.”
Bilirkişi …’ın 04/11/2021 tarihli ek raporu incelenmiştir. ”
Kök raporda yer verilen tespit ve değerlendirmelerin aynen muhafaza edildiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. ”
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki servis sözleşmesi uyarınca davalının davacı şirketten satın aldığı yedek parçaların bedelinin ödenmediği iddiasıyla fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu alacağını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Taraflar arasında 01/06/2011 tarihinde ilk sözleşmenin imzalandığı, daha sonra 01/08/2016 tarihinde akdedilen sözleşme ile 01/06/2011 tarihinde imzalanan sözleşmenin sona erdiği, söz konusu sözleşmenin … Yetkili Servis ve Yedek Parça Satış Sözleşmesi olduğu, sözleşmenin konusunun “Yetkili Servis’in Distribütör’ün …, markalı kara yollarında kullanım amaçlı üç veya daha fazla tekerlekli motorlu yeni taşıt araçlarının yedek parçalarını ve aksesuarlarını ve diğer servis ürünlerini müteakip maddelerde yer alan şartlar çerçevesinde ve EK-1’de belirlenen adresteki tesiste kendi nam ve hesabına satması ve servis hizmeti vermesi” şeklinde olduğu, söz konusu sözleşmenin ödeme ve gecikme başlıklı 37. Maddesinin “Yetkili Servis’in Sözleşmenin 16.maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı davranması halinde Distribütörün temerrüde dayalı olarak sözleşmeyi tek taraflı fesih haklı kalmak üzere, borçların Distribütör tarafından belirlenen vadesinde ifa edilmemesi halinde, Yetkili Servis vadenin bitiminden itibaren bankalarca ticari mevduata uygulanan faiz oranlarında en yüksek olanı üzerinden temerrüt faizi ödemeyi peşinen kabul eder,” şeklinde olduğu söz konusu sözleşmenin muacceliyet başlıklı 38.Maddesinin “Yetkili Servis her ne sebeple olursa olsun herhangi bir borcunu ödemede temerrüde düştüğü takdirde; Yetkili Servisin teminatsız kalan tüm borçları muaccel hale gelir ve takibata konu olduğunu, Distribütör tarafından öngörülen vadeler kesin vade olduğundan, muaccel hale gelen borçlar için ayrıca ihtara gerek kalmaksızın temerrüt gerçekleşmiş sayılacağını, vadesi gelmemiş kambiyo senetleri dahil muacceliyet kesbeder.” şeklinde olduğu, davacı tarafından davalı yana … 25. Noterliğinin 04.10.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiği, söz konusu ihtarnamede davalının yükümlülüklerini verilen süre içerisinde yerine getirmesinin ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin 07.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından davalı yana … 25. Noterliğinin 11.03.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, söz konusu ihtarnamenin 13.03.2020 tarihinde tebliği edildiği, davacı tarafından davalı yana … 25. Noterliğinin 14.07.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, söz konusu ihtarnamede davalı yanın yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için son kez ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin 17.07.2020 tarihinde tebliği edildiği, davacı tarafından davalı yana … 25. Noterliğinin 21.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, söz konusu ihtarnamede taraflar arasında akdedilen 01.08.2016 yürürlük tarihli ve 5 yıl süreli … Yetkili Servislik Sözleşmesinin ihtarnamenin tebliği tarihi itibariyle sona erdiğinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin 22.09.2020 tarihinde tebliği edildiği, davalı tarafından davacı yanın … 25. Noterliğinin 21.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesine cevaben … 10. Noterliğinin 29.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, incelenen davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran, 19.08.2020 takip tarihi itibariyle 57.613,87 TL alacaklı olduğu, dava dosyasına celp edilen BA formlarının incelenmesinde, davalı yanın, davacı yanın kendisine keşide etmiş olduğu tüm faturaları beyan ederek ilgili mali idareye bildirmiş
olduğu yönünde tespitte bulunmuştur. Davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde, fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.)Bu kapsamda dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 44. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davacının ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının kararlaştırıldığı, davacının 2019 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, bu hali ile davacının incelenen defter kayıtlarının HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 57.613,87 TL alacağı bulunduğunun hesap edildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunduğu, davalı tarafından borçlu olmadığına veya fatura bedelinin ödendiğine dair herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı takibe yapılan itirazın 57.613,87 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen asıl alacak miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş, şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı takibe yapılan itirazın 57.613,87 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan 57.613,87 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.935,60.-TL nispi karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 708,17.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 3.227,43 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 708,17.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 73.-TL posta giderleri olmak üzere toplam 1027,40.-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 1009,50.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 8.289,80.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 1.021,57.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davadaki kabul ret oranına göre 1.297,00.-TL’nin davalıdan, 23,00.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/02/2022

Katip … Hakim …
E İmzalıdır E İmzalıdır